25.12.2024

CHP Lideri Özgür Özel HAK-İŞ’i Ziyaret Etti: “Bu Yılı Mücadele ve Seçim Yılı Olarak Değerlendiriyoruz”

“ASGARİ ÜCRET, HERKESİ YUTAN BİR CANAVARA DÖNÜŞTÜ”

“BIRAKIN ZAM YAPMAYI 2 BİN LİRA DAHA EKSİLTİYORLAR”

“HERKES, ‘BU HÜKÜMET BİZİ GÖZDEN ÇIKARDI’ DİYOR”

“BÜTÜN EMEKÇİLERİ CUMARTESİ TANDOĞAN’DAKİ MİTİNGE DAVET EDİYORUM”

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel, hükümetin 2025 yılı için asgari ücreti 22 bin 104 lira açıklaması sonrası HAK-İŞ’i ziyaret etti. Burada konuşan CHP Lideri Özel, “Çok teşekkür ederim Sayın Genel Başkanım. Sizin şahsınızda HAK-İŞ’te örgütlü olan tüm sendikaların Sayın Genel Başkanlarını, yönetim kurulu üyelerinizi sizin şahsınızda, örgütlü bütün emekçi kardeşlerimizi saygıyla selamlıyoruz. Sayın Genel Başkan, Genel Başkan seçilmemizden sonraki bir süreçte kıymetli heyeti ile birlikte bizi ziyarete gelmişti. Ben de kendisine bir iade-i ziyaret yapmak istediğimi ifade etmiştim. Birkaç kez de buna niyetlendik ama nasip bugüneymiş. Tabii bugünün gündemi emekçiler açısından yakıcı bir gündem. O konuyu Sayın Başkanla ve yönetim kurulu üyeleri ile görüştük, karşılıklı görüş alışverişinde bulunduk. Öncelikle şunu ifade etmek isterim ki daha önce de birkaç kez bunu söyledim, tekrarda da çok fayda görüyorum. Bugün Türkiye’deki sözümüzde değer veren tüm işçilere şunu söylemek isterim. Sendikasız olunduğu takdirde, bir başınıza, savunmasız ve gelecekten umutsuzsunuz. Sendikanın adı ne olursa olsun, konfederasyonun adı ne olursa olsun örgütlenme örgütsüz olmaktan çok çok daha iyidir. Tüm işçilere, bugünkü durumundan memnun olmayan tüm emekçilere kendilerine bir sendikalı olma noktasında uzatılan el ya da yanlarına gelen bu konuda örgütlenmeyi teklif eden emekçi kardeşlerine söz vermelerini ve mutlaka sendikalı olmalarını öneriyorum, ifade ediyorum. Bunda sayısız fayda olduğunu bir kez daha ifade ederek sözlerime başlamak isterim” dedi. Özel şöyle devam etti:


“SENDİKA VARSA ASGARİ ÜCRET OLMAZ, ÜSTÜNDE SÖZLEŞME BAĞITLANIR”

“HAK-İŞ de Türkiye’de çok köklü bir konfederasyon. Çok farklı iş kollarında toplu sözleşmeleri olan ve kendinde örgütlü emekçilerin haklarını savunan bir işçi sendikaları konfederasyonu. Tabii ki aslında Türkiye’de enteresan bir durum var, onu tespit ederek başlamalıyız. Aslında asgari ücret normal şartlarda sendikaların konusu değil. Çünkü sendika varsa asgari ücret olmaz. Onun üstünde sözleşmeler bağıtlanır ama Türkiye’de hem TÜRK-İŞ’e Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nda en çok üyeye sahip konfederasyon olması sebebiyle verilen beş üyelik hakkı, sendikaları bu platforma çekiyor. Hem de maalesef Türkiye’de asgari ücret, olmuş temel ücret. Asgari ücret Türkiye’de yapılan en büyük toplu iş sözleşmesi. Bu noktada örgütsüz toplumun gözü, kulağı, umudu örgütlü sendikaların ne diyeceği hangi tutumu alacağına bakıyor. Ben asgari ücret tartışmaları sırasında HAK-İŞ’in ortaya koyduğu tutuma, yaklaşıma, açıklamalara teşekkür ediyorum. Bu asgari ücret tartışmaları hem tüm konfederasyonlar açısından hem de toplumsal muhalefet açısından beklentinin doğru yönetildiği, meselenin doğru anlatılmaya çalışıldığı bir zeminde ve ortak müştereklerde bulunma günleri içinde olduğumuz bir zeminde tartışıldı. Ama çok daha iyi bir asgari ücret beklenirken dün alelacele 22 bin liranın biraz üzerinde bir asgari ücret umutları kırdı. Almanya’da 100 işçiden altısı asgari ücret alıyor. Avrupa ortalaması dokuz. Türkiye’de 56. Asgari ücret normalde bir yıllık kıdeme kadar alınan bir yıldan sonra hızla uzaklaşılan bir ücret olması gerekirken Türkiye’de yüzde 35’lerden 40’lardan 45’lerden herkesi yutan, herkesi kendi içine alan bir canavara dönüşmüş durumda.”

“PAZARCI DA EMEKLİ DE ASGARİ ÜCRETE İSYAN EDİYOR”

“Asgari ücrete yapılan zam oranı, asgari ücretin biraz üzerinde ve üzerinde maaş alanlar açısından da son derece belirleyici oluyor. O yüzden dün ilan edilen rakamın bugün bu kadar büyük bir infial oluşturması boşuna değil. Özellikle bugün 100 milletvekilimizi Meclis’e yollamak yerine, ‘Madem bizim beklentimiz 30, bunun altında yokuz dedik, bugün Meclis’te yokuz’ dedik. Kısa toplantımızdan sonra Ankara ve ilçelerinde 100 milletvekilimiz dağıldılar ve bu asgari ücret konusundaki vatandaşın nabzını tuttular. Ben de bir pazarda bulundum ve gittiğim yerde pazarcı da asgari ücrete isyan ediyor, asgari ücretli de isyan ediyor. En düşük emekli maaşını alan da isyan ediyor, memur emeklisi 35 yıllık kişi de isyan ediyor. Çünkü biliyorlar ki bu asgari ücrete verilen zam, aslında hükümetin bugünden itibaren memur emeklisinde, işçi emeklisi her maaşın belirlenme noktasındaki temel yaklaşımını gösterecek. Diğer devletin belirlediği enflasyon oranı yüzde 48. Bir kere yüzde 48 verdiğinde geçen sene 1 Ocak’a dönüyorsun yıpranmaya devam ediyor. Asgari ücretlinin enflasyonu yüzde 78. Onu vermediğinde asgari ücretin alım gücü düşmüş oluyor. Ama 22 bin lira olunca artık herkes, yani 3 Ocak‘ta rakamlar belirginleşmeye başlayacak, ama herkes ‘Bu hükümet bizleri gözden çıkardı’ diyor. Bu konu son derece sıkıntılı bir konu.”

“5 BİN LİRA ZAM, GEÇEN SENEYE GÖRE 2 BİN LİRA EKSİLTMEK”

“17 bin liralık asgari ücret bugün, verildiği güne göre 10 bin liranın altında satın alma gücüne sahip. Bunu herkes hesaplayabiliyor. Ocak ayından bir fiş bulup ‘Ya işte şimdi bu alışveriş ne kadara bitiyor’ diyen vatandaş da hesaplıyor, sendikalar zaten bu konuda çok iyi hesaplar yaptılar. 17 bin lira o günün parasıyla 9 bin küsur liralık alım gücüne sahip bugün asgari ücretli açısından bakıldığında. 5 bin lira zam yapmak, geçen sene belirlenen asgari ücretten o günün parasıyla 2 bin lira daha eksiltmek. Yani bırakın zam yapmayı, 2 bin lira daha eksiltiyorlar. Çeyrek altın hesabı yapıyoruz biz, Tayyip Bey kızıyor bazen. 2002’de o geldiğinde yedi çeyrek altın alan asgari ücret, Ocak 2024’te 17 bin 2 lira ilk verildiğinde beş çeyrek altın alıyordu, iki tane kayıptı o an için. Şimdiye geldiğimizde üç çeyreğe düşmüştü. Bakın yaptıkları zamla 22 bin liralık asgari ücret, maalesef bugünkü -ki 1 Ocak‘ta hiç şüphesiz daha da eriyecek ama- bugünkü parayla 4.5 çeyrek altın alıyor. Yani geçen Ocak beş çeyrek alırken şimdi 4.5. Kayıp ne kadar? Yaklaşık 2 bin 500 lira. Hesap aynı. Yani ‘7 bin lirada kayıp var. 5 bin verdi, 2 bin kayıp’ derken çeyrek altın üzerinden baktığınızda da 2 bin 500 lira kayıp. Dana kıyma üzerinden bakalım. Asgari ücret Ocak 2024’te 57 kilogram dana kıyma alıyordu şimdi 37 kilogram alıyor. Yani temel gıdada durum çok daha vahim. Geçen sene 1 Ocak‘ta verilen 17 bin liranın 57 kilogram dana kıyma aldığı yerde bugün verilen 22 bin lira, kilosu 600 liradan 37 kilogram dana kıyma alıyor. Tayyip Bey’in en sevdiği hesap, şimdilerde hatırlatana da kızıyor ama. Asgari ücret geçen sene Ocakta bin 700 simit alıyordu 17 bin lira, 10 liradan bin 700 simit. Hesap son derece basit. Şu anda simit 15 lira, bin 470 simit alıyor.”

“BU ASGARİ ÜCRETLE GEÇİM OLMAZ, O ZAMAN SEÇİM OLMASI LAZIM”

“O yüzden zam beklerken daha da geriye düşen bir süreç var. Bu süreçle ilgili tabii biz bundan sonra iki şeye dikkat çekerek sözlerimi sonlandıracağım ve Sayın Başkan’a bırakacağım. Birincisi Cumartesi günü bir sivil inisiyatif, 66 sivil toplum örgütü asgari ücreti, düşük emekli maaşlarını, geçim sıkıntısını, enflasyonu protesto eden bir çağrıları vardı. Ben o mitinge katılmayı düşünüyordum. Şimdi o mitinge bütün emekçileri ve Cumhuriyet Halk Partilileri Ankara Tandoğan’daki mitinge davet ediyorum. Orada etkin bir katılım göstereceğiz. Sivil topluma güç vereceğiz. Bu sesin yükselmesine ve emekçilerin sesinin yükselmesine güç vereceğiz. 2025 yılı mademki bu asgari ücretle geçim olmaz, o zaman seçim olması lazım. Bunun için de biz geçen yıl Manisa hariç 46 vilayetimizde 199 kez ziyarette bulunmuş, 119 kez miting yapmış ve 150’nin üzerinde kez kalabalıklara konuşmuş birisi olarak bu yılı 2024’ünde fevkinde bir mücadele ve seçim yılı olarak değerlendiriyoruz. Var gücümüzle bu sıkıntıları dile getirmek üzere sahalarda olacağız.”

“BİZİM MÜCADELEMİZ EKMEK MÜCADELESİ”

“Hem durumun hakkında ne düşündüklerini, hem de bundan sonraki süreçle ilgili düşüncelerini almak üzere ziyaret ettik. Çok da verimli bir görüşme oldu Sayın Başkan’la. Bundan sonraki süreçte de doğrularda birleşeceğiz. Sonuçta biraz önce yukarı çıkarken merdivende muhteşem bir fotoğraf var. İki pencereden pencereye, sanıyorum Filistin’de çekilmiş bir fotoğraf. İki kadın bir ekmeği paylaşıyorlar. Bizim mücadelemiz ekmek mücadelesi. Biz bu işin siyaset tarafındayız. Sayın Başkan sendika tarafında. Annelerin gözyaşıyla, işçilerin alın terinin rengi olmaz. Bunun değerini çok iyi bilmek lazım. Bunun için de hep birlikte doğrularda birleşmeye devam edeceğiz. Ben nazik kabulleri için, ev sahiplikleri için bir kez daha Mahmut Arslan Başkanım şahsında HAK-İŞ Konfederasyonu‘na teşekkür ediyorum. Saygılar sunuyorum.”