15.06.2022

Özgür Özel: Seçimi Yapacağız, Yerleri Değiştireceğiz, Millet İttifakı İktidar Olacak

-“SOYLU DEVLETİN ÇİVİSİNİ ÇIKARDI, İKTİDARIMIZDA YERİNE TAKACAĞIZ”

-“FAHRETTİN KOCA’YA AÇILAN KREDİ TÜKENMİŞTİR”

Cumhuriyet Halk Partisi Grup Başkanvekili Özgür Özel, Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açıklamalarına ilişkin olarak, “Bizim istediğimiz zaman adaylarını açıkladılar ama biz kendi istediğimiz zaman adayımızı açıklayacağız, doğru bulduğumuz zamanda açıklayacağız. Biz iktidar refleksi gösteren bir partiyiz, Ak Parti ile MHP'de muhalefet refleksi gösteren bir parti. Bu ilanihaye sürmez. Herkes yerini, yurdunu, görevini bilecek. Seçimi yapacağız, yerleri değiştireceğiz. Millet İttifakı iktidar olacak. Bize diyor ki: ‘Erken seçim isteği yok.’ Daha ne yapmam lazım? Türkçe söylüyoruz” ifadesini kullandı.

CHP’li Özel, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında, “Sağlık çalışanlarına ilişkin Aralık ayında söz verdikleri teklif nihayet geldi ve gelinen nokta şu: Söz verdikleri iyileştirmelerin hiçbiri yok. Hemşireler yok, sağlık emekçileri yok, eczacılar yok, veterinerler yok ve aralık ayında doktorlara verilen sözden de geriye gidiş var. Yani uzman doktora yapılacak iyileştirmenin yarısını geri almışlar. Pratisyen hekime yapılacak iyileştirmenin üçte ikisini geri almışlar. ‘Hakkınız ödenmez’ deyip, haklarını gerçekten ödemedikleri sağlık emekçilerine çok büyük bir haksızlık daha yapıyorlar. Resmen Fahrettin Koca kendi meslektaşlarını kandırdı, dolandırdı. Çünkü artık sanıyor ki pandemi geriledi, bundan sonra onlara o kadar ihtiyaç yok. Oysaki sağlık sisteminde her bir sağlık emeklisine ayrı ayrı her gün, her an ihtiyaç var. Her şeyi borçlu olduklarımızı, boş sokaklara karşı sarayın balkonundan alkışlayanlar, gün geldiğinde sağlık emekçilerine büyük bir haksızlık yapmışlardır. Bunu görmek gerekiyor” dedi.

FAHRETTİN KOCA, KAMU VİCDANINDA TEMERRÜTTE DÜŞMÜŞTÜR

Özel, “Kanun önünde eşitlik ilkesine, Anayasa'nın 10'uncu maddesine açıkça aykırı; Anayasa'nın 49'uncu maddesindeki çalışma barışını doğrudan bozan, 60'ıncı maddesindeki sosyal güvenlik hakkını ihlal eden ve kamu hizmetine girme hakkını düzenleyen 70'inci maddeye açıkça aykırı bu kanun teklifini eleştirmeye ve olması gerektiği şekle dönüştürmek için Cumhuriyet Halk Partisi olarak bütün görevlerimizi yerine getireceğiz. Eczacılara büyük haksızlıklar yapılıyor. Doktorların, diş hekimlerinin emeklilerine yapılan iyileştirme doğrudur ama yetersizdir ama eczacının emeklisine yapılmayan iyileştirme tamamen nankörlükten başka bir şey değildir. Veterinerleri sağlık emekçisi görmemek… Dün 3 saat hastane hastane gezip onkoloji hastasını dolaştırmaktan kendi yığılmış ve gidip bunu Sağlık Bakanlığı'nın önünde bir eyleme dönüştürmüş ambulans şoförü arkadaşımız, ‘hasta hakları’ diye bağırıyorsa, ona ‘cinnet geçiriyor falan’ diye değil de ‘hakikaten ne oluyor’ diye bir bakmak lazım. Bugün iktidar-muhalefet her milletvekili gecenin bir yarısında çalan telefonlarla, ‘yoğun bakımda yer yokmuş; hastamız acilde yardımcı olur musun vekilim’ telefonlarına cevap veriyorsa, bu sistem çöktü demektir. Bursa'daki Şehir Hastanesine ortalama şehir merkezindeki bir kişinin taksiyle gidiş dönüşü 250 lirayı bulduysa, vatandaş ‘Ben bu çocuğumu nasıl bu hastaneye götüreceğim’ diye isyan ediyorsa; bu işler çökmüş demektir. Ankara'da randevu talebi için aranan yardım hattı Ankara'nın dışarıdaki ilçelerinden randevu veriyor, Ankara içinden randevu veremiyorsa... Denemesi bedava… Bu sistem çöktü demektir. Bir sağlık krizinin tam ortasındayız. Sağlık emekçilerinin özlük haklarını iyileştirmeyerek, sağlıkta şiddet sorununu çözecek akılcı önerileri reddederek, TTB'yi ötekileştirerek, şeytanlaştırarak, sağlık meslek alanındaki örgütlü sendikaları yok sayarak ve özel hastanelere hastaları, hekimleri yurt dışına zorlayarak bu ülkede sağlık hizmet sunumu yaptığınızı iddia edemezsiniz. Sayın Fahrettin Koca'ya açılan kredi tükenmiş, bitmiş, faizini doldurmuş temerrütte düşmüştür. Fahrettin Koca, kamu vicdanında temerrütte düşmüştür. Sağlık emekçileri ondan alacaklıdır, vatandaş da hesap sormak için sandığı beklemektedir” ifadesini kullandı. Özel, şunları kaydetti:

TANSU ÇİLLER DÖNEMİYLE AYNI NOKTADAYIZ

“10 Haziran günü Recep Tayyip Erdoğan imzasıyla 12'nci Kalkınma Planı hazırlıklarıyla ilgili Cumhurbaşkanlığı Genelgesi yayınlandı. Genelgeye göre enflasyonla mücadelede Özel İhtisas Komisyonu kuruyorlar. Bitti, sözün bittiği yerdeyiz. Politika faizi yüzde 19'du 2021 Eylül ayında. Faiz yüzde 19'ken, enflasyon yüzde 25'ti. Faizi yüzde 14'e çekti ve ticari işletmeler yüzde 30'la borçlanmaya başladı. Bu borçlanmanın yüzde 50'lere varacağını bütün ekonomistler söylüyorlar. KKM diye bir şey çıkartıp, bugüne kadar parasını faize yatırmayanları bile faizci yaptılar. Faiz sebep, enflasyon sonuçtur diyordu; politika faizini düşürdü, enflasyonu yüzde 25'ten, yüzde 75'e çıkardı. Faizi 5 puan düşürdün güya, enflasyon üç katına çıktı yüzde 25'ten, yüzde 75'lere çıktı. Tansu Çiller döneminin enflasyonları ile kafa kafaya gelmiş, onu aşmış bir noktadayız.

SANDIKTA HESAP SORACAK

Tayyip Erdoğan, enkaz devraldım gibi anlattığı ülkede enflasyon yüzde 29'du, bugün yüzde 75. Büyümek için yüksek enflasyon tercih ediyorsan, enflasyonla mücadele için neden ihtisas komisyonu kuruyorsun? Bütün yükü garibanın sırtına vurdunuz. Her gün birbirine çelişkili açıklamalar, beceriksiz, liyakatsiz kadrolar ve ikide bir bilerek yapıyoruz diyorlar. Bu vatandaş kendi derdine derman olmayı bırakın, haberdar bile olmayan bu iktidarı göndermek için ya sabır çekiyor, sandık için gün sayıyor. Eğer Akbaşoğlu yerime basın toplantısı yapmayı ve ekonomik konuşmayı kabul etse, hiç basın toplantısı yapmam. Çünkü şüphesiz seçimi kazanmamıza, AK Parti'nin kaybetmesine, Akbaşoğlu'ndan daha çok katkı sağlayacak bir başka basın toplantısı yapılamaz. Vatandaşın derdini görmeyip, alaya almanın sandıkta bir hesabı elbet görülecek, elbet sorulacak.

SOYLU DEVLETİN ÇİVİSİNİ ÇIKARIYOR

Dün Jandarma Teşkilatı'nın 183'üncü kuruluş yıldönümüydü. İçişleri Bakanlığı'nda oturan zat, Jandarma teşkilatının her kademesinden temsilcileri odasında ağırlamış. Beklersin ki sorunlarını dinlemek, hoş sohbet etmek, moral vermek ve geleceğe dönük olarak da sorunlarına çözüm vadetmek ve bunu dile getirmekle ilgili seviyeli bir toplantı olsun. İçişleri Bakanlığı'nı meşgul eden suç işleri bakanı tutmuş, dönmüş ve pırıl pırıl jandarmanın personelinin karşısında ülkenin ana muhalefet partisini eleştirmiş. Neymiş, Afrin'e operasyon yapıyormuş, tezkerenin yenilenmesine Cumhuriyet Halk Partisi oy vermemiş. Bizi jandarmaya, personeline şikayet ediyor. Bunu yapacaksan AK Parti'nin teşkilatını toplarsın. Ak Parti'ye, MHP'ye oy veren çok değerli seçmenler; düşünün ki yarın seçim oldu, Cumhuriyet Halk Partisi geldi, İçişleri Bakanı'nı atadı ve İçişleri Bakanı jandarma personeli toplayıp AK Parti ile MHP'yi kötülüyor. Bu içinize sinerse, Soylu'ya doğru yapıyor deyin. Orada siyaset olur mu? Orduda, ibadethanede, okulda siyaset olur mu? Soylu'nun bu yaptığı işi bıraktıkları Türkiye'de gelen iktidar yapmaya başlarsa ne olacak? Devletin çivisini çıkarmaya kimin hakkı var ya? Bu kadar kifayetsizlik olur mu? Bu kadar utanmazlık olur mu? Jandarma personeline gidip de siyaset yapılır mı kardeşim? Git AK Parti İl Başkanlığı'nda yap, cevabını al. Sınır ötesi operasyon için tezkere ihtiyacı yoktur. Ayrıca ret verdiğimiz tezkere, Afrin'de PKK unsurlarına operasyon yapmayın tezkeresi değil. Torba tezkere getirmişsin, içine her şeyi sokmuşsun; yabancı ülke askerinin Türkiye'ye davet edilmesi ve Türkiye'ye de konuşlandırılmasını koymuşsun. Çıkıp jandarma personelini odana çağırıp Cumhuriyet'in kurucu partisini çirkefçe çekiştiremezsin. Seni bundan men ederiz, aklını başına topla... CHP iktidarında içiniz rahat olsun, Bu, Süleyman Soylu devletin çıkardığı çivisini, koltuğunuza oturmadan yerine takacağız. Bu taahhüdü şimdiden söyleyelim.

ADAYIMIZI İSTEDİĞİMİZ ZAMAN AÇIKLAYACAĞIZ

Bir cumhurbaşkanı adayının zaman geçtikçe zemin ve itibar kaybetmesinden bahsedeceksek, anketlere bakınca bunun en yalın örneği Tayyip Erdoğan. Adaylığını açıkladığına göre, tek adam rejimine geçtiği günden bugüne kadar sürekli zemin ve itibar kaybediyor, sürekli görev onayı düşüyor. Bir ülkede iktidar partisi ve partileri muhalefete muhalefet ediyorlarsa, o ülkede psikolojik iktidar el değiştirmiştir. Siyasal iktidarın el değiştirmesi an meselesidir, ilk seçimdedir. Siyaset halat yarışı gibidir, iki taraf birlikte asılır. Biz ortaya çizgi çekmiştik. İki taraf şunu soruyordu: Cumhurbaşkanı adayınız kim? Biz çektik, onlar çekti, biz çektik, onlar çekti, biz çektik, onlar çekti; onlar geldi... Bizim istediğimiz zaman adaylarını açıkladılar ama biz kendi istediğimiz zaman adayımızı açıklayacağız, doğru bulduğumuz zamanda açıklayacağız. Halat elinde çektik, paldır küldür devrildiniz buraya hep beraber. Tayyip Erdoğan, Devlet Bahçeli, Grup Başkan Vekilleri, Ömer Çelik... Bizim taraftalar... Şimdi kalkmışlar, ucundan tutuyor, ‘bir daha oynayalım, siz adayınızı açıklayın’. E siz düştünüz, biz size açıklattırdık. Şimdi biz iktidar refleksi gösteren bir partiyiz, Ak Parti ile MHP'de muhalefet refleksi gösteren bir parti. Bu ilanihaye sürmez. Siyasette bu yok. Herkes yerini, yurdunu, görevini bilecek. Seçimi yapacağız, yerleri değiştireceğiz. Millet İttifakı iktidar olacak. Bize diyor ki: ‘Erken seçim isteği yok.’ Daha ne yapmam lazım? Kuş dilinde mi söyleyeyim. Türkçe söylüyoruz: Biz seçime dünden razıyız, bugünden hazırız. 360 lazım; 2 elle oy vereceğiz, getirin önergeyi. Cumhurbaşkanı karar verirse de oluyor. Genel Başkanımız dahil haftaya salı gelecek erken seçim önerisine, önergesine tam kadro destek vereceğiz. Hodri meydan! Erken seçim talebimiz yokmuş... Aday mı? Sen salıyı getir, çarşamba günü duyarsın. Sen salı günü önergeyi getir, çarşamba günü adayı duyarsın. Aday sizin talep ettiğiniz değil, bizim uygun gördüğümüz yerde olacak. Yeter... 19 yıldır her şeyi sen bilirsin ya, o adayı da biz biliriz kardeşim. Biz bileceğiz, biz belirleyeceğiz, biz istediğimiz zamanda açıklayacağız.”


Gündem'den Öne Çıkan Haberler