27.06.2020

CHP GENEL BAŞKAN YARDIMCISI KARABIYIK: ÖZLEM ZENGİN’İN MİLADI 2002 YILINDA BAŞLIYOR

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Bursa Milletvekili Lale Karabıyık yaptığı basın açıklaması ile, AKP Grup Başkan Vekili Özlem Zengin’in sözlerini eleştirdi.
Lale Karabıyık’ın açıklamaları şöyle:
“Sayın Özlem Zengin’in açıklamalarını şaşkınlıkla izledim. TBMM Genel Kurulu’nda yaptığı talihsiz açıklamayı toparlamaya çalışırken daha kötü ve üzücü bir noktaya getiriyor. Anladığımız kadarıyla Özlem Zengin’in miladi ve ülkeyi tanımaya başladığı yıl 2002; çünkü o tarihe kadar bu ülkede yaşamıyor olsaydı bile Türk kadınının dünyaya örnek olan çalışmalarını ve başarılarını duyardı.
1934 yılında Mustafa Kemal Atatürk tarafından kadınlara seçme ve seçilme hakkı tanındığı ülkemizde kadınlar,  Fransa ve İtalya’dan 11, Romanya’dan 12, Bulgaristan’dan 13, Belçika’dan 14, İsviçre’den ise 36 yıl önce kadınlara seçme ve seçilme hakkını elde etmiştir.  
“Türkiye’de kadınların yüzde 70’i de yoktu, hiçbir mesleği olamıyordu, üniversiteye gidemiyordu, milletvekili bile olamıyordu. Önemli bazı isimlerin eşi bile olamıyordunuz” sözüyle Özlem Zengin, bu ülkenin kadın milletvekillerini, kadın kaymakamlarını, kadın valilerini ve kadın başbakanını, 70’li yıllarda Türkiye’nin ilk deprem haritasını çizen, Marmara deprem çukurunu belirleyen Türk bilim kadınını, tıp alanında yaptığı çalışmaları tüm dünyada uygulanan ve ömrünü Türk kızlarının okumasına adayan Türkan Saylan’ı, NATO tarihinin ilk kadın jet pilotu olan Albay Leman Altınçekiç’i, madalyaları ile gururumuz olan kadın sporcularımızı, kadın büyükelçileri, hakimleri, savcıları, bilim kadınlarını, ülkemizin geleceğini yetiştiren kadın öğretmenleri ve saymakla bitmeyecek daha nice örnek Türk kadınını yok sayıyor.
Mustafa Kemal Atatürk, Cumhuriyetin kurulduğu yıllarda 50 Türk lise öğrencisi kızı, ülkenin ihtiyaçlarına göre bilimsel alanlarını belirleyerek doktora sonrasına kadar yükseköğretim almak üzere yurt dışına eğitime yolladı. Onlar Türkiye’nin ilkleri oldular. İçlerinde çok sayıda parlamenter de var.
Özlem Zengin’in “önemli kişilerin eşi bile olamıyordunuz” sözü ise kabul edilebilir bir açıklama ve savunma değil. Kadınları eşlerinin kimliği ile tanımlayan bu zihniyet toplumsal cinsiyet eşitsizliğine neden olurken, bir kadın milletvekilinin kadınları birilerinin eşi olarak kimlik kazanan, erkeğin gölgesinde bir meta olarak gören bakış açısı sözlerine yansımaktadır. Ayrıca Sayın Zengin’in ev kadınlarını küçümseyen bir dille kullandığı “hiçbir şey olamıyordu” sözleri kabul edilemez çünkü bu ülke, Kurtuluş Savaşı’nda mermiler ıslanmasın diye çocuğunun yorganını mermilerin üzerine örten Türk kadınlarının emeği ile kuruldu. Ve kadınlar evinde sadece çocuğunu değil, bu ülkenin geleceğini oluşturan nesilleri yetiştirdi.
Gerçek olan şudur; AKP iktidarında "kadın" birey olarak yok sayılmakta, sadece "ailenin bir ferdi" olarak her alandan koparılıp sadece eve hapsedilen bir anlayışı yerleştirmeye çalışmaktadır. Üzücü olan ise bunu AKP'de kadın politikası olarak savunanın bir "kadın" olmasıdır.  Erkek akla sahip kadınların kadın mücadelesine en büyük zararı verdiği Özlem Zengin'in açıklaması ile bir kez daha kanıtlanmıştır.