CHP Lideri Özgür Özel, Pir Sultan Abdal Cemevi Açılışında Konuştu: “Korkmayın… Birlik Olursak 31 Mart Bizimdir”

Ankara Yenimahalle’de Pir Sultan Abdal Cemevi açılışında konuşan Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel, 31 Mart yerel seçimlerinin tarihi bir öneme sahip olduğunu bildirerek, “Ankara Yenimahalle’den bütün Türkiye’ye, Pir Sultan Abdal Cemevi’nin karşısından binlerce candan, ülkesini seven, namuslu, dürüst, çalışkan, haramdan, yalandan korkan bu güzel insanlardan aldığım enerji ile Türkiye’ye sesleniyorum. Korkmayın. 31 Mart’ta biz birlikte olursak, iyi insanlar birlikte olursak, dürüst insanlar birlikte olursak, çalışkan insanlar birlikte olursak, bu ülkede Cumhuriyete, Atatürk devrimlerine inanan, Atatürk ve Cumhuriyet’in kurucu kadroları ile bir sorunu olmayan, onlara husumet değil hayranlık duyan bizler birlikte olursak 31 Mart bizimdir, yarınlar bizimdir” ifadesini kullandı.

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel, Ankara’nın Yenimahalle ilçesinde Pir Sultan Abdal Cemevi açılış törenine katıldı. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, Yenimahalle Belediye Başkanı Fethi Yaşar, MYK ile PM üyeleri, milletvekilleri, Ankara il başkanı ve partililerin yanı sıra çok sayıda vatandaşın yer aldığı açılışta kamuoyuna seslenen Özel, “Bugün burada hepimizin ev sahibi olan hem Yenimahalle’nin misafiri olan Alevi inancının çok kıymetli temsilcileri, onların derneklerinin, vakıflarının, onların birlikteliklerinin temsilcisi kıymetli başkanlarımız, yöneticilerimiz. Çok kıymetli muhtarım, muhtarlarım. Burada toplanmış, yüreğinde vatan, insan sevgisi olan, yüreğinde Atatürk sevgisi olan kıymetli canlar hepiniz hoş geldiniz. Hepinizi saygı ile selamlıyorum. Buraya CHP Genel Başkanı olarak geldim, bunu önemsiyorum. Her sene temmuz ayının başında yüreğimizde bir kor gibi yanmaya devam eden Madımak’a giderdik, bu sene de yıl dönümüne CHP Genel Başkanı olarak gidip, biraz önce anonsta söylendiği gibi orası bir utanç müzesi olana kadar, devlet mağdurlardan özür dileyene kadar, o ayıptan hepimiz bu ülkeyi, devleti kurtarana kadar bu mücadeleye sizlerle birlikte devam edeceğim” dedi.

“BU ÜLKEYİ YÖNETENLERE İNAT…”

Ötekileştirici söylemlere rağmen “bir olmanın” büyük öneme sahip olduğunu vurgulayan Özel, “Bir kucağında ceylanı, bir kucağında aslanı tutabilen Hacı Bektaşı Veli’nin, ‘Kadılar, müftüler fetva yazarsa işte kement, işte boynum asarsa, işte hançer, işte kellem keserse, dönen dönsün, ben dönmezem yolumdan’ diyen Pir Sultan Abdal’ın, bu topraklarda kardeşlikle, bu topraklarda beraberce yalana, harama bulaşmadan kimsenin ekmeğine, namusuna yan gözle bakmadan, kardeşçe yaşamak isteyip de bir kirli, karanlık zihniyet tarafından sürekli ötekileştirilmeye çalışılan, hatta Cumhuriyetin 100’üncü yılını geri bıraktığımız bu dönemde Anayasa’nın eşitliğe bütün vurgularına rağmen ‘Herkes eşittir ama Aleviler daha az eşittir’ anlayışı ile bu ülkeyi yönetenlere inat, Alevilerin maaşlarından kesilen vergi, herkesin maaşından kesilenle aynıyken, hatta tüm dezavantajları, geri bırakılmışlıklarıyla, yoksun bırakılmışlıklarıyla, dolaylı vergilerle aslında bu ülkede en büyük yükün altında ezilen, toplumun mağdur kesimlerinden biri olan bu canların maaşlarından aynı vergi kesiliyorken, vergi yükü altında daha çok eziliyorken, herkes ibadethanesini seçebiliyorken, ibadetine karar verebiliyorken, Alevilerin ibadetini ibadet görmeyen, onların ibadethanesini ibadethane görmeyen ve onlara bu hizmetleri vermeyen bir anlayışa karşı bugün burada kahramanca bir iş yapan bir yerel yöneticimizle, bugün burada gurur duyduğum bir örnek, belediye başkanımızla karşınızdayım. Daha önce Serçeşme Cemevi, şimdi Pir Sultan Abdal Cemevi’ni Türkiye’de kamu bütçesi ile yapmaya cesaret eden belediye başkanımızı yürekten alkışlıyorum. Hepiniz adına ona binlerce teşekkür ediyorum. İyi ki varsın Fethi Yaşar” ifadelerini kullandı. Alevilerin iktidardan taleplerinin “haklı talepler” olduğunu ve desteklediklerini ifade eden Özel, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“OMUZ OMUZA, KOL KOLAYIZ”

“Biz CHP olarak bundan sonra ‘Kim ne der’ demeden, kimseden çekinmeden hem doğrularımızı, hem sizin bildiğiniz doğruları özgürce savunmaya devam edeceğiz. Anayasal eşit vatandaşlık hakkı talebini dile getirmeyi sanki ifade edilemeyecek bir mesele ya da var olmayan bir eşitsizliğe itiraz olarak küçümseyenlere, bu talebi küçük görenlere, bu talebi yersiz görenlere karşı ana muhalefet partisinin genel başkanı olarak diyorum ki, ‘Anayasal eşit vatandaşlık hakkı tanınana ve sonuna kadar yaşanana kadar bu toplumun yanındayız, omuz omuzayız, kol kolayız. Camilerin ibadethane olarak kabul edilip, bunun yasal güvence ile Meclis’ten çıkacak kanunla, Cumhurbaşkanının onayı ile Resmi Gazete’de yayınlanması ile cemevlerinin yasal ibadethane kabul edilmesine kadar bu mücadeleyi sürdüreceğiz. ÇEDES programı adı altında laik eğitimin örselendiği bu saldırılara karşı sizlerle birlikte mücadelemizi sürdüreceğiz.’ Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlı Alevi Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı adı altında Alevilerin inançlarını ibadet değil de kültürel faaliyet olarak gören, onların ibadethanesini bir zamanlar dediği gibi ‘Cemevi cümbüş evi’ mantığı ile sanatın, kültürün parçası ilan edenlere karşı günün birinde bu ülke Sünnilere hangi imkanları tanıyorsa, Alevilere de bu hakları tanıyana kadar sizinle birlikte mücadele edeceğiz.”

“FARKLILIKLARI REDDEDEN, TEKÇİ CUMHUR İTTİFAKI”

“Mülakatlarda mezhep ve din ayrımı yapılıp da Alevi canlar teker teker elenip, bu devlette bir yere gelmesine engel olanların zihniyeti ortadayken sanki bu yokmuş gibi söylemlerle, göstermelik atamalarla, siz gidin burada oyalanın, bu mevki ve makamı da size vereyim gibi yapmacıklıklara karşı hep birlikte samimi gayret göstermek durumundayız. Bu hafta içimize çok sinen, içinize çok sinen bir süreci hep beraber başlatacağız. CHP aday belirleme süreçlerini tamamladı. Pazartesi günü itibariyle son bulacak. Bundan sonra hep beraber sokaklarda, meydanlarda, kahvelerde, evlerde, beldelerde, köylerde büyük bir mücadele başlayacak. Bir seçim var. Bu seçimi şöyle tanımlamak mümkün, bu seçimde iki ittifak, iki anlayış yarışacak. Biri Cumhur İttifakı. Adalet ve Kalkınma Partisi ve MHP’den oluşan, her geçen gün birbirine benzeyen, farklılıkları reddeden, tekçi, baskıcı, bu ülkede ittifakı genişletmek istediğinde aklına domuz bağcılar gelen, onları ittifakına dahil eden, kadınları sahiplendirilecek varlıklar gibi gösterenleri Meclis kürsüsüne taşıyan hadsizlikte olan, bu ülkeyi her geçen gün biraz daha baskının arttığı, bir inancın alabildiğine serbest, diğer inançların dışlandığı, baskılandığı, bu ülkede etnisite farklılıklarını renk olarak görmeyip ayrım olarak gören bir anlayış Cumhur İttifakı olarak seçimlere giriyor. Hedefleri belli. Kimse seçim beyannamelerini merak edip açmıyor. Çünkü yapacakları iş ne sosyal donatı alanıdır, ne sosyal yardımdır, ne halkçı belediyeciliktir, ne başka bir şeydir. Ajandalarında şu var. Ankara’ya Ankara’yı parsel parsel satan, peşkeş çeken Gökçek zihniyetini geri getirmek. İstanbul’a üzerinde helikopter ile uçup, kupon arsaları Arap şeyhlerine ve Katar emirlerine ayıran, satacak arsa kalmıyor endişesi ile Kanal İstanbul gibi İstanbul’un böğrüne bıçak dayayarak, yeni bir boğaz yaratıp, etrafını satmayı planlayan rantçı ve talancı anlayışı geri getirmek istiyorlar. Onlardan alıp, özgür ve insanların istedikleri gibi kendilerini ifade edebildikleri, yaşayabildikleri, ayrımcılığın ve kötü muamelenin her geçen gün azaldığı, Mersin’de, Adana’da, Antalya’da bir önceki baskıcı, iktidara geldikleri gün binlerce canı, garibanı, sosyal demokratı kapı önüne koyan bir aşırı politik ve karşısındakileri düşman gören anlayışı oralara tekrar hakim kılmak istiyorlar. Bu Cumhur İttifakı ve onun 31 Mart’tan sonraki 1 Nisan planı.”

“İTTİFAK İÇİN SAMİMİ GAYRET GÖSTERDİK”

“Karşısında bir ittifak var mı? Karşısında ittifak olsun diye, resmi işbirlikleri olsun diye samimi gayret gösterdik. Maalesef, eleştirmeyeceğim, saygı duyacağım gerekçelerle birlikte olma taleplerimiz reddedildi. Maalesef pek çok yerde karşımıza geçmiş dönemlerde birlikte olduğumuz siyasi partiler, rakipler çıkardılar. Oysa bu seçim ya Recep Tayyip Erdoğan’ın adayları ya da mevcut belediye başkanlarımız, ya da iddialı adaylarımız tarafından kazanılabilir. Bu durum bize kaybettirirse Türkiye’ye kaybettirebilir. Çünkü Cumhur İttifakının hedefi bellidir. Bunun karşısında bir çare var mı? Evet var. Bunun karşısında ikinci bir ittifak, çok güçlü bir ittifak, aslında kendine inandığında, güvendiğinde Cumhur İttifakı’nın yanından bile geçemeyeceği bir ittifak var. O ittifakın adı Türkiye İttifakıdır. Türkiye ittifakında Alevi olsun, Sünni olsun. Eşitliği savunan herkes var. Türkiye ittifakında Kürt olsun, Türk olsun kardeşliğe inanan herkes var. Türkiye ittifakında sağcı olsun, solcu olsun belediyeler namuslu yönetilsin, israf olmasın, dayanışma olsun, garibe, fukaraya sahip çıkanlar olsun, rantçıların yerine halkçılar olsun diyen herkes var. Türkiye ittifakında karşı tarafın despotluğuna karşı demokratlar var. Sadece sosyal demokratlar yok, sosyal demokratlar, muhafazakar demokratlar, milliyetçi demokratlar var. Ama Türkiye’nin birliğine, bütünlüğüne inanan bütün demokratlar var. Tüm demokratlar olduğu gibi Kürt demokratlar da var. Alevi’si, Sünni’si, Çerkez’i, Laz’ı var ama bizim içimizde iyi insanlar var. Bizim içimizde güçlü karakterler var. Bizim içimizde sizinle birlikte sizin gibi bu ülkeyi seven bütün namuslu insanlar var.”

“YARINLAR BİZİMDİR”

“O yüzden buradan, Yenimahalle’den bütün Türkiye’ye, Pir Sultan Abdal Cemevi’nin karşısından binlerce candan, ülkesini seven, namuslu, dürüst, çalışkan, haramdan, yalandan korkan bu güzel insanlardan aldığım enerji ile Türkiye’ye sesleniyorum. Korkmayın. 31 Mart’ta biz birlikte olursak, iyi insanlar birlikte olursak, dürüst insanlar birlikte olursak, çalışkan insanlar birlikte olursak, bu ülkede Cumhuriyete, Atatürk devrimlerine inanan, Atatürk ve Cumhuriyet’in kurucu kadroları ile bir sorunu olmayan, onlara husumet değil hayranlık duyan bizler birlikte olursak 31 Mart bizimdir, yarınlar bizimdir. 31 Mart’tan sonra seçilecek bütün belediye başkanlarımıza örnek olacak, finansmanı ile aktarılan kaynak ile yerel yöneticinin cesaretle yetkisini kullanmasıyla, yaptığı yerel işbirlikleriyle, etkileşim içinde olduklarının Alevi inancının kendi içinden belirlediği gerçek temsilcileriyle yol yürümenin doğruluğuyla, tüm belediye başkanlarımıza örnek olacak bu projeyi bir kez daha sizlerle birlikte açmanın gururunu yaşıyor, Fethi Başkan ve ekibine yürekten teşekkür ediyorum.”