Engin Altay: “Milleti Soğukta Halk Ekmek Kuyruğunda Bekletmekten Zevk Mi Alıyorsunuz?”

-“EYT’DE TEKLİF YOK, İMZA ŞOV VAR”

-“ERDOĞAN EYT'Yİ UZATTIĞI GÜNÜ KAR SAYIYOR, ZENGİNİ KORUMAYI DA GÖREV SAYIYOR”

CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, Maliye Bakanı Nebati’nin “Enflasyonu bilerek aniden düşürmüyoruz” sözlerine tepki göstererek, “Böyle bir beceriniz varsa neden düşürmüyorsunuz? Milleti soğukta halk ekmek kuyruklarında bekletmekten zevk mi alıyorsunuz” diye sordu. Altay, EYT’lilerin en az 2 aylık maaşı gecikme nedeniyle kaybettiğine dikkat çekerek, “ Erdogan, EYT'yi uzattığı günü kar sayıyor, zengini korumayı da görev sayıyor” dedi.

CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, TBMM’de basın toplantısı düzenledi. Altay, şunları söyledi:

EYT TEKLİFİ ORTADA YOK AMA İMZA ŞOVU VAR

Dün burada “EYT” dedim, Genel Kurula geçtim, vay şovlar başlamış. EYT güya Meclis'e gelmiş, AK Partili vekiller kameralar karsısında, cep telefonları karsısında, EYT kanun teklifine imza atarken poz veriyorlar. Foto şov yarışı başlamış, EYT şov, imza şov yarışı başlamış ve milyonların umudunu imza şova çevirmişler. Pes! Sordum, ‘hakikaten metin geldi mi Meclis'e’ dedim. Kem küm, gak guk... Bekliyoruz, verilmiş sözler var. Metin ortada mı? Bana sorarsanız yok. Özellikle bizim basıncımız, dün burada söylediklerimiz, EYT'lilerden gelen yoğun talepler... Ak Parti'de Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde kanun yapma, yerinde imza şov yapma görseli sergilenerek yine milyonların umuduyla adeta dalga geçilmiş gibi görünüyor. Eğer teklif gerçekten dün geldiyse, imzaya açıldıysa, kağıda imza atmak kolay. Bugün bu teklifi Meclis Başkanlığı'nda görmek istiyoruz. Bugün... Eğer bugün bu gelmiyorsa Meclis Başkanlığı'na, bilin ki teklif henüz ortada değildir.

EYT MECLİS’TEN 2 SAATTE ÇIKAR

Maliye Bakanı ‘para var, sorun yok’ diyor, güzel. Cumhurbaşkanı ‘Yeni yıla kalmayacak’ demişti. Kaldı Erdoğan... Yani EYT'liye anasının ak sütü gibi hak olan o maaşları 2 ay geç verirsen kâr edeceğini mi düşünüyorsun? Ver zamanında, hani yeni yıla kalmayacaktı. Şimdi şubat deniyor... Ey EYT'liler; tamam bu iş bitti gözüyle bakarsanız bu Mart’a kalacak, belki Nisan’a. Buradan EYT'lilere çağrıda bulunuyorum: Basınca devam, talebe devam, feryada devam, bunlar bu dilden anlar. Öyle görülüyor ki, EYT'liler 3 ay geç alacaklar bu maaşları. Yani Ocak, Şubat, belki Mart'ı bile. Özlem Hanım dün diyor ki AK Parti Grubu: ‘Mart, bakalım belli olmaz’ noktasında. Hadi Mart'ta alacaklarını varsayalım, bastıracağız, inşallah olacak; Ocak ve Şubat ne olacak? EYT'linin iki aylık maaşı ne olacak Erdoğan? Göz dike dike bunu mu buldun, EYT'linin üç kuruş maaşına mı, emekli maaşına mı göz dikiyorsun? Yetmedi mi milletin kesesini boşaltman? Şovu bırakın ve teklifi bugün başkanlığa ulaştırın kardeşim. Cumhuriyet Halk Partisi hazır, söz verdik; hiç kem küm yok, orası burası yok.  Vatandaşın aleyhine bir şey yoksa, EYT'linin aleyhine bir şey yoksa, bu teklifin Meclis'te bir saat komisyonda, bir saat Genel Kurul'da işi var, iki saat... Aynı gün komisyonda bir saat, aynı gün Genel Kurul'da 48 saat kuralını partilerin mutabakatıyla esnetiriz ve Genel Kurul'dan çıkarırız. Çıkmıyorsa, bilin ki AK Parti EYT'lilerin umutlarını malzeme yapmaya, EYT'lilerin umutlarıyla oynamaya devam ediyor.

EYT İLE EST DE ÇÖZÜLMELİ

AK Parti, Erdoğan; nur topu gibi bir meselemiz daha var. Bir de ne var? EST... Artık bunu konuşacağız, emeklilikte staja takılanlar. Sayın Bakan, ‘işte bu devlette çalıştılar da devlet kaçak işçi mi çalıştırdı da şudur, budur...’  Bu bir haktır, bir hak talebidir ve EST meselesini, yani kamuoyunun genel olarak bildiği haliyle staj mağdurları meselesini de paşa paşa çözeceğiz. Buradan hiç geriye dönüş yok. EST'yi de hallet ve artık EYT'lilerin sabrını daha fazla taşırma.

ZENGİNE VAR EYT’LİYE YOK

Soruyoruz Erdoğan'a: Zenginin parasını dolar karşısında korumak için kur korumalı mevduat diye bir ucube sistemi çıkardın ve bugüne kadar 92 milyar Hazine'den zenginin parası dolar karşısında değer kaybetmesin diye para ödedin. Fakir fukaranın yok öyle parası, zengine ödedin. Çocuk bezinden, sütten, peynirden, doğalgazdan aldığın vergiyi, götürdün 92 milyarı verdin. Bunla kalsan iyi, ne yaptın? Bunların 19 milyarlık vergisinden de vazgeçtin. Peki, 92 milyar, 19 milyar bitti mi? Hayır bizim mevzuatımıza göre Hazine'nin ödediği kadar da Merkez Bankası ödüyor bu KKM'lere. Ne kadar o? Merkez Bankası açıklamadı. Yıl sonu bilançosunda göstereceğim dedi, göstermedi. Meclis'te de bilgi vermediler. Şimdi soruyoruz Merkez Bankası'na, her şeyi arapsaçına çeviren Merkez Bankası'na sen kaç lira verdin kur korumalı mevduat sahiplerine? Sen ister söyle ister söyleme, bizim mevzuatımıza göre uzmanlar bunu hesapladığında, en az 90 milyar da sen verdi. Ne etti? 200 milyar TL, eski parayla katrilyon, 200 katı. Ne uğruna? Niye verdin? Fakir fukaradan topladın, devletin kasasından, kesesinden, zenginin banka hesaplarına niye para getiriyorsun? Versene EYT'ye. Bak EYT'liler 2 aydır hak ettikleri maaşı alamamış olacaklar. EYT'liden çal, zengine ver. EST'liden sakın, zengine ver. Bunu kabul etmek mümkün değil. Bugün beyefendi bu imza atmış. Kur korumalı mevduat vergi muafiyetinin süresinin 2023 sonuna kadar uzatmış. Pes! Yani diyor ki, ‘ben zenginden vergi almam kardeşim; fakir fukaranın alışveriş yaparken ödediği ÖTV, KDV beni işimi görüyor.’ Ayıp... Devletin bütün yükünü fakir fukaraya yükledin ya! Millet markete gidemiyor, millet süt, peynir, et alamıyor. Bu, şu demek: 2023'te en az 19 milyar -2022'de o kadardı- paradan devlet alacağından, zenginden alacağından vazgeçti. Fakir fukaradan alacağından vazgeçmiyor. EYT'yi uzattığı günü kâr sayıyor, zengini korumayı da görev sayıyor, böyle bir kafa Türkiye'yi yönetiyor.

MİLLETİ SOĞUKTA BEKLETMEKTEN ZEVK Mİ ALIYORSUNUZ?

Enflasyon oransal olarak düşse ne olur? 2 liralık simit 7,5 lira olmuş, 2 liralık ekmek 5 lira olmuş, 12 liralık süt 34 lira olmuş, öğrencileri kafeteryada yediği, okul kantininde yediği 7 liralık tost 25 lira olmuş Erdoğan... Hep söylüyorum; 2826 lirayken asgari ücret 54 kilo dana et alıyordu asgari ücretli, şimdi 8500 lira yaptın ve 37 kilo alıyor. Söyledim, yine söylüyorum: Asgari ücretlinin 17 kilo etini 2 yılda çaldın, çaldın, sofrasından çaldın. Bu arada Nebati devreye giriyor, ‘enflasyonu bilerek aniden  düşürmüyoruz’ Bak bak, kafaya bak! Ülkenin Maliye Bakanı diyor… Nebati, vatandaş inim inim inliyor. Madem böyle bir yeteneğin var, enflasyonu bilerek ve aniden düşürmek gibi bir yeteneğin var ama sen düşürmüyorsan, bilerek düşürmüyorsan, şöyle mi diyelim yani? İnsanların et, süt, peynir, simit alamamasından zevk mi alıyorsun sen? Emeklilerin Et Süt Kurumu'nda kuyruğa girmesinden; emeklilerin, vatandaşların, halk ekmek büfelerinin önünde ucuz ekmek almak için kuyrukta üşümelerinden zevk mi alıyorsun? Bunun için mi bilerek, aniden düşünmüyorsun enflasyonu? Ya da insanların evinde kombiyi kapatıp, battaniyeye sarılıp oturmasından zevk mi alıyorsun Sayın Nebati? Bu nasıl bir laf ya?

6 ÇEŞİT KUR OLUR MU?

Merkez Bankası bugün yeni bir tebliğ yayınlamış, firmaların yurt dışı kaynaklı dövizleri için diğer döviz kurlarına göre daha yüksek bir kur uygulayacağını hazırlamış. Batık kasayı, bitik kasayı, boş kasayı doldurmak için dönüşüm destek kuru açıklıyor. Aslında şimdi döviz kuru nedir? Türkiye'de 6 tane kur var, 6 ayrı kur var. Merkez Bankası her gün iş günü saat 15:00'te açıklıyor bunu. Bu Merkez Bankası'nın kuru, resmi kur. E serbest döviz büroları var, serbest piyasada döviz kuru başka. Özel bankaların kuru daha başka; yani isim vermeyeyim şimdi özel banka anlayın. Bunların kuru da farklı. E kamu bankaları var; Vakıf, Halk, Ziraat... Bunların kuru da başka. Bir de dönüşüm kuru çıktı. Merkez Bankası diyor ki ihracatçıya, turizmciye: ‘Dövizini bana getir, piyasa 17'yse ben sana 19 vereyim.’ 128 milyar doları arka kapıdan satarken kasanın boşalacağını, Türkiye'nin Merkez Bankası'nın böyle bir riske, krize gireceğini hesaplamayanlar, şimdi döviz dönüşüm destekli kur gelmiş. Merkes Bankası yüksek kurdan döviz alma peşinde.  Merkez Bankası’nın 10 yıldır tutmuş bir tahmini yok. Hedeften geçtim, hedeften geçtim... Mesele merkez Bankası'nın görevi, işte enflasyon, fiyat ayarlaması, enflasyonla mücadele, vesaire... Merkez Bankası enflasyon tahminini hiç tutturamadı hiç, 10 yıldır hiç tutmamış. 2022'de 23.2 demiş tahmini, ne olmuş? 64.5. Pes! Sapma yüzde 300. Başka örneği var mıdır bunun? Yoktur. Dünyada bu kadar tahmininde sapma olan bir merkez bankası bulamazsınız. Hedefleri zaten geç, mesela 2022 için yüzde 5 hedef koymuş, yüzde 64'le tamamlamış. Sapma? Hedefteki sapması yüzde 1280, tahmindeki sapması yüzde 300. Böyle Merkez Bankası olur mu? Olmaz.

SİNAN ATEŞ CİNAYETİ ÖRTBAS EDİLEMEZ

Türkiye, Sinan Ateş cinayetini konuşmaya devam edecek. Konuşmalı da... Çünkü Sinan Ateş cinayetinde ipe un sermenin tipik bir örneğini görüyoruz, kamu vicdanının kanatıldığını görüyoruz. Sayın Erdoğan, Fırat'ın doğusunda kendini Hz. Ömer'e haşa benzetirsin, ‘Fırat'ın doğusunda kaybolan koyundan mesulüm’ dersin, bu cinayetle ilgili niye susarsın? Niye susarsın?.. Sinan Ateş cinayetiyle ilgili devlet daha ne kadar üç maymunu oynayacak? Tolgahan Demirbaş, Sayın Olcay Kılavuz'un evinde gözaltına alındı. Salındı, sonra gene alındı, gene salındı. Bugün simdi tekrar alındı ve tutuklandı. Aynı şekilde Emre Yüksel, Ülkü Ocakları Genel Başkanı, tutuklandı. Şimdi Olcay Kılavuz'un ifadesine başvurulacak mı, merak ediyorum. Tanık olarak başvurulacak mı, merak ediyorum. Başvurulmalı mı? Normal şartlar altında -lisedeyken biz NŞA derdik- başvurulmalı ama başvurulacak mı? Gerçekten merak ediyorum ve başvurulmalıdır. Bir cinayet, Başkent'in göbeğinde işlenmiş bir cinayet aydınlatılmalıdır. Ucu nereye gider bilmem, kimseyi de peşinen itham etmem ama Ankara'nın ortasında işlenmiş bir cinayetten ortaya kirli kokular saçılıyor. Devlet bunu örtbas edemez, etse de üç ay edebilir. Üç ay sonra devlet bu ile ilgili ne var ne yoksa -3,5 ay diyelim- ortaya zaten çıkaracaktır.