21.11.2019
21.11.2019
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Bursa Milletvekili Lale Karabıyık, TBMM Plan ve Bütçe Komsiyonu’nda devam eden bütçe maratonunda, Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Bütçesi üzerine görüşlerini ve gerçekleri gündeme getirdi.
Bakanlık vizyonu olan “Mutlu birey, güçlü aile, müreffeh toplum” ifadesini hatırlatan Karabıyık, “Mutlu birey, güçlü aile, müreffeh toplum; çok güzel bir hedef, kulağa da güzel geliyor; ancak yaşanan gerçekler keşke öyle olabilse. Aile huzuru aslında biraz da aile geçimine bağlı ve yeteri kadar aylık alamayan ailelerin de burada huzurundan ya da toplumun refahından söz etmek mümkün değil. Bireylerin her geçen gün mutsuzlaştığı, artan intiharlar, antidepresan kullanımı ve şiddet olayları ile kendini gösteriyor. TÜİK verilerine göre on yedi yılda 50.378 kişi canına kaydı. Hani aile huzuru? Bakın, intiharların nedenlerini araştırıldığında, yarısına yakını aile içi sorunlar, geçim sıkıntısı, ekonomik sorunlar olarak belirtiliyor. Hatta Psikiyatri Derneğinin de ayrı bulguları var, çalışmaya gore intihar edenlerin yüzde 72’si erkek, yüzde 28’i kadın” dedi.
Bakanlık sunumunda çizilen pembe tabloya dikkat çeken CHP’li Karavıyık, “Diyorsunuz ki: “TÜİK verilerine göre 2019 yılı Ağustos döneminde geçen yılın aynı dönemine göre işsizlik oranımız yüzde 14 oldu.” Oysa, gerçek işsizlik, kadın işsizliği, genç işsizliği bunun çok üstünde. Ekim ayında açıklanan TUİK verilerine göre kadınların istihdama katılım oranı yüzde 29,3 seviyesinde gerçekleşti, yani 20 milyondan fazla kadın çalışma hayatının dışında bulunuyor. Bu oran AB üyesi ülke ortalamalarında yüzde 45,9, OECD ülkelerinde ise yüzde 44,4 oldu.” şeklinde konuştu.
Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanının, bütçe görüşmelerindeki “Uygulamanın başarılı istihdam politikalarının etkisi işgücü göstergelerimize olumlu yansımıştır” açıklamasını da eleştiren Karabıyık, iktidara “Kaç tane istihdam paketi getirdiğinizin hesabını yaptığınız mı, bunun farkında mısınız? diye sordu. “Ben saydım, AKP döneminde tam 15 istihdam teşvik paketi var ve onun dışında farklı isimlerde 5 tane de ekonomi paketi var: Şubat 2004, Mayıs 2005, Mayıs 2008, Haziran 2008, Mart 2010, Şubat 2011, Nisan 2012, Nisan 2015, Haziran 2016, Temmuz 2016, Eylül 2016, Şubat 2017, Ocak 2018, Nisan 2018 ve Şubat 2019; bunlar sadece istihdam teşvik paketleri. Ayrıca Haziran 2009, Nisan 2012, Aralık 2017 ve 2019’da da 4’üncüsü olmak üzere ekonomi paketleri adı verilen farklı paketler de var. Peki sonuç ne? Sonuç sıfır. Bu teşvik ve istihdam paketleri istihdam yaratamadığı gibi, AKP döneminde işsizlik sorunu çığ gibi büyüdü. Türkiye'de Adalet ve Kalkınma Partisi işsizliği büyüttü. Bakın, 1988 ve 2002 yılları arasında ortalama işsizlik oranı yüzde 8 ama 2003-2018 arası ortalama yüzde 10,90. Kaldı ki bu rakamlar AKP döneminde defalarca revize edildi, büyüme de istihdam da revize değerler. Bir taraftan da maalesef istihdam yaratıcı politikalar yok ve yetersiz. Bu ekonomik ortam zaten istihdam yaratacak mahiyette değil. İşte kadın işsizliği ortada, yardımlar ortada ve yoksulluk ortada” açıklamasında bulundu.
Vatandaşlar gün geçtikçe yoksullaşıyor!
Bakanlık sunumunda yer alan “İşçimizi enflasyona ezdirmeyeceğimize dair verdiğimiz sözümüzü, son maaş zamlarıyla tutmaya devam ettik” cümlesini hatırlatan Karabıyık, “Aynı cümle memur maaş zamları için de söyleniyor; ancak bu doğru bir yaklaşım değil; kaldı ki ortada övünülecek bir ücret ya da maaş zammı yok. Ayrıca, artık asgari ücretin ne kadar alım gücü olduğunu hepimiz biliyoruz. 17 yıllık AKP iktidarında işçi ve memur maaşları enflasyon karşısında eridi. Emekliye, emekçiye büyüme olduğu söylendiği yıllarda bile büyümeden ve milli gelirden pay verilmedi. Yaşanan tabloda asgari ücrete ve memur maaşlarına yapılan zamlar, temel tüketim ürünlerine yapılan zamlar karşısında günden güne eriyor. Enflasyona göre yapılan maaş zamları vatandaşa yansıyan gerçek enflasyonun oldukça gerisinde. Bu durum vatandaşın alım gücünü günden güne düşürüyor, vatandaşlar evini geçindirebilmek için bankalara borçlanıyor, gün geçtikçe yoksullaşıyor. Çarşı pazar fiyatlarındaki artıştan en büyük zararı gelirinin büyük bölümünü gıdaya ayıran vatandaş ve evinde ocağını kaynatamayan kadınlar görüyor; oğlunun işsizliği, eşinin emeklilik sorunları, kızının istihdam edilemeyişi de kadınların sorunu. Kadınlar işsizlik ve yoksullukla mücadele ediyor. Sayın Bakan, siz Dünya ülkeleri arasında yerimizin her konuda daha ön sıralarda olduğunu ifade ediyorsunuz ama böyle bir şey yok, kendinizi kandırmayın. Maalesef biz, işsizlikte de enflasyonda da en kötü sıralardayız” sözleriyle açıklamasını tamamladı.
21.12.2024
21.12.2024
20.12.2024
20.12.2024