08.12.2022
08.12.2022
CHP’nin ‘İkinci Yüzyıla Çağrı’ buluşması, İstanbul Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre Merkezi’nde yapıldı. CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu açılış konuşmasında yeni bir sistem kurduğunun vurgusunu yaptı. Oluşturduğu 70 kişilik yeni siyaset üstü ‘beyin takımından’ bazı isimlerin konuşacağına değindi. Partisine seslenen Kılıçdaroğlu artık tek bir adaya değil, yeni bir sisteme, yeni bir düzene oy isteyeceklerini vurguladı. Vizyon toplantısı öncesinde ‘Şampiyonlar Ligi’ olarak anılan ekipte Kılıçdaroğlu’nun yeni başdanışmanı Prof. Dr. Jeremy Rifkin, Prof. Dr. Daron Acemoğlu, Prof. Dr. Hakan Kara, Prof. Dr. Ufuk Akçiğit, CHP Genel Sekreteri Selin Sayek Böke, CHP sözcüsü Faik Öztrak ve ‘Derin Yoksulluk Ağı’nın kurucusu Hacer Foggo vardı. İşte Kılıçdaroğlu’nun ‘siyaset ve siyaset üstü beyin takımının’ İkinci Yüzyıl Vizyon konuşmalarından öne çıkanlar:
‘‘KILIÇDAROĞLU’NUN TÜRKIYE İÇİN KAPSAMLI BİR YOL HARİTASI OLUŞTURMASINA KATKI SAĞLAYACAĞIM.’’
Kılıçdaroğlu’nun yeni başdanışmanım diyerek tanıttığı Jeremy Rifkin konuşmasında: ‘Sayın Kılıçdaroğlu ile çalışmak çok heyecan verici olacak. Kılıçdaroğlu ülkesini büyük dönüşümden geçirecek ve ben de Türkiye için kapsamlı bir yol haritası oluşturmasına katkı sağlayacağım.’’ dedi. Almanya’da Merkel’in danışmanlığını yapmış, Çin’de benzer görevler üstlenmiş ve hala Avrupa Birliği Komisyonu’na danışmanlık veren Rifkin konuşmasında Daron Acemoğlu’yla çalışmanın mutluluk verici olduğunu, Türkiye’nin 3. Sanayi Devrimini yakalamasının önemini ve özellikle de Akdeniz havzasında üstleneceği önemli rolü anlattı. Rifkin, ‘‘Türkiye üç kıtanın ortasında bir merkez. Türkiye’de genç bir kuşak var. Bu büyük dönüşümü, yani Üçüncü Sanayi Devrimi’ni gerçekleştirebilirler. Üniversitelerinizde müthiş yetenekler var. İş dünyanız da aynı şekilde. Türkiye’yi örnek haline getirecek kapasiteye sahipsiniz. Bu yeni çağ için işe başlamanın zamanı. Bu sayede yaşam kalitesini artıracağız. Bunu yaparsak Akdeniz’in geri kalanı için de örnek oluruz.’’ dedi.
‘‘DÖNÜŞEN ÜRETİMLE, HAYAT PAHALILIĞINA SON VERECEĞİZ.’’
Buluşma sonrasında medyada en çok konuşulan isimlerden birisi ise CHP Genel Sekreteri
Selin Sayek Böke’ydi. Böke, ‘Bilimle siyasetin köprüsünü kurmaya geliyoruz.’ diyerek büyük bir değişimin eşiğinde olduğumuzu vurguladı. Böke konuşmasında, ‘‘85 milyon, ortak geleceğimizin ne olacağına dair keskin bir yol ayrımındayız. Halkı yoksullaştıran, ülkemizi dünyanın ucuz emek gücü deposuna çeviren; rantçı, bilimden uzak ekonomik anlayışla mı devam edeceğiz? Yoksa hak temelli bir kalkınmayla, emeğe ve üretime değer veren yeni bir anlayışla, çağı yakalayan, bugün biz de varız diyen bir yeni kalkınma hikayesiyle mi?’’ diye sordu.
Böke, toplumun tüm kesimlerinin nasıl zenginleşeceğinin yol haritasını açıkladı. CHP’nin yeni vizyonunu kapsamlı bir şekilde anlatan Selin Sayek Böke, üretimin nasıl dönüştürüleceğini, adil vergi reformu ile nasıl gelir adaleti sağlanacağını, istihdamın ve verimliliğin nasıl yükselteceğini detaylandırdı. Dönüşen üretimle, verimlilik yaratılacağını, gelirlerin artacağını ve hayat pahalığına son verileceğini anlattı. Jeremy Rifkin’in de açıkladığı endüstriyel dönüşümden bahseden Selin Sayek Böke: ‘‘Dünya yeni bir üretim devriminin eşiğinde. Bu devrim, bilgiye, veriye, bilginin ürettiği yeni ve yeşil teknolojilere dayanıyor. Daha önceki üç büyük sanayi devrimini ıskaladık. Bu sefer ıskalamayacağız. Bir parçası olacağız. Hatta öncüsü olmaya geliyoruz.’’ dedi.
“TÜRKİYE’NİN PROBLEMİ SİYASETLE, SİYASİ POLİTİKALAR İLE, SİYASİ EKONOMİ İLE
İÇ İÇE”
Prof. Dr. Daron Acemoğlu yaptığı konuşmada ekonomik kurumları siyasi kurumları düşünmeden anlamamızın mümkün olmadığını vurguladı. Türkiye’nin büyük bir potansiyele sahip olduğunu, çözümlerin ise çok açık olduğunu anlattı. ‘‘Ekonomi konusunda bilgisi olan, bilimsel araştırma yapan insanlara sorarsanız herkesin Türkiye’nin ne yapması konusunda aynı fikirlere sahip olduğunu göreceksiniz. Bunlar, kısa dönemde normalleşmesi, orta dönemde teknolojiye, eğitime, bilime, yatırım yapıp bir teknoloji stratejisi ile üretkenliği artırmak ve bunları doğru bir kamusal ağa, kurumsal yapıya oturtmak.’’ dedi. Türkiye’nin bir teknolojik atılım yapması gerektiğini vurgulayan Acemoğlu, ‘‘Bunun için meslektaşlarımın da vurguladığı üzere AR-GE’ye yatırım gerekiyor, bilime, teknolojiye yatırım gerekiyor.’’ dedi. Bu atılımın doğru kurumsal yapılar olmadan, demokrasi olmadan olmayacağının altını çizen Acemoğlu, ‘‘Demokrasi Türkiye için çok önemli. Türkiye’nin demokrasiyi ve sağlıklı bir ekonomiyi aynı anda kurması lazım. Buradaki iyi haber şu, bu çok mümkün. Ne yapmamızın gerektiğini açık ve bilimsel bir şekilde görüyoruz.’’ dedi.
‘‘KISA ZAMANDA YAPABİLECEĞİMIZ ÇOK ŞEY VAR.’’
Prof. Dr. Ufuk Akçiğit, analiz grafikleriyle yaptığı konuşmada, Türkiye için sanayi ve istihdam alanında yapılması gerekenleri verilerle anlattı. Akçiğit, Türkiye’nin hem bölgesinde hem de dünyada cereyan eden büyük değişimler ve devrimler sebebiyle hayati bir dönemden geçtiğini anlattı. Türkiye ekonomisi için en önemli konulardan birinin rekabeti artırmak olduğunu, sadece şirketlerin değil kurumların da dinamik bir şekilde tekrar yapılandırılması gerektiğinden bahsetti. Regülasyonların nasıl çalıştığını anlayıp onu daha düzenli, efektif hale getirmemiz gerektiğini verilerle açıkladı. ‘‘Kısa zamanda yapabileceğimiz çok şey var.’’ diyen Akçiğit, önce teşhişi doğru koymamız gerektiğini ve önemli olanın partiler üstü, bakanlıklar arası çalışabilmek olduğunu açıkladı. Sözlerini, ‘‘Asıl sorumluluğumuz gençlerimiz, çocuklarımız için, yarınlar için. Biz bu adımları atmazsak torunlarımız da bizim dedelerimizden aldığımız o 60 yıl önceki gelir seviyesinde kalacak.” diye bitirdi.
‘‘YETER Kİ BİLİMSEL NORMLARA DÖNÜŞÜ DESTEKLEYEN İKLiM OLUŞSUN.’’
Vizyon toplantısında konuşan Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası eski başekonomisti Prof. Dr. Hakan Kara, ekonomideki sorunları, Türkiye'nin geçmişten bugüne yaşadığı krizlere değinerek atılması gereken yapısal adımlara dair bir sunum yaptı. Türkiye ekonomisinin gelgit döngülerinden neden çıkamadığını detaylandıran Kara, çözüm önerilerini de paylaştı:
‘‘Bunun bir bacağını makro ihtiyati politikalar oluşturuyor, bir ayağını reel kur ve rezerv politikası, maliye politikası ve yapısal politikalar… Bütün bunların birbirlerini destekleyecek şekilde devreye sokulması gerekiyor.’’ dedi. Türkiye’nin birikim ve beşerî sermaye ile bunları yapabilecek kapasiteye sahip olduğunu ve daha bilimsel normlara doğru dönüşü destekleyen bir iklim oluşmasının gerektiğini vurguladı.
‘‘ÇOK DAHA İYİSİ ELBETTE MÜMKÜN.’’
Prof. Dr. Refet Gürkaynak, ise sözlerine “Türkiye’nin durumundan bahsederken maalesef içimizi karartmadan konuşmak kolay değil. İktisadi durumumuz kötü. Öte yandan sadece iyi niyetle, ümitperverlikle değil uzmanlıkla bunun daha iyisinin mümkün olduğunu söylemek isterim. Çok daha iyisi elbette mümkün.’’ diyerek başladı. Gürkaynak konuşmasında enflasyonun bir kötü yönetim göstergesi olduğunu, fakirden alıp zengine verdiğini ve büyümenin önünde büyük bir engel olduğunu söyledi. Enflasyonu düşürmek için bağımsız ve güvenilir bir Merkez Bankası gerektiğinin altını çizdi. Gürkaynak, Türkiye’nin gerçekten de iktisat politikası uzmanlığı olan, beşerî sermayesi yüksek olan bir ülke olduğunu anlattı ve ekledi: ‘‘Tam da bu bakımdan varlık içinde yoklukla yaşıyoruz. Bu kadar uzmanlığın, bilginin, uygulama kültürünün olduğu bir ülkede bir kere daha bunları yapmıyor olmalıydık İyi iktisat politikası yapmak Türkiye’de hâlâ mümkün.’’ Refet Gürkaynak konuşmasını ‘‘Nihayetinde, dönüp bakıp; Türkiye’de enflasyon düştü, gelir dağılımı düzeldi, büyüme arttı, gitmiş olan insanlar bu ülkeye tekrar mutlulukla geri geldiler dediğiniz zaman; bu dünya değiştiği için olmayacak. Biz böyle yaptığımız için olacak.” diyerek bitirdi.
"ÜLKEMİZİ HAK ETTİĞİ ZENGİNLİĞE MUTLAKA KAVUŞTURACAĞIZ"
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Sözcüsü Faik Öztrak ise konuşmasında eşitlik ve adalet vurgusu yaptı, kurumların bağımsızlığının önemine dikkat çekti. CHP iktidarında Merkez Bankası’nın başına tüm dünyanın saygı duyduğu birisini atayacaklarını söyledi. Konuşmasında CHP iktidarında kişi başına gelirin 20 bin doların üstüne nasıl çıkarılacağının da yol haritasını çizdi. Türkiye’yi önce hızlı ekonomik çözümler ile feraha, sonra ise kalıcı refaha ulaştıracak planı anlattı.
Faik Öztrak, ‘‘Milli gelirimizi 2 trilyon doların üzerine taşıyacağız. İhracatımız 600 milyar doları aşacak. 7 yılda 8,5 milyon yurttaşımıza yeni iş yaratacağız. İşsizliği ve enflasyonu düşük tek haneli rakamlara indireceğiz. Temiz enerjiyle, temiz üretimle, temiz fonlarla, temiz toplumla, tertemiz bir gelecek inşa edeceğiz.’’ dedi. İkinci Yüzyıl stratejisini somut adımlarla ortaya koyan Faik Öztrak, demokrasisi güçlü; kurumları ve kuralları güçlü, üreterek zenginleşen, rekabetçi bir Türkiye’yi hedeflediklerini, zenginliği adil paylaşan, temiz ve yeşil bir Türkiye’nin mümkün olduğunu detaylarıyla anlattı.
‘‘CHP İKTİDARININ İLK HEDEFİ YOKSULLUĞU KÖKTEN BİTİRMEK OLACAK.’’
‘İkinci Yüzyıla Çağrı’ buluşmasında konuşan CHP Yoksulluk ve Dayanışma Ofisi Koordinatörü Hacer Foggo, konuşmasında güçlü sosyal devletin Türkiye'nin teminatı olacağını anlattı. CHP iktidarının ilk günlerinde okullarda ücretsiz beslenme programı oluşturulacağını vurguladı ve "CHP iktidarında hiçbir çocuk yatağa aç girmeyecek!’’ dedi.
CHP iktidarının ilk altı ayında Aile Destekleri Sigortası Kurumu’nun kurulacağını ve tüm sosyal yardımların tek bir çatı altında toplanacağını anlattı. ‘‘Devlet zorda olanın ayağına gidecek.’’ dedi. Somut sosyal politikalardan bahseden Foggo, Aile Destekleri Sigortası ile evinde engellisine, yaşlısına bakan tüm kadınların emeklilik hakkının devlet güvencesi altında olacağını anlattı. ‘‘Evde, işte, tarlada, okulda, sokakta tüm kadınlar sosyal devleti yanında hissedecek.’’ dedi. 25 bin genç sosyal hizmet uzmanı istihdam edileceğini ve yoksulluğu kalıcı olarak bitirecek bir Türkiye’nin nasıl inşa edileceğini anlattı.
Tüm bunlarla birlikte bakıldığında CHP’nin ‘İkinci Yüzyıla Çağrı’ buluşmasına, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun tarif ettiği büyük vizyon, o vizyonu hayata geçirmek için ülkeye getireceği kaynaklar ve halkı zenginleştirmeyi odağına alan vizyonu hayata geçirecek ‘Şampiyonlar Ligi’ takımı vurgusu damga vurdu.
21.12.2024
21.12.2024
20.12.2024
20.12.2024