10.11.2022

Okan Gaytancıoğlu: Saros’u Katledenler Çevreden Konuşamaz

Cumhuriyet Halk Partisi Edirne Milletvekili Doç. Dr. Okan Gaytancıoğlu TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın 2023 bütçesinin görüşmeleri sırasında başta Saros olmak üzere yapılan çevre katliamlarını gündeme getirdi.

Konuşmasının başında “İsmine bakılınca çok iddialı bir Bakanlığın bütçesini görüşeceğiz; Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ama gerçekte yaptığı işler adından tamamen farklı. İlginiz olan tek şey, beton ve kamuya ait arazileri nasıl plan değişiklikleriyle yandaşa rant sağlamak için kullandığınız.” Diyen Doç. Dr. Gaytancıoğlu sözlerini “İklim değişikliğinden ne anladığınızı, nasıl mücadele ettiğinizi bilmiyoruz ama AKP iktidarında Türkiye'nin iklimi öyle değişti ki şimdi vatandaşlarımız, zamlarla, talanlarla cehenneme çevrilmiş bir ülkede yaşamaya çalışıyor.” Şeklinde sürdürdü.

CHP Edirne Milletvekili Doç. Dr. Okan Gaytancıoğlu Saros Körfezinde yaşananlarla ilgili de şunları söyledi: “Ben burada beton sevdanızı atlayarak kendi seçim bölgem olan Edirne'deki Saros Körfezi'nde yaptıklarınıza ya da yapamadıklarınıza değineceğim: Katar kazanacak diye Saros Körfezi'nin kalbinde Sazlıdere'de bir FSRU limanı yapıyorsunuz. Doğayı talan ettiniz.

Bakanlığınızın Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğünün sayfasında deniliyor ki: ‘Saros Körfezi, 144 çeşit balık, 78 tür deniz bitkisi ve 34 tür süngere ev sahipliği yapan su altı zenginlikleriyle dolu ve su altı etkinlikleriyle ilgilenenler için oldukça önemli bir bölgedir. Körfez, içinde barındırdığı zengin balık çeşitleri nedeniyle bu denli önemli biyologları ve dalış meraklıları arasında büyük ve doğal bir akvaryum olarak nitelendirilir.’

Kaptan Cousteu bile 70'li yıllarda gemisi ‘Calipso’ ile Türkiye'yi ziyareti sırasında bu Körfezde dalış yapmış 'Kızıl Deniz'in kuzey versiyonu' olarak nitelendirmiştir.

Ege Denizi'nin en tuzlu kesimlerinden olan Saros Körfezi'nde karmaşık girdaplar içinde akıntılar görülür. Bu akıntılar nedeniyle kendi kendini temizleyen bir körfez konumundadır. Dünyada kendi kendini temizleyen, temiz kalan 5 körfezden biri. Siz nasıl böyle bir yeri Katar'ın çıkarlarına peşkeş çekebiliyorsunuz?

Körfezin kalbine bomba atar gibi büyük gemiler sokacaksınız. Halkın karşı çıktığı bir projeyle 10 bin ağacı katlederek doğal gaz limanı yapıyorsunuz, 7 kilometre ileride fay hattı var.

Kanal İstanbul'a ‘Türkiye'nin en çevreci projesi.’ diyen bir Çevre Bakanı olunca maalesef en değerli çevre hazinelerimiz böyle talan ediliyor.

Yine siz Saros'tan o kadar bihabersiniz ki yukarıda söylediğim sözleri yazdığınız internet sayfasına konulan fotoğraflardan birinin -bakın- Saros'la uzaktan yakından ilgisi yok. Başka ülkelerin...

Bugün Katarlara liman yapacaksınız diye buraları peşkeş çekiyorsunuz. Saros'u yok ederken bir yandan da elde kalan kamuya ait yerleri yandaş vakıflara, faydasız TÜGVA'ya devrediyorsunuz.

Yine Saros'ta Yayla sahillerine yapılmış olan balıkçı barınağı yüzünden yok oluyor. On beş yılı aşkın zamandır üç kuruşluk yatırım yapılıp bu güzellikleri... Maalesef düzeltemediniz; Ulaştırma Bakanlığı topu size atıyor, birbirinize top atıp duruyorsunuz.

Konuşmasında Ergene’deki kirlilik, Söğütlük Kent Ormanının millet bahçesi yapılmak istenmesi ve Havsa Söğütlüdere Köyünde mera alanında taş ocağı açılmaya çalışılmasına da değinen CHP Edirne Milletvekili Doç. Dr. Gaytancıoğlu sözlerini şöyle tamamladı: “Tabii ki bir de Ergene meselesi var ki Bakana tavsiyemiz o konuya hiç girmemesidir. Kirliliğin ne kadarı evsel, ne kadarı sanayi atıklıdır, kaynaklıdır? Arıtmalar çalışıyor mu? Derin deşarj işe yaramış mıdır yoksa Marmara'ya yeni bir kirletici mi eklenmiştir? Bu konularda yeterli cevap vermeden konuşmaması Bakanın yararınadır. Sonuç olarak, bir ağaç dikip ormanların yanmasına seyirci kalan ama ‘En çevreci biziz.’ diyenlerin iktidarından başka bir şey düşünmüyoruz.

Edirne'de doğal bir alan var, doğal bir orman; Söğütlük. Buraya da millet bahçesi yapıyorsunuz. Kendiliğinden yetişmiş ağaçların olduğu, herkesin yıllarca piknik yaptığı bir mesire yeri olan Söğütlük'e siz nasıl bir millet bahçesi projesi yapabiliyorsunuz, 230 milyon lira parayı da buraya gömmeyi düşünüyorsunuz?

Onun dışında, Kırklareli-Edirne kara yolunda bölünmüş yol çalışmaları var, orada da yandaşlarınıza çıkar sağlamak amacıyla bir köyün, Söğütlüdere köyünün merasından taş almaya çalışıyorsunuz yani bu kadar doğa katliamı sizin zamanınızda yapılıyor. Bunları hiç görmüyor musunuz?

Meralar anayasal olarak hayvanlarındır, bu dünyada hayvanların da hakkı vardır. Canlıların doğada iç içe yaşadığı bir ortamda siz meraları da korumak zorundasınız, ormanları da korumak zorundasınız. Katliamı bırakın, doğaya dönün. Madem Çevre Bakanlığını konuşuyoruz, Çevre Bakanlığının bütçesini konuşuyoruz, doğayla dost olun.”