13.08.2025

Yankı Bağcıoğlu: “TSK’da Resen Emeklilik Uygulaması, Kurumsal Hafızayı Zedeliyor”

Cumhuriyet Halk Partisi Milli Savunma Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Yankı Bağcıoğlu, Türk Silahlı Kuvvetleri’nde (TSK) 2017 yılından bu yana uygulanan “resen emeklilik” kararlarının hem kurumsal yapıyı hem de kamu vicdanını derinden yaraladığını söyledi.

Bağcıoğlu, “Albay rütbesindeki en deneyimli subayların hiçbir somut gerekçe veya yargı süreci olmaksızın emekliye sevk edilmesi, TSK’nın harekât kapasitesini ve moral gücünü zayıflatıyor” dedi.

Yankı Bağcıoğlu’nun albaylarla ilgili yaptığı değerlendirmede şu ifadelere yer verildi:

“Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) Personel Kanunu’na 2017 yılında eklenen maddeyle başlatılan resen emeklilik uygulaması, tartışmalı bir şekilde sürmektedir. Özellikle Yüksek Askerî Şûra (YAŞ) kararlarıyla albay rütbesindeki deneyimli subayların emekli edilmesi hem TSK’nın kurumsal yapısını hem de kamuoyu vicdanını derinden etkileyen bir mesele haline gelmiştir. Bu süreçte ortaya çıkan çelişkiler, adaletsizlik iddiaları ve şeffaflık eksikliği, ciddi soru işaretleri yaratmaktadır.

Öncelikle şunu ifade etmek isterim: Resen uygulaması, ağır disiplinsizlik, hukuki sonuç doğuran suçlar veya terör örgütü üyeliği gibi durumlarda gerekli ve elzemdir. Ancak bu gibi durumlarda bile resen emekli edilen personele tahkikat veya adli süreç sonuçları iletilmeli, tebliğ edilmelidir. Geçmişte YAŞ kararlarına şerh koyan siyasilerin bugün yargı yolu kapalı resen emeklilikleri onaylamaları da ayrı bir çelişkidir.

Resen emekliliklere yönelik olarak; son 7 yıla dair gerekçeli istatistiklerin kamuoyuyla paylaşılmaması, şeffaflık eksikliğini gündeme getirmektedir. TSK gibi ulusal güvenliğin temel taşlarından olan bir kurumda, personel politikalarının anlaşılır ve denetlenebilir olması kamuoyu güvenini pekiştirecektir. Ancak bu tür verilerin “ulusal güvenlik” gerekçesiyle gizli tutulması, spekülasyonları artırmakta ve kurumsal güvenilirliği zedelemektedir. Genel istatistiklerin paylaşılması, bu tartışmaları azaltabilir ve karar alma süreçlerine dair şüpheleri giderebilir.

Emekli edilen albaylar, TSK’nın en üst rütbeli, tecrübeli ve nitelikli subaylarıdır. 15 Temmuz 2016 darbe girişimi sonrası TSK’nın toparlanma sürecinde kritik roller üstlenen bu subaylar, adeta kurumun buhranlı dönemde ayakta kalmasını sağlamıştır. Buna rağmen bu subayların resen emekliliğe sevk edilmesi, TSK’nın harekât kapasitesine zarar verebilecek ciddi bir personel kaybına yol açmaktadır. TBMM’ye getirilen son kanun değişikliğine gerekçe olarak kurmay subay eksikliği ifade edilmiştir; ancak 15 Temmuz’un üzerinden geçen 9 yıla rağmen hâlâ yeteri kadar kurmay subay yetiştirilememesi ve buna rağmen yüzlerce albayın resen emekli edilmesi ayrı bir çelişkidir.

Emeklilik kararlarında geçmişte FETÖ tarafından yapılan fişlemelerin etkili olduğu iddiası ise son derece vahimdir. FETÖ ile mücadele birimlerinde görev almış, örgütün hedefi haline gelmiş ve Atatürkçü, anayasal değerlere bağlı subayların emekli edildiği yönündeki bilgiler, karar alma süreçlerinde adaletsizlik ve çelişki olduğunu ortaya koymaktadır. Eğer bu tür fişlemeler hâlâ etkiliyse, FETÖ’nün eski yöntemlerinin dolaylı olarak TSK içinde varlığını sürdürdüğü şüphesi güçlenmektedir.

Anayasa’nın 125. maddesi gereğince YAŞ kararlarının yargı denetimine kapalı olması, hukuki denetim eksikliği nedeniyle keyfi uygulamalara yol açabileceği algısını güçlendirmektedir. Millî Savunma Bakanlığı, Beştepe veya güvenlik bürokrasisindeki bazı aktörlerin, sorgusuz sualsiz emeklilik listeleri hazırladığına dair iddialar, TSK’nın kurumsal özerkliğine gölge düşürmektedir. Kritik görevlere atanan albayların kısa süre sonra emekli edilmesi, karar alma süreçlerinde planlama eksikliğini de ortaya koymaktadır.

Emekli edilen albayların önemli bir kısmı hakkında hiçbir idari veya adli soruşturma bulunmamaktadır. Yargı denetimine kapalı idari işlemlerle bu kararların alınması, TSK’nın güç kaybına yol açmakta ve subayların geleceğe güvenle bakmasını zorlaştırmaktadır. Tertemiz bir maziye ve sicile sahip albayların erken emeklilikle töhmet altında bırakılması hem adalet duygusunu zedelemekte hem de her yıl ağustos ayında albaylar üzerinde baskı ve endişe yaratmaktadır.

Ayrıca, önceki yıllarda olduğu gibi bu yıl da emeklilik kararları YAŞ kararı ile alındığı ifade edilmesine rağmen, şûradan 3-5 gün sonra ve emekli edilen albayların iş bilgisayarına gelen bir kısa mesajla tebliğ edilmektedir. Bu durum, mesleğe ve TSK’ya uzun yıllar özveri ile hizmet eden personel için onur kırıcıdır.

Çözüm Önerimiz

Resen emeklilik süreçlerinin şeffaflığı artırılmalı, karar alma mekanizmaları yargı denetimine açılmalı ve ideolojik fişlemelerin etkisi olup olmadığı ciddi bir şekilde soruşturulmalıdır. CHP iktidarında oluşturulacak bir kurul ile geçmişte emekli edilen askeri personelin durumu yeniden değerlendirilecek, hiçbir geçerli dayanak veya adli süreç olmaksızın sadece siyasi ve dayanaksız gerekçelerle emekli edilenlerin mesleğe iadesi sağlanacak, karar vericileri bilerek yanlış yönlendirenler hakkında da adli süreç başlatılacaktır.