07.11.2024

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel: “ABB Başkanımız Hakkında MİT’e ‘Eşeleyin’ Talimatı Verilmiş”

“HİÇ BUNLARA KALKIŞMASINLAR, GÖZÜMÜZ ÜZERLERİNDE”

“SÜLEYMAN SOYLU SİYASİ BUKALEMUNDUR, ŞAŞILACAK BİR ŞEY YOK”

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel, bazı belediyelere kayyum atanacağı iddiaları hakkında MİT Başkanı İbrahim Kalın’a seslenerek, “Ankara Büyükşehir Belediye Başkanımız hakkında saraydan MİT’e verilmiş bir talimat, ‘Eşeleyin, deşeleyin, aman bir şeyler bulun’ filan. Hiç bunlara kalkışmasınlar. Gözümüz üzerlerinde, her şeyden haberimiz var. Bu konu hakkında MİT Başkanı’nın bilgilendirmesini bekliyorum” dedi.

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel, Ankara Karşıyaka Mezarlığı’nda katıldığı yayıncı İlhan Erdost’u Anma Programının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. Özel, DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan hakkında soruşturma açılmasına ilişkin soruya şu yanıtı verdi:


“BAKIRHAN’IN CÜMLELERİYLE MUTABAKATIM OLMADIĞI GİBİ KARŞI ÇIKIYORUM”

“Yeni öğrendim, bir yandan tabii bilgi sahibi olmak gerekecek. Dün de ifade etmiştim. Sayın Bakırhan’ın o görüşlerine, ifade ettiği görüşlerine katılmıyorum. En sert şekilde bu görüşlere karşı çıkıyorum. Ama söz söyledi, sözün cevabının sözle verilmesi gerekir. Bir siyasi partinin genel başkanına kullanmış olduğu ifadelerden dolayı işte ‘Soruşturma başlatalım, onu yollayalım, sonra dokunulmazlık tartışması başlatalım’ filan ülkeyi bu tip yönetme pratiğinin Türkiye’yi ne hale getirdiği ortada. Tuncer Bakırhan’ın söylediği o cümlelerin, o tartışılan cümlelerin herhangi bir yeriyle bir mutabakatım olmadığı gibi en sert şekilde karşı çıkıyorum. O gün ben otobüsün üzerine çıktığımda bu ifadelerden haberdar değildim. Çünkü uçaktan indim, gittim. Benden önce konuşmuş. Haberdar olsam da orası Ahmet Türk ile dayanışma yeri, ona bir şey diyecek halim yok. Orada dönüp bir polemik yaratacak halim yok. Çünkü otobüsün üstünde Ahmet Türk ile beraberim, Tuncer Bey ile değil. İşin o kısmına itirazlarımı dün de söylemiştim. Ama onun dışında söylenen söze ne olmuş yani, şu mu demek oluyor? ‘Ömer Çelik’in, Devlet Bahçeli’nin, Recep Tayyip Erdoğan’ın o söze söyleyecek sözleri yok, güçleri yargı ile susturma yoluyla mı oluyor?’ Ben işin burasına da temelden itiraz ediyorum.”

“MİT BAŞKANININ EN KISA SÜREDE PARTİLERİ BİLGİLENDİRMESİNİ BEKLİYORUM”

Özel, “Esenyurt Belediyesi ile başlayan kayyum atamalarının diğer belediyelere yayılacağı ve Ankara Büyükşehir Belediyesi’ne ilişkin sosyal medyadaki iddiaların” sorulması üzerine, “Şimdi bir kere Esenyurt meselesindeki tavrımız, tutumumuz, hangi partinin belediyesi olursa olsun halkın seçtiği halka hesap verir, suç işlediyse mahkemeye hesap verir. Mahkeme sonuçlanıp, kesinleşince halk adına, Türk milleti adına kararını ilan eder. O güne kadar soruşturmanın başladığı gün kayyum atamak mahkemeyi de tanımamaktır, halkı da tanımamaktır. Son derece yanlış bir iştir. Şimdi ben de takip ediyorum. Hatta Melih Gökçek’in trol orduları, Melih Gökçek’in birtakım operasyon adamları ve hesapları, şimdi Ankara Büyükşehir Belediye Başkanımız… Geçtiğimiz hafta İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanımız üzerine yoğunlaşan bir ateş vardı. Şimdi Ankara Büyükşehir Belediye Başkanımız hakkında geçmişte olmuş ve soruşturmaya gerek duyulmamış hususları, birtakım soruşturmalar yürütülüyor filan. Ama bir yandan şunu duyuyorum. MİT’e verilmiş bir talimat, ‘Eşeleyin, deşeleyin, aman bir şeyler bulun. İşte bir türlü ilişkilendirmeler yapalım’ filan. Hiç bunlara kalkışmasınlar. Gözümüz üzerlerinde, her şeyden haberimiz var. Bu arada MİT Başkanı’na bir yazı yazmıştım. AK Parti Genel Merkezinde bir sunum yapmıştı. ‘Ne sundunuz, onların bilmesi gerekip de bizim bilmediğimiz ne var? Bizim niye bilmemiz gerek miyor? Eğer AK Parti’nin bu FETÖ meselesinde kendi bilmesi gereken zaafları varsa onu söyleyin, yok güvenlikle ilgili, istihbaratla ilgili bir bilgi ülkenin ikinci partisiyle son seçimlerde, ülkenin en çok oy alan ikinci partisiyle paylaşılıyorsa birinci partisinden niye esirgiyorsunuz? Meclis’te bulunan diğer partilerden niye esirgiyorsunuz?’ demiştim. Sayın MİT Başkanı, 29 Ekim törenlerinde bana nezaketle yazıyı aldığını, hızla geri dönüş yapacağını söylemişti. O geri dönüşü bekliyoruz. Bugün Sayın MİT Başkanı’na seslenmek isterim. Ben MİT’in hiyerarşisi içinde böyle bir şeyin olabileceğine ihtimal vermiyorum ama MİT’in içine saraydan birilerinin ‘Aman efendim bir şeyleri araştırın, Ankara Büyükşehir’i de bu işlere karıştırın’ diye bir yaklaşımı olduğunu duymuş durumdayım. Bu konu hakkında da kısa sürede Sayın MİT Başkanı’nın duyarlılık gösterip, beni, partimi ve bilmesi gereken tüm siyasi partileri ki milletin görevlendirdiği partiler arasında ayrım yapmak doğru değildir, bilgilendirmesini bekliyorum” ifadesini kullandı.

“İZLEYİP YALANLADIĞI KISIM BENİ DOĞRULUYOR”

Dilruba Kayserilioğlu ile ilgili açıklamalarının sorulması üzerine, Özel, “Neyi nereden okudu bilmem. Yalanlamıyor ki doğruluyor aslında. Ben ‘Dilruba geldi’ demedim. Bizim arkadaşlarımız, İzmir’de o organizasyonu yapan arkadaşlar, il ve ilçe yönetimimiz Dilruba’yı ziyaret ettiğim gün çıkınca, güya bana iyi bir şey yapacaklarını düşünerek, yanımdaki koltuğa Dilruba’yı getirdiler. Zaten dedim ya ‘Araç yollanmış almış’. ‘Bu görüntü doğru değildi. Belki Dilruba’nın bir düzeltmesinden sonra olsa sorun olmazdı’ dedim. İçeride de Dilruba’ya, tutukluluğuna itiraz ediyoruz. Çok yakında serbest kalacaksın. Ne dediğini belki tam anlatamadın, üzülenler oldu, onların kalbi kırıldıysa bu konuda ifadelerin de iyi olur demiştim. Ama Dilruba ne kadarını, neyi duydu? Dünkü programı izleyip de yalanladığı kısım, beni doğruluyor. Ben zaten ‘Dilruba kendi geldi’ demedim. Orada dedim hatta ‘Sahada bizim bir kusurumuz var. Bizim arkadaşlar yapmış onu, iyi bir şey yapıyoruz diye düşünüp. Serbest kaldı, araba yollamışlar, almışlar protokolde yanımıza’. Öyle olunca da o kötü sözleri sanki ben sahiplenmişim gibi anlaşılıyor. Ben Dilruba’nın söz söyleme özgürlüğünü sahiplendim. Genç bir kadının verdiği bir sokak röportajından hapiste tutulmasına itiraz ettim. Yoksa sözlerinin altına imza atmadım. Ama protokolde yanında oturunca genel başkanın, imza atmışım gibi oluyor. Dilruba’ya bu böyle izah edilse o da yanlış şeyi yalanladığını görür herhalde. Bizim orada ‘Dilruba kendi geldi’ filan dediğim yok. Hata o organizasyonda benim üzüldüğüm nokta, sözlerle ilgili büyük, önemli miktarda da köpürtme ve çarpıtma yapılmışken, Dilruba çıkıp ‘Üzdüğüm, kırdığım AK Parti seçmenleri varsa, bunu istemedim’... Çünkü bana içeride onu dedi. ‘Ben kimseye bu sözleri söylemedim. Ben ülkeyi yönetenlere itiraz ediyorum’ diye söylemişti. ‘Düzelt o zaman, üzüldü insanlar’ diye söylemiştim. Onu ifade ediyorum. Yoksa bir mesele yok ortada. Genç arkadaş herhalde ya yanlış anladı, ya sosyal medyadan bir miktar bir şey duydu. Ona bir şey söyledi, olabilir. Ona da ‘Canı sağ olsun’ der geçeriz yani” yanıtını verdi.

“SÜLEYMAN SOYLU TAM DA BUDUR”

Özel, Süleyman Soylu’nun İçişleri Bakanı olduğu dönemde yaptığı, “CHP’ye oy verirseniz Apo’yu serbest bırakacaklar” ve geçen hafta sonu kullandığı “Sayın Bahçeli’nin ortaya koyduğu son çıkış Türkiye’nin önüne konulmuş büyük bir fırsattır, samimidir. Önümüzdeki yarım asrın ne olacağına yönelik anlayışın bütün dünyaya ve Türkiye’ye sorusudur” ifadelerinin anımsatılması üzerine, “Arkadaşlar Süleyman Soylu tam da budur. Süleyman Soylu siyasi bukalemundur. Süleyman Soylu geçmişte Erdoğan’a neler diyordu? Yanına çağırdı, koşarak gitti. Erdoğan’ı en çok savunan oydu. Geçmişte çözüm süreci konusunda önce olumlamaları vardı sonra çözüm süreci terk edildikten sonraki en sert ve hak ihlalleri ile dolu, demokrasiyi ayaklar altına alan süreci de en çok savunan, o sürecin cellatlarından biriydi. Ve seçimlerde de meydan meydan gezip hatta genişleterek hatırlatayım. ‘Ankara’yı Mansur Yavaş kazanırsa su faturalarını DHKP-C militanları dağıtacak’ diyordu. ‘İstanbul’u Ekrem İmamoğlu kazanırsa İSPARK‘ı PKK’ya verecekler’ diyordu. Ve en son seçimde de ‘Eğer CHP iktidar olursa Apo’yu salma planları var’ diyordu. ‘Bunun sözünü verdiler’ diyordu. Bugün kimin neyin sözünü verdiğini görüyoruz. Sayın Bahçeli’nin ifadelerini bu sefer de Süleyman Soylu… Süleyman Soylu siyasi bukalemundur, bunda şaşılacak bir şey yok. Hayvanat bahçesini gezerken, teşbihte hata olmaz, atın renk değiştirdiğini görürseniz şaşırırsınız. Bukalemunun renk değiştirmesine kim niye şaşırsın?” ifadesini kullandı.