18.09.2025

Erhan Adem: ”AKP’nin Tarım ve Hayvancılık Politikası, Çiftçiyi Yok Sayan, Üreticiyi Dışlayan, İthalatı Marifet Sanan Bir Anlayış!”

Cumhuriyet Halk Partisi Tarım ve Orman Bakanlığından sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Erhan Adem, AKP’nin Tarım ve Hayvancılık Politikasının eksiklikleri ve CHP’nin Tarım ve Hayvancılık vizyonu üzerine yazılı bir açıklama kaleme aldı. CHP Genel Başkan Yardımcısı Erhan Adem, AKP’nin tarım ve hayvancılık politikasının, çiftçiyi yok sayan, üreticiyi dışlayan, ithalatı marifet sanan bir anlayış olduğunu ifade etti.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Erhan Adem’in tespit ve değerlendirmeleri şöyle:

“AKP’nin Hayvancılık Politikası: Üreticiyi Bitiren, Halkı Açlığa Mahkûm Eden Bir İflas Belgesidir

Bugün karşınızda sadece birkaç rakam değil, 20 yıllık tarım politikalarının çöküşünün acı bir özeti, Türkiye gibi bereketli topraklara, hayvancılık kültürüne sahip bir ülke nasıl olur da et ithal eder hâle gelir?

Cevabı belli: Çiftçiyi yok sayan, üreticiyi dışlayan, ithalatı marifet sanan bir anlayışla!

TÜİK’in Aralık 2024 Haziran 2025 yılı ortası itibarıyla açıkladığı resmi veriler:

2024 verilerine göre 2025 yılında hem büyük baş hayvan varlığımızda hemde küçükbaş hayvan varlığımızda bir atıltan bahsediliyor ancak; et üretiminde tüketiminden 2024 göre ciddi düşüşler var. Buradan TÜİK’e sormak gerekiyor, Bu durum hayvan varlığı bakımından bir çelişkili durum doğurmuyor mu?

Ve genel duruma baktığımız zaman tablo nasıl?

Büyükbaş hayvan sayımız 2020 yılında 18 milyon 155 bin iken, 2025 yılında 17 milyon 189 bine düşmüştür.

Sadece 5 yılda 1 milyon büyükbaş hayvan kaybetmişiz!

Küçükbaş hayvan sayımızda da düşüş var: 2020’den bu yana üretim geriliyor.

Tarım ülkesi Türkiye, hayvancılığın temel taşı olan damızlık sığırı bile dışarıdan almak zorunda kalıyor!

2020 yılında ithal edilen damızlık sığır sayısı 16.775 adet — ödenen tutar 34,6 milyon dolar.

2024 yılında ithalat 123.141 adede çıkmış — ödenen tutar tam 326 milyon dolar!

2025 yılına geldiğimizde:

• 506.000 baş canlı hayvan ithalatı yapılmış,

• 39.000 ton kırmızı et ithal edilmiş,

• Ödenen para: 1 MİLYAR 54 MİLYON DOLAR!

Ve daha da çarpıcı olanı:

2010’dan bu yana yapılan toplam ithalat:

• 10,8 milyon baş canlı hayvan

• 458.000 ton kırmızı et

• Ödenen toplam döviz: 13,1 milyar dolar!

13 milyar doları ithalatçı şirketlere, aracılara, yabancı üreticilere aktaran iktidar, kendi çiftçisine bir kilo yem desteğini bile çok görmüştür.

Sormak zorundayız: Bu ülke sizin için neden hep ithalat cenneti ama üretici için cehennem?

Avrupa’nın en fazla büyükbaş ve küçükbaş hayvanına sahip ülkesi olduğunuzu söylüyorsunuz.

Ama vatandaşımız markette 800 TL’ye kıyma almaya çalışıyor!

Et var diyorsunuz ama ucuz değil; çünkü siz üretimi değil, ithalatı teşvik ettiniz!

Hayvan var ama üretim yok; çünkü siz çiftçiyi cezalandırdınız!

Bugün geldiğimiz noktada;

• Üretici iflas ediyor,

• Gençler köyde kalmak istemiyor,

• Et raflarda ama erişilebilir değil,

• Döviz rezervimiz ithalata akıyor,

• Hayvancılıkta ithalat lobileri zenginleşiyor,

• Yerli üretici göz göre göre tasfiye ediliyor!

Bu iktidarın hayvancılık politikası, bir kalkınma politikası değil; bir çökertme planıdır!

CHP OLARAK NEYİ SAVUNUYORUZ?

Bizim için ithalat değil, üretim önceliklidir.

Bizim için çiftçi baş tacıdır, ithalatçı değil.

Bizim için kırsal kalkınma, ulusal güvenlik meselesidir.

Cumhuriyet Halk Partisi iktidarında;

Hayvan ithalatına döviz ödenmeyecek, yerli üretici desteklenecek.

Planlı ve sürdürülebilir hayvancılık politikaları ile et üretimi artacak.

Orta vadede Türkiye, ithalatı bırakacak, kendi kendine yeten bir ülke olacak.

Küçük üretici, kooperatifler eliyle desteklenecek, yem ve veterinerlik giderleri sübvanse edilecek.

Bu iktidarın 20 yıldır sürdürdüğü politikalar sadece üreticiyi değil, Türkiye’yi fakirleştirmiştir!

13 milyar dolar ithalata gitti ama ne üretici kazandı, ne vatandaş ucuz et yedi!

Bu politikalar; yoksulluğu büyütmüş, üretimi bitirmiş, ithalatçıyı zengin etmiştir!

Bu düzeni değiştireceğiz.

Bu sömürü düzenine son vereceğiz.

Bu ülkenin hayvancılığını, tarımını, üretimini ayağa kaldıracağız.

Çiftçimiz yalnız değil! Üreticimiz yalnız değil!

Türkiye, kendi topraklarında yeniden üretmeye başlayacak!”