Özgür Karabat: "Anayasanın İlk 4 Maddesini Kesinlikle Tartıştırmayacağız"

CHP Genel Başkan Yardımcısı Özgür Karabat Pamukkale İlçe Danışma Kurulu toplantısında konuştu, Denizli’de ilk genel seçimlerde en az yüzde 60 oy alınacağına inandığını belirtti.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Özgür Karabat Pamukkale ilçe Danışma Kurulu Toplantısı'nda partililere bir sunum yaptı.

Konuşmasına CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in selamını ileterek başlayan Karabat, "CHP'nin bir program partisi olduğuna işaret ederek şunları söyledi: "CHP, cephede savaş devam ederken program yapan bir partidir. Halkçılık Programı (1920), Dokuz Umde (1923), Halk Fırkası Kuruluş Nizamnamesi (1923) ve 1931 Programı gibi metinler hazırlanmış ve son olarak da İkinci Yüzyıla Çağrı Beyannamesi (2020) gibi metinleri ortaya koyarak bir program partisi olduğunu göstermiştir" dedi.

Denizli’de ilk genel seçimlerde en az yüzde 60 oy beklediklerini belirten Karabat'ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle:

"Cumhuriyet Halk Partisi bir program partisidir. Cumhuriyet Halk Partisi cephede savaş devam ederken kurulan bir partidir. Hepinizin bildiği gibi Cumhuriyet Halk Partisi 1920'de daha Cumhuriyet kurulmadan Halkçılık Programı'nı açıklamıştır, Halk Fırkası Kuruluş Nizamname'sini açıklamıştır. İkinci yüzyıla Çağrı Beyannamesi 2020'de açıklamıştır. Cumhuriyet Halk Partisi bir program partisidir. Temel şiarı; ‘Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir. Milletin hakiki ve yegâne temsilcisi Türkiye Büyük Millet Meclisi'dir.' Türkiye Büyük Millet Meclisi haricinde hiçbir fert, hiçbir kuvvet, hiçbir makam milletin kaderine hâkim olamaz. İşte bugün de o günkü ciddiyette yeni bir program tartışması yapıyoruz. Bu kayyum darbelerine karşı bir kez daha söylüyorum ki: ‘Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir.’

Cumhuriyet Halk Partisi bir program partisidir. Hiç kimse için siyasal kariyer zenginleşme aracı, şahsi güç aracı ya da şahsi zenginleşme aracı, kendini ispatlama yeri değildir. Ve ülkeyi aydınlık yarınlara taşıma mücadelesinin yeridir Cumhuriyet Halk Partisi.

TÜRKİYE'DEKİ BİRÇOK KRİZİN SEBEBİ NE YAZIK Kİ BU İKTİDARIN YÖNETİM ANLAYIŞIDIR

Program tartışması yaparken biz partimizin ‘altı ok’ ilkesini hiçbir şekilde tartışmayacağız. Dolayısıyla Türkiye Cumhuriyeti'nin anayasasının ilk dört maddesini de kesinlikle tartışma konusu yapmayacağız.

Neden bir programa ihtiyaç duyuyoruz? Hepinizin bildiği gibi dünya çoklu bir kriz yaşıyor. Özellikle pandemi sonrası kriz yaşadı. Gıda krizleri yaşıyor dünya. Ekolojik felaketlere hepimiz tanıklık ediyoruz. İklim krizi var. Bunun yanı sıra dünyada oluşan yeni fırsatlar var. Dijitalleşme var, yapay zeka var. Gelişen internet ve dijitalleşme dolayısıyla programımızı yeniden yorumlamaya, dünyadaki gelişmelerin ışığında yeni bir düzenlemeye ihtiyaç duyuyoruz. Elbette ki aynı zamanda başka bir değişiklik de var, o da şu; partimiz artık Türkiye'nin birinci partisi. İktidar olmaya aday bir parti.

Türkiye'deki birçok krizin sebebi ne yazık ki bu iktidarın yönetim anlayışı. Aslında yaşadıklarımızın birçoğu beceriksizlik ya da cehaletten kaynaklanmıyor. AKP iktidarı bilinçli bir tercihte bulunmaktadır. O da şudur: AKP daha çok kendine yakın bir sermaye sınıfı ve sermaye birikimi yaratmaktadır. Türkiye'deki sermaye transferi sürecini yürütmek için de devlet gücünü kullanarak Türkiye'de bir gelir transferini yönetmektedir. Yaptıkları cehalet değil, tercihtir! Ülkeyi yeni bir sürece doğru sürüklemektedirler. Yönlerini Orta Doğu'ya dönmüş durumdalar. Batı'dan, muasır medeniyetten hızla uzaklaşmaktadırlar. Dolayısıyla bugün yaşadıklarımız bir tercihtir. Buna karşı Atatürk'ün dediği gibi: 'Türk milleti zekidir'. 'Türk milleti çalışkandır' ve biz buna güveniyoruz. Ve yine 'milletin geleceğini milletin azmin ve kararı kurtaracaktır.' Size şunu söylemek isterim ki sonları yakındır."