Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Ağrı'da

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Ağrı’da yurttaşların yoğun ilgisiyle karşılandı. Kılıçdaroğlu, “Tek bir yolumuz var. Demokratik yollarla beyefendiyi emekli edeceğim. Allah’ın izni ve sizin takdirinizle, emekli edeceğim. Unutmayın benim dayanağım ve en büyük gücüm sizlersiniz. Beraber kol kola vererek, omuz omuza vererek Türkiye’yi düzelteceğiz. Türkiye üzerindeki karabulutları kaldıracağız. Türkiye’yi aydınlığa kavuşturacağız. Beraber yapacağız, birlikte yapacağız, inanın, güvenin” diye konuştu.

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Ağrı’da yurttaşlarla bir araya geldi.

Yoğun ilgiyle karşılanan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, meydanda kendisi için kurulan kürsüye güçlükle ulaştı.

“Aslında buraya esnaf ziyaretine geldim. Size sözüm söz, buraya çok daha kalabalık bir CHP grubuyla geleceğim” diyen CHP lideri Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:

Sevgili hemşerilerim, kabul ederseniz ben bir Patnosluyum. Üniversite yıllarım orada geçti, rahmetli babam orada görev yapardı. Sizlerle beraber olduğum için son derece mutluyum.

Aslında buraya esnaf ziyaretine geldim, esnaf kardeşlerimle oturacaktım konuşacaktım. Ondan önce biliyorsunuz Doğubeyazıt’a bir sözüm vardı oraya da gittim. Ama size sözüm söz, buraya çok daha kalabalık bir Cumhuriyet Halk Partisi grubuyla geleceğim.

Önce bir düşüncelerimi ifade edeyim. Pek çok sorununuz var. Son 12 yıldır geliri düşen il Ağrı. İşsizliğin en yüksek olduğu il, Ağrı. 24 yaşın altında genç nüfusun en çok olduğu il yine Ağrı. Ama işsizlik var, ama yoksulluk, ama geçinememe dramı var, sorunu var. Bütün bunları biliyorum. Ama size bir tek sözüm var. Oy verirseniz, iktidara taşırsanız göreceksiniz, Ağrı’yı da göreceksiniz, Kars’ı da göreceksiniz, Iğdır’ı da göreceksiniz. Her tarafı göreceksiniz.

Bu ülke, bu insanlara benim sözüm var. Biz barışacağız, biz kucaklaşacağız. Biz helalleşeceğiz. Biz kul hakkı yemeyeceğiz. Biz herkesi kucaklayacağız. Hiçbir ayrım yapmadan herkesle beraber olacağız.

Genç arkadaşlarım, derdinizi biliyorum. Hangi şartlarda işsiz kaldığınızı da çok iyi biliyorum. Atama bekleyen öğretmenlerimiz var, onları da çok iyi biliyorum. Hapishanede gencecik, fidan gibi evlatlarımız var. Onu da çok iyi biliyorum. Geçinemeyen, tuvalete gitmek için yardım alan ve bu nedenle de hapishanede zor koşullarda yaşayanları da biliyorum. Hiç endişe etmeyin. Bu kardeşiniz haktan yanadır. Hukuktan yanadır. Adaletten yanadır. Adaleti sağlayacağız. Devletin dini adaletse, adaleti sağlamak için hepimiz çalışmak zorundayız. Eğer siyaset yapıyorsanız önce adalet diyeceksiniz, önce hak diyeceksiniz, önce hukuk diyeceksiniz. Kimsenin bu hakkını yemeyeceksiniz. Gencecik pırlanta gibi evlatlarımız hapse atılırken uyuşturucu baronları dışarıda kol kanat gerilerek geziyorlar. Hiç endişe etmeyin, o uyuşturucu baronlarının da, o beşli çetelerin de hesabını soracağım. Hiç endişe etmeyin gerekeni yapacağım.

Benim kimseden korkum yok ve benim verilmeyecek hesabım da yok. Ben bu millet için çalışacağım, halkımız için çalışacağım. Sizin için çalışacağım, sizin için mücadele edeceğim. Benim tek görevim budur, başka görevim yok.

Adaleti sağlayacağım hiç endişe etmeyin. Benim saraylarda oturma merakım yoktur. Bunu herkesin çok iyi bilmesini isterim. Ben sizler gibi mütevazı yaşamak isterim. Sizlerin bir parçasıyım. Halkın bir parçasıyım. Benim saraylarda oturmak gibi bir merakım yok, saraylarda da oturmayacağım. Bunun da sözünü veriyorum. Ağrı’da veriyorum sözünü.

Adalet demek, bağımsız yargı demektir. Ben onları çok iyi biliyorum. Siz hiç meraklanmayın. Sezgin Baran Korkmaz’ın tutuklama istemini yıldırım gibi kaldırıp, birisini Anayasa Mahkemesi’ne getirdiler, üye yaptılar. Diğerini Adalet Bakanlığı’nda Bakan Yardımcısı yaptılar. Bu kardeşiniz unutur mu bunu? Unutmam. Adaletsizliği unutur mu? Unutmam. Hiç meraklanmayın. Hepsinin hesabını soracağım hepsinin. Hakim vicdanına göre karar verir. Hakim adaletle karar verir. Hakim hukukun üstünlüğüne göre karar verir. Hakim saraydan gelen talimata göre karar verirse o Cumhuriyet’in hakimi değil o sarayın hakimidir. Sarayın hakimlerini de temizleyeceğim, sarayın savcılarını da temizleyeceğim. Adalet bu ülkeye ya gelecek ya gelecek. Ortası yoktur.

KYK’lıları da biliyorum, hiç endişe etmeyin. Adaleti bakın değerli arkadaşlarım, değerli kardeşlerim, kainat adalet üzerine inşa edilmiştir. Bütün peygamberler adaleti getirmek, güzel ahlakı getirmek üzere görevlendirilmişlerdir. Adaleti sağlayamazsanız kul hakkı yemiş olursunuz. Adaleti sağlayamazsanız birilerini haksız yere mahkum etmiş olursunuz. Biz adaleti sağlayacağız derken adaleti hukuk içinde, vicdan içinde, ahlak içinde adaleti sağlamak zorundayız. Hakim hukukun üstünlüğüne ve vicdani kanaatine göre karar verecek. Hakim saraydan gelen telefona göre karar vermeyecek. Ben bütün bunların hepsini çözeceğim hiç endişe etmeyin. Doğusu, batısı, güneyi, kuzeyi. Tamamı kucaklaşacak göreceksiniz.

Haksız yere eşi, çocuğu öldürülen anneyi de biliyorum. Haksız yere, insanların tutuklanıp hapse atıldığını da biliyorum. Haksız yere efendim saraya niye yan baktın diye gece yarısı, sabaha karşı evlerinin kapısı kırılıp içeri girilen tabloları da çok iyi biliyorum. Şundan emin olun, bizim iktidarımızda sabahın köründe eğer kapınız çalınıyorsa bilin ki gelen polis değil, bilin ki gelen sütçü olacaktır bundan emin olun.

Bakın, 21'inci yüzyılın Türkiye’sinde yaşıyoruz, ne doğru dürüst hastane var, ne de doğru dürüst doktor yok. Doktorların tamamı siz hastaları Erzurum’a sevk ediyorsunuz. Bunların da farkındayım. Hepsini biliyorum, bütün sorunları biliyorum.

Sizden sadece bir şey istiyorum sadece bir şey. Sandığa gittiğinizde elinizi vicdanınıza koyarak oy kullanın. Ağrı’nın sorunlarını dile getirin diye bana söylüyorlar. Ağrı’ya milletvekili seçtiniz, gönderdiniz. Allah aşkına AK Parti’den birisi çıkıp da Meclis’in kürsüsünde Ağrı’nın şu soruları var diye bir konuşma yaptı mı? Yuh yok, ama sizden isteğim ne? ‘Eğer sen Ağrı’nın sorunlarını dile getirmiyorsan Ağrı’ya uğrama, çünkü Ağrı sana oy vermeyecek’ diyeceksiniz. Onu istiyorum ben.

Bütün sorunları biliyorum. Taksi şoföründen tır şoförüne, işçisinden besicine. Göreceksiniz Erzurum’dan başlayıp İran sınırına kadar olan bölgeyi tarım bölgesi ilan edeceğiz. Üretici bölgesi ilan edeceğiz, hayvancılık bölgesi ilan edeceğiz. Bu bölgenin üretimi sadece Türkiye’yi değil Orta Doğu ve Kafkasya’yı da besleyecek. Hiçbir çiftçinin zarar etmeyeceği bir modeli hayata geçireceğiz. Her çiftçi üretecek ama hiçbir çiftçi zarar etmeyecek. Şunu söyledim, çiftçi kardeşlerime de söyledim, üretimin maliyetini bulacağız, üzerine makul bir kâr koyacağız, bunun üzerine çiftçi daha iyi bir müşteri bulursa satacak ama altında olursa, fiyat düşürse alıcısı devlet olacak. Hiçbir çiftçi zarar etmeyecek. Zarar ettirmeyeceğiz. Alın terine değer vereceğiz. Her alın terine değer vereceğiz.

Ağrı’da şeker fabrikası var ben biliyorum. Erciş’te şeker fabrikası var ben biliyorum. Her bir fabrika bir kaledir ben bunu biliyorum. Şeker fabrikalarını özelleştirdiler, 34 yıl sonra Türkiye şeker ithal etti. Ben bunu da biliyorum. Tek bir yolumuz var. Demokratik yollarla beyefendiyi emekli edeceğim. Allah’ın izniyle sizin takdirinizle, emekli edeceğim. Unutmayın benim dayanağım ve en büyük gücüm sizlersiniz. Beraber kol kola vererek, omuz omuza vererek Türkiye’yi düzelteceğiz. Türkiye’nin üzerindeki karabulutları kaldıracağız ve Türkiye’yi aydınlığa kavuşturacağız. Beraber yapacağız, birlikte yapacağız, inanın, güvenin. Tek istediğim budur.

Kadrolu öğretmeni biliyorum, ücretli öğretmeni biliyorum, sözleşmeli öğretmeni biliyorum. Hepsini kadrolu yapacağım hiç endişe etmeyin hepsini. Devlette bir hizmetin farklı standardı olmaz. Her standardın eşit olması lazım, herkese hakkının teslim edilmesi lazım. Bütün bunları biliyorum hepsini. Her bir sorunun nasıl çözüleceğini de biliyorum.

Bir şey daha söyleyeyim, Ağrı’dan beklediğimiz oyu alamadık doğrudur. Kabahat Ağrılılarda değil kabahat bizde onu söyleyeyim. Gelmedik, sofranıza oturmadık, çayınızı kahvenizi içmedik. Ankara’da oturduk, nutukları attık, dedik ki ‘Ağrı’dan bize niye oy çıkmıyor.’ Kardeşim Ağrı’ya gittin mi, oturdun mu, konuştun mu, derdini dinledin mi? Yapmadın. Geleceğiz, oturacağız, konuşacağız, derdinizi dinleyeceğiz. Bakan, adaletse yanlışımızı da söylemek zorundayız. O nedenle söylüyorum, hatamız vardı, kusurumuz vardı gelmedik, oturmadık, konuşmadık, yanlış şeyler yaptık. Bunların tamamını bitireceğiz Allah’ın izniyle, beraber göreceksiniz.

Benim tek bir amacım var, tek bir hedefim var. Her evde huzur olsun, her mahallede huzur olsun, her şehirde huzur olsun. Türkiye’de huzur olsun, kavga olmasın. Üretelim, çalışalım, alın teri dökelim, beşli çeteler olmasın, uyuşturucu baronları olmasın. Bunların tamamını temizleyeceğim hiç endişe etmeyin.

Arkadaşlar, buraya bir değil, buraya onlarca fabrika yapılması lazım. Tekstilse tekstil, un fabrikasıysa un fabrikası, şeker fabrikasıysa şeker fabrikası. Bütün bunların tamamının olması lazım. Bunların tamamı olduğu zaman göreceksiniz bu ülkede huzurda olacak. Eğer işiniz varsa rahatsınız. İşsizlik bütün kötülüklerin anasıdır. Eğer bir evde baba işsizse, evladı işsizse, üniversiteyi bitirmiş çocuğu işsizse ve çocuk umudunu yurtdışına gitmekte arıyorsa sorumlu olan siyaset kurumudur ve siyaset kurumunun bu konuda kendisine çeki düzen vermesi lazım. Bu nedenle hiç endişe etmeyin, emin olun, sandık gelecek, büyük bir sabırla sandığı bekleyeceğiz. Sandığa gideceğiz. Söz veriyorum beraber o beyefendiyi emekli edeceğiz.

Efendim hepinize yürekten teşekkür ederim. Daha sonra ben ve arkadaşlarım kalabalık bir grup olarak geleceğiz. Sadece Ağrı Merkezi değil Ağrı’nın ilçelerini de gezeceğiz. Kadını erkeği, yaşlısı genci hep beraber olacağız inşallah. Hepinize sevgiler sunuyorum, saygılar sunuyorum, Allah’a emanet olun diyorum. İnşallah yakın bir zamanda güzelliklerde buluşacağız. Sağ olun, var olun diyorum.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Ağrı’da son olarak; yurttaşların 20 yıldır sularının olmadığını söylediği Yüzüncü Yıl Mahallesi’ni ziyaret etti. Yurttaşların sıkıntılarını dinleyen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Açık ve net söylüyorum buraya suyu bağladınız bağladınız. Bağlamazsınız ben geleceğim, oturacağım. Burada suyu bağlayacağım” dedi.

CHP lideri Kılıçdaroğlu, mahallilere şu sözlerle seslendi:

“Şöyle söyleyeyim; suyun gelmemesi başlı başına bir felakettir çünkü su hayattır, suyun olmadığı yerde hayat olmaz. Ben şimdi Sayın Vali ile konuşacağım, suyun neden kesildiğini soracağım ona, eğer, ‘imkanımız yok biz buraya suyu getiremiyoruz’ diyorlarsa, söz veriyorum, ben size, su neredeyse oradan buraya getiririm. Ama önce onlara söyleyeceğim ya suyu bağlarsınız, bağlamıyorsanız bize izin verin biz su getireceğiz, hiç endişe etmeyin.

Siz oy verseniz de vermeseniz de size suyun gelmesi lazım, ne olursa olsun. Bir şey söyleyeyim; bu kardeşinizin bir görevi de mafya ile mücadele etmektir. Kim olursa olsun, bu mahalleye su gelecek. Daha önce Kars’a gittim, bir köye su vermiyorlardı, dedim ki, valiye söyleyin oraya suyu bağladı bağladı bağlamazsa biz 1 ay içerisinde suyu getireceğiz. Şimdi oraya suyu getirecekler.

Burada da açık ve net söylüyorum buraya suyu bağladınız bağladınız, bağlamazsınız ben geleceğim oturacağım burada suyu bağlayacağım.”