Suat Özçağdaş: "Vatandaş, CHP’ye ‘İktidar Ol, Ben Bu Ülkenin Değişmesini İstiyorum’ Dedi”

CHP'nin eğitim alanındaki sorunlara dikkati çekmek için farklı illerde düzenlediği "Eğitim Buluşmaları" devam ediyor. CHP Genel Başkan Yardımcısı Suat Özçağdaş, Sinop'taki halk buluşmasında; "Büyük Atatürk'ün söylediği gibi bu ülkenin fikri hür, irfanı hür, vicdanı hür nesillere ihtiyacı var. Vatandaş, aslında yerel yönetimlerde Cumhuriyet Halk Partisi'ne ‘iktidar ol, bana kendini göster, ben bu ülkenin değişmesini istiyorum’ dedi” diye konuştu.

CHP'nin "Eğitim Maratonu" programı kapsamında farklı illerde düzenlediği "Eğitim Buluşmaları" devam ediyor. CHP Genel Başkan Yardımcısı Suat Özçağdaş'ın başkanlığındaki heyet, Sinop'a gitti. Heyet, gündüz eğitimcilerle bir araya geldikten sonra Sinop İl Başkanlığı'nı ziyaret etti. Ardından Rektörlük ziyaretinde bulunan heyet, Sinop Belediyesi'ne geçti. Heyet, Belediye Başkanı Metin Gürbüz'e yaptığı ziyaretin ardından Valiliğe giderek Vali Mustafa Özarslan ile görüştü. Akşam ise halk buluşması gerçekleştirildi. Özçağdaş, halk buluşmasında şunları söyledi:

“Cumhuriyet Halk Partisi olarak bildiğiniz üzere kasım ayından bu yana kurultayımızdan sonra dünyanın başka ülkelerinde de uygulanan bölge bakanlık sistemine geçmiş bulunuyoruz. Amaç, muhalefet döneminde ilgili partiyi iktidara hazırlamak. 17 gölge bakanımız var. Dolayısıyla bakanlıkları çok yakından takip etme şansımız var.

BİR TÜRLÜ DİKİŞ TUTMAYAN BİR SİSTEM VAR

Adalet ve Kalkınma Partisi'nin kendilerinin de kabul ettiği üzere 22 yılda en başarısız olduğu alanlardan biri. Cumhurbaşkanı'nın kendisi eğitim diyor. 9 bakan değişti. 4 kez büyük, 18 kez küçük müfredat değişikliği oldu. Bir türlü dikiş tutmayan bir sistem var. Çünkü niyet halis bir niyet değil. Niyet iyi olmayınca sonuç da iyi olmuyor. Çünkü mevcut iktidar, ülkenin gelir kaynaklarını son derece adaletsizce dağıttığından küçük bir kitle mutlu olduğundan, diğer büyük grubun sadece şükretmesi gerekiyor. O yüzden de itaatkar, kanaatkar, dinler, kinler, nesillere ihtiyaç var. Amaç bu olunca sistem de olmuyor. Çünkü büyük Atatürk'ün söylediği gibi aslında bu ülkenin fikri hür, irfanı hür, vicdanı hür nesillere ihtiyacı var. Vatandaş, aslında yerel yönetimlerde Cumhuriyet Halk Partisi'ne ‘iktidar ol, bana kendini göster, ben bu ülkenin değişmesini istiyorum’ dedi.”

EĞİTİMİ DÜZELTMENİN TEK BİR YOLU VARDIR; ATATÜRK'ÜN EĞİTİM SİSTEMİNE DÖNMEK

Bir katılımcı şunları söyledi:

“Eğitimi düzeltmenin tek bir yolu vardır; Atatürk'ün bilim, fen ve çağdaş eğitim sistemine dönmek. Bunun haricinde hiçbir yol yok. Bunun için de cemaatlerin derhal ortadan kaldırılması, tarikat yurtlarının derhal kapatılması gerekir. Bunu sağlarsanız Türkiye'nin kurtuluşunu sağlamış olursunuz.”

Ekonomik koşullardan şikayet eden bir üniversite öğrencisi şöyle konuştu:

“Evde kalıyorum. Aylık kirası 12 bin lira. İki arkadaş kalıyoruz. Bir de okula otobüsle gidiyorum. Sürekli otobüslere para veriyoruz. Buradan üniversitemin olduğu şehire otobüsle gidiyorum. Zaten git gel yapıyorum. Yazları da mecbur olarak burada çalışmak zorundayım ve şu anda hala çalışıyorum. Geldiğimden beri çalışıyorum. Gidene kadar da çalışacağım. Para lazım oluyor. Şartlar kötü. Bunun için yani ne olabilir yani bilmiyorum.”

CHP Parti Meclisi Üyesi Armağan Erdoğan ise şu açıklamayı yaptı:

“Son dönemde üniversite öğrencilerinin sorunları dediğimizde üç şeye yoğunlaşıyor. Bir tanesi barınma problemi. Barınma problemini devlet karşılayamadığı için ve bunu sistematik bir hale getirmediği için ya bir takım cemaat yurtlarına mahkum kalıyorlar ya da özel olarak ev kiralamaları gerekiyor. Barınma sorunu çözülemiyor. İkinci bir sorun ulaşım sorunu. Çünkü zaten üniversite binaları şehirlerin dışında yapılıyor. Üçüncü sorun ise, Türkiye'deki derin yoksullaşma nedeniyle üniversite öğrencisi ayağındaki eski ayakkabısı ile gidiyor. Ama biz bunları aşamadığımız için yüksek öğretimle ilgili olarak işin akademik boyutunu konuşamıyoruz bile.”

MESEM Programı’nı eleştiren bir lise öğrencisi ise şunları söyledi:

“Bizim isteğimiz, Türkiye’de mesleki eğitimin daha nitelikli olması. MESEM'de okuyup staj görüp ihmalden dolayı ölen çok fazla arkadaşımız var Türkiye'de. Öncelikle bunun olmaması lazım. MESEM'deki stajyerlerin stajyer olup aslında işi öğrenmek için gittiklerini, birer köle olmadıklarını burada vurgulamak istiyorum.”