17.07.2025

Minguzzi Davası 2 Ekim’e Ertelendi... Aylin Nazlıaka ve Suat Özçağdaş: Çocuk Katilleri Ellerini Kollarını Sallayarak Toplum İçinde Dolaşmamalı

Kadıköy’de öldürülen Mattia Ahmet Minguzzi’nin katillerinin yargılandığı davanın dördüncü duruşması tanıklar dinlenmeden 2 Ekim'e ertelendi. Adliye önünde toplanan yurttaşlar "Katili korumak adalete yakışmaz" , "Ahmet değil adalet öldü" şeklinde slogan attı. Duruşmanın ertelenmesinin ardından adliye önünde bir açıklama yapan CHP Genel Başkan Yardımcısı Aylin Nazlıaka, “Tüm Türkiye, tüm vicdanlı insanların yüreği burada atıyor. Bu ülkede tüm çocuklar güven içerisinde yaşasın, kahkaha atabilsin, neşe içerisinde yaşayabilsin diye mücadele etmeye devam edeceğiz”, CHP Genel Başkan Yardımcısı Suat Özçağdaş da “Bir annenin, bir babanın çocuğunu kimse geri getiremez ama çocuklarının kaybına neden olanlar, çocuklarını ellerinden alanlar, ellerini kollarını sallayarak toplum içinde dolaşmamalılar” dedi.

İtalyan şef Andrea Minguzzi ile çellist Yasemin Akıncılar’ın oğlu olan 14 yaşındaki Mattia Ahmet Minguzzi, 24 Ocak’ta Kadıköy’deki bit pazarında, yine 18 yaşından küçük bir çocuk tarafından bıçaklanmış, diğer çocuğun tekmeleriyle ağır yaralanmıştı. Minguzzi, 9 Şubat’ta ise yaşam mücadelesini kaybetmişti.

"Katili korumak adalete yakışmaz"

Olaya ilişkin davanın dördüncü duruşması Kartal’daki Anadolu Adliyesi’nde bugün yapıldı. İstanbul Anadolu 2. Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi’nde “çocuğa karşı kasten öldürme” suçundan 24’er yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanan 2 sanıklı dava, tanıklar dinlenemeden 2 Ekim’e ertelendi.

“Her seferinde yeni bir trajediyle karşılaşıyoruz”

Duruşma sonrasında CHP Genel Başkan Yardımcıları Aylin Nazlıaka ve Suat Özçağdaş, açıklama yaptı. Tüm haksızlığa uğrayan, adalet arayan ailelere ses olmak için geldiklerini belirten Nazlıaka, şunları söyledi:

“Özellikle son çeyrek yüzyılda o kadar çok aile evladını, o kadar çok evlat da anne ve babasını kaybetti ki, yaşanan acıların artık sonu yok. Her seferinde bu yaşanan son olsun diyoruz ama her seferinde yeni bir trajediyle karşılaşıyoruz. Bunun nedeni çok net. Cezasızlıklarla, suçluların hak ettikleri cezayı almamasıyla ve en önemlisi evlatlarımız için, bu ülkede yaşayan canlarımız, insanlarımız için güvenlik zafiyetinin olmasıyla çok ilintili. Bu duruşmada 4 saniyelik önceden kayıtları silinmiş olan, sonrasında tekrar dava dosyasına TÜBİTAK sayesinde eklenen o kayıtlar olmasa faillerle ilgili olarak bazı görsellere, görüntülere ulaşamayacaktık. Sırf o 4 saniyelik görüntü davanın akışını, kaderini değiştirecek yöndedir. Geçen davada hakimle ilgili olarak ailenin özellikle bir talebi olmuştu ve onların reddi hakim talebi kabul edilmişti. Bugün yeni bir heyet başkanıyla birlikte duruşma gerçekleşti. Bazı taleplerin kabul edilmiş olması umut vericidir ancak tanıklar dışarıda olmasına rağmen içeri alınamamıştır. Burada hata olmuştur diyelim. Bir sonraki duruşmada hem tanıkların dinlenmesi hem de aynı zamanda Ahmet Minguzzi davasıyla ilgili olan iki ayrı dosyanın birleştirilmesi yönündeki talebimizin gerçekleşeceğini umut ediyoruz. Şu anda tüm Türkiye, tüm vicdanlı insanların yüreği burada atıyor. Biz bunu çok iyi biliyoruz. Bu ülkede tüm çocuklar güven içerisinde yaşasın, kahkaha atabilsin, neşe içerisinde yaşayabilsin diye mücadele etmeye devam edeceğiz. Başından beri bu davanın takipçisiyiz ve takipçisi olmaya da devam edeceğiz. İnanıyoruz ki suçlular hak ettikleri en ağır cezayı alacaklar.”

“Yeni Mattia Ahmetler olmamalı”

Özçağdaş da Türkiye’de suç oranının her geçen gün artarak organize hâle geldiğine vurgu yaparak şöyle konuştu:

“Çok Mattia Ahmet var maalesef. Bütün Mattia Ahmetler için, Batuhan Kurt için, Işıl Öykü Dinç için, Muhammet için, diğer çocuklarımız için adalet arıyoruz. Adalet aramayı da şöyle söylemek lazım. Bir annenin, bir babanın çocuğunu kimse geri getiremez. O boşluk her zaman onlarla birlikte olacak ama çocuklarının kaybına neden olanlar, çocuklarını ellerinden alanlar, ellerini kollarını sallayarak toplum içinde dolaşmamalılar, tehlike olmamalılar. Yeni Işıllar, yeni Mattia Ahmetler, yeni Muhammetler, yeni Batuhanlar olmamalı. O yüzden de bütün mücadelemiz bunun için. Bu davanın diğer boyutu da bu. 2 Ekim’de bir sonraki duruşmada biz yine burada olacağız. Hep beraber adalet arayışını sürdüreceğiz.”