12.06.2024

Cumhuriyet Halk Partisi Lideri Özgür Özel: “Bu El Emekten, Emekliden Ve Emekçiden Yana Bir Eldir”

CHP GENEL BAŞKANI ÖZGÜR ÖZEL:

-“ÇİFTÇİ BORÇLARI SON BİR YILDA YÜZDE 88 ARTTI”

-“ÇİFTÇİLERİ YABANCI SERMAYELİ BANKALARIN KUCAĞINA İTİYORLAR”

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel, iktidara “mağdur kesimlerin sesini duyması” çağrısını yineledi. Özel, “Son bir yılda çiftçilerin, bankalara olan borcu yüzde 88 artmıştır. Toplam borç 652 milyar liraya yükselmiştir. Türkiye’de toprakların dörtte biri ipotek altındadır. Maalesef, Ziraat Bankası düşük faizli çiftçi kredileri vermesi gereken banka başkalarına kıyak krediler dağıtırken çiftçileri yabancı sermayeli özel bankaların kucağına doğru itmiş, toprakların dörtte biri yabancıların ipotek koyduğu hale gelmiştir” ifadesini kullandı. Özel ayrıca, “Biz emeklimizin ve emekçimizin, esnafımızın ve çiftçimizin, yüzünü güldürmek için tüm siyasi partilere, başta AKP’ye elimizi uzatıyoruz. Bu el emekten, emekliden ve emekçiden yana olan bir eldir. Bu eli havada bırakmayın” dedi.

Cumhuriyet Halk Partisi Lideri Özgür Özel, Amasya Belediyesi’ni ziyaret etti. Genel Başkan Özgür Özel, kentte sürdürdüğü temaslar kapsamında, belediye bakanlığını ziyaret ettikten sonra belediye önünde toplanan vatandaşlara seslendi. “Yazının sıcağı, kışının soğuğu Amasya’ya benzeyen, doğası Amasya’ya benzeyen, Amasya gibi bir şehzadeler kenti olan, Manisalılardan hepinize selam getirdim. Kabul buyurunuz” diyen Özel, “Bugün Amasya’da keyfimiz yerinde. Her görüştüğümüzde sizlere iyi günlerde görüşelim diyerek ayrılıyoruz. Bu sefer iyi bir günde sizinle birlikteyiz. Şüphesiz tarihi bir gün. Amasya Tamimi’nin 105’inci yılı. Resmi törenlere de katılacağız ama burada onlarca kez geldiğim Amasya’da bu sefer sizlerin karşısına CHP’nin Genel Başkanı olarak çıkıyorum. Hepinizi selamlıyorum” ifadesini kullandı.

“SORUNLARIMIZ ÇOK”

Yerel seçimlerde CHP’nin Amasya’da önemli bir sonuca imza attığını vurgulayan Özel, “Bugün Amasya’da 7 ilçeden dördünü kazanmış, Amasya merkez belediyesini kazanmış, sevgili Turgay Sevindi’yi belediye başkanı yapmış, Amasya’da yüzleri güldürmüş, oyları artırmış Türkiye’de de 47 yıl sonra Atatürk’ün partisini birinci parti yapmanın mutluluğu içerisindeyim. Biz Amasya’ya defalarca geldik. Amasya’nın nasıl bir kent olduğunu biliyoruz. Elbette elma üreticisinin sorunlarını biliyoruz. Bugünlerde Amasya’da en çok tarımı yapılan ürünlerden biri olan buğday üreticisinin sıkıntılarını biliyoruz. 31 Mart seçimlerinde biz yerel seçim sırasında pek çok kente gittik. Turgay başkanı da ara ara aradım. Başkanım ne yapalım gelelim mi Amasya’ya, anketler iyi görünüyor dedim. Dedi ki Amasya tamamdır siz daha çok katkı sağlamanız gereken, kazanmamızın daha zor göründüğü yerlere gidin. Amasya’da biz çalışalım ama Amasya’nın bir kulağı sizde. Emeklimiz çok. İşsizimiz çok. Çiftçimiz çok. Sorunlarımız çok. Böyle olunca siz emekliyi konuştukça Amasya memnun oluyor. Destek artıyor. Çiftçinin sorunlarını konuştukça destek artıyor. Siz Amasya’da olsanız da olmasanız da Amasya can kulağı ile sizi dinliyor. Seçim döneminde son 15 gün kala ki ankette, kesin sonucu görünce programı başka yerlere yaptık. Ama bugün sizlerle birlikte olmak, size merhaba demek, size teşekkür etmek bugüne nasip oldu. Sağ olun, var olun” dedi. Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel, konuşmasını şöyle sürdürdü:


“BANKA BORÇLARININ BÜYÜDÜĞÜ BİR ÜLKE”

“2 Haziran’da Rize’de çay mitingi yaptık. 14 Haziran’da Trakya’da, Tekirdağ’da buğday mitingi yapacağız. Türkiye 20 yıl önce 2,8 milyon çiftçi olan bir ülkeyken, bugün 2,3 milyon çiftçisi var. 20 yılda 20 milyon nüfus arttı. Yarım milyon çiftçi eksildi. Normal şartlarda bir o kadar artması beklenirdi. Yani 2,8 milyon çiftçinin 3,2 milyon, 3,3 milyona çıkması beklenirken 2,3 milyona düşmüş. 20 yılda 500 bin azalmış. Beklenenden 1 milyon azalmış. Bunun sebebi tarım ürünlerinde üretenin, emek verenin, toprağa alın teri dökenin alın terinin karşılığını alamamasıdır. Bugün Hollanda kadar, 26 milyon dekar arazi AKP iktidarından önce ekilip, dikiliyorken bugün dikilememektedir. Türkiye dünyada ürettiği tarım ürünleri ile kendisine yeten bir ülkeyken şimdi tarım ürünleri ithalatı yapan, yurt dışında toprak kiralayan, kendi topraklarını ekmezken Afrika’da tarım yaparak karnını doyurmaya çalışan bir ülke haline gelmiştir. Bunun sebebi çiftçiye sahip çıkmaması, doğru destekleme projeleri yapmaması, tarımı para kazanan değil ekenin pişman olduğu, dikenin pişman olduğu, her sene biraz daha kayıplarla, banka borçlarının büyüdüğü bir ülke haline gelmemizdendir.”

“TEK BEKA SORUNU”

“Son bir yılda çiftçilerin, bankalara olan borcu yüzde 88 artmıştır. Son bir yılda toplam borç 652 milyar liraya yükselmiştir. Türkiye’de toprakların dörtte biri ipotek altındadır. Maalesef, Ziraat Bankası düşük faizli çiftçi kredileri vermesi gereken banka başkalarına kıyak krediler dağıtırken çiftçileri yabancı sermayeli özel bankaların kucağına doğru itmiş, toprakların dörtte biri yabancıların ipotek koyduğu hale gelmiştir. Çiftçimizin yaş ortalaması 57,5’tir. Çiftçimiz yaşlanmıştır. Gençlerimiz çiftliği bırakmıştır. Halen daha çiftçilik yapan her dört gençten üçü önümüzdeki yıl bir fabrikada, bir madende, bir tersanede, gemide iş bulursam, bir daha çiftçilik yapmam demektedir. Bu ülkeyi yönetenler, yönetenlere destek veren ittifak ortakları, Sayın Erdoğan, Sayın Bahçeli, her meseleden bir beka sorunu tarif ederken ben tek beka sorununu görmeye davet ediyorum. Bir ülkede çiftçi yaşı 57,5’se beka sorunu budur. Önümüzde açlık tehlikesi vardır. Kıtlık tehlikesi vardır. Dışarıya avuç açmanın yarın dış ilişkilerde oluşan her krizin ülkede gıda krizine dönüşmesinin tehlikesi kapıdadır. Onun için yapılması gereken iş çiftçilerimizin desteklenmesidir. Aslında bununla ilgili 22’nci dönemde, AKP iktidardayken CHP Meclis’in tek muhalefet partisiyken yapıcı muhalefetimiz ve verdiğimiz destekle çıkarılan konunda, çiftçilerin desteklemesi gayri safi milli hasılanın yüzde 1’i olarak belirlenmiştir. Yani eğer o günden bugüne AKP, birlikte çıkardığımız kanuna uysa, çiftiler bugüne kadar ödemesi gereken para 853 milyar liradır. Ama ödememiştir. Sadece geçen yıl çiftlerimizin devletten, alması gereken destek 178 milyar liradır ama verilen para bunun beşte biridir. Bu sene gayri safi milli hasılanın yüzde 1’i verildiğinde çiftçilerin alması gereken para tam 431 milyar liradır. Ama bu iktidar 60 milyar vermeye çalışmaktadır. 350 milyar Türk çiftçisine nefes aldırır. Borçları ödetir. Faizleri kapatır. İpoteklerden kurtarır.”

“EMEKLİLERİ YÜK OLARAK GÖRÜYORLAR”

“Çiftçiye, köylüye değil de kur korumalı mevduata bu paranın iki katını verenler, üç katını verenler, bu paranın iki katını Hazineden, bu para kadar olanı da Merkez Bankasından, kur korumalı mevduata ödeyenler, 2 milyon 300 bin çiftçimizi bankaların insafına ve haczine terk etmektedir. Bunun için yapılması gereken iş bellidir. Çiftçiye sahip çıkılacaktır. Ülkenin kurucusu gibi bakılacak, çiftçi milletin efendisi yapılacaktır. Bugün 105’inci yılında bulunduğumuz Amasya Tamiminin, 101’inci yılında olan bu Cumhuriyet kentinde şu gerçeği görmeliyiz. Büyük bir vefasızlıkla karşı karşıyayız. Bu vefasızlık toplumun en önemli, en saygı duyulması gereken, en kırılgan kesimine yapılmaktadır. Yıllarca tarlalarda, fabrikalarda, tezgahlarda alın teri dökmüş, dirsek çürütmüş, göz nurunu akıtmış emeklilerimiz, bugün ülkenin sırtında yük görülmektedir. En düşük emekli maaşı 10 bin liradır. Bu iktidar geldiğinde en düşük emekli maaşı 1,5 asgari ücretken, yani bugünkü parayla 26 bin lirayken, temmuzda da zam alacakken, şu anda 10 bin liradır. Geçmişte 8 çeyrek altın alan maaş, bugün 2,5 çeyrek altın almaktadır. Her emeklinin bir kez değil her ay 5,5 çeyrek altın kayıptadır, zarardadır. Bunun için çare önce en düşük emekli maaşını bir asgari ücrete çıkarmak, zaman içinde 1,5 asgari ücrete çıkarıp, emeklinin yaşadığı yoksulluktan emekliyi kurtarmaktır.”

VERGİDE ADALET TALEBİ

“Dün Sayın Erdoğan ile bir araya geldiğimizde, emeklilerin maaşının derhal asgari ücrete çıkarılması gerektiğini, asgari ücrete de bu ay sonunda enflasyon iyileştirmesi yapılması gerektiğini, açıklanan maliyetin altındaki 17 liralık çay fiyatının 25 liraya çıkarılması gerektiğini, açıklanan maliyetin altındaki 9 lira 25 kuruşluk buğday fiyatının 15 liraya çıkarılması gerektiğini Sayın Erdoğan’a ifade ettim. Kaynak mı arıyorsunuz, kaynağı birlikte bulalım dedim. CHP olsa böyle yapmaz. 100 liralık verginin 65 lirasını dolaylı vergiden, elektrik, sudan, mazottan, benzinden, çaydan, şekerden, sigaradan toplamaz. Dolaylı vergi fabrikatör ile fabrikanın bekçisine aynı vergiyi verdirmektedir. Yüzde 68 vergi böyle toplanmaktadır. Yüzde 21 ile hepimizin aldığı maaşlardan gelir vergisi olarak kesilmektedir. Yüzde 89. Geriye yüzde 11, kimin verdiği vergidir? Zenginlerin verdiği. Yüzde 11 çok para kazananların. Servet sahiplerinin verdiği vergidir. Aslında adaletli vergi tam tersi olmalıdır. Yüzde 90’ı kazananlar vermelidir. Yüzde 10 çalışanların maaşından gelir vergisi kesilmelidir. Çok kazanandan çok, az kazanandan az, hiç kazanmayandan hiç vergi alınmamalıdır. Biz adaletli bir vergi sistemi için Sayın Erdoğan’a dün teklifimizi sunduk. Partimizin üç değerli ekonomi kurmayı önümüzdeki günlerde Mehmet Şimşek ile bir araya gelecek, vergide adalet önerimizi somutlaştıracak, ardından Meclis’te hiçbir parti, hiçbir vatandaşın temsilcisi dışlanmadan, Meclis’in çalıştırılması adaletli bir vergi sistemine geçilmesi, emekli maaşına, asgari ücrete ve tarım ürünlerine zam verilmesi, bu yoksulluğun çaresinin çözülmesi istenmektedir.”

“BU EL EMEKTEN, EMEKLİDEN VE EMEKÇİDEN YANA OLAN BİR ELDİR”

“CHP, Cumhuriyetin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu partidir. O ki Cumhuriyet için kimsesizlerin kimsesi demiştir. İşte birilerinin hor gördüğü emeklinin, zam yapmadan temmuzu geçirelim diyen asgari ücretlinin, çaycının, elma üreticisinin, buğday üreticisinin, üzüm üreticisinin, fındık, narenciye, pamuk ve karpuz üreticisinin dostu, o kimsesizlerin kimsesi Cumhuriyettir. Cumhuriyeti kuran CHP’dir. Buradan bütün siyasi liderlere, bütün siyasi partilere sesleniyoruz. Biz Cumhuriyetin Meclisiysek, bu milletin Meclisiysek, bir avuç zengin için değil, bu meydanları dolduranlar için, bu maaşıyla ay ortasını getiremeyenler için, evladını okutamayanlar, karnını doyuramayanlar için bir şey yapmak zorundayız. Cumhuriyet halk için vardır, millet için vardır. Onların yüzünü güldürmek için vardır. Artık zamandır. Biz emeklimizin ve emekçimizin, esnafımızın ve çiftçimizin, yüzünü güldürmek için tüm siyasi partilere, başta AKP’ye elimizi uzatıyoruz. Bu el emekten, emekliden ve emekçiden yana olan bir eldir. Bu eli havada bırakmayın. Bir kez daha Amasya il örgütümüzü, yedi ilçedeki örgütümüzü, bilhassa dört belediyeyi kazanan ilçe örgütlerimizi, il başkanımızı, yöneticilerimizi, bu seçimleri kazanan, üçer dönemdir CHP belediyeciliğini oralarda artık tescilleyen Merzifon ve Gümüşhacıköy belediye başkanlarımızı, merkez belediye başkanımızı ve Taşova Belediye Başkanımızı yürekten kutluyorum. Belediye başkanımızı örgütümüze, örgütümüzü kendilerine ve güzel Amasya’yı belediye başkanlarımıza emanet ediyorum. Cumhuriyet kenti Amasya’yı CHP’nin Genel Başkanı olarak saygı ile selamlıyorum.”