08.06.2024
08.06.2024
-“TÜRKİYE’DE KALİTELİ EĞİTİME ERİŞİM SINIFSAL BİR PROBLEM ARTIK”
-“EĞİTİM KONUSUNDA SERT ELEŞTİRİLERİMİZİ HER DAİM DİLE GETİRECEĞİZ”
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel, İzmir Büyükşehir Belediyesi ziyaretinde, Yükseköğretim Kurumları Sınavı’na (YSK) giren öğrencilere başarılar dileyerek, “Çok güvenilir anket şirketlerinin anket kırılımlarında AKP seçmeninin en az memnun olduğu kesim, AKP’li kadın seçmenin milli eğitim politikalarından memnuniyeti yüzde 18. AKP’ye oy veren seçmenin bile yüzde 82’si bu eğitim sisteminden rahatsız. İzmir’den söylemek isterim ki eğitime dair. Maalesef Türkiye’de bilimsel, çağdaş ve kaliteli eğitime erişim sınıfsal bir problemdir artık. Çocuğunu özel okula gönderemeyenler ve iki elin parmaklarını geçmeyecek kadar kendi geleneğini sürdürmeye çalışan, zorlanan okulları kazanacak kadar yetkinliği olmayanlar, maalesef bilimsel, çağdaş eğitime, iyi eğitime ulaşmaktan uzaktırlar. Bu konuda atılması gereken çok önemli adımlar var. Bundan sonraki süreçte de eğitim konusunda duyarlılığımızı, sert eleştirilerimizi, yapıcı yön göstermemizi ve geleceğe dair önerilerimizi her daim dile getireceğiz” diye konuştu.
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel, İzmir Büyükşehir Belediyesi’ni ziyaret etti. Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel’i Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay makamında ağırladı. Özel, “Bugün burada İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı olarak sizi ziyaret etmekten büyük memnuniyet duyuyoruz. İzmir’den milletvekillerimiz var ama hem parti sözcümüz hem gölge içişleri bakanımız, hem gölge adalet bakanımız İzmir milletvekilleri. Gökçe Hanım bugün bir başka programda görevli olduğu için burada yok. Ama örgütlerden sorumlu genel başkan yardımcımız, medya ve iletişimden sorumlu genel başkan yardımcımızla birlikte komşu ilinizin, kardeş ilinizin il başkanı Sayın İlksen Alper Uludağ ile birlikte sizi ziyarete geldik. Birazdan belediye başkanlarımız ve belediye meclis üyelerimizle de birlikte, ilçe başkanlarımızla da ortak toplantılar yapacağız. Bundan önce Mansur ve Ekrem başkanlara gitmiştik. Dün bir düğün vesilesiyle Zeydan Karalar Başkanımızı Adana’da olduğumuz için ziyaret ettik. Bugün de sizinle birlikteyiz” dedi.
“SORUMLULUKLA BİRLİKTE HEP BERABER ÇALIŞTIK”
Özel, Cumhuriyet Halk Partisi’nin yerel seçimlerdeki başarısına dikkat çekerek, “İzmir bu seçimlerde 31 gösterdiğimiz belediye başkanından 29’nun seçildiği bir başarıyı elde etti. Seçimden önce AKP buraya kendisi açısından yüksek düzeyde bir önem atfetmişti. Maddi yönü, karşılığı çok büyük bir kampanyayı burada yaptılar. Bir algı yaratmaya çalıştılar. İzmir’de çok takip edilen ve sosyal medya hesaplarına gösterdikleri özel ilgiden başlayarak, görülmemiş bir kampanya bütçesi ayırdılar. Neredeyse İstanbul kampanyasından daha pahalı bir kampanyayı İzmir’de yürüttüler. Onların kampanyasının maddi gücü ile rekabet edecek ne halimiz, ne niyetimiz vardı. Çünkü bizim kampanyamızın manevi tarafı çok güçlüydü. Bizim kampanyamız, Atatürk’ün annesinin emanet edildiği kentte siyaset yapmanın sorumluluğunu taşıyordu. Bizim kampanyamız CHP’nin amiral gemisi olmanın, Cumhuriyetin sancak gemisi olmanın sorumluluğunu taşıyordu. Bu sorumlulukla birlikte hep beraber çalıştık ve bu sonradan aylarca inanamadıkları seçim sonucunu aldık” ifadelerini kullandı.
“GELECEK SEÇİMLERİN REKOR OYUNU MENEMEN’DE ALACAĞIZ”
Özel, İzmir’de gelecek yerel seçimlerde bütün belediyeleri kazanmayı hedeflediklerini açıklayarak, “Biz seçimden üç hafta önce 25 kesin, 28 olur, acaba 29-30 olur mu diye konuşurken, birileri İzmir üzerinde farklı hayaller kuruyorlardı. Ama İzmirliler burada İzmir’i CHP’yi ve Cumhuriyeti tartıştırmadılar. Biz bu seçimde İzmir’de tüm tarih boyunca, tüm partilerden altı kadının belediye başkanlığı yaptığı yerde dokuz kadın aday gösterdik, İzmirliler sekizine teveccüh gösterdiler ve yeniden seçtiler. Diğer taraftan baktığımızda 12 genç aday gösterdik. Hiç görülmedik kadar genç adaylar gösterdik. İzmirliler 11’ni seçti. Seçemedikleri arkadaşımız 16 puan geriden geldi, kıl payı kaybetti. Gelecekte mutlaka hedefine ulaşacak. Kadın arkadaşımızın karşısında da bir belediye başkanı değil adeta devlet gücü kullanan bir kayyum vardı ve Menemen’in satılan tüm varlıkları seçim odaklı bütçelendirme ile harcandı ama budan sonra ümit ediyorum bir yıl kadar sonra Menemen’in bir sonraki belediye başkanını ilan edip çalıştırmaya başlayacağız. Ben de kendisiyle düzenli olarak Menemen’de çalışacağım. Gelecek seçimlerin rekor oyunu Menemen’de alacağız. Gelecek seçimlerde İzmir’de hedef 31’de 31’dir. 30 belediye ve büyükşehri kazanmaktır. Zaten uzak bir noktada değiliz” diye konuştu.
“ADAYLARIN ÖRGÜT TARAFINDAN BENİMSENMESİYLE ORTAYA ÇIKAN SONUÇ”
Özel, “Yanımda il başkanımız var. İlçe başkanlarımızla toplandık. Kendilerinin seçim sürecindeki gayretleri çok önemlidir. Bir seçim başarısı, sadece genel başkan ile gelmez, sadece aday ile, konjonktür ile izah edilemez. Örgüt olmadan olmaz. Bunların hepsinin birden olduğu ve uyumlu olduğu bir süreçte başarı gelir. İzmir’deki başarı iyi adayların, güçlü örgüt yapımızla uyumlu yürüttükleri bir kampanya da genel kampanyanın ruhuna uygun adaylarla, Türkiye’de bir değişimi en çok isteyen ve CHP değişimini yüzde 92 ile desteklemiş bir kentte, 10 yaşından beri büyüttüğü bir genç evladını Genel Başkan yapmış olan bir kentin, beklentilerine uygun bir adaylaşma ve adayların örgüt tarafından benimsenmesiyle ortaya çıkan sonuç bu sonuçtur” ifadelerini kullandı.
“KENDİ İÇİMİZDE ÖZELEŞTİRİ DE YAPIYORUZ”
Özel, “Tabi İzmir’de kendi içimizde özeleştiri de yapıyoruz. Çünkü Manisa’da yüzde 60 oy alınan bir yerde, İzmir’de alınan oy oranını oturuyoruz, konuşuyoruz. Elbette doğru bir strateji ile neredeyse bütün belediyeleri kazandık. Bir başarısızlıktan söz etmek değil ama İzmir’in çok daha bu rakamların fevkinde rakamlara ulaşabilmesi için gayret göstereceğiz. Tabi şöyle bir haksızlık da yapmayalım. Geçen seçim iki önemli partinin oyunun yüzde 10’un üzerinde olduğu iki partinin aday göstermeyip, bu dönem İzmir’de adaylarının olduğu gerçeğini de görelim. CHP’ye karşı yürütülen sert ve acımasız kampanyaları görelim. Ama sonuçta yetki bundan sonra Cemil Tugay’da, yetki diğer 28 belediye başkanımızda. Onlardan sadece kentte güzel işler yapmalarını beklemiyoruz” dedi.
“GENEL SEÇİMLERDE ATATÜRK’ÜN PARTİSİNİN İKTİDARA GELEM ANAHTARI”
Özel, Cumhuriyet Halk Partisi’nin yerel seçim başarısının iktidarı getireceğini ifade ederek, “Elbette ki İzmir’in beklediği yüksek beklentilerine en iyi derecede cevap verilmesi gerekiyor. Ancak belediye başkanlarımızın hepsine bakarken, şöyle bakıyor vatandaşımız. Bunlar Türkiye’yi yönetmeye hazır mı diye. Cemil Başkanın cebindeki anahtar, seçmen onun cebine bir anahtar sıkıştırdı cebine. Belki gördünüz, belki görmediniz. Cebine sıkıştırılan anahtar İzmir kentinin altın anahtarı değildir. Büyükşehir belediyesinin kapısının ya da masasının anahtarı değildir. O anahtar iyi, doğru, dürüst ve şeffaf bir yönetimin sonucunda en geç dört yıl sonra ya da ne zaman yapılırsa yapılacak genel seçimlerde Atatürk’ün partisinin iktidara gelme anahtarıdır. Bu bilinçle çalışıyorlar. Çalışmaya devam edecekler. Biz bütün gücümüzle onları desteklemeye devam edeceğiz” diye konuştu.
“GENÇLER PİŞMAN OLMAYACAKLAR”
Özel, “SODEM ve SODEM-SEN diye iki yapı çok doğru bir şekilde konumlandırıldı. Sosyal demokrat belediyelerin işbirliği, güç birliğini, eş güdümünü, eğitim ve denetimini oradan yürütüyoruz. Çok önemli yapılar var. Yapının başında Yılmaz Büyükerşen Hocamız var. İçinde, alanında Türkiye’nin en iyileri var. Zaten bu farklılıkları hızla görmeye başlayacaksınız. CHP’de yönetim mimarisi ve CHP’nin baştan aşağıya bir kurumsal reform geçirdiğini, dijitalleştiğini, yeni nesil siyaseti Türkiye’de değil dünyada en önde giden kuruluş haline geldiğinin şimdiden izleri var ama birkaç ay içinde heyecan ve dikkatle takip edeceğiz. Gençler bu seçimlerde CHP’yi gençlerin en çok oy verdiği parti yaptıklarına pişman olmayacaklar. Aksine memnun olacaklar” dedi.
EĞİTİM SİSTEMİNDE ALMANYA’YI ÖRNEK GÖSTERDİ
Cumhuriyet Halk Partisi Lideri Özel, YKS sınavına giren gençlere başarılar dileyerek, şunları belirtti:
“Gençlerden bahsetmişken, bugün birinci oturumu yapılan, yarın iki oturumla sonlanacak olan YKS sınavına giren hem İzmir hem de bütün Türkiye’deki genç kardeşlerime başarılar diliyorum. Maalesef Türkiye kötü bir eğitim sistemine sahip. Almanya ile Türkiye arasında ihracatta, ithalatta inanılmaz bir dengesizlik var. Biz onlara çok basit ve üretmeyi düşünmedikleri ürünleri genel olarak ihraç ediyorken, onlardan üst düzey teknoloji ithal ediyoruz. Almanlar dünyanın en bilinen dört büyük araba firmasına, reklamları olmasın diye saymayayım, sahipler ve üretiyorlar. Dünyanın en pahalı limuzinini üretiyor Almanlar, Steinmeier. Onun iki tanesini bize, birini Birleşik Arap Emirlikleri’ne, birini Sudi Kralına, ikisini Katar’a satıyorlar. Kendileri mütevazı minibüslere biniyorlar. Çünkü Almanya’da demokrasi var. Liderler mütevazı ve halk zengin. Bu tarafta liderler tasarruf etmiyorlar. Halk fakir. Almanya’yı Almanya yapan nedir derseniz, bir hakkım varsa, Alman ekonomisi ve eğitimini de çok iyi bilen birisi olarak şunu söylerim. Üzerinde bir ulusal mutabakat sağlanmış olan eğitim sistemleri var. Eğitim konusunda bir mutabakat var. En iyi mühendis nasıl yetiştirilir, ara eleman ne zamandan itibaren ayrılır, aranan eleman haline nasıl getirilir, kim kültür ve sanatla, kim sporla, kim bilim ve teknoloji ile uğraşacak, en doğru zamanda ayrıştırılan, en doğru eğitimleri alan, herkesin razı olduğu, rıza gösterdiği ve zaten içinde yetiştiği bir eğitim sistemleri var.
“EĞİTİM KONUSUNDA SERT ELEŞTİRİLERİMİZİ HER DAİM DİLE GETİRECEĞİZ”
Bizimkiler boyacı küpü gibi müfredat yaptık, yedi gün içinde görüş bildirin. Yedi gün yeter mi deyince yüzde 50 zam yaptım, 10 gün olsun diyen bir anlayış tarafından yönetiliyor Türkiye milli eğitimi. ÇEDES kapsamında yedi yaşında çocukların sırtına tabut getirenlerden, arkadaşlarından birini kefenleyip başında çocukları ağlatanlardan. Kabe’yi getirip tavaf öğretiyoruz diyerek, aslında o çocukların Müslümanlığı öğretmek, İslamiyet’i tanımak açısından da yanlış yönlendirdikleri, pedagojiden uzak, saçma sapan işlerle uğraşılan bir durum var. Karne bizim tarafımızdan verilmesin. Çok güvenilir anket şirketlerinin anket kırılımlarında AKP seçmeninin en az memnun olduğu kesim, AKP’li kadın seçmenin milli eğitim politikalarından memnuniyeti yüzde 18. AKP’ye oy veren seçmenin bile yüzde 82’si bu eğitim sisteminden rahatsız. İzmir’den söylemek isterim ki eğitime dair. Maalesef Türkiye’de bilimsel, çağdaş ve kaliteli eğitime erişim sınıfsal bir problemdir artık. Çocuğunu özel okula gönderemeyenler ve iki elin parmaklarını geçmeyecek kadar kendi geleneğini sürdürmeye çalışan, zorlanan okulları kazanacak kadar yetkinliği olmayanlar, maalesef bilimsel, çağdaş eğitime, iyi eğitime ulaşmaktan uzaktırlar. Bu konuda atılması gereken çok önemli adımlar var. Bundan sonraki süreçte de eğitim konusunda duyarlılığımızı, sert eleştirilerimizi, yapıcı yön göstermemizi ve geleceğe dair önerilerimizi her daim dile getireceğiz.”
“YENİDEN REFAH, CUMHUR İTTİFAKINDA DEĞİL FİİLEN YANIMIZDA YER ALDI”
Özel, Türkiye Belediyeler Birliği yönetimini adil bir şekilde paylaştıklarını ifade ederek, “CHP olarak 31 Mart’ta kazandığımız çok iyi sonuca, 47 yıl sonra birinci parti olmaya bir siyasi başarıdır ama bir zaferden çok bir görev ve sorumluluk olarak görüyoruz. O yüzden kimseyi ötekileştirmeden, itmeden, kakmadan, çok önemli görevler yapacağız. Birazdan Sayın Belediye Başkanımızla ki bu kadar yoğun görevlerinin yanında Sağlıklı Kentler Birliği’nin Başkanlığını da bir hekim olarak kabul etti. Kendisi ile Ege Belediyeler Birliği’ne de gideceğiz. Türkiye Belediyeler Birliği seçimleri, bugün İstanbul’da yapılan Tarihi Kentler Birliği seçimleri, Ege Belediyeler Birliği seçimleri. Hepsi CHP’nin yönetim anlayışını gösteren, çok önemli örnekler. Paylaşımcılığını gösteren çok önemli örnekler. Geçmişte AKP, MHP ile çoğunluğu sağlayıp bütün yönetimi alıyorken, biz tek başımıza çoğunluğu sağlayıp yarısını biz alalım, yarısını geri kalan alsın. Biz hakkımızdan azını alalım dedik. AKP, MHP, DEM, İYİ Parti, Yeniden Refah ve Büyük Birlik Partisi’ne, yedi partiye ki en çok delegesi olan altı parti, ayrıca İYİ Parti’nin de iki delegesi var. Onları da dışarıda bırakmadan görev teklif ettik. Bu görevi Yeniden Refah, İYİ Parti ve DEM kabul etti. Cumhur ittifakı karşımıza aday çıkardı. Fiilen Yeniden Refah cumhur ittifakında değil bizim yanımızda yer aldılar. Bundan sonraki süreçte ne olur bilinmez ama bizim kucaklayıcı tavrımız, cumhur ittifakının bir kısmı tarafından benimsendi. Bize bir koltuk vermeyen, AKP’ye dört koltuk teklif ettik. MHP’ye koltuk teklif ettik. Birlikte yönetelim dedik. Kendi adaylarını çıkardılar. Kaybettiler. Ama birçok AKP’li belediye başkanı bize oy verdi diye AKP’de şimdi soruşturma açıldı. Çünkü biz adiliz, paylaşımcıyız” dedi.
“NE KADARSA EKONOMİDEKİ GÜCÜMÜZ O KADAR EKONOMİK KAYNAK KULLANACAĞIZ”
Özel, Türkiye Belediyeler Birliği bütçesini adil dağıtacaklarını açıklayarak, “Eskiden 100 liralık bir bütçenin 98,5 lirasını cumhur ittifakına, 1,5 lirasını da cumhur ittifakına gelir mi diye muhalif belediyelere ışık yakmaya kullananlara karşı, biz ne kadarsa ekonomideki gücümüz o kadar ekonomik kaynak kullanacağız. Gerisini de diğer arkadaşlarımız, belediye başkanlarımızla birlikte paylaşacağız. Çünkü biz yüzde 50+1’i alıp, yüzde 100 yetki kullanmayı demokratik bulmuyoruz. Biz bir kişinin her şeye karar vermesini, bir partinin her şeyi yapmasını doğru bulmuyoruz. Bu konudaki yaklaşımımız mutlaka bundan sonra da devam edecek. Ben bir kez daha Cemil Başkana, seçilen bütün belediye başkanlarımıza, hangi siyasi partiden seçilmiş olursa olsun hem ilçelerde hem de büyükşehirdeki belediye meclis üyelerine başarılar diliyorum. Bundan sonraki süreçte de CHP olarak Cumhuriyetin gözbebeği bu kente, Atatürk’ün gözbebeği bu kente gözümüz gibi bakmaya, canımız gibi sahip çıkmaya devam edeceğiz. İzmir’de yüzler daha çok gülecek. İzmir’in en çok yüzü yine önümüzdeki genel seçimlerin akşamı ümit ediyorum saat 21.00’i bulmadan bütün Türkiye ile birlikte en çok İzmir’in de yüzü gülecek” diye konuştu.
28.11.2024
28.11.2024
28.11.2024
27.11.2024