10.03.2024

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel: “Edirne’ye Gözümüz Gibi Bakacağız”

“GELDİKLERİNDE TEK BAŞLARINA GELMİYORLAR”

“TÜGVA, TÜRGEV, ENSAR VAKFINA ŞEHRİN TAŞINMAZLARINI VERİYORLAR”

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel, Edirne’de katıldığı halk buluşmasında “Edirne'deki özgürlük ortamını, güven ortamını, Cumhuriyeti aşındıracak olanın takiyesine, ne söylediğine bakmayın. Geldiklerinde tek başlarına gelmiyorlar. Dünya kadar belediye bürokrasisini değiştiriyorlar. Kadrolaşıyorlar ve TÜGVA, TÜRGEV, Okçuluk Vakfı ve Ensar Vakfı’na o şehrin ne kadar taşınmazı, ne kadar salonu, ne kadar devlet binası varsa her birini 25 yıllığına protokollerle veriyorlar. Okullara protokol yapmaya zorlayarak kendi elemanlarını sokuyorlar, öğrencilerini MEB müfredatının dışında kindar bir nesil olarak yetiştirmek için ellerinden gelen gayreti gösteriyorlar. Şehri talan edip yandaş müteahhitlere bütün ihaleleri verip o şehirde ne varsa ne yoksa hepsini perişan ediyorlar. O yüzden Edirne bizim gözümüz, ona gözümüz gibi bakacağız” dedi.

Cumhuriyet Halk Partisi Lideri Özgür Özel, Edirne halk buluşmasına katıldı. Özel, “Merhaba hemşerilerim, Merhaba Edirne’nin güzel insanları. Mustafa Kemal’in askerleri, Mustafa Kemal’in kızları, Mustafa Kemal’in gençleri. Hepinize merhaba. Bugün Edirne’deyiz. Osmanlı’nın payitahtındayız. Mimar Sinan’ın ustalık eseri Selimiye’nin ihtişamının kentindeyiz. Tunca’nın, Arda’nın, Meriç’in arasında, dünyanın en güzel şehirlerinden birinde, dünyanın en güzel insanlarıyla birlikteyiz. Kel Aliço’ların, Kurtdereli Mehmet Pehlivan’ların, Koca Yusuf’ların, Adalı Halil’lerin, Ahmet Taşçı’ların başpehlivan olmak için peşrev çektiği yiğidin harman olduğu Edirne’deyiz” ifadelerini kullandı.

“BAYRAĞI KİME DEVRECEĞİNE KARAR VERECEĞİZ”

“Bugün hep birlikte çok önemli bir toplantıda çok önemli bir mitingde çok önemli bir görevi yapmak üzere buradayız” diyen Özel, “2011-2014 arası Recep Gürkan’la birlikte milletvekilliği yaptım. İnsanlığına, ağabeyliğine, koyu partililiğine, cumhuriyet değerlerine sıkı sıkı bağlı olmasına, partideki tecrübesiyle hepimize ağabeylik yapan Gürkan’ı 2014’te sizler Edirne’ye çağırdınız, koştu geldi. 10 yıl boyunca hepimizin gurur duyacağı çok önemli işler yaptı. Memleketim Manisa’da yapılanın onda biri fiyatına katı atık bertaraf tesisi yaptı oradan elektrik üretti. Bütün Türkiye’ye örnek olan projesiyle, hizmetiyle göğsümüzü kabarttı. Bu seçimler geldiğinde kendi isteğiyle görevi devredeceğini ancak bir tek şey istediğini söyledi. Başkanımızın isteğini kıramazdık. Ön seçim yapılsın dedi. Ön seçimi yaptık. Ön seçimde bir meslektaşım, Şükrü Ciravoğlu seçildi. Ama sağlık sorunlarından dolayı adaylığını sürdüremeyecek noktaya geldi. Kendisiyle görüştük, partinin menfaatinin bu yönde olduğunu söyledik. Şükrü ağabeyimiz anlayış gösterdi, kendisine yürekten teşekkür ediyoruz, sağlıklar diliyoruz, minnet duyuyoruz. Aynı ön seçimde ikinci sırada, 40 yaşında genç bir cumhuriyet kadını vardı. Avukat Filiz Gencan Akın, Edirne Belediye Başkan Adayımız oldu. Edirne 31 Mart’ta Recep Gürkan’ın bayrağı kime teslim edeceğine, kime vereceğine karar veriyor” ifadelerini kullandı. Özel, şunları söyledi:


“ERDOĞAN’IN RESMİNDEN NEDEN ÇEKİNİYORSUN?”

“Edirne’de çok enteresan bazı gelişmeler var. Seçim bütün Türkiye’de yaşanıyor. Bütün şehirlerde Tayyip Erdoğan’ın boy boy resimleri her yeri kaplamış, iki şehirde çok az. Yasak. Biri İzmir, biri Edirne. Adayların partinin simgesi ne? Bizimki altı ok. Gösterin altı oku, utanan çekinen var mı? Gururla yakamıza takıyoruz. Filiz Hanım’ın bütün posterlerinin üzerinde altı ok var partimizin ismi var ama Ak Parti bir İzmir’de bir Edirne’de ampulünü mikroskopla ara. O kadar küçük koymuşlar. Niye? Tayyip Erdoğan’ın resminden niye çekiniyorsunuz? Ampulden niye çekiniyorsunuz? Çünkü siz de biliyorsunuz ki, Edirne’nin yiğit, mert, kalbinde Atatürk sevgisi, vatan bayrak sevgisi olan bu insanlarından oy isteyen kişiler aman Tayyip Bey’i hatırlamasınlar. Çünkü Tayyip Bey, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e iki ayyaş diyor. Onu biliyor da ondan gizliyor onu. Gazi Mustafa Kemal Atatürk diyor ki benim iki büyük eserim var: Bunlardan biri Türkiye Cumhuriyeti birisi Cumhuriyet Halk Partisi. Partimizle gurur duyuyoruz. Partimizin altı okunun her birisiyle gurur duyuyoruz. Ama birileri partilerinin amblemini gizleyerek onların Fesli Deli Kadir’in keşke Yunan kazansaydı dediğini unutturmaya çalışıyorlar size.”

“EDİRNE’NİN HUZURUNU BOZACAKLAR, RANTA AÇACAKLAR”

“Ben anneannesi Selanik’te dedesi Üsküp’te doğmuş, Balkan göçmeni bir kardeşiniz olarak şunu söylüyorum: Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün emanetine öyle kimse Tayyip Bey’in resmini sakladı, ampulü takmadı diye Cumhuriyet Halk Partisi’nin emanetine, Gazi Mustafa Kemal’in emanetine Edirne ihanet etmez. Etmedi, etmeyecek. Bundan sonraki süreçte birileri aman Edirne’de bir fırsat var. Ne fırsatı var? Efendim CHP’nin oylarını bölebilecek birisi, bir önceki dönem belediye başkanımız bu kez bir başka bir partiden aday olmuş. Onun adaylığıyla CHP’nin, Atatürkçülerin, Cumhuriyetçilerin, Mustafa Kemal’i seven Edirnelinin oyu bölünecek aradan Tayyip Erdoğan’ın adayı çıkacak, Edirne’nin huzurunu bozacaklar, ranta açacaklar, Atatürk’ün hatırasına saygısızlık edecekler ve Cumhuriyet kenti Edirne’yi ele geçirdik diyecekler. Öyle yağma yok, Edirne’yi size teslim etmeyeceğiz. Edirne’nin birinci meclise yolladığı iki milletvekilinden birisi Kazım Karabekir’dir birisi de ikinci Cumhurbaşkanımız İsmet Paşa’dır. Kazım Karabekir’e, İsmet Paşa’ya, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e hatıralarına saygımızdan bütün Atatürkçüler bir tane fire vermeden oylarını Filiz Gencan Akın’a verecekler, Cumhuriyetin Kalesi’ni daha da güçlendirecekler.”

“EDİRNE ARTIK OYLARINI BÖLMÜYOR”

“Geçtiğimiz dönemlerde bu görevin onurunu yaşamış, bu partinin bayrağının altında her türlü onuru yaşamış değerli başkanımıza diyoruz ki siyasetin en zor zamanında son seçimde böyle bir dönemde Tayyip Erdoğan’ın işine gelebilecek herhangi bir adımın atılması Edirne’nin cumhuriyetçi, Atatürkçü tarihine, ülkenin kurucu değerlerine bağlı insanlarına karşı takınılmaması gereken bir durumdur. Biz o birlikteliğin adaylaşmayarak sağlanmasını isterdik. Ama madem yine bir başka partiden geçen seferki gibi adaylık oldu bu sefer Edirne artık oylarını bölmüyor, ayırmıyor, birleştiriyor ve bu seçimde rekor oyla bir cumhuriyet kadınını Belediye Başkanı seçiyor. Filiz Gencan Akın’ı Edirne Belediye Başkanı seçmeye var mıyız? Recep Başkanımızı çok seviyoruz, Şükrü başkanımızı çok seviyoruz. Artık zamanı geldi Edirne’yi bir Cumhuriyet Kadınına, Atatürk’ün kızı Filiz Gencan Akın’a teslim ediyoruz.”

“GÖZÜMÜZ GİBİ BAKACAĞIZ”

“Edirne'deki özgürlük ortamını, güven ortamını, Cumhuriyeti aşındıracak olanın takiyesine, ne söylediğine bakmayın. Geldiklerinde tek başlarına gelmiyorlar. Dünya kadar belediye bürokrasisini değiştiriyorlar. Kadrolaşıyorlar ve TÜGVA, TÜRGEV, Okçuluk Vakfı ve Ensar Vakfı’na o şehrin ne kadar taşınmazı varsa, ne kadar salonu varsa ne kadar devlet binası varsa her birini teker teker 25 yıllığına protokollerle veriyorlar. Okullara protokol yapmaya zorlayarak kendi elemanlarını sokuyorlar, öğrencilerini MEB müfredatının dışında kindar bir nesil olarak yetiştirmek için ellerinden gelen gayreti gösteriyorlar. Şehri talan edip yandaş müteahhitlere bütün ihaleleri verip o şehirde ne varsa ne yoksa hepsini perişan ediyorlar. O yüzden Edirne bizim gözümüz, ona gözümüz gibi bakacağız. Gözümüzü Cumhuriyet’in kızı, Atatürk’ün evladı Filiz Gencan Akın’a emanet ediyoruz. Başkasına değil. Aksi durum Edirne’nin birinci dönem milletvekilleri Kazım Karabekir ve İsmet Paşa’nın kemiklerini sızlatır. Aksi durum Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün kemiklerini sızlatır. Edirne, Atatürk’ün evladına sahip çıkar. Buna inanıyorum. Buna güveniyorum.”

“YÜREĞİMİZ DAYANMIYOR”

“Ben geçen hafta Kırklareli’ndeydim. Konuşma yaparken dedim ki ‘Ekonomi kötüye gidiyor. Paramız değer kaybediyor. Eskiden bizim paramız levadan değerliydi.’ Şimdi dedim 1 leva, 17 TL ediyor. Bugün kalktım Edirne’ye geldim. Ben gelene kadar 1 leva, 18,5 TL olmuş. Emeklimiz yoğurt alırken, süt, peynir alırken zorlanıyor. Levayı bozduranlar burada mandıradan kilo kilo peyniri taşıyorlar. Öyle bir hale geldi ki elbette esnafımız alışveriş yapsın ama İvan parayı bozdurup fileleri doldururken İrfan amcamın boynu bükük eve gitmesine yüreğimiz dayanmıyor.”

“GERÇEK ENFLASYON YÜZDE 120”

“Edirne bir emekli kenti. Meydanın hiç değilse yüzde 70’i emeklilerle dolu. Emeklilerden hemen hepsi en düşük emekli maaşı alıyorlar. 10 bin TL. Tayyip Erdoğan geldiğinde en düşük emekli maaşı 1,5 asgari ücretti. Yani bugünkü hesapla 26 bin liraydı. Bu Tayyip Erdoğan, her sene emekliye çeşitli oyunlar yaparak, örneğin bu sene enflasyon TÜİK’e göre yüzde 68. Gerçek enflasyon yüzde 120. Bu sene yüzde 120 enflasyon varken 7500 lirayı 10000 lira yaptı. Yüzde 33. Bunu 20 yıldır emeklinin cebinden çala çala bugün en düşük emekli maaşı 0,59 asgari ücret. Asgari ücretin yüzde 59’u. Asgari ücret 17 bin lira. Emekli maşı Tayyip Bey’den önceki gibi olsa 26 bin lira olacakken 10 bin liraya düşmüş. O 10 bin lirayla geçinin diyorlar. Burada kuyumcu var. Yarın sabah gelin sorun. 3 Kasım 2002 yani Tayyip Bey partisi iktidara geldiğinde en düşük emekli maaşı 8 çeyrek altın alıyordu. Bugün en düşük emekli maaşı 10 bin lira. 2,5 çeyrek altın alıyor. Bir emekli, cebindeki bir çeyrek altını düşürse aklı çıkar. Dört döner Edirne’de, nerede düşürdüm diye. Bu Tayyip Bey bir emeklinin değil, her emeklinin cebinden bir altın değil 5,5 altın, 1 sefer değil her ay alıyor, emeklinin cebinden 5,5 altını Tayyip Erdoğan çalıyor. Ben bunu söylediğimde diyor ki ‘Özgür Efendi emeklileri kışkırtıyor, aslında keyifleri yerinde diyor. Emeklinin keyfi yerinde değil. Emekli perişan, emekli aç, emekli yoksulluk çekiyor. Bakın bu sadece maaştan kayıp.”

“ERDOĞAN, EMEKLİDEN SANA OY YOK”

“2015 seçimlerinde CHP ne dedi? Her emekliye bayramda birer maaş ikramiye vereceğiz dedi. Yeri gelmişken analım, selamımızı söyleyelim. Kimin sayesinde alıyoruz bayram ikramiyesini? Kemal Kılıçdaroğlu’nun. O gün vermeyiz dediler, 7 Haziran’da seçimleri kaybedince, 1 Kasım 2015’te ‘Biz de vereceğiz’ dediler. 3 sene kulaklarının üstüne yattılar, sonra 2018’de seçime birkaç ay kala emekliye 1 bin lira verdiler. 2021’e kadar bin, sonra 2 bin. Bu sene güya 5 yapacaktı, 3 bin lira yaptı. Bakın o beğenmediğimiz bin lira 2018’de 24 kilo kıyma alıyordu. Bugün 3 bin lira ikramiye, 6 kilo dana kıymayı zor alıyor. 30 gün ramazan, oruç tutulacak. Ardından bayram yapılacak. Emeklinin mutfağından evladının kursağından 18 kilo kıymayı bu iktidar 6 yıl içinde çaldı. Hakkımızı helal etmiyoruz. Bunun hesabını soracağız. Bir de bana diyor ki emeklileri kışkırtıyor. Emekliler, Tayyip Erdoğan’a diyorum ki bir emekli kart verelim içine 7 bin lirayı koyalım aradaki farkı ödeyelim. O kartta elektrik, su, doğalgaza yüzde 25 ile 40 arasında indirim yapalım. Tayyip bey para yok diyor. 7 bin lira için 1,4 trilyon lazım dedi. 680 milyar lazım. Peki bu 680 milyar nerede? Vallahi nerede biliyor musunuz? İliç’teki maden ocağının vermesi gereken vergiyi affetmiş, 222 milyon. Beşli çetenin yandaş müteahhidin, ultra zenginlerin, holdinglerin para kazanıp ödemeleri gereken vergiyi son anda Plan ve Bütçe Komisyonu’nda affedip vazgeçtikleri para, emeklilere yetecek para. Emeklilere soruyorum. Tayyip Bey beşli çetelere buluyor size yok. Yabancı altın şirketine buluyor, size yok. Uçan saraya, yüzen saraya, yazlık, kışlık, bin odalı saraya para buluyor, size yok. Önümüzdeki seçimlerde Tayyip Bey’e oy var mı? Tayyip Bey, madem emekliye para yok, sana da bundan sonra emekliden oy yok.”

“HERKESİN DERDİ AYNI”

“Ramazan sofraları zeytinyağsız olmaz. Litresi geçen sene 126 liraydı bu sene 342 lira. Geçen sene emekli maaşı 60 litre alırdı bu sene 29 litre alıyor. Yarısını bile alamıyorsunuz. Geçen sene kuzu eti 266 liraydı bu sene 605 lira. Geçen sene 28 kilo kuzu alınıyordu bu sene 16 kilo alınıyor. 12 kilo kuzu eti kayıp. Ama madem Edirne’deyiz. Hesabı neye göre yapmak lazım? Ciğere göre yapmak lazım. Edirne ciğerinin geçen sene porsiyonu 80 liraydı. Bu sene olmuş 240 lira doğru mu? Geçen sene emekli, maaşını aldığında 94 porsiyon ciğer parası ediyorken bu sene sadece 42 porsiyon ciğer parası ediyor. Bu hesabı Edirne’de yap, Antalya’da yap, Sinop’ta yap fark etmiyor. Emekliyi de asgari ücretliyi de esnafı da herkesi ve özellikle çiftçileri bu hükümet perişan etti. 31 Mart seçimleri, bu hükümetten hesap sorma, onlara sarı kart gösterme, artık yeter canımı yakma deme seçimleri. Hükümete bu seçimde gerekli cevabı vereceğiz. Eğer siz kendinizden emin olursanız karşınızda hiçbir güç duramaz. 16 milyon emekli. 20 milyonun üzerinde gencimiz var. Çalışanımız var. Herkesin derdi aynı ama gücünü göstermenin zamanı geldi çattı. Güç sizde. Gücünüzü gösterin, kullanın, bu hükümete artık yeter deyin.”

“BURNUNUZDAN FİTİL FİTİL GETİRECEĞİM”

“Bugün bu konuşmamızı belli televizyonlar yayınlıyor ama hepimizin vergisini verdiği, TRT payını ödediğimiz devletin resmi televizyonu TRT bu mitingi yayınlamıyor. Önce şunu söyleyelim. TRT hepimizin, Cumhuriyetin kurumu, hepimizin göz bebeği çalışanları var. Sakın ola TRT’nin çalışanına bir şey demeyin. Onların da içi yanıyor. Bütün gün burada çalışıyor, yolluyor ama kullanmıyorlar. 1 Ocak’tan bugüne kadar TRT, Adalet ve Kalkınma Partisi ile MHP’nin yapmış olduğu yayınları 2 bin 562 dakika vermiş. Bizi 42 dakika vermiş. Onların Ak Parti’nin Ankara, İstanbul, İzmir adaylarını her gün 15’er dakika veriyor, bizim adaylarımızı daha 1 dakika bile vermediler. Bu TRT, en son ne yaptı biliyor muşunuz? Demin hep beraber söylediğiniz İşimiz Gücümüz Türkiye filmimizi 20 gün önce teslim ettik. Hukuk servisinde 20 gün cevap vermediler. Her sorduğumuzda inceliyoruz dediler. Yahu filmde ne var? Barış Manço’nun şarkısı var telif hakkı ödenmiş. Ekrem Başkan esnafın kepengini kaldırıyor. Mansur Başkan yoksulun veresiye defterini kapatıyor diye çağrı yapmış bir seçmenimiz kapatmış ona teşekkür ediyor. Cemil Başkan böyle güzel gençlerle gitar çalıyor akşam İzmir’de, kadınlar güvenle oturuyor. Tekirdağ’dan Candan Başkan bir sanayi şirketindeki kadın emekçileri ziyaret ediyor. Topuklu efemiz seradaki teyzelere sarılıyor. Bunda ne sakınca olabilir? Ak Parti filmini teslim etmiş, ertesi gün yayına alıyorlar. Biz tekrar başvurduk. Bizim yayınımızı neden yapmıyorsunuz dedik, Mart ayı için rezervasyonumuz doldu dediler. Şimdi TRT’ye söylüyorum. Muhabirinin eline sağlık emeğine sağlık ama bak benim elime bak. Bunu yapan TRT Genel Müdürü. Er ya da geç Özgür Özel senin alnını karışlayacak. Hadi verme bakalım. Hodri meydan. Bunlar bir bir kenara yazılır. Vicdanı olan herkese soruyorum. CHP’liden vergiyi alıp TRT’ye veriyorsunuz. Parasıyla yayınlamıyorsunuz. TRT olarak devletin televizyonu Ak Parti’yi, MHP’yi yayınlayacaksın CHP’yi yayınlamıyorsun. Senin de sana o talimatı verenin de bunu burnundan fitil fitil getirmezsem benim de adım Özgür Özel değil, bunu böyle bilin.”

“PORSUK’U NASIL TEMİZLEDİYSE…”

“Buraya bir selam getirdim. Önümüzdeki günlerde bir ziyaretçiniz olacak. 3 nehrin arasındasınız. Üçü de kirli ve sorunlu. Ama bu işi Türkiye’de bilen birisi var. 31 Mart’a kadar birazcık işi var ama arada birkaç saatliğine gelir. 1 Nisan’dan sonra Filiz Başkanımla birlikte toplanacaklar. Biz ne yapabiliriz? AB çevre fonları ne yapabilir bakacaklar. Ben dünyadaki siyasi akrabalarımızın elinden geleni yapmasını sağlayacağım. Bu üç nehri temizleyeceğiz ayrıca o nehirleri hem turizme hem kente kazandıracağız. Bu işi yaparken işin başında Yılmaz Büyükerşen olacak. Porsuk’u nasıl temizlediyse burayı da o şekilde temizlememiz için çalışacağız. Hoca 31’inden sonra CHP’li belediyelerin eş güdüm eğitim ve denetiminden sorumlu genel koordinatör. İlk iş Edirne’ye geliyor, nehirlerini temizlemeye başlıyoruz.”

“EDİRNE’YE SAHİP ÇIKACAK”

“Son olarak şunu ifade etmek isterim. Bir devir teslim olacak. Bu devir teslimde görevi bırakan alnının akıyla bırakıyor. Çöp sorununu çözdü, o çöpten elektrik üretiyor. Güney çevreyolunu, sağlık yolunu, kuzey çevre yolunu açtı. İleri Biyolojik Atık Su Artıma Tesisini açtı. Tarihi Elektrik Fabrikasını restore etti. 58 kilometre uzaktaki Kayalıköy Barajından Edirne’ye su getirdi, 50 yıllık su sorununu çözdü. Lalapaşa kavşağında İçme Suyu Arıtma Tesislerini yaptı. Atatürk Kültür Merkezini ve belediye konservatuarını açtı. Şehir Tiyatrosu kurdu. Senfoni Orkestrası kurdu. Müzik koroları kurdu. Doğayı seven, yeşili koruyan bir belediyecilik anlayışıyla hepimizin yüzünü ağarttı. Kendisine yürekten teşekkür ediyoruz. Ve Recep Başkan önümüzdeki günlerde Cumhuriyet Halk Partili belediyelerde ya da Yılmaz Hoca’nın ekibinde orada Yılmaz Hoca’yla birlikte partimize, sosyal demokrasiye faydalı olmaya, göğsünüzü kabartmaya devam edecek. Ve yanında, birileri istediği kadar bu kenti Atatürk’e husumet duyanların partisine peşkeş çekmeye kalkışsın. O cumhuriyete. Atatürk’e, Edirne’ye sahip çıkacak. Partinin kurucu genel başkanı, Selanik’te doğmuş Gazi Mustafa Kemal’in adayını, Selanikli Özgür Özel siz hemşerilerine emanet ediyor. Önceki başkanımızla, şimdiki başkanımızla, yarınki başkanımızla, bütün başkanlarımızla gurur duyuyoruz. Onları sizlere sizi de Allah’a emanet ediyorum.”


CHP GENEL BAŞKANI ÖZGÜR ÖZEL EDİRNE’DE - 3