10.11.2024
10.11.2024
CHP Ticaret Bakanlığından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Volkan Demir, 2003 yılında başlayan ve zamanla iptal edilen enflasyon muhasebesi düzenlemelerinin ardından, 2023’te yeniden gündeme gelen bu uygulamanın, mali müşavirler ve işletmeler açısından yarattığı karmaşayı değerlendirdi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Demir; sosyal medya hesabı üzerinden paylaştığı videoda, enflasyon düzeltmesinin nasıl yapılacağı, hangi işletmelerin bu düzeltmelerden etkileneceği, 2024’teki değişikliklerin ne gibi sonuçlar doğuracağı ve vergi matrahındaki etkiler hakkında önemli bilgiler paylaştı. Uygulamanın ekonomik anlamda yaratacağı mağduriyetleri dile getiren ve olası çözüm önerilerini de sunan Genel Başkan Yardımcısı Demir, şu açıklamalarda bulundu:
“Merhaba…
Bugün sizlerle enflasyon muhasebesi karmaşasını konuşmak istiyorum. Nedir enflasyon muhasebesi karmaşası? Gelin, birlikte hatırlayalım. Uluslararası Finansal Raporlama Standartları'nda, yüksek enflasyonlu ekonomilerde şirketlerin, işletmelerin finansal tablolarının enflasyondan etkilenmesi sonucunda düzeltilebileceği ifade edilmektedir. Böyle de bir standartımız var; 29 numaralı standart. Bu standardın özü şu finansal tabloların enflasyona göre yeniden düzeltilmesidir.
Biz bu standardı aldık, evirdik, çevirdik, ne yaptık? Vergi kanunlarına derc (adapte) ettik, 2003 yılında. 2003 yılında finansal tablolar enflasyon muhasebesine tabi tutuldu. Bunun vergi kanunlarındaki ismi "enflasyon düzeltmesi"dir. 2004 yılına gelindiğinde de tam vergi etkisi olacağında bu iptal edildi. Neden iptal edildi? Çünkü uygulama hem meslek mensuplarınca hem de idarece karışık olarak nitelendirildi. İptal edilmesi de doğaldı.
Ülkemiz, son birkaç yıldır kötü ekonomi politikalarıyla birlikte yüksek enflasyonu yaşayınca, şartlar tekrar oluştu ve bir yıl, iki yıl ertelediler, 2023 yılında enflasyon düzeltmesinin yapılmasına karar verdiler. Neydi enflasyon düzeltmesi? 31.12.2023 tarihli finansal tablolar, hiçbir vergi etkisi olmaksızın endeksle düzeltilecek yani enflasyon düzeltmesi dediğimiz işlem yapılacak. 2024’teki düzeltmelerin ise vergi matrahı olacaktı. 2023 yapıldı, 2024’e geldik 2024 yılında, birinci geçici vergi döneminde enflasyon düzenlemesinin yapılmamasına karar verildi. Biz zaten ne demiştik? Enflasyon düzeltmesi, bir matrah etkisi olmamalı, iki geçici vergi dönemlerinde zaten yapılmamalı.
Bu kadar bir zaman kapasitemiz yok. On binlerce mali müşavir ofislerinden çıkamaz hale geldi. Anlatayım size: İkinci geçici vergi döneminde beyanname verme süresi uzatıldı. Daha sonra son kez uzatıldı, kendi ifadeleriyle, daha sonra en son kez uzatıldı. Gelen tepkiler ve Bakanlığın yaptığı istişarelerle, enflasyon düzeltmesinde ikinci geçici vergi dönemiyle ilgili bir karar verildi ve denildi ki: "Eğer işletmenin cirosu 50 milyon liranın üzerindeyse, 50 milyon ve üzerindeyse, ikinci geçici vergi döneminde ve üçüncü geçici vergi döneminde enflasyon düzeltmesi yapacak. 50 milyon liranın altında ise, geçici vergi dönemlerinde enflasyon düzeltmesi yapmayacak.'' dendi.
Bu uygulama şu anda mali müşavirlerce yapıldı 50 milyonun üstündekilere, altındakilere yapılmadı. Ama son dakika kararı nedeniyle, on binlerce mali müşavir, zaten bütün mükellefleri için düzeltme beyannamelerini, beyannamelerini, enflasyona göre düzenlenmiş finansal tablolarını hazırlamıştı. Yani yapılan yanlış, başka bir yanlışla başka bir noktaya taşındı. Şimdi geldiğimiz nokta şu: Yıl sonunda bütün işletmeler enflasyon düzeltmesi yapacak.
Biz ne demiştik? Enflasyon düzeltmesi, Türkiye gibi öz kaynağı zayıf, borcu yüksek olan ekonomilerde, şirketlerimizin de böyle, işletmelerimizin de böyle. Bu ekonomilerdeki borcu yüksek, öz kaynağı zayıf şirketlerde enflasyon düzeltmesi mağduriyetler yaratacaktır. Yani, daha fazla vergi ödemesine sebep olacak şirketlerin, o da öz kaynağının daha fazla erimesine neden olacaktır. Tam tersi, güçlü işletmelerin, esas vergi ödemesi gereken işletmelerimizin ise daha az vergi ödemesine neden olacaktır. Bu uygulama, Maliye Bakanlığı tarafından etki analizi yeterince yapılmadan uygulamaya sokulmuştur. Bu etki analizine iyi çalışmak gerekmektedir. Şu anda Maliye Bakanlığı’ndan, bütün şirketlerin KDV alacağı yıllardır açıklanmıyor, ama kaba taslak hesabımızla 10 milyar doların üzerindedir. Şu an bir şirket hem KDV alacağı var hem de %50-60 arasında kredi faiziyle borçlanıyor, o da borçlanabilirse. Bir şirket ayakta kalmaya çalışırken, hakkaniyetsiz vergilerle karşı karşıya kalıyor.
Bu uygulamadan derhal vazgeçilmelidir. Konkordato sayısı son bir yılda binin üzerindedir. Konkordato ilan edemeyip kapısını kepengini kapatıp giden işletme ve şirket sayısı bunun kat be kat daha fazlasıdır. Dolayısıyla çözüm önerimiz net: Acilen bir yasal düzenlemeyle idarenin enflasyon düzeltmesini, bir matrah etkisi olmaksızın, enflasyon düzeltmesi şartları oluştuğunda, her yıl sonunda, iki geçici vergi dönemleri hariç olmak üzere yapılmasını sağlaması gerekmektedir. Aksi halde bu ülke hepimizin; şirketlerimiz batacak, konkordatolar artacak, kepenkler kapanacak, on binlerce mali müşavirin, on binlerce meslek mensubunun zamanı boşa harcanacak ve hiçbir zaman ekonominin denetimi ve ekonominin gelişimi için bu meslek grubundan yararlanılamayacaktır.”
Enflasyon Muhasebesi Karmaşası ve Vergi Düzenlemeleri üzerine yaptığımız bu videoda, Türkiye’deki enflasyon düzeltmesi uygulamalarını ve bunun işletmeler üzerindeki etkilerini detaylı bir şekilde ele alıyoruz. 2003 yılında başlayan ve zamanla iptal edilen enflasyon muhasebesi… pic.twitter.com/x5vO9BF9ru
— Volkan Demir (@VolkanDemirCHP) November 10, 2024
26.11.2024
26.11.2024
26.11.2024
25.11.2024