10.07.2024

Murat Emir: “Meclisi ve Sizlerin İradesini Hiçe Sayan, Eğitimi Ayrı Bir Kaosa Sürükleyecek Olan Bu Yasa Teklifini Tamamen Reddediyoruz”

CHP Grup Başkanvekili Murat Emir, hem hazırlanışı hem içeriği bakımından Anayasanın adeta hiçe sayıldığı Öğretmenlik Mesleği Kanun Teklifi görüşmelerinde, “Meclisini hiçe sayan, sizlerin iradesini hiçe sayan ve eğitimi ayrı bir kaosa sürükleyecek olan bu yasa teklifini tamamen reddediyoruz” dedi.

Muhalefetin çağrıları, öğretmenlerin eylemleri, sendikaların açıklamaları ile her yönü ile çok tartışılan Öğretmenlik Mesleği Kanun Teklifi, TBMM Genel Kurulu’nda dün görüşülmeye başlandı. CHP Grup Başkanvekili Ankara Milletvekili Murat Emir, hem teklifin hazırlanışı hem de içeriği bakımında Anayasa’nın çiğnendiğini bir kez daha hatırlattı. Teklifin bir benzerinin iki yıl önce yine meclis genel kuruluna getirildiğini söyleyen Emir, “Anayasa'ya aykırı yasa yapmakta ve Anayasa'nın arkasına dolanmakta hiçbir sorun görmeyen bir AKP grubuyla karşı karşıyayız. Yine, Anayasa'yı birçok yerinden ihlal eden bir kanuni düzenleme getirdiniz. Bir defa, bunun bir benzerini iki yıl önce getirmiştiniz "Anayasa'ya aykırı." demiştik, duymazdan geldiniz. Anayasa Mahkemesine gittik, Anayasa Mahkemesi iptal etti beklendiği gibi ama siz de bekliyordunuz zaten. Sizin amacınız Anayasa'ya uygun yasa yapmak değil Anayasa Mahkemesi karar verene kadar “nasılsa kararları geriye yürümüyor”, atı alan Üsküdar'ı geçsin mantığındasınız, yine aynı kafadasınız” sözleri ile iktidara yüklendi.

BAKAN BİZ HAZIRLADIK AKP’Lİ VEKİLLER İMZALAYACAK DEDİ, İMZACISINIZ!

Başkan Emir açıklamasını şu sözlerle sürdürdü; “Yine Anayasa'nın kaşını gözünü yara yara yasa yapma derdindesiniz. Anayasa Mahkemesi size dokuz ay süre verdi. Süre haziranda doldu. Neredesiniz? Niye gelmediniz? Niye temmuz ayına kadar beklediniz? Şimdi de diyorsunuz ki: "Acele etmemiz lazım." Niye? Niye zamanında getirmiyorsunuz? Anayasa madde 153'ü siz bilmiyor musunuz? Anayasa sizi bağlamıyor mu? Yasama, yürütme, yargıyı bağlıyor da sizi bağlamıyor mu? Madde 153'ü niye görmezden geliyorsunuz? Yine, Sayın Bakan ne dedi geçen ay? "Biz yasayı hazırladık, imza sürecini Mecliste takip edecekler." dedi. Siz osunuz, siz imza sürecini takip edenlersiniz, siz de imzalayanlarsınız; sizin göreviniz bu kadar. Ve bakın, Anayasa madde 88 "Yasama organı yetkisini sadece kendisi kullanır." Yasamanın tekeliyeti vardır ve kimseyle paylaşamazsınız, yemin ettiniz siz bu Anayasa'ya ve sonuçta bu 88'inci maddeyi de yok sayıyorsunuz. Aynı şekilde, hukuk devleti ilkesi her yerinden dökülüyor. Hangi maddesine baksanız hukuk devletinin ayaklar altına alındığını görüyorsunuz. Hukuk devleti bütün iş ve eylemlerinde hukuk önünde hesap verebilen bir devlettir.

BAKAN KAFASINA GÖRE ÖĞRETMEN NASIL ATAR?

İdarenin kanuniliği yani hangi öğretmeni hangi şekilde cezalandıracağınız, hangi disiplin yönetmeliğini uygulayacağınız, hangi disiplin kurullarını nasıl seçeceğiniz var mı bu yasada; varsa getirin, gösterin. Kafanıza göre "Sayın Bakan atayacak." Sayın Bakan proje okullarına 100 binin üzerinde öğretmen atadı, haberiniz var mı? Bir kişiye 100 bin imza atma yetkisi verdiniz; bu onur da size yakışır. Aynı şekilde, öğretmenlerin kamu hizmetine girme hakkını engelliyorsunuz, anayasal bir hak. Bakınız, 1 milyon öğretmen aileleriyle bir umutla okuyorlar, bin bir emekle okuyorlar, öğretmen olmak istiyorlar. Okullarımızda öğretmen ihtiyacı var, öğrenciler öğretmen bekliyor. Siz, bir anda bir hokus pokus, emek hırsızlığı yapıyorsunuz, umut hırsızlığı yapıyorsunuz ve diyorsunuz ki: "Siz artık öğretmen adayı falan değilsiniz." Nasıl olacak? Biz seçeceğiz. Nasıl, belli mi? ÖSYM yapacak, nasıl yapacağı belli mi? Bütün yetkileri Bakanlığın uhdesine veriyorsunuz yani bu kadar yasama Meclisi toplanıyor, bu kadar milletvekili sabahlara kadar çalışalım Yusuf Tekin mutlu olsun diye.

ÖĞRETMENLERİN ÇALIŞMA HAKKINI ENGELLİYORSUNUZ

Yusuf Tekin'in yetkileri genişlesin diye uğraşıyoruz. Sonra da Anayasa'ya aykırı oluyor, elbette aykırı olur. Anayasa'ya dikkat edeceksiniz. Arkadaşlar, çalışma hakkını engelliyorsunuz. Eğitim hakkı, gençlerimizin eğitim hakkını engelliyorsunuz ve eğitim hakkı engellenen gençlerimiz sizin yarattığınız düzende, maalesef, işsizlikle, umutsuzlukla geleceklerini yurt dışında aramak zorunda kalıyorlar ve Anayasa'nın birçok maddesine aykırı olan, Anayasa'nın ruhuna aykırı olan, yasama Meclisini hiçe sayan, sizlerin iradesini hiçe sayan ve eğitimi ayrı bir kaosa sürükleyecek olan bu yasa teklifini tamamen reddediyoruz. Hiç olmazsa, buradan geri çekin. Gelin, doğru dürüst çalışalım, Anayasa'ya uygun bir hâle getirelim, temel bir sorunu çözelim. Bakın, bir öğretmen düşünün öğretmenler odasında, 6 tip matematik öğretmeni var; öğretmen var, başöğretmen var, uzman öğretmen var, sözleşmeli öğretmen, ücretli öğretmen var. Bir de şimdi, hazırlık dönemindeki öğretmeni getiriyorsunuz, bunu çözelim. Sözleşmeli öğretmeni kurumsallaştırıyorsunuz, bunu çözelim, sözleşmeli öğretmen ayıbını kaldıralım. Öğretmen, öğretmen olsun, öğretmen 657'ye tabi olsun. Eğitimin kamu hizmeti olmadığını söyleyebilir misiniz? Kamu hizmeti Anayasa'ya göre memurlar eliyle görülür, kamu hizmetini siz başkalarına gördüremezsiniz. Dolayısıyla arkadaşlar, bu yanlıştan vazgeçin, Anayasa'ya uyun. Gelin, doğru dürüst çalışalım ve eğitim dünyamızın beklediği yasayı hep birlikte yapalım.”