24.07.2025
24.07.2025
İzmir Şehir Hastanesi'nde tetkikleri devam eden tutuklu Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık'ın ailesi ile görüşen CHP Genel Başkan Yardımcısı Suat Özçağdaş, Çalık'ın sağlık durumunun iyiye gitmediğini ve derhal tedbir alınması gerektiğini vurguladı. Özçağdaş, "Kendi döneminden önce başlamış olan bir süreçle ilgili olarak, gözaltına alınarak tutukluluk kararıyla hapsedildiği için şu anda bu durumda. Eğer kendisi Recep Tayyip Erdoğan’ın sahip olduğu şansa sahip olsaydı, görevine devam ediyor olacaktı. Bir kere Mehmet Başkan’ın sağlık durumundan önce, Türkiye’nin konuşması gereken şey budur: Neden bir belediye başkanı, tutuksuz olarak yargılanması gerekirken, tutuklu olarak yargılanmakta?" dedi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Suat Özçağdaş, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne yönelik soruşturma kapsamında tutuklanan Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık'ın tetkiklerinin sürdüğü İzmir Şehir Hastanesi'nde ailesini ziyaret etti. Özçağdaş Murat Çalık'ın annesi Gülseren Çalık, ablası Sema Koçhan ve aile fertleri ile görüştü.
Burada açıklamalarda bulunan Özçağdaş, şöyle dedi:
"Mehmet Murat Çalık Başkan çok ağır bir süreçten geçiyor. Çok ciddi kilo kaybı var. Kan değerlerinde ciddi bir düşüş var. Önce İzmir’de hastaneye bir sevki oldu biliyorsunuz, cezaevinden. İKÇÜ Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne geldi. Orada birtakım tetkikler yapıldı. Ardından o tetkikler birilerine yetmemiş olacak ki İstanbul’a gitmesi istendi. Adli tıp kontrolü istendi. Şimdi öncelikle Türkiye’ye şunu söylemek isterim: Herhangi bir yurttaşımız ister bir belediye başkanı olsun, ister bir milletvekili olsun, ister herhangi bir mesleğe sahip olan bir insan olsun yargılanmaktan masum değildir, herkes yargılanabilir. Belediye başkanlarımız da yargılanabilir. Tıpkı geçmişte Recep Tayyip Erdoğan’ın yargılandığı gibi. Ama asıl olan mesele şudur: tutuklama bir tedbir kararıdır. Çok yıllar önce olmuş bir olaydan dolayı savcılık dava açmak isteyebilir. Ortada delil karartılacak bir durum yoktur. Dava açarsınız, iddianamenizi ortaya koyarsınız, savunma makamı savunmasını yapar. Eğer suçlu bulunursa o zaman gereği yapılır."
Çalık'ın İstanbul’un en önemli ilçelerinden, Türkiye’nin en gözde ilçelerinden birinin belediye başkanı olduğunu belirten Özçağdaş, "Kendi döneminden önce başlamış olan bir süreçle ilgili olarak, gözaltına alınarak tutukluluk kararıyla hapsedildiği için şu anda bu durumda. Eğer kendisi Recep Tayyip Erdoğan’ın sahip olduğu şansa sahip olsaydı, görevine devam ediyor olacaktı. Bir kere Mehmet Başkan’ın sağlık durumundan önce, Türkiye’nin konuşması gereken şey budur: Neden bir belediye başkanı, tutuksuz olarak yargılanması gerekirken, tutuklu olarak yargılanmakta? İlk konuşacağımız şey bu. Buradan savcılara ve şu anda tutukluluk kararını tekrar ve tekrar devam ettiren hâkimlere sesleniyorum: Siz hangi yasal gerekçeyle tutuksuz yargılanabilecek bir kamu görevlisine tutukluluk hâlinin devamına karar veriyorsunuz? Türkiye’nin bunu konuşması gerekiyor" diye konuştu.
Yaşam hakkı ihlali
"Ortada bir sağlık sorunu olduğu net" diyerek sözlerini sürdüren Özçağdaş, şu ifadeleri kullandı:
"Başkan’ın kilo kaybı ortada. Kan değerlerinin durumu ortada. Raporlar ortada. Burada enteresan bir durum var: Yaşam hakkı her şeyden önce gelir. Başkan tutuklu değil, hükümlü bile olsaydı ve eğer sağlık durumu bu noktaya gelseydi, hükümlüyken bile infazı durdurulup eve çıkabilirdi. İyileşirse tekrar geri gelir. Şimdi burada birtakım testler yapılıyor. Bu testlerin sonunda dört, beş çıkan şey, her nasıl oluyorsa üç, dörde düşüyor. Bunu birilerinin açıklaması gerekiyor. Kan değerleri bu halde, hâlâ burada tutuluyor. Bunu birilerinin açıklaması gerekiyor. Bütün hizmet verdiği insanlar açısından ve başta ailesi açısından bu süreç çok tehlikeli bir noktaya gidiyor. Biz bunun için Cumhuriyet Halk Partisi olarak talepte bulunmak zorunda kalmamalıyız. Mehmet Murat Çalık, bu ülkenin saygın bir yurttaşı ve bir yurttaşlık hakkına sahip; yaşam hakkına sahip, sağlık hakkına sahip. Bunun uzatılmasından kim ne murat ediyor? Ben buradan Sayın Cumhurbaşkanına sesleniyorum. Adalet Bakanı’na sesleniyorum. Sağlık Bakanı’na sesleniyorum: Ne murat ediyorsunuz? Mehmet Murat Çalık ev hapsi alsa, evinde sağlığına kavuşsa, steril bir ortamda hayatını devam ettirse… Siz de neyi iddia ediyorsanız edin, yargılamanızı yapsanız. Recep Tayyip Erdoğan’ın sahip olduğu haklara sahip olsa, kim ne kaybedecek? Bu kabul edilebilir bir şey değil. Bu, yaşam hakkının ihlalidir, kasttır.
"Karar vericiler Mehmet Murat Çalık’ın sağlığına dua etsinler"
Bu ülkenin karar vericileri, yatıp kalksınlar Mehmet Murat Çalık’ın sağlığına dua etsinler. Mehmet Başkan’ın daha kötüye gitmesi durumunda çok ağır işler olur Türkiye’de. Buradan uyarıyorum onları: Yatsınlar kalksınlar Başkan’ın sağlığına dua etsinler. Ve derhal nasıl olacaksa Gülseren annenin gözünün yaşı dinsin. Çocuklarının kaygısı bitsin. Eşinin, ablalarının, kardeşlerinin ve en önemlisi onu saran yurttaşların kaygısı bitsin. Böyle olmaz.
"Mehmet Murat Çalık Başkan bir hükümlü değildir"
Bir ülke zorbalıkla yönetilemez. Hukuksuzlukla yönetilemez. İktidar partisini destekleyen yurttaşlarımıza sesleniyorum: Mehmet Murat Çalık Başkan bir hükümlü değildir. Bir tutukludur. Hükümlülükle tutukluluk arasında fark var. Mehmet Başkan’ın adli tıpta rapor alması da gerekmez. Çünkü hükümlü değil. Bu, hükümlüler için yani cezası kesinleşmiş, cezasını çekmekte olan kişiler için bir hükümdür. Çünkü hapishaneye girmişsiniz, oradan çıkmanız için adli tıp kurumu tanımlanmış. Şu anda hapishanede olması bir tedbir kararı. Belki de beraat edecek ve çıkacak.
"Tutuksuz yargılanmalı"
İstanbul’a atanan bir Cumhuriyet Başsavcısı var. Önüne gelen herkesi tutukluyor. Geçmişte başka belediye başkanlarının, başka görevlilerin yargılanmadığı şekilde ağır bir biçimde yargılanıyor. Ortada iddianame yok. Neyi bekleyeceğiz burada? Kaç ay daha bekleyeceğiz? Bakın, İzmir’de de geçtiğimiz günlerde bir operasyon oldu. Yüzlerce kişi gözaltına alındı. Belli bir sayıda arkadaşımız tutuklandı; altmış küsur. Şu anda 11 kişi içeride. Daha çok az zaman oldu. Demek ki istenirse iddianameler hazırlanabiliyor. Mehmet Murat Çalık bir kamu görevlisidir. Geçmişte olan bir olaydan dolayı yargılanabilir. Yargılama süreci devam ederken tutuksuz yargılanmalıdır. En fazla ev hapsi olabilir. O bile fazladır.
"Yaşam hakkı dilenilecek bir hak değildir"
Mehmet Murat Çalık’ın sağlık durumu iyiye gitmemektedir. Derhal tedbir alınması gerekmektedir. Onun raporuyla oynayanlar, yanlış yapanlar vardır; yaşam hakkını ihlal edenler vardır. Kendisi hükümlü değildir, tutukludur. Derhal haklarından yararlanmalıdır. Geçmişte Türkiye’de, Ergenekon, Balyoz süreci dâhil, tutukluların birçoğu bazılarının sağlık raporuna bile gerek kalmadan mahkeme hakiminin mahkeme salonundaki duruşlarından, sağlık hallerinden anlamasıyla tahliye edilmişlerdir. Tutuksuz yargılanmışlardır. Bu ülke bunların hepsini yaşadı. Yüzyıldan fazla süren bir Cumhuriyetiz biz. Yaşam hakkı dilenilecek bir hak değildir. Bir anayasal haktır. Herkes aklını başına alsın. Buradan bir kez daha çağrıda bulunuyoruz: Bunu dinleyen aklı başında birileri vardır diyorum. Mehmet Murat Çalık, bu ülkenin çok saygın bir yurttaşıdır. Yaşam hakkı vardır. Gerekli tedbirler alınsın.
"Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, mantıklı bir açıklama yapsın"
Bu ülkenin vicdan sahibi ister iktidar partisine oy versin, ister muhalefet partilerine oy versin, yurttaşlarına soru sormak istiyorum. Bir ülkenin aktif belediye başkanının böylesi bir sürece ev hapsinde geçirmesinin kime zararı var? Bakın tutuklu yargılanmaması gerekir ama hapishane yerine ev hapsinde olmasının kime zararı var? Bu zulüm neden? Bir insanın yaşamıyla oynamaya kimin hakkı var? Verin ev hapsini. Ne zarar edeceksiniz? Neyden zarar edeceksiniz? İsyanımız budur. Bu mantıklı bir açıklama yapsın. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, mantıklı bir açıklama yapsın. Ne zararı var? Ev hapsinde olmasının ne zararı var?"
Anne Çalık: "Oğlumun bir an önce evine dönmesini istiyorum"
Murat Çalık'ın annesi Gülseren Çalık ise oğluyla yaptığı son görüşmede moralinin bozuk olduğunu belirterek "Çok zayıfladığını gördüm. Endişeliyim bir an önce çıkmasını diliyorum" dedi. Murat Çalık'tan yeniden kemik iliği örneği alınacak olmasına ilişkin ise Gülseren Çalık, "İlk başta istememiştim. Ben onu 1999'da yaşamıştım. 15-20 gün önce tekrar yaşadı tekrar yapacaklar. Razı değildim ama bazı nedenlerden dolayı yapılması gerekiyormuş onun için tabi ki hekimlerimiz karar verdi. Onların kararına saygılıyım. Oğlumun bir an önce evine dönmesini istiyorum. Tutukluluğunun devamını istemiyorum. Günden güne zayıflıyor bu da beni çok endişelendiriyor. Çok endişeliyim, üzgünüm" dedi.
25.07.2025
25.07.2025
25.07.2025
25.07.2025