Murat Emir, AK Parti’li Yılmaz’a Babasının 185 Milyon Lira Teşvik Alan Derneğini Sordu…

CHP GRUP BAŞKANVEKİLİ MURAT EMİR:

-“ÇOCUKLARA BİR ÖĞÜN YEMEK VERMEYİP, TARİKATLARA AKTARIYORSUNUZ”

-“KURUCUSUNUN YILLARCA ATATÜRK’E HAKARET ETTİĞİ MİKAV’A 185 MİLYON LİRA NASIL AKTARILDI?”

CHP Grup Başkanvekili Murat Emir, AK Parti’li Mehmet Akif Yılmaz’a Atatürk’e hakaret etmesiyle tanınan babası Şevki Yılmaz’a verilen 185 milyon liralık teşviği sordu. CHP'li Emir; “Sizin MİKAV ile ilişkiniz var mı? Babanızın var. Şevki Yılmaz’ın var. MİKAV’a 185 milyon lira teşvik verildiğini biliyor musunuz? Söyleyin burada. Bu milletin parası kimlere dökülüyor. Kimlere aktarılıyor. Bunun hesabını verin.Babanızın kurduğu MİKAV’a 185 milyon lira teşvik nasıl verildi?” diye sordu.

CHP Grup Başkanvekili Murat Emir, Öğretmenlik Meslek Kanunu Teklifi’nin komisyon görüşmelerinde muhalefete satalan AK Parti Kocaeli Milletvekili Akif Yılmaz'a yanıt verdi. CHP’li Emir; AK Parti'li Yılmaz’ın “Sadece bir cami bir imam fotoğrafından rahatsız olunarak kendi ideolojik yaklaşımınızla değerlerimizi öğreten ÇEDES’i itham etmeyin” demesi üzerine, kamuoyunda Atatürk’e ve Cumhuriyet’e ettiği hakaretler ile tanınan babası Şevki Yılmaz’ın kurucusu olduğu derneğe verilen 185 milyon liralık teşviği sordu.

AK Parti’nin tüm siyasi meseleleri din üzerinden provokatifleştirdiğini ve kimsenin imanını ölçmenin iktidara kalmadığını söyleyen Emir konuşmasında şu ifadelere yer verdi:

‘KİMSENİN İMANINI ÖLÇMEYE KALKMAYIN, O ALLAH’IN İŞİ’

“Bu ülkede sayısını tam bilmiyoruz ama Müslüman çoğunluğu var. Yüzde 99.9’u Müslüman. Ve Müslüman vatandaşlarımız ben de Müslümanım, Müslümanlar bu veya şu oranla camiye bağlıdırlar. Cami bizim kutsalımızdır. Dolayısı ile hepimizin kutsalı ve başka Hıristiyan vatandaşlarımız var. Onlar içinde başka ibadetler söz konusu. Ama sizin burada siyasi meseleleri sanki birileri camiye karşıymış gibi sanki birileri camiden rahatsızmış gibi ortalığa dökmeniz son derece haksız ve provokatif. Bir defa bu dilden kurtulmanız lazım. Böyle nezaketli söyler gibi söylüyorsunuz ama içeriği son derece zehirli. Dolayısıyla da sizin bu tavrınızı kesinlikle reddediyoruz. Burada kimsenin imanını ölçme değerlendirme kendisine göre bir yorum yapma hakkı yok. O iş yüce Allah’ın işidir. Bir defa o işlere siz karışmayın.

‘TARİKATLARA ARKA BAHÇENİZ OLAN STK’LARA MİLYONLAR AKTARIYORSUNUZ’

ÇEDES projesinde bizim ısrarla üstünde durduğumuz nokta şudur. Kimi tarikatlara, kimi yapılara, kimi kişilere STK adı altında kamu kaynaklarının aktarılması. Onlara maddi olanaklar yaratılması. Onlara teşvik verilmesi. Onlara arsalar tahsis edilmesini doğru bilmiyoruz. Dün Sayın Suat başkanımızın dilinde tüy bitti. Bizim aylardır dilimizde tüy bitti. Anaokulu çocuklarına öğün veriliyordu, karnı doyuruluyordu, bu bile kesildi. Şimdi böyle bir ülkede çocuklarınızı doğru dürüst aşılamıyorsunuz, çocuklarınıza doğru dürüst eğitim verecek olanak yaratmıyorsunuz. Çocuklarınıza aşı yapmıyorsunuz. Çocuklarınız beslenemiyor. Çocukların önünü kesiyorsunuz. Ama birilerine STK diye, sizin arka bahçeniz diye, sizin siyasi yandaşınız diye milyonlarca lira aktarırsanız işte biz buna karşı çıkarız.

‘MİKAV’A 185 MİLYON LİRA TEŞVİK NEDEN VERİLDİ?’

Tam da sizin yaptığınız gibi. Şimdi ben size soru soruyorum. Sizin MİKAV ile ilişkiniz var mı? Babanızın var. Şevki Yılmaz’ın var. MİKAV’a 185 milyon lira teşvik verildiğini biliyor musunuz? Söyleyin burada. Bu milletin parası kimlere dökülüyor. Kimlere aktarılıyor. Bunun hesabını verin. 185 milyon lirayı nasıl alındığının hesabını verin. MİKAV’a nasıl aktarıldı bu para. Peki Yuvacık Uçurtma Tepesi MİKAV’a neden tahsis ediliyor? Başka okullara tahsis edilmezken, niye tahsis ediliyor? İşte bu tarikat ilişkisinin için. Niye biliyor musunuz? Şevki Yılmaz yıllarca bu mecliste görev yaptı. Yıllarca Atatürk’e hakaret ederek yaptı. Olay tam da burası işte.”

‘ATATÜRK’Ü, ATATÜRK DEVRİMLERİNİ BU YASALARDAN ÇIKARTACAK NOKTAYA GELİNDİ’

“Birileri din üzerinden bezirganlık yapıyor. Birileri din üzerinden örgütleniyor. Tarikatlaşıyor, şirketleşiyor. Şirketlerine kaynaklar buluyor. Kaynaklar aktarıyor. Ve siyaset bunun aracına dönüşüyor. Bununla da yetinmiyor, geliyor burada Atatürk’ü Atatürk devrimlerini bu yasalardan çıkartacak noktalara getiriyor. Ve bundan rahatsızlığını açıkça ortaya koyuyor. Bu milletin kaynakları kimseye peşkeş çekilmesin. Milli eğitim milli olsun. Milli eğitim kamu görevidir. Öyle ise devlet kendi okullarını desteklesin. Okullarını doğru dürüst denetlesin, teşvik verecekse dahi hiç olmazsa yavruların beslenmesi için versin.”