05.03.2019

CHP BİLİM PLATFORMU POLİTİKA NOTU: “OTORİTERLEŞEN TÜRKİYE’NİN ÇÖLLEŞEN MEDYASI”

CHP BİLİM PLATFORMU POLİTİKA NOTU: “OTORİTERLEŞEN TÜRKİYE’NİN ÇÖLLEŞEN MEDYASI”
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkan Yardımcısı, İstanbul Milletvekili Prof. Dr. Fethi Açıkel'in başkanlığındaki CHP Bilim Platformu tarafından "Otoriterleşen Türkiye’nin Çölleşen Medyası” başlıklı politika notu hazırlandı.  
Politika notunda, AKP iktidarı döneminde Türk medyasında yaşanan tekelleşme, basın özgürlüğündeki büyük gerileme, medya kurumları ve gazeteciler üzerindeki siyasi ve ekonomik baskılar, kamu kurum ve kaynaklarının AKP propagandası için kullanımı ve ekonomik krizin medya kurumları üzerinde yarattığı sorunlar ortaya konuldu. Cumhuriyet Halk Partisi’nin, medyada yaşanan sorunlar ile ilgili tespitlerine yer verilen politika notunda, CHP’nin basın özgürlüğünü yeniden sağlamaya yönelik bakış açısına ve sektörde yaşanan sorunlara dair somut çözüm önerilerine yer verildi.
Beyin Göçü, Madde Bağımlılığı, Sağlıkta İthalat, Asgari Ücret, Tank Palet Fabrikası Özelleştirmesi ve Üniversitelerde Yaşanan Gerileme konularında Politika Notlarını kamuoyuyla paylaşan CHP Bilim Platformu, özellikle 31 Mart 2019 tarihinde yapılacak yerel seçimlere kadar ülkenin temel sorunlarıyla ilgili politika notları hazırlamaya devam edecek.
CHP Genel Başkan Yardımcısı, İstanbul Milletvekili Prof. Dr. Fethi Açıkel'in konuyla ilgili demeci: “AKP iktidarı döneminde, ülkemizde özgürlükler anlamındaki gerilemeden en çok etkilenen başlıklardan birisi de maalesef basın özgürlüğü olmuştur. AKP’nin otoriter, tekelci ve tahammülsüz politika tarzı sonucunda, Türkiye, basın özgürlüğü anlamında Dünya’nın en itibarsız ülkeleriyle birlikte anılır hale gelmiştir. Medya kurumları ve gazeteciler üzerindeki siyasi ve ekonomik baskılar, bağımsız medya faaliyetini yapılamaz bir noktaya sürüklemiştir. Ülkenin saygın gazeteci ve köşe yazarları, siyasi ve keyfi hukuki süreçlere maruz bırakılmakta, haksız bir şekilde tutuklanmaktadır. Saray rejimi, medyayı kumanda etme amacıyla medyada büyük bir tekelleşme yaratmış, kamu kurum ve kaynaklarını da kendi propagandası
için adeta seferber etmiştir. CHP olarak, medyada yeni bir başlangıcın gerekliliğine olan inancımızla, hakça temsil ve gerçeklere erişim için demokratik bir medya iklimi yaratacağız. Tutuklu gazeteci ayıbına son verip, kamu gücünü medya dizaynında kullanmayacağız ve ülkemizi yeniden basın özgürlüğü anlamında hak ettiği konuma taşıyacağız.”
MEDYADA BÜYÜK KARARTMA, BASIN ÖZGÜRLÜĞÜNDE BÜYÜK GERİLEME
AKP REJİMİNDE TEK BOYUTLU, TEK SESLİ, TEK RENKLİ MEDYA
GÜDÜMLÜ HAVUZ MEDYASININ FATURASINI VATANDAŞLAR ÖDÜYOR
RTÜK, SİYASİ SOPA OLARAK KULLANILIYOR
VATANDAŞ TANZİM SATIŞ KUYRUĞUNDA; HAVUZUN AKLI PSİKOLOJİK MANİPÜLASYONDA
KEYFİ YAYIN YASAKLARI GERÇEKLERİN ÜSTÜNÜ ÖRTÜYOR
TÜRKİYE, GAZETECİ HAPİSHANESİNE DÖNÜŞTÜ
SARI BASIN KARTI BİLE SARAY REJİMİNİN İNİSİYATİFİNDE
AKREDİTASYON İKTİDARIN GÜDÜMÜNDE
AKP DÜZENİNDE GAZETECİLİK BİTME NOKTASINA GELDİ
REYTİNG VE TİRAJ MANİPÜLASYONLARI OLAĞANLAŞTI
DAĞITIM TEKELLEŞTİ
GAZETE OKUMAK, LÜKS TÜKETİM HALİNE GETİRİLDİ
İNTERNET YAYINCILIĞINDA SANSÜR
HAVUZA DESTEK; YEREL MEDYAYA KÖSTEK
KAMU YAYINCILIĞI TARAFLI VE İLKESİZ HALE GELDİ
TRT’DE LİYAKAT VE TECRÜBE TASFİYE EDİLİYOR; YANDAŞLAR YÜKSELİYOR
ANADOLU AJANSI, PARTİZANLIK VE MANİPÜLASYON KISKACINDA
POLİTİKA NOTUNDAN BAZI VERİLER:
Türkiye, Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi’nde 2002’den 2018’e onyedi yıllık süre içinde 99. sıradan 157. sıraya gerilemiştir. 
Her 5 yurttaşımızdan 3’ü ülkemizde basın özgürlüğünün olmadığını düşünmektedir. 
Her 5 yurttaşımızdan 3’ü medyadaki haberlere güvenmemektedir. 
Türkiye haberlere güvenmeme açısından, Dünya ülkeleri arasında 2. sırada bulunmaktadır. 
AKP iktidarının medyayı kontrol etme oranı %95’lere kadar yaklaşmıştır. 
RTÜK, 2018 yılının son üç ayında TV kuruluşlarına 23 kez program durdurma ve 37 kez de para cezası vermiştir. Sadece bu üç aylık dönemde TV kanalları 5 milyon 200 bin TL’nin üzerinde para cezası ödemiştir. RTÜK, adeta bir bedel ödetme kurumuna dönüştürülmüştür.
Sadece 2011 ile 2018 yılları arasında 468 habere yayın yasağı getirilmiştir. 2019 yılının ilk iki ayı içinde ise 34 yayın yasağı kararı verilmiştir.
Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin 27. döneminde, 9 aydan az bir sürede muhalefet partileri tarafından verilen 7116 soru önergesinin 4708'i, yani her üç soru önergesinden ikisi yanıtsız bırakılmıştır. 
2019 yılı itibarıyla cezaevlerinde 150’ye yakın gazeteci bulunmaktadır. 
Recep Tayyip Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı seçildiği tarihten itibaren 53 gazeteci “Cumhurbaşkanına hakaret suçundan” mahkûm edilmiştir.
2018 yılında 80’e yakın gazeteci, Türk Ceza Kanunu ve Terörle Mücadele Kanunu kapsamında gazetecilik faaliyetlerinden ötürü mahkûm edilmiştir.
AKP döneminde, ülkemizdeki yaklaşık 24 bin gazetecinin üçte birinden fazlası işini kaybetmiş durumdadır
Gazete patronları ve yönetimleri de bu baskı ortamında özel haberler yerine Anadolu Ajansı’ndan (AA) ve iktidara yakın diğer haber ajanslarından gelen bültenlerin haberleştirilmesini tercih etmektedir. Bu durumun bir sonucu olarak gazetelerde yapılan haberlerin %90’ı haber ajanslarına bağımlı hale gelmiştir.
Hiç gazete okumayanların sayısında bir yılda % 20’lik bir artış yaşanmıştır. Gazetelere ilgisizliğin en somut göstergesi günlük ortalama baskı sayısıdır. 2013 yılında günlük ortalama gazete baskı sayısı 6 milyon 290 bin iken, 2017 yılında bu sayı 4 milyon 271 bine düşmüştür. Bir başka deyişle 2013-2017 yılları arasında gazete tirajları 3’te 1 oranında azalmıştır.
Ağustos 2018’den itibaren TL’nin aşırı değer kaybetmeye başlaması ile birlikte matbaa, yayıncılık ve basın sektöründe derin bir kriz yaşanarak, ton bazında gazete kâğıdı fiyatları yaklaşık % 100 artmıştır.  
2018 yılının son üç ayında, İnternet alanında çıkan 327 habere erişim engeli kararı verilmiştir. 
TRT’de, 16 yıllık AKP iktidarı sonucunda personel sayısı 2 bin 462 kişi azalmıştır. 
Otoriterleşen Türkiye'nin Çölleşen Medyası notunun tamamı için tıklayınız...