CHP GENEL BAŞKAN YARDIMCISI ERDOĞDU: “BOĞAZLARDAN GEÇİŞ TRAFİĞİ ARTMIYOR AKSİNE AZALIYOR”

-“2007’DE 50 BİN 606 OLAN TOPLAM GEÇİŞ, 2018’DE 41 BİN 103’E DÜŞTÜ”
-“MONTRÖ’YE GÖRE HİÇBİR GEMİYİ KANAL İSTANBUL’DAN GEÇMEYE ZORLAYAMAZSINIZ”
-“AMAÇLARI DİĞER KÖİ’LERDE OLDUĞU GİBİ GEÇİŞ GARANTİSİ VERİP BİLDİK MÜTEAHHİTLER ELİYLE SERVETLERİNE SERVET KATMAK”
CHP Genel Başkan Yardımcısı Aykut Erdoğdu, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Kanal İstanbul’u yapmak için İstanbul Boğazı’ndan geçiş trafiğinin artışını gerekçe olarak gösterdiğini belirterek, “Tam tersine Boğazların trafiği artmıyor, azalıyor. Ulaştırma Bakanlığı verilerine göre 2007’de 50 bin 606 olan toplam geçiş, 2008’de 41 bin 103’e düştü” dedi.
Erdoğdu son günlerde her kesimde başlayan Kanal İstanbul ile ilgili tartışmalara ilişkin yaptığı değerlendirmede, ÇED raporunda yazan “İstanbul Boğazı’nın günümüzde yaklaşık 50 bin mertebelerinde olan trafik yükünün dünya ve bölge ülkelerindeki gelişmeler dikkate alındığında 2070'li yıllarda 86 bin mertebelerine ulaşacağı tahmin edilmektedir” ifadesinin gerçeği yansıtmadığını bildirerek şunları söyledi:
“Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Denizcilik istatistiklerine göre, İstanbul Boğazı’ndan 2010 yılından beri toplam 50 binin altında gemi geçiyor. 2007’de 50 bin 606 olan toplam geçiş, 2018’de 41 bin 103’e düştü. Görüldüğü gibi 2006 yılından beri İstanbul Boğazı’ndan geçen genel kargo gemisi, yolcu gemisi ve tanker sayısında ciddi bir azalma var. Çünkü yapılan boru hatları nedeniyle boğazlardan geçişler düşüyor. Gelecekte de boru hatları ile lojistik amaçlı raylı taşıma ve hava kargoculuğunun artması nedeniyle bu geçişlerin çok daha azalacağı aşikar. O nedenle boğazlardan geçiş trafiğinin artması gerekçeleri tamamen geçersiz.” 
KANALDAN GEÇİŞE ZORLAYAMAZLAR
Erdoğdu, Cumhurbaşkanı’nın söylediği, “Gemilerin taşıdıkları patlayıcı – yanıcı maddeler sebebiyle İstanbul’un tehlike altında, İstanbul’u bu tehlikeden kurtarmaya çalışıyoruz” bahanesinin de geçersiz olduğunu ifade ederek, “Kanal İstanbul’un en dar yeri 275 metre, İstanbul Boğaz’ının en dar yeri ise 698 metre. Bir gemi hangi geçişte daha rahat manevra yapabilecektir? Elbette ki, İstanbul Boğazı’nda… Boğaz’ın kanaldan çok daha geniş olması sebebiyle gemilere yangın vb. her türlü durumda müdahale, kurtarma ve gemilerin yedeklenmesi, çekilmesi, yeniden trafiğe açılması çok daha kolay olur ve çok daha kısa sürer” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Kanal İstanbul’un yapılmasının Montrö ve genel olarak uluslararası hukuk açısından bir sıkıntı olmadığını iddia ettiğini de kaydeden Erdoğdu, şöyle devam etti:
“Cumhurbaşkanı, boğaz geçişlerinden para alınmadığını, Montrö’nün Kanal İstanbul için geçerli olmayacağını, buradan yılda 6 milyar dolar gelir elde etmeyi beklediklerini söyledi. Oysa Montrö Boğazlar Sözleşmesi’nin 2’inci maddesine göre, ‘Barış zamanında, savaş gemileri dışındaki tüm gemiler, gündüz ve gece, bayrak ve yük ne olursa olsun, hiçbir işlem ve formalite olmaksızın, Boğazlar'dan geçiş ve gidiş-geliş özgürlüğünden tam yararlanacaklardır.’ Yani, bu sözleşme gereği Türkiye Cumhuriyeti Devleti, İstanbul Boğazı yerine Kanal İstanbul’dan geçmeye hiçbir gemiyi zorlama hakkına sahip değildir.”
GEÇİŞ GARANTİSİ VERECEKLER
İstanbul Boğazı’ndan geçişte hiçbir ücret alınmadığı iddiasının da gerçek olmadığına dikkat çeken Erdoğdu şu görüşleri dile getirdi:
“İstanbul Boğazı’ndan geçen gemilerden sağlık denetimi, fenerler, ışıklı şamandıralar ve geçit şamandıraları, ya da başka şamandıralar ve kurtarma hizmeti için vergi ve harç alınıyor. Gemiler bu vergi ve harçlardan daha yüksek tutarda ücreti tek yönlü su yolundan yani Kanal İstanbul’dan ödeyerek geçmek istemeyecekleri çok açık. Bazı gemilerin bir hafta 10 gün beklemek zorunda kaldıkları söyleniyor. Ama onlar boğaz trafiği nedeniyle değil, kılavuz kaptan parası ödememek için bekleyenler. Bedava geçmek için bir hafta 10 gün bekleyen geminin para verip de Kanal İstanbul’dan geçeceğine kimseyi inandıramazlar.”
Tüm bu gerçekler ışığında Kanal İstanbul’un amacının sadece rant olduğunun ortaya çıktığını ifade eden Erdoğdu, “Daha önce de açıkladığımız gibi buraya yapacakları lüks konutlar için promosyon olmaktan öteye gitmeyen Kanal İstanbul inşaatını göreceksiniz, yine bildik müteahhitlere verecekler. Ve yine bu müteahhitlere daha önceki Kamu Özel İşbirliği Projeleri’nde olduğu gibi dolarla geçiş garantisi verilecek ve bu müteahhitler eliyle servetlere servet katılacak. Böylece Hakkari’deki de, Tokat’taki, Trabzon’daki, Burdur’daki vatandaşlarımızla hepimiz, o geçmeyen gemilerin paralarını yıllarca ödemek zorunda kalacağız” diye konuştu.