17.06.2020

CHP GENEL BAŞKAN YARDIMCISI KAYA: MİLLİ EĞİTİM BAKANLARIMIZDAN MUSTAFA NECATİ UĞURAL’IN ADI NEDEN SİLİNDİ

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Ankara Milletvekili Yıldırım Kaya, Cumhuriyet’in ilk yıllarında, 1925-1929 yılları arasında Milli Eğitim Bakanlığı yapmış Mustafa Necati Uğural’ın adını taşıyan tarihi “Mustafa Necati Kültür Evi”nin adının Kültür ve Turizm Bakanlığınca, “Kültür ve Turizm Bakanlığı Nuri Pakdil Edebiyat Müzesi” olarak değiştirilmesine ilişkin “Mustafa Necati Kültür Evi” önünde bir basın açıklaması yaptı.

Eğitimin bileşenlerinin de katılarak destek verdiği basın açıklamasına, TBMM Milli Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu üyeleri; Muğla Milletvekili Suat Özcan Ordu Milletvekili Mustafa Adıgüzel, Yalova Milletvekili Özcan Özel, Yozgat Milletvekili Ali Keven, CHP Yüksek Disiplin Kurulu Başkanı ve Artvin Milletvekili Uğur Bayraktutan; Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD), Eğitimciler Derneği (EĞİT-DER), Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (EĞİTİM SEN), Eğitim ve Bilim İşgörenleri Sendikası (EĞİTİM İŞ), Emekli Öğretmenler Derneği, Tüm Öğrenci Velileri Dayanışma Derneği (ÖV-DER), Öğrenci Veli Derneği (VELİ-DER), Tüm Öğretmenler Birleşme ve Dayanışma Derneği (TÖB-DER) ve Yeni Kuşak Köy Enstitülüler Derneği (YKKED) temsilcileri katılarak destek verdi. 

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Ankara Milletvekili Yıldırım Kaya’nın açıklaması şöyle:

Değerli Basın Emekçileri,
Cumhuriyet’in ilk yıllarında, 1925-1929 yılları arasında Milli Eğitim Bakanlığı yapmış Mustafa Necati Uğural’ın adını taşıyan tarihi “Mustafa Necati Kültür Evi”nin adı; Kültür ve Turizm Bakanlığınca, “Kültür ve Turizm Bakanlığı Nuri Pakdil Edebiyat Müzesi” olarak değiştirilmiştir. 
Onun adını silenler belki bilmezler(!) Mustafa Necati Uğural, Atatürk’ün yoldaşıdır. Kuvva-i Milliye içinde yer almış, Kurtuluş Savaşında bağımsızlığımız için mücadele vermiş kahramanlarımızdandır.
Mustafa Necati Uğural, “Tevhidi Tedrisat” ve “Harf Devrimi”nde Türkiye Cumhuriyetinin Milli Eğitim Bakanlığı yapmış, eğitim devrimlerinin temelini atan devlet adamlarımızdan biridir.
Mustafa Necati Uğural’ın öğretmenlerimizin gönlünde de ayrı bir yeri vardır. Öğretmenlerin haklarını genişleten, “Maarif hizmetinde asıl olan öğretmenliktir” diyerek öğretmenlerin itibarını yükselten Milli Eğitim Bakanı olarak da bilinmektedir.
Mustafa Necati Uğural kısa yaşantısında tarihte iz bırakan çalışmalara imza atmıştır. 1929 yılında öldüğünde daha 35 yaşındaydı. Bu erken ölüm Mustafa Kemal Atatürk’ü ağlatmış ve derin üzüntüye boğmuştur.  
Mustafa Necati Uğural’ın evi ailesi tarafından Milli Eğitim Bakanlığına bağışlanmıştır. Sonraki süreçte Kültür ve Turizm Bakanlığına devredilerek restore edilmiş ve “Mustafa Necati Kültür Evi” adı verilmiştir. 
Mustafa Necati Kültür Evi, DSP iktidarında Kültür Bakanı İstemihan Talay döneminde restore edilerek yeniden can verilmiştir. Daha sonra AKP iktidarında da Meclis Başkanı Köksal Toptan ve Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay tarafından TBMM’nin hizmetine sunularak kültür ve sanat için hizmete açılmıştır. 
Buradan “Mustafa Necati Necati Kültür Evi’ne” can veren İstemihan Talay’a, yaptıkları protokolle bu tarihi binayı kültür ve sanata açan Meclis Başkanı Köksal Toptan’a, Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay’a teşekkür ediyorum. Mustafa Necati Kültür Evi’ni kuru fasulyeci yapmak isteyen zihniyeti de, adını değiştirenleri de bir kez daha kınıyorum. 
Mustafa Necati Uğural’ın onurlu geçmişi yok sayılarak, üstelik de ailesinin bağışladığı, kendi evine verilen adı silinmiştir. Bu hangi akılla, hangi vicdanla yapılmıştır. Bu kararı toplumun vicdanı kabul etmemiştir. Mustafa Necati Uğural’in ailesi de vicdanları sızlatan bu kararı kabul etmemektedir.  
Bizim vicdanımız da bu kararı kabul etmiyor. Halkın vicdanı olmak için Meclis Başkanı, Milli Eğitim Bakanı ve Kültür ve turizm Bakanı tarafından yanıtlanması için TBMM’ye üç ayrı soru önergesi verdik.  CHP olarak bu sürecin sonuna kadar takipçisi olacağız.
Mustafa Necati Uğural, taş bir binaya yazılan isimden ibaret değildir! O bizlere özgür bir vatan bırakmak için cephelerde savaşan; Mustafa Kemal Atatürk’le birlikte İlk Meclis’te çalışan; laik, demokratik ve bilimsel eğitimin temellerinin atıldığı anda Milli Eğitim Bakanlığı yapan, tarihin bir dönemine damga vuran kahramanlarımızdan biridir. 
Biz yapılan bu hatadan dönüleceğine inanıyoruz. Çünkü tarih yazanların adlarının yaşatılması, hepimizin omuzlarında taşıması gereken bir sorumluluktur.