01.07.2024

Cumhuriyet Halk Partisi Lideri Özgür Özel: “Emekli Halk Kartı Bütün Emeklilerimize Müjdeliyoruz”

CHP GENEL BAŞKANI ÖZGÜR ÖZEL:

-“İKTİDARIMIZDA BU ÜLKE ATATÜRK’ÜN GÖSTERDİĞİ YÖNE İLERLEYECEK”

-“CHP’Lİ BELEDİYELERİN ZORLUKLARI VARDIR, MAZERETLERİ YOKTUR”

-“BU HÜKÜMETİN VİCDANI ASGARİ ÜCRETİN DE ALTINDADIR”

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel, Aydın ve Muğla Büyükşehir Belediyelerinin işbirliğiyle hayata geçen Didim-Bodrum Deniz Otobüsü Seferi Açılış Töreni’nde konuştu. Özel, “Emekli halk kartı bütün emeklilerimize müjdeliyoruz. Türkiye’nin neresine giderseniz gidin emekli halk kartınızla eğer orada bir CHP’li belediye varsa, belediyemiz sizi tanıyacak. Kartınızdaki yüklenmiş olan hizmet neyse, gittiğiniz her yerde bundan yararlanacaksınız. Ayrıca bu karta sahip hiçbir emekli emeklilere tanınan başta ulaşım hakkı olmak üzere, hiçbir hizmeti alırken sorgulanmayacak, sorulara tabii olmayacak. Halk emekli kartı göstereceksiniz, Türkiye Cumhuriyeti’nin onurlu emekli yurttaşları olarak göğsünüzü gere gere hizmetlerden yararlanacaksınız” ifadesini kullandı.

Didim-Bodrum Deniz Otobüsü Seferi Açılış Töreni’nde konuşan Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel, “Buraya Aydın İl Başkanı, Muğla İl Başkanım, biraz önce size hitap eden iki değerli büyükşehir belediye başkanımın ev sahipliğinde, genel başkan yardımcılarımız, milletvekillerimizle, parti meclisi üyelerimizle birlikte geldik. Aydın ve Muğla’nın değerli milletvekilleri, eksiksiz olarak bugün aramızdalar. Sorunlarınızı parlamentoda dile getiren, bu kentlerde kentin hakkını, vatandaşın hakkını, sonuna kadar savunan tüm siyaset arkadaşlarıma, Didim, Bodrum, Aydın, Muğla’ya verdikleri katkılar için yürekten teşekkür ediyorum, sizlerin huzurunda” dedi. Özel, şöyle devam etti:

“CHP’Lİ BELEDİYELERİN ZORLUKLARI VARDIR, MAZERETLERİ YOKTUR”

“Oturduğumda şöyle bir şey düşündüm. Bu kadar güzel bir manzaraya sırt dönüp konuşulur mu diye. Baktım ki karşıda böyle bir güzellik varsa böyle bir güzelliğe sırt dönülebilir. Çok sayıda Manisalı hemşerim aramızda. Türkiye’nin, Ege’nin dört bir yanından misafirlerimiz burada. Belediye başkanlarımız, bizler tatil yaparken rahat etmek, birkaç huzurlu gün geçirmek için buralarda olduğumuzda, onlar yılın en zorlu günlerini yaşıyorlar. Tabii burada kış nüfusuna göre verilen ödeneklerin, yaz nüfusuna hizmet etmek gibi bir zorluk yaşattığını bir kez daha buradan hatırlatalım. Bu konunun çok önemli bir sorun olduğunu, hemen hemen bütün turistik beldelerin, ilçelerin, illerin, büyükşehirlerin partimizin yönetiminde olduğunu ve kış nüfusu ile yaz nüfusu arasında 10 kat, 15 kat fark varken, iktidarın bu konuda bile, isteye buradaki belediyecilik hizmetlerinin dört dörtlük verilmesine olanak tanımamak için bu sıkıntıları yarattığını bir kez daha not edelim. Ama kimse boşuna beklemesinler. CHP’li belediyelerin zorlukları, güçlükleri vardır. Ancak mazeretleri yoktur. Hizmetin en iyisini sunarlar. Onları yürekten kutluyoruz.”

“BU KANUNUN YÜRÜRLÜĞE GİRİŞİNİN YIL DÖNÜMÜNÜ MİNNETLE KUTLUYORUZ”

“Bugün Kabotaj Bayramı. Kabotaj, bir ülkenin karasularında ve limanlarında, gemi işletme ve her türlü limancılık hizmetlerinin kendi kontrolünde bulunduğunun tescilidir. Genç Cumhuriyetimiz siyasi bağımsızlığı elde ederken bir yandan ekonomik bağımsızlık için kararlı adımlar atmıştır. 19 Nisan 1926 günü Kabotaj Kanunu Meclis’ten geçmiş, yürürlük tarihi olan 1 Temmuz 1926’dan itibaren genç Cumhuriyet kendi limanlarını, kendi karasularında, kendi gemilerini işletme hakkını, bu imtiyazın devredilemeyecek hak olarak Türkiye Cumhuriyeti devletine ait olduğunu tescil etmiştir. Ata’mızın dediği gibi ‘Siyasi ve askeri zaferler ne kadar büyük olurlarsa olsunlar, iktisadi zaferlere dönüşmezse kalıcı olamazlar.’ Bu yüzden kabotaj kanunu önemlidir. Kabotaj Bayramı’na 1926’dan beri devam eden ve 1936 yılında Montrö Sözleşmesi’ne dönüşecek olan, ona siyasi ve hukuki altyapı hazırlayan bu önemli kanunun yürürlüğe girişinin yıldönümünü hem coşkuyla, hem Cumhuriyet’in kurucu kadrolarına, başta Gazi Mustafa Kemal olmak üzere minnetle kutluyoruz.”

“EGE DENİZİ GERİLİMİN DEĞİL BARIŞ VE KARDEŞLİĞİN DENİZİ OLMALIDIR”

“Biz Ege Denizi’nin, suyun iki tarafına barış getirmesini savunan bir anlayıştayız. Ege Denizi, savaşın, gerilimin değil barış ve kardeşliğin denizi olmalıdır. Bu anlamda Aydın Büyükşehir Belediyemizin Patmos ile karşılıklı başlattığı feribot, deniz otobüsü seferlerini son derece önemsiyoruz. Ege Denizi’nde Yunanistan ile Türkiye arasında güvenin yeniden yukarıya doğru tırmanması, barışın konuşulması, suyun iki yanında aynı zeytinyağını sevenlerin, aynı mezeleri yiyenlerin, aynı şekilde eğlenenlerin, iki tarafta düşman değil dost olarak ortak menfaatler etrafında, hem turizmde, hem diğer alanlarda iyi ilişkilerde olmasını ümit ediyoruz. Başkan Yardımcılığını yürüttüğüm Sosyalist Enternasyonal marjında bu konuda her türlü gayreti, hem Yunanistan ile hem diğer Akdeniz ülkeleri ile sürdürdüğümüzü bir kez daha ifade etmek isterim. Tabii suyun iki yanı hep iki ayrı devleti değil, bazen iki komşu şehri de ifade ediyor. Didim ile Bodrum yaz trafiğinde 3-3,5 saat, bayram trafiğinde çok daha çileli yolculuklara karşılık geliyordu. İki büyükşehir belediyemiz, iki belediyenin iki armasının yan yana durduğu bu deniz otobüsü ile artık Bodrum ile Didim’in arasını bir saat gibi kısa süreye, benzin masrafına karşılık gelecek fiyatlarla, biraz önce müjdelendiği gibi işin dezavantajlı kısmını, dezavantajlı vatandaşlarımızı da görerek, ileri yaştaki büyüklerimizin seyahat haklarının, özgürlüklerinin de gözetildiği şekilde günde üç kez karşılıkla deniz otobüsü seferlerini başlatıyorlar. Bu çok önemli bir adımdır. İki tarafın hem günlük turizmine katkı sağlayacak, hem TURSAB’ın sattığı tatillerde karşı tarafa bir günlük deniz otobüsü bileti ile geçirecek, Didim’e tatile gelenlere, bir günlük Bodrum gezisi, Bodrum’da tatil yapanlara bir günlük Didim gezisi vaat edecek, her iki kentin turizmine katkı sağlayacak, hem de birbirlerinin misafirlerinin diğer tarafta da bir gün geçirerek döviz bırakmalarını, katkı sağlamalarını imkan dahilinde tutacaktır. Hem yerli turisti, hem yabancı turist sayısını artırıp, hem Türkiye’nin daha çok tercih edilen destinasyonlara sahip olmasını sağlayarak, yaratacağı cazibe ile Türkiye’ye gelen turist sayısında diğer rakip ülkeler açısından avantaj sağlayacaktır. Bu iyi fikir için hem Aydın, hem Muğla belediye başkanlarına, ekiplerine, kararı meclislerinden geçiren belediye meclislerine ayrı ayrı teşekkür ediyoruz.”

“ATATÜRK’ÜN YOLUNDAN YÜRÜMEYE DEVAM EDECEĞİZ”

“Aydın’da 14 belediye ile Muğla’da 12 belediye ile Ege’de sekizde sekiz belediye ile tarihimizin en büyük başarılarını elde etmiş olmanın kıvancını yaşıyoruz. Biraz önce Didim’in seçilmiş ilk kadın belediye başkanını ziyaret ettim. Birazdan keyifli bir yolculukla bu kez Bodrum’un gençlik kollarından gelen 30 yaşındaki genç belediye başkanını makamında ziyaret edeceğim. CHP’nin bu seçimlerdeki başarısı, tecrübeyi reddetmeyen, mevcut başarılı belediye başkanlarının tecrübelerini gençlerle buluşturan ama Atatürk’ün 100 yıl önce yola çıkarken gösterdiği hedeflerde, gençlere alan açan, Türk kadınına siyasette alan açan, bundan sonrası için de Cumhuriyeti Cumhuriyet yapan bu anlayışı önemseyen yaklaşımımız seçmenlerimiz tarafından başta Ege, büyükşehirler olmak üzere tüm Türkiye’de destek görmüştür. Atatürk’ün, çağdaş Cumhuriyet’in yolundan yürümeye devam edeceğiz.”

“EN ÖNEMLİ GÖREV CHP’NİN ÖRGÜTLERİNE DÜŞMEKTEDİR”

“Biraz önce sayın başkana dedim. Didimliler sizin cebinize bir anahtar koydular. Aydınlılar da Özlem Başkan’ın çantasına, Muğlalılar Ahmet Aras’ın cebine bir anahtar koydular. Bu anahtar ne kentlerin altın anahtarıdır, ne belediyelerin kapısını anahtarıdır, ne kasasının anahtarıdır. Bu anahtarlar Türkiye’nin yedi bölgesinde her coğrafyasındaki 411 belediye başkanımızın elindeki, cebindeki anahtar, Cumhuriyet’in ikinci yüzyılının yapılacak ilk seçimlerinde Gazi Mustafa Kemal’in partisini iktidar yapmanın anahtarıdır. Bunun için yapılacak iş bellidir. CHP’li gibi belediye başkanlığı yapmak. Yani dürüst olmak, temiz olmak, şeffaf olmak, israftan kaçmak, hizmete odaklanmak. Bu noktada en önemli görev başkanlara, ekiplerine, meclislerine düştüğü gibi aynı zamanda CHP’nin örgütlerine düşmektedir. Belediye başkanlarımız, ilçe belediye başkanlarımız, ilçe başkan ve yönetimlerine, büyükşehir belediye başkanlarımız il başkanları ve yönetimlerine emanettir. Onlar çalışacak, örgüt anlatacak. Örgüt tespit edecek, iletecek, onlar sorunları çözecek. Örgüt ile belediye dayanışma halinde olacak, önce Didim’in, Muğla’nın, Bodrum’un, Aydın’ın yüzü gülecek. Sonra hep birlikte Türkiye’nin yüzünü güldüreceğiz. Buna inanıyoruz. Bunun için bütün belediye başkanlarımıza güveniyoruz.”

“EMEKLİ HALK KARTI BÜTÜN EMEKLİLERİMİZE MÜJDELİYORUZ”

“İçinde bulunduğumuz hafta emekliler haftası. CHP 411 belediyesinin iyi yaptığı işleri, diğer belediyelerde de tekrar etmek, eşgüdüm sağlamak, iyi projelerde ortaklaşmak, belli projeleri ortaklaştırarak, markalaştırmak azminde olan bir yerel yönetim stratejisinin içindedir. Bunun için sosyal demokrat belediyeleri, yapılarından biri olan SODEM önemli bir projeyi bu hafta içinde belediyelerimizin ortaklaşması için paylaşmış durumdadır. Bundan sonra her bir belediyemizde, bazılarında aynı, bazılarında farklı ama ifadesi, dönüşü farklı olabilir ama ilk kez Didim’de ifade ediyor ve bütün Türkiye kamuoyuna duyuruyoruz ki emeklilere yapılan pazar desteği, kasap desteği, bakkal desteği, doğalgaz desteği, su faturası destekleri, anlaşmalı marketlerde alışveriş indirimleri, belediye tesislerinde hizmet indirimleri gibi pek çoğu birçok belediyemiz tarafından yapılan bütün bu hizmetler bir tek isim altında ortaklaştırılacak. Bütün emeklilerimize dağıtacak olduğumuz emekli halk kartı bütün emeklilerimize müjdeliyoruz. Türkiye’nin neresine giderseniz gidin emekli halk kartınızla eğer orada bir CHP’li belediye varsa, belediyemiz sizi tanıyacak. Kartınızdaki yüklenmiş olan hizmet neyse, gittiğiniz her yerde bundan yararlanacaksınız. Ayrıca bu karta sahip hiçbir emekli emeklilere tanınan başta ulaşım hakkı olmak üzere, hiçbir hizmeti alırken sorgulanmayacak, zorlanmayacak, sorulara tabii olmayacak. Halk emekli kartı göstereceksiniz, Türkiye Cumhuriyeti’nin onurlu emekli yurttaşları olarak göğsünüzü gere gere hizmetlerden yararlanacaksınız.”

“BU HÜKÜMETİN VİCDANI ASGARİ ÜCRETİN DE ALTINDADIR”

“Tabii dün Gebze’de büyük bir emek mitingi yaptık. Meydanda emekçiler vardı, emekliler vardı, esnaflar vardı. Çiftçiler vardı. Hep birlikte haykırdık. Geçinemiyoruz dedik. Eğer geçinemiyorsak sesimizi duyun. Asgari ücrete enflasyon zammını yapın. En düşük emekli maaşını 10 bin lira olmaktan çıkarın, asgari ücrete eşitleyin. Çiftçinin desteklemelerini ödeyin. Artırın. Taban fiyatları yeniden revize edin. Esnafın borçlarının faizini silin. Taksitlendirin. Bunun için aradığınız kaynağı da vergide adalette bulabilirsiniz dedik. Sesimizi duyup da asgari ücrete zam yapacak olan. Emekli maaşını artıracak olan Mehmet Şimşek, bugün şöyle buyurmuş. Türkiye’de asgari ücret düşük değilmiş. Endonezya, Tayland, Şili, Kolombiya’dan yüksek demiş. Gerçekten bunları okuyunca ben ona ‘Hans geliyor, Didim’de tatil yapıyor emekli maaşıyla. Bizim Hasan Amca marketin önünden geçemiyor. Kasabın içine giremiyor’ diyorum. O bana ‘Endonezya’dan, Şili’den yükseğiz’ diyor. Türkiye’de asgari ücretin yüksek olduğu bir tek değer var. Türkiye’de asgari ücret sadece bunların vicdanından yüksek. Bu hükümetin vicdanı asgari ücretin de altındadır arkadaşlar.”

“BU İKTİDARI ER YA DA GEÇ YAPILACAK İLK SEÇİMDE MUTLAKA GÖTÜRECEĞİZ”

“Türkiye’nin en zengin yüzde 20’si gelirin yüzde 81’ini alacak. En yoksul yüzde 20’si yüzde 0,5 alacak. Yani bir tarafta İspanya, Danimarka, Norveç, İsveç konforu yaşanacak. Bu tarafta Endonezya, Çad, Tayland ile yarışılacak. Ey Mehmet Şimşek. Benim Tayland’ı örnek alacak, Endonezya’dan yüksek alıyorum diye tatmin olacak emeklim de emekçim de yok. Haddinizi bilin, hakkımızı verin. Söke söke alacağız. Son olarak dün Gebze’den bir ses yükseldi. Geçinemiyoruz diye. Biz de dedik ki hükümet bu sesi duy. Eğer geçim yoksa, seçim vardır. Geçim olmazsa seçim olacaktır. Buradan sizlere şunu söylüyorum. Sesinizi duymayana o sesi duyururuz ama inat ederlerse hep birlikte büyük bir mücadele vereceğiz. Bu iktidarı er ya da geç yapılacak ilk seçimde mutlaka götüreceğiz. Erken seçim için 360 milletvekili bizde yok, muhalefette yok. Biz isteyince erken seçim olmuyor. Ama siz isteyince olur. Halk isteyince olur, millet erken seçim diyorsa mutlaka sandık gelir. İktidar değişir. Size söz veriyorum. Belediye başkanlarımız, örgütümüzle birlikte çalışarak, milletvekillerimizle ve parti yönetimimizle birlikte çalışarak, ikinci yüzyılın nasıl ilk yerel seçimlerinde bir büyük zafer kazandıysak. Nasıl 47 yıl sonra partimizi ilk kez birinci parti yaptıysak, asgari ücretlinin yüzünü güldürmek için, emeklinin yüzünü güldürmek için, çiftçiyi yeniden milletin efendisi yapmak için, esnafın çilesini bitirmek için, bu servet sahiplerinin varlıklarını korumak, kollamak, güçlerine güç katmak için değil esas üretenlerin, hak edenlerin hakkını almasını sağlamak için, çok adil bir ekonomi, çok adil bir vergi sistemi, halkı zenginleştiren, zenginin zenginliğine zenginlik katması yerine daha adil bölüşülecek sosyal bir devleti mutlaka inşa edeceğiz. Bunun için çok çalışıyoruz. Çok çalışacağız. Yapılacak ilk seçimlerde CHP’yi iktidara taşıyacağız. Söz veriyorum. Buna inanın, güvenin.”

“İKTİDARIMIZDA BU ÜLKE ATATÜRK’ÜN GÖSTERDİĞİ YÖNE İLERLEYECEK”

“Bu bir seferberlik halidir. Bu yüz yıl önce olduğu gibi bir kez daha ülkeyi kurtarmak, demokrasiyi kurmaktır. Bir kez daha halkı tebaa olmaktan, kul ve köle olmaktan, açlık, yokluk, yoksulluktan kurtarmaktır. Bu bir kez daha vatandaşı, halkı vatandaş görmek, eşit görmek, onlara en iyi hizmeti vermektir. Söz veriyoruz ki iktidarımızda bu ülke Atatürk’ün gösterdiği yöne ilerleyecek. Avrupa Birliğine tam üye olacak. Vize sıkıntısı kalmayacak. Onlar gibi paradan altı sıfır atıp, hem maaşlardan, hem fiyatlardan sıfır atmayacağız. 10 yıl içinde maaşlardan değil fiyatlardan birer sıfır atacağız. Sizin satın alma gücünüzü 10 katına çıkaracağız. Söz veriyoruz. Bu güzel topluluk, bir Manisalı, Egeli kardeşiniz olarak, bir atası Üsküp, anneannesi Selanik’te doğmuş bir kardeşiniz olarak, burada sizlerle birlikte, Ege’nin bir evladı olarak, bir araya gelmekten, sohbet etmekten, sıcak ve güler yüzlerinizi görmekten, o güzel ellerinizi sıkmaktan büyük bir memnuniyet duydum. Ege’nin evlatları, Cumhuriyetin çocukları, Atatürk’ün gençleri, evlatları, kadınları. Hepinizi seviyoruz. Güzel günler yakındır. Hep birlikte başaracağız. Hepinizi saygı ile selamlıyorum.”

CHP GENEL BAŞKANI ÖZGÜR ÖZEL AYDIN’DA