08.08.2024
08.08.2024
“AVRUPA BİRLİĞİNE TAM ÜYELİK HEDEFİ…”
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel, Türkiye’nin hem Olimpiyatlara ev sahipliği hem de Avrupa Birliği’ne tam üyelik hedeflerine dikkati çekerek, “Olimpiyatın beş kıtayı temsil eden halkalarını İstanbul’da, Avrupa’yla Asya’yı birleştiren Boğaz Köprüsü’nün üzerinde görmek, bir diğerinde paralimpik oyunları sembolünü görmek, Kız Kulesi’nin üzerinde olimpiyat ateşinin yandığını hayal etmek gerçekten uzak hayaller değil. Aynı, Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne tam üye olma hedefinin aslında gerçekten istenirse uzak bir hayal olmadığı gibi” dedi.
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel, İstanbul’un 2036 Olimpiyat Oyunlarına ev sahipliği yapması için yürütülen çalışmalar kapsamında Paris’te bulunan İstanbul Evi’nde gençlerle bir araya geldi. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın da bulunduğu etkinlikte konuşan Genel Başkan Özgür Özel, “Burada iki, üç gündür ev sahipliğiyle, müthiş bir sıcaklıkla bizi karşılayan herkese yürekten teşekkür ediyorum. Hepiniz bugün buraya hoş geldiniz” dedi. Kendisine eşlik eden partilileri de anımsatan Özel, “Ülkelere soruyorlar, ‘Hangi sporcularla geliyorsunuz, rekor bekliyor musunuz?’ Ben Paris’e iki rekortmenle gelmenin, biri sağımda, biri solumda… İki rekortmenle gelmenin büyük bir mutluluğunu yaşıyorum. İstanbul’un da pek çok genç rekortmeni, Üsküdar ve Bakırköy’ün genç kadın belediye başkanları ve Ankara’dan Keçiören’i temsil ediyor Mesut Başkan. Ama Küçükçekmece, Büyükçekmece, Üsküdar, Ataşehir, Beylikdüzü, Kadıköy, Sancaktepe, Tuzla, Gaziosmanpaşa Belediye Başkanlarımız buradalar. Çekmeköy burada, Beyoğlu Belediye Başkanımız burada. Beyoğlu Belediye Başkanı ısrarla İstanbul İl Başkanımızı hatırlatıyor, ikisi de Sivaslı. Paris’te de bu seslerden Paris’teki Sivas mevcudiyetinin de ne kadar güçlü olduğu anlaşılıyor. Mesut Başkan da Sivaslı. Ayrıca Gülşah Deniz Atalar o da Sivaslı. Kültür ve Sanattan Sorumlu Genel Başkan Yardımcımız. Hep birlikte sizi saygıyla selamlıyoruz” ifadelerini kullandı. Genel Başkan Özgür Özel, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“OLİMPİYATLAR İÇİN ÖNEMLİ ÇABALAR OLDU”
“Burada çok önemli birkaç gün geçirdik, biraz önce söylediği gibi başkanımın hepimizin yüreği bu akşam Atatürk’ün kızları ile birlikte atacak ve ümit ediyoruz ki finale çıkacağız. Sonuç ne olursa olsun, çok önemli bir iş yapıyorlar. Biz buraya, burada geçirdiğimiz birkaç günlük sürede, olimpiyatın insanlığa kattıklarını aramızda konuşarak çok şey öğrenerek buradan İstanbul’a, Ankara’ya, Türkiye’ye dönüyoruz. Dün akşam İstanbul Evi’nin açılışında çok sayıda yabancı konumunda ifade ettiği üzere Türkiye’nin tanıtımı için ve Türkiye’nin olimpiyat iddiasını ortaya koymak için geçmişte de önemli çabalar oldu. Emek veren herkese teşekkür ediyoruz. Ancak bu kez gerçekten çok büyük bir ciddiyetle ve olması gerektiği gibiydi. Hatta alışılmışın çok üstünde bir emek ve gayret var. Ben bunun için hem Ekrem Başkan’a hem çok kıymetli ekibine özel olarak teşekkür ediyorum. O olimpiyatın beş kıtayı temsil eden halkalarını İstanbul’da, Avrupa’yla Asya’yı birleştiren Boğaz Köprüsü’nün üzerinde görmek, bir diğerinde paralimpik oyunları sembolünü görmek, kız kulesinin üzerinde olimpiyat ateşinin yandığını hayal etmek gerçekten uzak hayaller değil. Aynı Türkiye’nin Avrupa Birliğine tam üye olma hedefinin aslında gerçekten istenirse uzak bir hayal olmadığı gibi.”
“TÜRKİYE’NİN AVRUPANIN AYRILMAZ BİR PARÇASI OLMASI…”
“Ülkede bizim son dönemlerde güzel şeyler yerine hep kötü şeyler konuşulması alışkanlık oldu. ‘Beka sorunu, beka sorunu…’ Türkiye 100 yıl önce bir beka sorunu yaşadı, o beka sorunu nasıl aştığımızı biz biliyoruz. Şimdi suni sözlerle, mesela 2019 seçimlerinden önce diyorlardı ki, ‘Ekrem İmamoğlu İstanbul’u kazanırsa beka sorunu olur. Mansur Yavaş Ankara‘yı kazanırsa beka sorunu olur.’ Bu konuda haklı oldukları şöyle çıktı, kendi siyasetleri açısından bir beka sorunu ortaya çıktı. Çünkü ikisi de rekorlar kırarak gönülleri kazandılar. Amma velakin bir beka sorunu var. Anketlerde hiç bakmayı sevmediğim bir sayfa var. O da şu: Sorulan 100 gençten 70’i, 72’si, 73’ü. Yani dört gençten üçü, ‘Fırsatını bulursam yurtdışına gitmek isterim ve orada kalmak isterim’ diyor. Şimdi dünyanın güçlü ülkelerinin Türkiye üzerinde hayal kurması normal bir şey. Bunda endişelenecek bir şey yok. Ama dünyanın bütün ülkelerinin Türkiye’de hayal kurmasından daha tehlikelisi, Türkiye’nin gençlerinin dünyanın diğer ülkelerinde hayal kurmasıdır. Onun için biz Türkiye’nin, Avrupa’nın ayrılmaz bir parçası olmasını, gençlerimizi vizesiz şekilde bütün Avrupa’yı, bütün dünyayı gezmesini, isteyenin istediği zaman gidip, eğitim için, kültür sanat için, spor için dünyanın her yerinde olmasını, istediği kadar yaşamasını ama daha sonra memleketine, dönülecek bir memleketinin olmasını ve orada ülkemize katkı sağlayarak mutlu bir şekilde, varlıklı bir şekilde yaşayacakları bir Türkiye’yi hayal ediyoruz. Bu hayali gençlerimize kurduramazsak beka sorunu budur. Türkiye’nin gençleri festival yasaklarını hak etmiyor, Türkiye’nin gençleri konser yasaklarını, sosyal medya yasaklarını hak etmiyor. Biz burada Türkiye’de Instagram‘ın kapalı oluşunu, bugün yeni bir açıklamayla bir başka sosyal medya mecrasının kapatılması gerektiğini konuşanların aksine, biz Türkiye’de her yaştan gençleri alabildiğince özgür yaşamasını, özgürce hayal kurmasını savunuyoruz. O hayale ortak olan ekip burada efendim, sizinle birlikte. Biz o hayalin sahipleriyiz.”
“FİLENİN SULTANLARI’NIN MAÇINDA HEP BİRLİKTE OLACAĞIZ”
“Bu arada biz bu akşam tabii Filenin Sultanları‘nın maçında hep birlikte olacağız. Yarın Taha geliyor, daha doğrusu geldi, yarın sabah 11.00’de ilk kez mindere çıkacak. Çok büyük ümitlerimiz var. Mansur Başkan’ı voleybol maçındaki kadar heyecanlı yarın görmek isteyenler, Taha’nın maçına mutlaka gelsinler. Orada hep birlikte olacağız. Boksta madalya ümidimiz var, hep birlikte takip ediyoruz. Bütün oyuncuları yürekten destekliyoruz. Bir yandan tabii Türkiye’den öğrencilerimiz bir serzenişlerini dile getiriyor, biletler çok pahalı. Bunun sebebi ailelerin Türkiye’de kazanıp çocukların burada harcamak zorunda olmaları. Ve maalesef bizim paramızın Euro karşısında 30-35 kat değersiz olması. Bu konuyla ilgili de bir şey söyleyeyim, olimpiyatlarda, mesela dün biz Özgür Başkanla tek onu da izliyorduk. 1-0 öne geçtik. Dedik ki ‘1-0 olsun, bizim olsun.’ Böyle bir laf var. Şimdi biz bir sıfır atacağız arkadaşlar. Biliyorsunuz geçmişte Türk parasından altı sıfır atıldı ama hem fiyatlardan atıldı hem maaşlardan atıldı, bir işe yaramadı. Atatürk’ün partisi, Cumhuriyetin ikinci yüzyılında iktidar olduktan 10 yıl sonra, 10 yıl boyunca biz bir sıfır atacağız ama sadece fiyatlardan bir sıfır atacağız. Maaşlardan atmayacağız.”
“ALIM GÜCÜMÜZ 10 KAT FAZLA OLACAK”
“Birileri yönünü bir başka tarafa çevirip, ‘Şanghay İşbirliği Örgütü‘ne girelim’ diyorlar. Orada kişi başına gelir 4 bin 500 dolar. Biz, ‘Avrupa Birliği’ne’ girelim’ diyoruz. Üyesi olduğumuz Sosyalist Enternasyonal‘in bütün üyeleri geçen ay imza attılar. ‘CHP’nin Avrupa Birliği hedefini yürekten destekliyoruz’ diye. İçinde Yunanistan dahi var. Bizim iktidarımızda Avrupa Birliği’ne gireceğiz. Şu anda 45 bin dolarlık bir ortalama milli geliri var. Arada 10 kat fark var. Yani bugün öğrenci kardeşimin belki kendi değil ama onun kızı Paris’te okuduğunda fiyatlardan bir sıfır atılmış olacak, alım gücümüz bundan 10 kat fazla olacak. Bunun için hukuka uygun yönetmeyi, kuvvetler ayrılığına ve hepimizin kurallara ki bir kurallar manzumesine, bir şehrin ve bir organizasyonu nasıl yönettiğini ciddiyetle hep birlikte burada bir süredir yaşıyoruz. Kurallara, kurumlara saygılı olmanın, kişisel bir iktidar yerine demokratik bir iktidarın ülkeye neler getireceğini biliyoruz.”
“TÜRKİYE ÖZGÜR VE ÇAĞDAŞ BİR ÜLKEDİR”
“Son sözüm şudur. Çok güzel bir şehirdeyiz, dünyanın prestijli şehirlerinin içinden hep nehirler geçiyor. Bütün dünyayı İstanbul’a bekliyoruz. Ayıptır söylemesi bizimkinin içinden deniz geçiyor. İçinden deniz geçen, ülkedeki bütün insanların gönüllerinin deniz kadar engin, içindeki insan sevgisinin deniz kadar engin olduğu ülkemize, Paris’ten 100 yıl önce katıldığımız ilk olimpiyatların 100’üncü yıldönümünde buradan bütün dünyaya bir çağrıda bulunuyoruz. Türkiye’yi, Türk insanını, Türk insanının misafirperverliğini, Anadolu’nun, Trakya’nın güzelliklerini, Ege’nin güzelliklerini ve İstanbul’u yeniden keşfedin. Türkiye, kimsenin sınırlarını çizeceği gibi, sınırlayabileceği gibi bir ülke değildir. Türkiye özgür ve çağdaş bir ülkedir. Türkiye’yi önümüzdeki günlerde, önümüzdeki yıllarda hep beraber bütün dünyanın yeniden tanımasını, yeniden keşfetmesini ve Türkiye’nin çağdaş dünyanın ayrılmaz bir parçası olmasını bu güçlü takımla hep beraber sağlayacağız. Hepinize teşekkür ediyorum, saygılar sevgiler sunuyorum.”
27.11.2024
27.11.2024
27.11.2024
27.11.2024