Gökçe Gökçen’den Cem Aydın İddianamesine Tepki

“AKIN GÜRLEK BİRKAÇ SAAT ORTADAN KAYBOLDUĞUNDA YENİ BİR SİYASİ CELLATLIĞIN DAHA SENARYOSUNU KALEME ALIYOR”

Cumhuriyet Halk Partisi Gençlik Kolları Genel Başkanı Cem Aydın hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek’e yönelik paylaşımı sebebi ile 2 yıl 2 aydan 5 yıl 4 aya kadar hapis cezası istemi ile iddianame düzenlendi. Van Büyükşehir Belediye Başkanı Abdullah Zeydan, terör örgütüne yardım etme suçlaması ile yargılandığı davada 3 yıl 9 ay hapis cezasına çarptırıldı. “Kent uzlaşısı” operasyonlarında Cumhuriyet Halk Partili Kartal ve Ataşehir belediye başkan yardımcıları ile diğer belediyelerde görevli 7 belediye meclis üyesi gözaltına alındı.

Cumhuriyet Halk Partisi Adalet Bakanlığından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Gökçe Gökçen, yaşanan hukuksuzluklar hakkında yazılı açıklama yaptı. Gökçen’in açıklaması şu şekilde:

“Baskı rejimi karnesine yalnızca bir gün içinde Cumhuriyet Halk Partili belediyelerde görev yapan belediye başkan yardımcıları ve belediye meclis üyelerine operasyonu, Gençlik Kollarımızın Genel Başkanı Cem Aydın’a jet bir iddianameyi, Van Büyükşehir Belediye Başkanı Abdullah Zeydan’a daha önce Yargıtay’ın “suç unsuru yok” dediği davada 3 yıl 9 ay hapis cezasını sığdırdı. Bu kararların hiçbirinde hukukun zerresini görmek mümkün değil. Mahkemelerin arkasına sığınan şaibeli Cumhurbaşkanı, siyasi rekabetten korkmasının bedelini ülkemizin demokratik sistemine ödetmek istiyor.

Cumhuriyet Halk Partili belediyeler yaşanan ekonomik zorluklara karşı halkın yanında olmanın bedelini ödüyorlar. Belediyeler değil, demokratik tercihleriyle 31 Mart’ta Türkiye haritasını kırmızıya boyayan halk cezalandırılıyor.

Cumhuriyet Halk Partisi Gençlik Kolları Genel Başkanı Cem Aydın hakkında haftada üç gün imza kararı yeterli gelmemiş olacak ki, jet hızında bir iddianame hazırlanıyor. Anlıyoruz ki Akın Gürlek birkaç saat ortadan kaybolduğunda yeni bir siyasi cellatlığın daha senaryosunu kaleme alıyor.

Bir taraftan el uzatıldığı söylenirken diğer taraftan Kürt siyasetçiler ve siyaset yapma hakları hedef alınıyor.

Bir tarafta mahkemeler aracılığıyla siyaseti dizayn etmeye çalışanlar varsa, diğer tarafta demokrasiye sahip çıkan milyonlar olduğunu unutuyorlar.

Esenyurt Belediye Başkanımız Ahmet Özer’e halen bir iddianame bile hazırlayamayanlar, Ekrem İmamoğlu kürsüden bile inmeden soruşturma açmaktan çekinmiyor. Beşiktaş Belediye Başkanımız Rıza Akpolat’ı üç cezaevi gezdirirken içi boş suçlamalarla Cumhuriyet Halk Partisi’ni karalamaya çalışıyor.

Her gün yeni operasyonlarla bir panik ve telaş halini gösterenlere karşı Cumhuriyet Halk Partisi’nin demokrasiyi inşa etmekte acelesi var. Seçimi ve sandığı vatandaşın önüne getirmekte acelesi var.

Cumhuriyet Halk Partisi olarak Mart ayında kendi sandığımızı kuracak ve 1 milyon 600 bin üyemizle yalnızca bir sonraki Cumhurbaşkanımızı belirlemeyeceğiz. Bu sandık, iktidarı devralma sürecimizin bir başlangıcı, partililerimizle siyasi hedeflerimizde bir araya gelmenin yeni bir yolculuğudur.

Kendi partililerine hiçbir tercihini sormayan, tek bir adamın iki dudağına bakan siyasi partilere de bu demokrasi yolculuğunu tavsiye ederiz.”