19.07.2025

Zeliha Aksaz Şahbaz: " Halk Sağlığimiz Madencilik Lobisine Kurban Edilemez!"

CHP Genel Başkan Yardımcısı Dr. Zeliha Aksaz Şahbaz’ın Maden Yasası ile ilgili basın açıklaması şöyle:

Türkiye'nin dört bir yanında denetimsiz bir şekilde madncilik faaliyetlerinin önünü açan Maden Yasası, normal bir madencilik değil, adeta bir talan yasasıdır. Halkımıza yaşam alanı bırakmadığı gibi, sadece doğayı değil, halk sağlığını da doğrudan ve telafisi güç bir tehdit etmektedir. Hükümetin "yatırım kolaylığı" adı altında sunduğu yeni Maden Kanunu düzenlemeleri, ekolojik dengeyi, yaşam kaynaklarını, insan yaşamını hiçe sayan bir pervasızlığın ürünüdür.

Sağlığımızı Tehdit Eden Kirli Gerçekler!

Maden Kanunu'nda yapılan son değişiklikler ve bu düzenlemelerin doğuracağı sonuçlar, halk sağlığı açısından kabul edilemez riskler barındırmaktadır:

* Zehir Soluyacağız, Hastalıklarla Boğuşacağız: Madencilik faaliyetleriyle birlikte artacak olan toz emisyonu, özellikle solunum yolu hastalıklarının (silikozis, astım, kronik bronşit gibi) yaygınlaşmasına neden olacaktır. Patlatmalar ve nakliye sırasında yayılan zararlı gazlar, akciğerlerimize her nefeste zehir taşıyacak, kanser riskini artıracaktır. Halkımız, madenlerden yükselen zehirli dumanlar ve partiküllere maruz kalmaya mahkum edilmektedir.

* Suyumuz ve Toprağımız Ağır Metallerle Zehirlenecek: Madenlerin en yıkıcı etkilerinden biri, su ve toprak kirliliğidir. Asit maden drenajı ve cevher zenginleştirmede kullanılan siyanür, cıva gibi zehirli kimyasallar, içme sularımıza ve tarım arazilerimize karışacak, besin zincirimize dahil olacaktır. Kurşun, arsenik, kadmiyum gibi ağır metaller, nörolojik hastalıklardan böbrek yetmezliğine, kanserden gelişimsel bozukluklara kadar geniş bir yelpazede geri dönülmez sağlık sorunlarına yol açacaktır. Gelecek nesillerimizin yüzyıllar sürecek sağlıklı büyüme ve yaşama hakkı gasp edilmektedir.

* Hassas Gruplar Risk Altında, Kimse Güvende Değil: Çocuklarımız, hamileler, yaşlılar ve kronik hastalığı olan bireyler, madencilik kaynaklı kirliliğin etkilerine karşı en savunmasız kesimlerdir. Bu yasa, en masum ve korunmaya muhtaç kesimleri bile gözden çıkarmaktadır.

* Psikolojik Yıkım ve Yaşam Kalitesi Düşüşü: Sürekli gürültü, hava ve su kirliliği, doğal yaşam alanlarının, köylerin, meraların, tarlaların yok olması, yerel halkı yoksullaştıracak ve ruh sağlığı üzerinde ciddi tahribat yaratacaktır. Kaygı, stres, depresyon ve toplumsal huzursuzluk kaçınılmaz sonuçlar olacaktır. Madencilik, sadece bedensel sağlığımızı değil, ruhsal bütünlüğümüzü de tehdit etmektedir.

* Sağlık Etki Değerlendirmesi Yok Sayılıyor: Biz projelerin halk sağlığına etkilerini kapsamlı bir şekilde inceleyecek Sağlık Etki Değerlendirmesi (SED) istiyor iken, Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) süreçleri de etkisiz hale getirilmektedir. Halkımızın sağlığı, kâr hırsına kurban edilirken, olası zararları önceden öngörme ve önlem alma mekanizmaları yok sayılmaktadır. Bu durum, resmen halk sağlığına karşı işlenen bir suçtur!

Talebimiz Net: Sağlığımız Kırmızı Çizgimizdir!

Cumhuriyet Halk Partisi olarak, halkımızın sağlığını her türlü ekonomik çıkardan üstün tutuyoruz. Hükümeti ve tüm yetkilileri uyarıyoruz:

* Maden Kanunu'nda çevre ve halk sağlığını tehdit eden tüm maddeler derhal iptal edilmelidir!

* Tüm madencilik projelerinde, ÇED süreci yanında kapsamlı ve bağımsız bir Sağlık Etki Değerlendirmesi (SED) yasal olarak zorunlu hale getirilmelidir!

* Halkın katılımını sağlayacak şeffaf ve denetlenebilir süreçler işletilmeli, sağlık riskleri gizlenmemelidir!

* Hava, su ve toprak kirliliğini önleyecek sıkı çevresel standartlar belirlenmeli ve bu standartlara uyulması titizlikle denetlenmelidir!

Halk sağlığı, pazarlık konusu yapılamaz, maden lobisinin çıkarlarına teslim edilemez. Sağlıklı bir çevrede yaşama hakkımız temel bir insan hakkıdır ve bu hakkı savunmak için mücadelemizi sonuna kadar sürdüreceğiz. Gelecek nesillerimize zehirli bir miras bırakmayacağız!

Kamuoyuna saygıyla duyurulur.