21.07.2018
21.07.2018
GENEL BAŞKAN YARDIMCISI MUHARREM ERKEK’İN BASIN AÇIKLAMASI
(21 TEMMUZ 2018)
Çok değerli basın mensupları, sizlerin aracılığıyla herkesi sevgiyle, saygıyla selamlıyorum.
https://youtu.be/7APjj6nveQg
Biliyorsunuz Maltepe cezaevinde siyasi rehin olarak tutulan milletvekilimiz Sayın Enis Berberoğlu bir basın açıklaması yaptı; “Anayasası çalınan bir milletvekili olarak her ne kadar ormanda yaşasak da her ağaç gibi tek başına ve ayakta ölmeyi de biliriz” dedi. Yargıtay 16. Ceza Dairesinin insan onurunu, temel hak ve özgürlükleri ve anayasayı ayaklar altına alan kararı üzerine bu açıklamayı tüm kamuoyunun vicdanıyla paylaştı. Umarız Yargıtay bir yüksek mahkeme olarak bu tarihi hukuk katliamını ivedi olarak düzeltir. Çünkü hepimizin bildiği gibi anayasa hükümleri yargı organlarını da bağlar, hepimizi bağlar, tüm kurumları bağlar. Ama maalesef artık biz anayasa hükümlerinin bazı mahkemeleri bağlamadığını ve Türkiye Cumhuriyeti devletinin artık anayasal bir hukuk devleti olmadığını gördük. Bunu düzeltmek yine yüksek mahkemeye düşüyor. Bunu düzeltmek gerekirse insan onurunun, hak ve özgürlüklerin güvencesi olan Anayasa Mahkemesine düşüyor. Bizim milletvekilimiz içeride, biz dışarıda adalet mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz. Yaklaşık bir yıl önce dünya tarihine geçen o büyük adalet yürüyüşü sonucunda milyonlarla gerçekleştirdiğimiz adalet mitingi gibi her türlü mücadeleyi kararlılıkla sürdüreceğiz adalet için.
Değerli basın mensupları, böyle bir süreçte bir de olağanüstü kurultay sürecini yaşıyoruz. Bizim acımız en başından beri olağanüstü kurultay süreci tartışmalarına partinin sürüklenmemesiydi. Ama olağanüstü kurultay talebi de ortada. Dün bir açıklama yapıldı olağanüstü kurultay talep edenler, 604 imza topladıklarını ifade ettiler. Biz de tamamen iyi niyetle ve partimizi ve topluma karşı sorumluluğumuzu düşünerek her ne kadar salt çoğunluğa ulaşılmamış olsa da eğer 604 imza toplanmış ise bunun Genel Merkezimize bugün sunulması halinde derhal gereğini yapacağımızı ifade etmiştik. Genel Başkanımız adına bunu ifade ettik. Çünkü tüzüğümüz gereğince Genel Başkanın olağanüstü kurultayı toplama yetkisi var. Salt çoğunluğa yakın bir irade oluşmuşsa artık partimizi, örgütlerimizi, delegelerimizi bu tartışmanın içinden çıkartıp gereğini yapalım dedik. Ama bugün saat 11.00 itibariyle ve şuana kadar herhangi bir belge veya 604 imza Genel Merkezimize sunulmadı. Zaten imza sahipleri de, olağanüstü kurultay talep edenler de sunmayacaklarını ifade etmişlerdi.
Biz büyük bir ailenin üyeleriyiz. Cumhuriyet Halk Partisi üyesi olmak başlı başına onurlu bir toplum hizmetidir. Parti içerisinde demokratik mücadeleler her zaman olur, bizim birbirimizle mücadele etmemiz yerine tahkim edilen, rejimi değiştiren otoriter keyfi tek adam düzeniyle mücadele etmemiz çok daha önemlidir. Cumhuriyet Halk Partisi olağanüstü kurultay tartışmalarıyla artık anılmamalıdır, yaşamamalıdır. Bir değişim, bir yenilenme gerçekleşecekse A’dan Z’ye bunun olağan kurultaylarda gerçekleşmesi çok daha sağlıklıdır, çok daha önemlidir.
Biz iyi niyetle bir açıklama yaptık. Bazı düşüncelerimiz çarpıtıldı ama olsun. Kişilerin başarısı değil, partimizin başarısı önemlidir. İlk hafta itibariyle salt çoğunluğun elde edilemediği, yeterli imzanın toplanamadığı, toplanılmadığı açıkça görülüyor. Ama buna rağmen salt çoğunluğa yakın bir irade varsa, biz gereğini yapmaya hazırız demiştik. Yine hazırız. Cuma günü Genel Merkeze imzaları sunacaklarını ifade etmişlerdi. Şimdi önümüzdeki hafta ya da 15 günün sonunda sunulacağı ifade ediliyor. Eğer gerçekten salt çoğunluğa yakın bir irade oluşmuşsa, 604 imza varsa, bizce artık bu imza tartışmalarına, imza çekme tartışmalarına, çünkü Genel Merkezimize birçok noterden imzadan vazgeçme beyanları da ulaşıyor. Bu tartışmalara hiç gerek olmadan örgütlerimizi yormadan, üzmeden bizlerin sorumluluklarımızı yerine getirmesi gerekir. Sunulsaydı bugün imzalar Pazartesi MYK toplantısı sonrasında Genel Başkanımız olağanüstü kurultayı toplantıya çağıracaktı ama değişimler, dönüşümler olağanüstü kurultaylarla değil olağan kurultaylarla gerçekleşmeli. Biz bu tartışmanın içinden çıkmalıyız. Çünkü OHAL rejiminde Türkiye’de sistem değiştirildi, OHAL rejiminde Türkiye’de cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimleri gerçekleştirildi. Egemenlik şahsileşti, sarayda oturan Cumhurbaşkanı AK Parti Genel Başkanı devlet benim diyor. Türkiye Cumhuriyeti devleti bir şahıs devletine dönüştürülmek isteniyor. Bizim yeni bir milli mücadeleyi bir bütün olarak başlatmamız gerekiyor. Bizim mücadelemiz demokrasi mücadelesi, bizim mücadelemiz hak, hukuk, adalet mücadelesi. Bu mücadeleyi de, bu demokrasi mücadelesini kararlılıkla sürdürecek en büyük güç Cumhuriyet Halk Partisi ve onun üyeleri, örgütler.
Çok teşekkür ediyorum, soru varsa alabilirim.
Soru- Sizde değindiniz Sayın Enis Berberoğlu’na. Kendisinin aldığı bir karar var Pazartesinden itibaren kimseyle görüşmeme ve mahkemelerde savunma yapma hakkını kullanmama kararı var. Bu kararı nasıl değerlendiriyorsunuz? Birde malum bedelli tartışmaları da gündemde, dünde MHP lideri Devlet Bahçeli’nin bir açıklaması oldu 28 günle ilgili. Bedelli olacaksa 28 güne ne gerek vardı, bu zahmeti zulüm olacaktır dedi. Birde deyim yerindeyse yaylalar türküsünü öğrenmeden askerden terhis olacaklar dedi. Nasıl değerlendiriyorsunuz?
Muharrem ERKEK- Sayın Enis Berberoğlu çok onurlu bir duruş sergiledi. Artık o anayasası çalınan bir milletvekili. Hukuksuz bir şekilde Maltepe cezaevinde tutulmaya devam ediyor ve o da milletvekili arkadaşlarıyla, ailesiyle ve avukatlarıyla artık görüşmeyeceğini açıkladı. Hepimiz ormanda yaşıyoruz ama, “Her ağaç gibi tek başımıza ve ayakta ölürüz” dedi. Demokrasi, özgürlük, eşitlik, adalet için insanlık tarihinde de büyük bedeller ödediğini görüyoruz. Bu bedelleri hep birlikte ödeyeme de hazırız. Tarih Enis Berberoğlu’nu mutlaka yazacaktır. Ama bu anayasayı çiğneyen, hukuku çiğneyen yargıçların adı bile hiçbir zaman anılmayacaktır.
İkinci sorunuz, bedelli askerliğe karşı değiliz, toplumda bu konuda büyük bir ihtiyaç, büyük bir birikme var, ama her şeyde olduğu gibi adalet. O bedeli ödeme imkanı olmayan gençlerimiz ne yapacak onu da düşünmek gerekiyor. Mecliste konu gündeme geldiğinde grubumuz gereğini yapacaktır.
Soru- Kurultay talebinde bulunanların 15 günlük süre sonunda o imzaya yaklaşacaklarını görüyor musunuz 625’e dünde olan açıklamalarla ilgili. Sizin 30 – 35 eksikte olsa getirin gibi bir açıklamanız oldu mu?
Muharrem ERKEK- Şöyle, 15 gün sonunda da tabi ki imzalar getirilebilir. Biz hukukla ve tüzükle bağlıyız. Bizim demek istediğimiz salt çoğunluğa yakın bir irade oluşmuşsa, gerçekten 604 imza toplanmış ise çünkü bu imzaların sunulacağı yer Genel Merkez bir başka yer değil, yine tüzük gereğince Genel Merkeze sunulacak ve Genel Merkezde olağanüstü kurultayı toplayacak. Eğer salt çoğunluğa yakın bir irade oluşmuşsa, biz gereğini yapmaya hazırız. Daha fazla partililerimizi üzmeyelim. Tamamen iyi niyetle bu açıklamayı yaptık. Yoksa 15 günün sonunda da salt çoğunluk ya da daha üzeri bir imza geldiğinde zaten tüzüğün gereği yapılacaktır, olağanüstü kurultay toplanacaktır. Aksini kimse tartışamaz bile. Ama ilk hafta itibariyle yeterli imzanın toplanamadığını görüyoruz. İşte bu önümüzdeki süreçte imza tartışmaları, imza veren delege sayısı tartışmaları, imza çekme tartışmalarını değil de, eğer bu imza yani bu kadar bir imza toplanmışsa, keşke sunulsaydı bizde yani Genel Başkanımızda gereğini hukuken ve siyaseten yapsaydık. Bizim amacımız partimizin biran önce bu olağanüstü kurultay süreci tartışmalarından çıkması ve her geçen gün ağırlaşan Türkiye’nin temel sorunları için mücadele hep birlikte etmemiz. Bizim delegemiz, bizim üyemiz hiçbir baskı altında kalmadan, herhangi bir treninde kaçtığını düşünmeden özgür iradesiyle karar verecek bir delegedir. Zaten delegemizle herkes görüşüyor, herkes arıyor. Bir tek kişi aramıyor Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu doğal olarak. Onun dışında herkes arıyor.
Teşekkür ederim.
29.11.2024
29.11.2024
29.11.2024
29.11.2024