05.07.2019

CHP GENEL BAŞKAN KEMAL KILIÇDAROĞLU, İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANI EKREM İMAMOĞLU’NU ZİYARET ETTİ (05 TEMMUZ 2019)

CHP GENEL BAŞKAN KEMAL KILIÇDAROĞLU, İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANI EKREM İMAMOĞLU’NU ZİYARET ETTİ
(05 TEMMUZ 2019)
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nu ziyaret etti.
İmamoğlu, Genel Başkan Kılıçdaroğlu'nu, İBB'nin Saraçhane'deki başkanlık binasının önünde tören mangasıyla karşıladı.
Mangayı selamlayan CHP lideri Kılıçdaroğlu, CHP Genel Başkan Yardımcısı Orhan Sarıbal, CHP İstanbul Milletvekili Akif Hamzaçebi ve İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu ile birlikte binaya geçti.


Belediyenin şeref defterine "Sayın Ekrem İmamoğlu, kazandığı İstanbul seçimini bir hizmet yarışına dönüştürecek. İmamoğlu'na inanıyor ve güveniyoruz. Dualarımız ve başarı dileklerimiz onunla" yazan Genel Başkan Kılıçdaroğlu ve beraberindekiler daha sonra başkanlık makamına geçti.
CHP lideri Kılıçdaroğlu başarısından dolayı İmamoğlu'nu tebrik etti. İmamoğlu da "Mahcup olmayacaksınız" dedi.
İmamoğlu, Genel Başkan Kılıçdaroğlu'na İSMEK kursiyerlerinin yaptığı, İstanbul ve Samsun ziyaretinde tanıştığı ilkokul mezunu bir ressamın yaptığı üzerinde CHP lideri Kılıçdaroğlu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş ve Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen'in kara kalemle çizilmiş resimlerinin bulunduğu bir tablo hediye etti.


Genel Başkan Kılıçdaroğlu da İmamoğlu’na üzerinde İstanbul simgelerinin bulunduğu bir vazo armağan etti.
Basına kapalı gerçekleşen görüşme sonrası düzenlenen toplantıda CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu şu açıklamalarda bulundu:


Ekrem İMAMOĞLU- Çok değerli Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nu İstanbul Büyükşehir Belediyesinde İstanbul halkı adına ağırlamanın onurunu ve gururunu yaşıyorum. Benim için çok önemli duygularla dolu bir an olduğunu özellikle belirtmek isterim.
Elbette bir insanın böyle bir makama gelirken yola çıkışında çok önemli süreçler vardır. Ben yaklaşık 10 yıllık siyasi yaşamım, 5 yıla yakın ilçe başkanlığı, 5 yıl belediye başkanlığı Beylikdüzü’nde ve sonrasında da İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığımız gerçekleşti; bu sürecin hemen hemen tamamını, sadece ilk 6 ayı Sayın Deniz Baykal Genel Başkanımızdı, sonrasında tamamını çok değerli Genel Başkanım Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’yla yaşamış birisiyim. Dolayısıyla her adımında, her ortamın oluşmasında benim için gerçekten muazzam bir liderlik ve partimizin tarifiyle yoldaşlık, yol arkadaşlığı kavramını en üst seviyede yaşadığımı burada belirtmek istiyorum.
2019 yerel seçimini Türkiye’miz adına çok değerli, önemli bir sürecin aslında yaşanması diye tarifleyebilirim. Burada sürecin en önemli karakteri yerel yönetimden gelen insanların belediye başkan adaylıklarına tercih edilmesi ve oradan belediye başkanlığını İstanbul’un en önemli merkezlerinde, büyükşehirlerinde seçimi kazanmaları olmuştur. Bu iradenin oluşması ve bu gerçekten önemli siyaset mühendisliğinin başarılmasının ana kişisi ve bu süreci başlatan, bu sürecin önderliğini yapan Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’dur. Bu yönüyle ben kendilerine minnet duygularımı belirtmek istiyorum. Elbette ki, milletimize olan sorumluluğumuz çok büyük. Elbette ki, benim mensubu olduğum Cumhuriyet Halk Partisine olan sorumluluğumuz çok büyük. Elbette ki, bu seçimde ittifak ortağımız İYİ Parti’ye, keza aynı şekilde sorumluluğumuz büyük, ama belirtmek isterim ki benim aynı zamanda Genel Başkanım Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’na da hem sözüm, hem sorumluluğum var. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığını yaparken bu duygularla hareket edeceğim ve bunun sözünü daha önce defalarca vermiştim ama bir kez de Büyükşehir Belediyesinde, huzurunda vermek istiyorum. Sözümü verirken hedef koyma adına inşallah İstanbul Büyükşehir Belediyesinin en başarılı ve en demokrat Belediye Başkanı olmak istiyorum. Umarım bu hedefime ulaşırım.
Bu duygularla kendilerini ağırlamaktan tekrar onur duyduğumu, gurur duyduğumu belirtiyor, ayaklarınıza sağlık diyorum, efendim hoş geldiniz tekrar.
Kemal KILIÇDAROĞLU- Değerli basın mensupları, Ekrem Başkan’la beraber güzel bir kahve içtik, 40 yıl hatırı var. Kendisi uzun bir çabanın sonunda İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığını ikinci kez aldı. Uzun bir çaba diyorum, gerçekten de yorucu bir çabaydı, ama Ekrem Başkan kararlıydı, azimliydi, dirençliydi, güçlüydü, gençti, dinamikti alacağım dedi ve aldı. İstanbul’un rantına değil, İstanbul’un sorunlarına talip oldu. O nedenle Ekrem Başkan’ın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olmasının ayrı bir anlamı var. Rantına değil sorunlarına talip olmak.
Dolayısıyla ilk seçim bir siyasal seçimdi, ilk mücadele bir siyasal mücadeleydi, onu kazandı. Şimdi bundan sonraki süreç hizmet yarışı süreci. Bir hizmet yarışı için de kendisi gerçekten de, az önce kısa bir konuşmamız oldu, görüşmemiz oldu, sorunları üç aşağı, beş yukarı temel sorunları biliyor, bütün ayrıntıları üç aşağı, beş yukarı biliyor, sorunların nasıl çözüleceği konusunda güçlü veriler de var elinde. İyi bir ekibi olacak, liyakatli bir ekibi olacak. Bunun altını özenli çiziyorum; partizanlık yapmamak, liyakatli bir ekiple yola çıkmak. Dolayısıyla bu bizim açımızdan son derece önemli. Ekrem Başkan ve diğer başkanlarımızla yerel yönetimlerde Türkiye’de yeni bir süreci başlatıyoruz. Her şey şeffaf olacak. Her şey eğer çok güzel olacaksa her şeyin şeffaf olması lazım, partizanlığın olmaması lazım, herkesin çalışması lazım, herkesin alın teri dökmesi lazım, herkesin sorunlara kilitlenmesi ve sorunları çözmesi lazım.
Dolayısıyla bu çerçeve içinde bir görev anlayışı üstlendi Ekrem Başkanımız bunu da büyük bir başarıyla yapacaktır, yerine getirecektir. Ben de hepiniz gibi, sizler gibi ben de başarılarının takipçisi olacağım. Bütün dualarımız Ekrem Başkan ve diğer Belediye Başkanlarımızla birlikte. İnşallah hepsi başarılı olurlar ve yerel yönetimlerden başlayarak vatandaşın verdiği her kuruşun hesabını vermek gibi bir güzelliği hep birlikte Türkiye’ye yaşatacağız. Bundan yüzde yüz eminim.
Teşekkür ediyorum değerli basın mensupları.
Soru- İlk defa mı geldiniz bu binaya?
Kemal KILIÇDAROĞLU- Bu binaya ikinci kez geliyorum. Önce bürokrat olarak gelmiştim, rahmetli Altan Tufan Gelirler Genel Müdürüyken birlikte dönemin Belediye Başkanını ziyarete gelmiştik, şimdi politikacı olarak geliyorum.
Soru- Kazanıp geldiniz. Ne hissettiniz bu binaya girerken?
Kemal KILIÇDAROĞLU- Şöyle, bu binaya gelirken Ekrem Başkanımızın İstanbul’un sorunlarına talip olduğunu az önce ifade etmiştim. Sorunların ne kadar derin olduğunu biliyorum. Sorunların çözümünde ciddi zorluklar olduğunu biliyorum. Ama siz kararlı olursanız, dirençli olursanız sorunlara karşı bu sorunları aşarsınız.
Ben buraya büyük bir özgüvenle geldim. Çünkü Ekrem Başkana güveniyordum, çünkü bir belediye başkanlığından geliyordu, herhangi bir yerden gelmiyordu. Belediye başkanıyken karşılaştığı sorunları nasıl çözdüğü konusunda da düşüncelerim vardı, fikirlerim vardı. Uygulamaları vardı bunları gördüm ve bunların tanığı oldum. Şimdi daha büyük bir kitleyi kucaklayacak, yani üç büyük imparatorluğa başkentlik yapmış bir kenti kucaklayacak. Tarihiyle, coğrafyasıyla, boğazıyla, güzellikleriyle, insanlarıyla, 80 ilin büyük bir özlemle beklediği İstanbul’la. Dolayısıyla bu çerçevede sorunları çözecektir. Gelişim keyifli ve özgüvenli oldu. O nedenle kahveyi de büyük bir keyifle içtik. İnşallah başarılı olacaktır, bundan yüzde yüz eminim.
Soru- Efendim benim de gündeme ilişkin bir sorum olacak. 23 Haziran malum sürekli bir demokrasi sınavı olduğunu vurguluyordunuz ve partilerin varlığının öneminden de bahsediyorsunuz. Şimdi bir sistem tartışması var, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da açıklamaları üzerine soracağım size. “Eski sisteme dönülmesinden bahsedilmesi millete hakarettir” açıklaması var, ama aynı zamanda bazı partililer de var, örneğin Arınç’ın da yine “bunun Cumhurbaşkanımız tarafından düşünülmesi, tezekkür edilmesini düşünüyorum” diye. Eski sistem tartışmaları parti içinde de sürüyor. Siz bu konuya nasıl bakıyorsunuz?
Tüm bunların yanında bir de yeni partiler gündemde, yeni partilerin kurulması. Bununla alakalı da yine Cumhurbaşkanının bir açıklaması var, “boş çuval gibi devrilirler” cümlesi var. Nasıl değerlendiriyorsunuz siz bu sistem tartışmasını?
Kemal KILIÇDAROĞLU- Şimdi yeni partilerin kurulması benim tamamen ilgi alanımın dışında. Sizler nasıl izliyorsanız ben de siyasetçi kimliğiyle yeni kurulacak partiler kurulur mu, kurulmaz mı bilmiyorum, büyük bir dikkatle izliyorum zaten.
Ama eski sisteme dönülme gibi bir talebimiz bizim hiç olmadı. Eski sistemden zaten biz de şikayetçiydik. Yani eski sistemden derken darbe hukukundan arınmamış bir anayasa, darbe hukukundan arınmamış yasalar varsa bu sisteme dönmek doğru değildir. Örneğin yüzde 10 seçim barajını kim getirdi? Darbeciler getirdi. Hala savunuluyor. Eğer demokrasi istiyorsak, milletin iradesine saygı istiyorsak yüzde 10 seçim barajının kalkması lazım. Anayasada köklü değişiklikler gerekiyor ve mutlaka da Cumhurbaşkanının tarafsız olması gerekiyor. Yemin var yemini etti, namusu ve şerefi üzerine yemin etti. Biz demokratik bir yönetim istiyoruz. Eski sistem demokratik değildi ki. Biz eski sisteme hiçbir zaman övgüler düzmedik, ama demokratik parlamenter sistem eyvallah. Oturur, konuşulur, bakılır, Türkiye’nin sorunları var bu sorunların çözülmesi lazım. Tek adam rejiminin Türkiye’ye nelere mal olduğunu hepimiz artık görüyoruz ve tanığıyız. Tek adam sisteminde enflasyon arttı, Türk lirası eridi, işsizlik felaket durumda. Bütün her şey bir kişiye bağlandı. Bir kişinin Türkiye’nin bütün sorunlarını çözmesi mümkün değil. Devlet dediğiniz kurumda herkesin bir görevi vardır. Şimdi bütün görevler bir kişiye delege edilmiş vaziyette.
Yani geçenlerde bir Sayın Bakanla konuştum, bir mal müdürünün yapması gereken bir işi eğer siz saraydaki kişiye devrederseniz sen yapacaksın diye o zaman ne olacak, hangi işle uğraşacak? Dünya kadar sorunu olan bir Türkiye’nin güçlü bir devlet yapısıyla, liyakatli bir devlet yapısıyla, demokratik bir parlamenter sistem içinde, denge ve fren sistemlerinin olduğu ve herkesin de mutlu olabileceği, gidip oyunu kullandığı zamanda mutlu olarak oy kullanabileceği bir sistem tabi biz isteriz. Adı rejim olur, sistem olur, nasıl tanımlarsanız tanımlayın. Demokrasi, hak, hukuk ve adalet; bu olduğu sürece bir sorunumuz yok. Ama bugün bu alanda sorun var.
Eskiye dönelim. Hiç kimse eskiyi istemiyor. Biz de eskiyi istemiyoruz. Eski çünkü sorunluydu.
Soru- Bugün bir de Çatalca programınız var. 31 Mart seçimlerinde CHP’den AKP’ye geçti Çatalca Belediyesi. Yeni seçilen AKP Belediye Başkanını ziyaret edecek misiniz?
Kemal KILIÇDAROĞLU- Tabi.
Ekrem İMAMOĞLU- Biz bir söz verdik. Söz verdik derken aslında doğası bu, doğalı bu. 39 Belediye Başkanı da bizim Belediye Başkanımızdır. Seçim bitti ve artık hepimiz millete hizmet ediyoruz. Dolayısıyla ben her gittiğim ilçeye ya da bir mahalleye gittiğimde o mahallenin muhtarına ve o ilçenin belediye başkanına haber vereceğimi ve onlarla beraber saha gezisi istediğimi. Tabi müsait olmayabilir, denk düşmeyebilir ama o ilçenin belediye başkanının varlığını, o mahallenin mahalle muhtarının varlığını en üst seviyede saygıyla karşılayan bir Büyükşehir Belediye Başkanı olacağımı söylemiştim.
Genel Başkanımızın bir kısım Çatalca köylerine sözü olduğunu biliyorum. Böyle bir programı kendileri planlamıştı. Kendilerine bu prensipte Çatalca Belediye Başkanımızı bir ziyaret edip çayını içebilir miyiz dediğimde, kesinlikle içelim dedi. Biz de kendilerini aradık, randevulaştık, Çatalca ziyaretimizi Çatalca Belediye Başkanımızın çayını içerek başlatacağız. Köylerimizde de muhtarlarımızla köylerimizi gezip sorunlarını dinleyeceğiz. İstediğimiz bu zaten. Toplumda barış, insanlara, seçilmişlere…
Kemal KILIÇDAROĞLU- Yeni bir siyaset anlayışı.
Ekrem İMAMOĞLU- Evet efendim, yeni siyaset dili, yeni siyaset anlayışı. Umarım herkes bu süreci destekler, milletimiz huzur bulur.
Soru- İstanbul seçimlerinin bir krize dönüştüğü noktada seçim sonuçlarının ardından Ekrem Bey’in İstanbul’da tüm siyasi partilere bir ziyareti oldu. Sistem tartışmaları da buradan yana bir krize işaret ediyor. Ankara’da makro siyaset düzeyinde sizin siyasi partilerle bu yönde görüşmeleriniz olacak mı? Makro siyasete yansıyacak mı İstanbul’da bu?
Kemal KILIÇDAROĞLU- Siyasi partilerle bu aşamada görüşmeyi çok doğru bulmuyorum. Ama CHP olarak biz kendi görüşlerimizi 23 Nisan konuşmamda 6 madde halinde saydım. 23 Nisan konuşması bizim açımızdan da önemli, CHP açısından da önemli. Bize göre eğer gerçekten bu ülkeye hukuku, adaleti ve demokrasiyi getirmek isteyenler samimi iseler o 6 maddeye bakarlar, 6 maddenin gereğini yaparlar ve biz de her türlü desteği veririz.
Teşekkür ediyorum arkadaşlar.