17.03.2019

CUMHURİYET HALK PARTİSİ VE İYİ PARTİ'NİN ORTAK BALIKESİR MİTİNGİ (17 MART 2019)

CUMHURİYET HALK PARTİSİ VE İYİ PARTİ'NİN ORTAK BALIKESİR MİTİNGİ
(17 MART 2019)
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Kuvayı Milliye Meydanı'nda düzenlenen Cumhuriyet Halk Partisi ve İYİ Parti Ortak Balıkesir Mitinginde yaptığı konuşma şöyle: Efendim hepinize selamlarımı, saygılarımı sunuyorum. Sizlerle güzel bir sohbet yapacağız. Miting alanında sohbet olur mu derler? Evet sohbet olur.

Kuvayı Milliye meydanındayız. Bir ülkenin kaderini değiştiren Kuvayı Milliyecilerin adının verildiği bir meydandayız. Kuvayı Milliye sıradan bir kuruluş değildir, Kuvayı Milliye sıradan bir örgüt değildir. Kuvayı Milliyenin ruhu Milli Kurtuluş Savaşında canlanmıştır. Kuvayı Milliye demek bir ülkenin geleceğini o ülkenin halkının belirlemesi demektir. Kuvayı Milliye demek hiç kimsenin önünde diz çökmemek demektir. Kuvayı Milliye demek yedi düvelle aslanlar gibi mücadele etmek demektir, karşı çıkmak demektir.
O nedenle, Balıkesir’de Kuvayı Milliye meydanında sizlere hitap etmenin onurunu ve gururunu bana verdiğiniz için, sizlere yürekten şükranlarımı ve saygılarımı sunuyorum.


Biraz sonra Sayın Genel Başkan da konuşacak, o da sizlerle dertleşecek. Sayın Ok’u dinledik, bazı sorunlara değindi. Balıkesir’in kendine özgü koşulları var, tarihi var, görkemli bir tarihi var, Milli Kurtuluş Savaşında yiğitleri var. Nereden bakılırsa bakılsın Balıkesir Türkiye coğrafyasının en önemli illerinden birisidir. Tarım açısından, eğitim açısından, sanayi açısından, insan kaynakları açısından, güzel doğası açısından olağanüstü bir merkezdir. Aslında hep birlikte cennet gibi bir ülkede yaşıyoruz. Her mevsimimiz var, güneşimiz var, denizimiz var, ovalarımız var, insanlarımız var, dağlarımız var. Bu güzel cennet gibi ülkede sorunlarımız var. Bu sorunları nasıl aşacağız? Sorunları demokratik yollarla aşacağız, demokrasi bize neyi öngörüyorsa, bize hangi hakları veriyorsa şikayetlerimizi bir şekliyle sandığa giderek dile getireceğiz. Eğer biz bir millet ittifakı oluşturuyorsak demokrasi için yapıyoruz bunu, çocuklarımız için yapıyoruz bunu, evlatlarımız için yapıyoruz bunu. Çiftçimiz, esnafımız için yapıyoruz bunu, sanayicimiz için yapıyoruz bunu. Ne benim, ne İYİ Partinin Sayın Genel Başkanının özel bir çıkarı yok. Günün 24 saati çalışıyoruz ne için? Bu ülkede herkes huzur içinde yaşasın diye. Bereketli topraklarda huzur içinde yaşasın diye. Bunun mücadelesini veriyoruz.
Bakınız, tarım ülkesi aynı zamanda Türkiye. Tarımın başkentlerinden birisi de Balıkesir’dir. Hayvancılığın başkentlerinden birisi de Balıkesir’dir. Bereketli toprakları var. Bitti diyorlar, ben de bittiğini biliyorum. O nedenle 17 yıldır tek başına iktidar olan ve geçmişte AK Partiye oy veren onu iktidar yapan kardeşlerime seslenmek istiyorum. 17 yıl dediler ki tek başına iktidar olmak istiyoruz, eyvallah. Parlamentoda çoğunluğumuz olsun, eyvallah. İstediğimiz kanunu çıkaralım, eyvallah. İstediğimiz kararnameyi çıkaralım, istediğimizi müsteşar, istediğimizi genel müdür, istediğimizi vali, istediğimizi kaymakam yapalım, istediğimiz genelgeyi çıkaralım. Yetmedi Türkiye’de tek söz sahibi ben olayım, o yetkiyi de verdiniz.
Ve bu yetmedi 82 milyondan vergi topladılar. Yetmedi, dediler ki vergi verdiniz ama yetmiyor. Ne yapacağız? Bizlerin babaları ve dedelerinin kurduğu fabrikaları özelleştirdiler. 70 milyar dolar para da oradan aldılar. Yetmedi, 500 milyar lira yani 500 katrilyon lira da borçlandılar.
Şimdi geçmişte AK Partiye oy veren değerli vatandaşlarımın vicdanına sesleniyorum. 17 yıl vergi dediler tamam, özelleştirme dediler tamam, borçlanma dediler tamam. 17 yılın sonunda bu memleketin güzel insanlarını getirdiler soğan kuyruğuna, patates kuyruğuna mahkum ettiler. Sevgili kardeşim bunu vicdanına soracaksın ve sandığa öyle gideceksin. Adına da - milletin aklıyla dalga geçiyorlar, aklıyla alay ediyorlar - adına da varlık kuyruğu dediler. O kuyruk varlık kuyruğu olsa, o kuyruğun başında ben senin olacağını bilmez miyim? Sen o kuyruğun başına geçersin, millete tırnak ucu kadar bir şey vermezsin ben bunu bilmez miyim?
En bereketli topraklar dedim. En bereketli topraklarda ne yapıyoruz? Tarımı bitirdiler, çiftçi perişan.Efendim ürünü niye pahalıya veriyorsun, bak dışarıdan getiriyorum sıfır gümrükle daha ucuza.” Daha ucuz değil daha pahalıya getiriyor. Yunanistan’dan 2018 yılında 113 milyon dolarlık pamuk ithal ettiler. Öyle ya Türkiye’de pamuk ekecek yer kalmadı, öyle ya çiftçi pamuk ekmiyor. Niye? Zarar ediyor. 113 milyon dolarlık pamuk, 15 milyon dolarlık tütün ithal ettiler. Kim zengin oldu? Yunanistan çiftçisi. Öyle bir tarım politikası güttüler ki, her şeyiyle dışarıya mahkum ettiler bizi. Soğan dediler başkaları için çalışıyoruz. Patates, 200 bin ton patates gelecek şimdi sıfır gümrükle. Niçin? Vatandaş ucuza yesin diye. Sıfır gümrükle elektriği versene çiftçiye, sıfır gümrükle versene doğalgazı, ilacı vergisiz versene. Bak bakalım nasıl kazanıyor, bak bakalım nasıl üretiyor. Bakın, bizim dedelerimiz, bizim babalarımız pamuk sattılar, ihraç ettiler, üzüm ihraç ettiler, incir ihraç ettiler, karşılığında fabrikalar kurdular. Sümerbankları kurdular, Etibankları kurdular, kağıt fabrikalarını kurdular, bez fabrikalarını kurdular, silah fabrikalarını kurdular. Bütün bunları tarım ürünü satarak kurdular. Şimdi bu fabrikaları satıyoruz, yerine patates alıyoruz. Fabrika satıyoruz, yerine domates alıyoruz. Fabrika satıyoruz, yerine soğan alıyoruz. Bunları kime anlatıyorum? Geçmişte AK Partiye oy veren ve bugün vicdani bir sorgulama yapmak ihtiyacını hisseden vatandaşlarıma anlatıyorum. Artık herkesin uyanması lazım, herkesin gerçekleri görmesi lazım, bunun mücadelesini birlikte vermek zorundayız.
Arkadan geliyorum ülkücü kardeşlerime. Ülkücü kardeşlerime de seslenmek isterim. Biliyorum ülkücülüğün ne olduğunu bilirim, milliyetçiliğin de ne olduğunu çok iyi bilirim. Bizim altıokumuzdan birisi milliyetçiliktir. Milliyetçilik vatanseverliktir, milliyetçilik bayrak severliktir, milliyetçilik hiç kimsenin önünde diz çökmemektir, milliyetçilik “Çanakkale geçilmez” demektir. Şimdi ben milliyetçi kardeşlerime de seslenmek isterim. Kendi vatan toprağında yani Süleyman Şah türbesinin bulunduğu yerden hem türbeyi kaçıracaksın, hem kendi toprağından çekileceksin ve gideceksin kaçağa oy vereceksin. Hiçbir milliyetçinin eli, gerçek milliyetçiliğin eli AK Partinin bulunduğu yuvarlağın içine asla ve asla evet oyu basamaz, gerçek milliyetçinin. Başka bir şey daha var. Ben bunu eleştiriyorum, evet eleştiriyorum. Ben bu ülkenin kum tanesini kimseye emanet etmem. Bu ülke için gerekirse hep birlikte canımızı veririz, malımızı da veririz. Çanakkale’de nasıl mücadele ettik. Kurtuluş Savaşında nasıl mücadele edildi? Yedi düvele karşı nasıl direnildi? Böyle direnildi. Şimdi fabrikaları sattılar, Sümerbank, Etibank, Şeker fabrikaları, kağıt fabrikaları, SEKA’lar hepsi satıldı. Elde ne kaldı? Tank Palet Fabrikası kaldı, silah fabrikaları kaldı. Yine ülkücü kardeşlerime, milliyetçi kardeşlerime sesleniyorum. Dünyada bana bir örnek ülke gösterin ister Pakistan, ister Güney Kore, ister Japonya, ister Avusturalya, ister Almanya, ister Amerika, Venezüella, Şili, Kanada… Dünyada hiçbir devlet yoktur ki kendi silah fabrikasını yabancı bir orduya peşkeş çeksin. Ve o silah fabrikasını yabancı orduya satanların sözcülüğünü yapanlar, bekçiliğini yapanlar asla ve asla milliyetçi olamazlar.
Ben bunları söylediğim zaman Erdoğan diyor ki, “Bay Kemal konuşuyor.” Bay Kemal konuşur tabi, Bay Kemal ağzına bant mı çeksin?
Bay Kemal olmak kolay değildir, Bay Kemal olmak için namuslu adam olmak lazım. Bay Kemal olmak için yürekli adam olmak lazım. Bay Kemal olmak Trump telefon ettiğinde papazı hemen bırakmamak demektir. Bay Kemal olmak için sabahın köründe oğluna telefon açıp, “oğlum paraları sıfırladın mı” dememek lazımdır. Bay Kemal olmak için kul hakkı yememek lazımdır. Bay Kemal olmak o kadar kolay mı?
Sen söyleyeceksin ben dinleyeceğim, ben söyleyeceğim sen de dinleyeceksin. İşine gelince vatan, millet, Sakarya, işine gelince boş ver memleketi özel çıkarlar. Tank palet fabrikası niye satıldı? Katar uçağı niye bedava verildi? Milli Kurtuluş Savaşı vermiş, cumhuriyeti kurmuş bu ülkenin temellerinde şehit kanları var, bu ülkenin temellerinde gözyaşları var, bu ülkenin temellerinde omuzunda silah taşıyan kadınlarımız var, çoluk çocuğumuz var, dedelerimiz var, atalarımız var. Bu ülkenin temelleri sıradan bir temel değildir. Türkiye Cumhuriyetinin sınırları egemen güçlerin lobilerinin olduğu yerlerde çizilmemiştir. Bu ülkenin bütün sınırlarında acı vardır, kan vardır, gözyaşı vardır, milli mücadele vardır, Kuvayı Milliye vardır.
Bu ülke sıradan bir ülke değildir. Cumhuriyet kurulduğu zaman bütün İslam dünyası cumhuriyet kurdu neden? Gazi Mustafa Kemal sadece Türkiye için değil bütün İslam dünyası için de örnek olan bir projeyi hayata geçirdi, cumhuriyeti kurdu, halka inandı, halka güvendi. Yani kendi milletine güvendi. Bunlar başka yerlerdeler. Bunlar satıyorlar, bunlar çırpıyorlar, her şeyi yapıyorlar sonra da dönüp Vatan, Millet, Sakarya edebiyatı yapıyorlar. Sen onu benim külahıma anlatacaksın arkadaş!
EYT’yi biliyorum, EYT’lilerin yani Emeklilikte Yaşa Takılanların sorunlarını da biliyorum. Sayın Genel Başkanımız da burada, Meral Hanım da burada. Beraber TBMM’de kanun teklifi verdik sizin sorunlarınızı çözelim diye. Ama MHP’yle AK Partinin milletvekilleri sizin sorunlarınızı çözmek istemediler. Bakın bir şey söyleyeyim, Erdoğan Emeklilikte Yaşa Takılanlar hak aradığı zaman “nereden çıktı bu türediler” diye size türedi lafını kullandı. O nedenle söylüyorum bakın, bir kişi Emeklilikte Yaşa Takılan bir kişi gider de AK Partiye, gider de MHP’ye oy verirse iki elim iki yakanızda olacak.
Dün İzmir’deydim, bir köye gittik. Hayvancılıkla geçiniyor köy. Köyün kahvesinde oturdum vatandaşlarla sohbet ediyorum, birisi bana şunu söyledi: “Allah aşkına söyle bu yetkililere,  Ankara’da sarayda oturan sosyeteye söyle, ben bir buzağı vereceğim, yeni doğmuş bir buzağı üç ay beslesinler başka bir şey istemiyorum. Üç ay beslesinler sonra ben bu buzağıyı onlara bedava vereceğim. Bu buzağının nasıl beslendiğini öğrensinler, yemin fiyatını öğrensinler, sütün fiyatını öğrensinler, ilacın fiyatını öğrensinler, bunları öğrensinler” dedi. Dedim ki, “Saray sosyetesinin derdi başka. Bak kürkte vergiyi sıfırladılar. Niçin? Sosyetenin kürke ihtiyacı var. Kürkte vergi sıfırlandı. Gübre öyle değil, ilaç öyle değil, su öyle değil, elektrik öyle değil, mazot öyle değil, her şeye zam gelecek. Daha gelecek bekleyin arkası gelecek bunun. Şimdi zam gelmesin diye frene basmış vaziyetteler niçin? Vatandaştan biraz daha nasıl oy alabiliriz ve bunu nasıl çözebiliriz diye.”
İşsizlik en ciddi sorunlardan birisidir. Son bir yılda 1 milyon 11 bin kişi işinden oldu. 1 milyon haneye para girmiyor. 1 milyon hanede sorun var, en az 1 milyon hanede. Türkiye genelinde 7,5 milyon insanımız işsiz. Üniversite mezunu, ilkokul mezunu, okula gitmemiş milyonlarca kişi işsiz ve bunlara iş bulunması lazım. Sayın İsmail Ok dedi ki, “Ben Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı olduğumda istihdam alanları yaratacağım.” Yaratacaksın Başkan, bu senin görevin, aynı zamanda Balıkesir’e verdiğin bir söz. Ben de dikkatle dinledim inşallah seni Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanlığına koltuğuna oturtacağız, hep beraber oturtacağız. Çünkü bizde demokrasiye inanmak var, insana saygı var. Biz kavgadan yana değiliz huzurdan yanayız, bereketten yanayız, birlikte yaşamaktan yanayız. İsteriz ki her evde huzur olsun, her evde bereket olsun, her evde tencere kaynasın, her çocuk çalışsın, herkesin işi, herkesin aşı olsun güzel bir Türkiye’de.
Sözlerime başlarken ne demiştim? Cennet gibi bir ülkede yaşıyoruz. Cennet gibi bir ülkeyi cehenneme çevirdiler. Her gün kavga, her gün iftira, her gün bir sürü laf. Yeter arkadaş ya, bir üç gün konuşma ya! Üç gün konuşma da bari millet biraz rahatlasın. Günün 24 saati bütün televizyon kanalları beyefendi için çalışıyor. İstediğin kadar eleştir, istediğin kadar iftira at. Biz bildiğimiz yoldan, hak yolundan asla ve asla ayrılmayacağız. Her yerde söyleyeceğiz “hak, hukuk ve adalet” diyeceğiz.
Siz zaten baharı getirmişsiniz. İyi olacak değil mi? Bahar dünyanın en güzel mevsimlerinden birisidir. Bütün çiçekler açar. Baharı gördüğümüz zaman insanın içi de açar, çiçekler kadar güzel bir Türkiye ve dolayısıyla ben Sayın Genel Başkanı bekletmek istemem, biraz uzun konuştum Sayın Genel Başkan.
Hepinize en içten selamlarımı, saygılarımı sunuyorum, sağ olun, var olun diyorum efendim. 


İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener ise Balıkesir ziyaretlerinde her kesimden insanları dinlediğini aktardı.
Yerel seçimlerde Millet İttifakı'nın adaylarına destek isteyen Akşener, şunları dile getirdi:
"Böyle bir yerel seçim olur mu? Sanki Tayyip Erdoğan seçilecekmiş gibi. Yapmaya çalıştığı şey, sizi birbirinizle dövüştürmek. Sizden rica ediyorum, Allah rızası için birbirinizle kavga etmeyesiniz. Biz Millet İttifakı'nı kurduk; CHP, İYİ Parti, Demokrat Parti ve Saadet Partisi vardı. 5 milyon biz oy aldık, 11 milyon küsur CHP aldı, 1 milyona yakın Demokrat Parti ve Saadet Partisi aldı ve sonuç itibarıyla 18 milyon oy almış siyasi partilerin, şimdi yerel seçime giderken, hepsine oy vereni de yöneticileri de terörist ilan etti."


CHP Lideri Kılıçdaroğlu ile İYİ Parti Lideri Akşener, Kuvayi Milliye Meydanı yakınında bulunan Türkiye Harp Malulü Gaziler Şehit Dul ve Yetimleri Derneğini ziyaret etti.


İki lider son olarak İYİ Parti İl Başkanlığına da ziyarette bulundu.

Gündem'den Öne Çıkan Haberler