02.11.2025

Erhan Adem’den GES Projesine Tepki: “Planlanan 652 Hektarlık GES Sahasının ‘Mera Vasfının’ Değiştirilmesi, Mevzuatın Özüne ve Ruhuna Aykırıdır"

CHP Genel Başkan Yardımcısı Erhan Adem, Karaman’ın Ayrancı ilçesindeki Güneş Enerji Santrali (GES) projesine ilişkin, “Ayrancı’da planlanan 652 hektarlık GES sahasının ‘mera vasfının’ değiştirilmesi, mevzuatın özüne ve ruhuna aykırıdır. Mera, yalnızca boş arazi değildir; toprağın, otun, suyun ve hayvanın oluşturduğu canlı bir üretim ekosistemidir. GES elbette temiz enerjidir, ama mera alanına kurulduğunda temiz enerji, kirli bir planlamaya dönüşür” dedi.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Erhan Adem, Karaman’ın Ayrancı ilçesinde 652 hektarlık mera alanında kurulması planlanan 350 megavat gücündeki GES projesine ilişkin şu açıklamalarda bulundu:

“Mera alanları, sadece hayvancılığın değil, kırsal hayatın sürdürülebilirliğinin temelidir. 4342 sayılı Mera Kanunu, bu alanların korunmasını ve yalnızca zorunlu hallerde, kamu yararı açık biçimde ortaya konulduğunda tahsis amacının değiştirilebileceğini hükme bağlar. Bu kapsamda, Ayrancı’da planlanan 652 hektarlık GES sahasının ‘mera vasfının’ değiştirilmesi, mevzuatın özüne ve ruhuna aykırıdır. Mera, yalnızca boş arazi değildir; toprağın, otun, suyun ve hayvanın oluşturduğu canlı bir üretim ekosistemidir. GES elbette temiz enerjidir, ama mera alanına kurulduğunda temiz enerji, kirli bir planlamaya dönüşür.

"EĞER MERAYI KAYBEDERSEK, SADECE PEYNİRİ DEĞİL, YÜZ YILLIK BİR GELENEĞİ KAYBEDERİZ"

Ayrancı bölgesi, coğrafi işaretli Divle Obruğu Tulum Peyniri üretimiyle hem ulusal hem uluslararası düzeyde tanınan bir merkezdir. Bu peynirin üretim zinciri, bölgedeki doğal meralarda otlayan koyun ve keçilerin sütüne dayanır. Proje sahasının bu üretim havzasıyla doğrudan etkileşim içinde olması, yalnızca bir mera kaybı değil; yerel ekonominin, kültürel mirasın, coğrafi işaretli bir ürünün geleceğinin risk altına girmesi anlamına gelmektedir. Divle Peyniri’nin aroması güneşle değil, otla, merayla, doğayla oluşur. Eğer merayı kaybedersek, sadece peyniri değil, yüz yıllık bir geleneği kaybederiz. Her büyük yatırım, elbette kamu yararı çerçevesinde değerlendirilebilir. Ancak burada sorulması gereken temel soru şudur: 652 hektar mera alanını kaybetmek mi, yoksa aynı kapasitede GES’i alternatif bir alana taşımak mı daha fazla kamu yararı sağlar? Eğer aynı enerji üretimi tarım dışı, düşük nitelikli, bozulmuş veya endüstriyel arazilerde yapılabiliyorsa, mera tahsisi kamu yararına değil, kamu zararına dönüşür.

"EĞER BU PROJE YÜRÜTÜLECEKSE, ALTERNATİF MERA ALANLARI OLUŞTURULMALI"

Bölgedeki hayvancılık faaliyetleri, zaten iklim krizi, kuraklık ve yem maliyetleri nedeniyle zor durumdadır. Şimdi bir de 652 hektarlık meranın kaybı, otlatma alanlarının daralmasına ve süt üretiminde maliyet artışına neden olacaktır. Eğer bu proje yürütülecekse, alternatif mera alanları oluşturulmalı, telafi ve destek mekanizmaları örneğin yem desteği, kira indirimi, üretim tazminatı devreye alınmalı, kooperatifler ve yerel üreticiler sürece dâhil edilmelidir.

Cumhuriyet Halk Partisi olarak biz, yenilenebilir enerjiye kesinlikle karşı değiliz. Tam tersine, güneş enerjisi Türkiye için büyük bir fırsattır. Ancak, bu tür projeler mera, orman, zeytinlik veya tarım arazilerine değil, eski maden sahalarına, çorak ve tarım dışı alanlara, sanayi bölgelerine, binaların ve tesislerin çatılarına yönlendirilmelidir.

"AYRANCI’DAKİ PROJE DERHAL YENİDEN DEĞERLENDİRİLMELİDİR"

Cumhuriyet Halk Partisi olarak biz, Karaman’ın Ayrancı ilçesindeki bu projenin: Mera Kanunu’na uygunluğunun, kamu yararı testinin sonuçlarının, üreticiye yönelik telafi planlarının şeffaf biçimde ortaya konulması gerekir. Bu süreçte yerel üreticilerimizin, kooperatiflerin, Divle peyniri üreticilerinin ve hayvancılıkla geçinen yurttaşlarımızın sesi olacağız. Enerji yatırımları ülkemizin geleceği için elzemdir. Ancak hiçbir yatırım, toprağını, merasını, üreticisini kaybeden bir ülke yaratmamalıdır. Ayrancı’daki proje derhal yeniden değerlendirilmelidir. Gerçek kamu yararı, üreticiyi ayakta tutan politikadır.”