22.03.2021

GENEL BAŞKAN BAŞDANIŞMANI TOPRAK: MERKEZ BANKASI BAĞIMSIZLIĞI ARTIK KÂĞIT ÜZERİNDE DE YOK!

Cumhuriyet Halk Partisi İstanbul Milletvekili ve Genel Başkan Başdanışmanı Erdoğan Toprak, 20 ayda 4 başkan değişikliğiyle, Merkez Bankası bağımsızlığının artık kâğıt üstünde bile kalmadığı bir yönetim modelinde, kurumsal saygınlığın tümden bittiğine dikkat çekti.
Toprak, “Merkez Bankası para politikalarının öngörülebilirliği ve güvenilirliğinin sorgulanması, faizin siyasi talimatla belirlenmesi politikasına geri dönüldü. Bu adımla, döviz kurlarında yeniden yükseliş, TL’de değer kaybı ve sermaye kaçışının hızlanması kaçınılmazdır.” diyerek şu görüşleri dile getirdi:
“Geçtiğimiz yıl 7 Kasım’da Merkez Bankası Başkanlığına atanan Naci Ağbal, görevde kaldığı 4,5 ayda üç kez politika faizinde artışa gidince, Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından görevine son verildi.  Ekonomik istikrar iddiasıyla iktidara oturan tek kişilik yönetim sistemi üç yılda ekonomiyi her alanda istikrarsızlaştırdığı gibi, köklü ekonomik kurumları da itibarsızlaştırdı. Kısa süre önce 10 ayda üçüncü kez değiştirilen TÜİK Başkanının ardından, bu kez de Merkez Bankası’na 20 ayda dördüncü başkan ataması gerçekleştirildi. Cumhurbaşkanının açıkladığı Ekonomi Reformları üzerinden bir hafta geçtikten sonra gerçekleşen bu görevden alma ve atamalarla ekonominin kilit kurumları tek kişinin elinde oyuncak haline geldi. MB Başkanlarının görev süresini düzenleyen güvence ortadan kalktı ve hemen tüm kurumların başındaki yöneticiler yarın sabah o görevde olup olmayacaklarının belirsizliğiyle işlerini yürütmeye çalışıyorlar. Böyle bir tablodan ekonomik istikrar, güven, karar alma mekanizmalarının işlerliği ve geleceğe dönük öngörülerle hareket etme sonucu çıkmaz.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 4,5 ay önce göreve getirdiği Naci Ağbal, daha önce AK Parti hükümetlerinde Maliye Bakanlığı görevinde bulunmuş, yeni hükümet sistemine geçişle birlikte de Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı görevini üstlenmişti. Bu görevden MB Başkanlığına geldikten sonra MB itibarını, para-döviz-faiz politikalarına yönelik güveni, MB politikalarının ve piyasaların öngörülebilir olmasını sağlama yönünde adımlar attı. Bu sürede kuru baskılamak için tüketilen rezervlerin yarattığı sıkıntının yanı sıra fiyat istikrarını sağlamak, enflasyonu aşağı çekmek, kurların kontrolsüz yükselişini frenlemek, yabancı yatırım sermayesini yeniden çekmek yönünde bazı kararları hayata geçirdi. Bunların en başında da 4,5 ayda 3 kez politika faizinin artırılması kararı yer aldı. Kasım ayından bu yana toplam 8,75 puan politika faizi artışıyla göreve geldiğinde yüzde 10,25 olan politika faizini yüzde 19’a yükseltti. Bu da ‘Faiz sebep, enflasyon neticedir’ tezinin savunucusu olan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın tepkisini çekti. Gerçekte daha önce ‘söz dinlemiyor’ diyerek görevden aldığı Murat Çetinkaya’nın yerine getirdiği Murat Uysal görevde kaldığı 16 ayda politika faizini yüzde 24’ten yüzde 8,25’e kadar düşürmüştü ancak o da Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı memnun edemedi ve Ağbal gibi gece yarısı görevden alındı. Şimdi Ağbal’ın yerine atanan Marmara Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Şahap Kavcıoğlu aynı zamanda AK Parti eski Bayburt milletvekili ve eski Halkbank yöneticisi. Cumhurbaşkanının gerek insan hakları gerekse ekonomi alanında açıkladığı reform paketleri hiçbir şekilde güven vermediği ve inandırıcı bulunmadığı gibi, atılan adımlar ve alınan kararlar da bu tereddütlerin ve inançsızlığın doğru bir tutum olduğunu teyit ediyor. Bu yaklaşımla sorunların çözülmesi, ülkede istikrarın sağlanması, yerli ve yabancı yatırımcıların kendilerini güvende hissederek yatırıma, üretime, istihdama yönelmesi imkânsız görünmektedir. Dövizde, enflasyonda yükseliş kaçınılmaz. Ülke ekonomisi kan kaybediyor. Kurumsal saygınlık, inandırıcılık ve güvenilirlik çöküyor. Türkiye tükeniyor.”