06.02.2024
06.02.2024
“AK PARTİLİ BELEDİYELERDE DE SÖZLER TUTULMADI”
6 Şubat depremlerinin yıl dönümünde Gaziantep’in İslahiye ve Nurdağı ilçelerini ziyaret eden Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel, iktidarın sözünü tutmadığını vurgulayarak, “Bir yıl oldu. Maalesef sorunlar çözülemedi. Verilen söz bir yıl sonra herkes evine girecekti. Bugün 100 kişiden 2,5 kişi, 3 bile değil, evlerine kavuştu. 97 kişi ya çadırda, ya konteynerde yaşamak durumunda kalıyor. Bunun bir an önce giderilmesini ümit ediyoruz. Ama bu yıl sonuna geldiğimizde de rakam yüzde 10’a varacak. 10 kişiden 9’u yine açıkta barınma sorunu yaşıyor olacak. Böyle geçici konteynerde, çadırda ömür sürmez” dedi. Erdoğan’a yüklenen Özel, “Dünya siyaset tarihinin en fena sürecini yaşadık. Yürütmenin başındaki ülkenin Cumhurbaşkanı, Hataylıların gözünün içine baka baka ‘İktidardan değilseniz, hizmet gelmez. Geldi mi? Gelmedi. Oyu bize verin ki gelsin’ dedi. Ama burada büyükşehir de AK Parti’de, belediye de orada. Ama Hatay’daki rakamla buradaki rakam arasında değişen yok. Burada da konutlar bitmedi. Burada da oran 100 kişiden 2,5 değilse 3,5. Verilen söz burada da tutulmadı” diye konuştu.
İKİ İLÇEYE ZİYARET
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel, 6 Şubat depremlerinin yıl dönümünde, sarsıntılardan derinden etkilenen Gaziantep’in İslahiye ve Nurdağı ilçelerini ziyaret etti. İki ayrı programda konuşan Genel Başkan Özgür Özel, burada hem depremzedelere seslendi, hem de büyük eksiklikleri bulunan iktidarı eleştirdi. Özel, Gaziantep’te ilk olarak İslahiye’deki konteyner kentte kalan depremzedeleri ziyaret etti. Ziyarette depremzedelere seslenen Özel, “Böyle bir günde, böyle bir süreçte kesinlikle siyaset yapılmasını doğru bulmuyorum. Onun için depremde bütün ülkemizde, özellikle depremden etkilenen 10 ilimizde hayatını kaybeden resmi rakamlara göre 50 binin üzerindeki bütün vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, acılı ailelerine sizlerin şahsında bir kez daha başsağlığı diliyorum. Yaralılarımıza Allah’tan şifa diliyoruz. Bir daha Gaziantep’imizin, İslahiye’mizin, Türkiye’mizin böyle bir acıyla karşılaşmamasını temenni ediyorum. Bütün tedbirlerimizi almak dirençli kentler yaratmaktır” dedi.
“JAPONYA’DAKİNDEN DEĞERSİZ DEĞİL”
“Bizim insanımızın hayatı Japonya’daki insanların hayatından değersiz değil” diyen Özel, “Dünyanın en güzel memleketinde, dünyanın en yiğit, en mert insanlarının yaşadığı bu memlekette her bir canımızın kıymetini hep birlikte bilmek durumundayız. Bunun için tüm siyasi partiler üzerine düşen görevleri yapmak zorunda. Yerel yönetimler yapmak zorunda, iktidar yapmak zorunda, muhalefet yapmak zorunda. Bir daha böyle acılar yaşamamayı temenni ederek, bu gece Miraç gecesi, Miraç Kandili. Kandilinizi kutluyorum. Miraç Peygamber Efendimizin, Hz. Muhammed’in ilahi mertebeye yükseldiği gündür. Geçen sene bugün yataklarına ertesi gün kalkıp evlatlarının rızkını sağlamak için, bu devlet ve millete hizmet etmek için gözlerini yummuş olanlar bir daha gözlerini açamadılar. Onlar da Allah katına yükseldiler. Allah onların da şehadetini kabul etsin. Hepinizin başı sağ olsun” ifadelerini kullandı.
KONTEYNER KENTİ ZİYARET ETTİ
Özel ve beraberindeki heyet İslahiye’nin ardından Nurdağı’nda konteyner kentte kalan yurttaşları ziyaret etti ve sorunlarını dinledi. Özel, burada yaptığı açıklamada, “Konuşulması gereken önemli hususlar var memlekette ama bugün siyaset günü değil acıları paylaşma günü. Geçen sene Cumhuriyet tarihinin en büyük felaketini, en büyük doğal afetini yaşadık. Büyük kayıplar verildi. 11 ili etkiledi, 10 ilde can kaybı oldu, 5 ilde çok önemli kayıplar verildi. Özellikle Nurdağı’nda çok ciddi kayıplar oldu. Buraya geldiğimiz bu süreçte, sizlerle birlikte olduğumuz her seferinde yüreğimiz başka bir acıyla tanıştı. Hem İslahiye, hem Nurdağı’nda çok büyük acılara tanıklık ettik. Zeynep kardeşim vardı. Herhalde yakınları burada. Depremin beşinci günü buradaydım. Birinci günü Malatya’daydım, sonra Kahramanmaraş, Adıyaman, Hatay’da ve beşinci günü buradaydım. Kadın Kolları Başkanımız Aylin Nazlıaka buradaydı. Bir çadır, soğuk bir hava, bir sobanın başında katılırcasına ağlayan bir evladımızı gördük, Zeynep’i. Ailesi, kendi dahil 6 kişi. Annesi, babası ve 3 kardeşi. Bir fotoğraf gösterdi bana. Fotoğraftan geriye bir Zeynep kalmış. Adıyaman’da yurttaydı herhalde. Yurtta olduğu için o kurtuldu ama bütün ailesini kaybetmişti. Her geldiğimizde Zeynep’in acısına bir kez daha tanıklık ettik. Bir yıldır Zeynep’i arıyor, soruyoruz. Onun eğitim hayatına devam etmesi, hayata tutunmasına hem önceki dönem milletvekillerimiz, hem bizler katkı sağlamaya çalışıyoruz. Ama Zeynep bir örnek. 52 bin kişiden bir örnek. Dağılan, yok olan on binlerce aileden bir tane örnek sadece Zeynep. O gün hayatını kaybeden, devamında hayatını kaybeden herkese Allah’tan rahmet diliyorum. Bütün acılı ailelere, sizlere baş sağlığı diliyoruz” dedi. “O günden bugüne bir yıl oldu. Maalesef sorunlar çözülemedi. Verilen söz bir yıl sonra herkes evine girecekti. Bugün 100 kişiden 2,5 kişi, 3 bile değil evlerine kavuştu. 97 kişi ya çadırda, ya konteynerde yaşamak durumunda kalıyor. Bunun bir an önce giderilmesini ümit ediyoruz. Ama bu yıl sonuna geldiğimizde de rakam yüzde 10’a varacak. 10 kişiden 9’u yine açıkta barınma sorunu yaşıyor olacak” diyen Özel, şunları söyledi:
“BİR YILDIR SORUNLAR ÇÖZÜLEMEDİ”
“Böyle geçici konteynerde, çadırda ömür sürmez. Mutlaka hızlı şekilde kalıcı konutlara kavuşturulması lazım insanların. Bu konuda çalışıyoruz. Gayret ediyoruz. Bir yandan siyaset bir şantaja tanıklık etti. Dünya siyaset tarihinin en fena sürecini yaşadık. Yürütmenin başındaki ülkenin Cumhurbaşkanı, Hataylıların gözünün içine baka baka ‘İktidardan değilseniz, hizmet gelmez. Geldi mi? Gelmedi. Oyu bize verin ki gelsin’ dedi. Ama burada büyükşehir de AK Parti’de, belediye de orada. Ama Hatay’daki rakamla buradaki rakam arasında değişen yok. Burada da konutlar bitmedi. Burada da oran 100 kişiden 2,5 değilse 3,5. Verilen söz burada da tutulmadı. İşin bu tarafı tutarsızlık, gerçek dışı. Ama Hatay’da da bir şantaj yapılıyor. İşte Nurdağı’nın durumu ortada. İslahiye’nin durumu ortada, Adıyaman da Kahramanmaraş da ortada. Ama Hatay’a gidip ‘Belediye bizde olsa böyle olmazdı’ diye biliyorlar. Bunun vicdani, insaflı tarafı yok. Bunu ayıplamaktan başka söz bulamıyorum. Çünkü bu sözü söylemek bir kalple olacak bir şey değil. Taşlaşmış bir kalp söz konusu. Ama bizim kimseyi oy verdiği siyasi partiye, inancına, mezhebine, doğduğu yere göre ayırmadan kamu hizmetinin verilmesi gerektiğini savunmamız lazım. Biz ayırmıyoruz, arkadaşlarımız ayırmıyor. Budan sonra kim taktir edilirse, birisi ‘Oyu bana vermezsen hizmet almasın’ deyince sonuç olmuyor. Zamanında rahmetli Özal, ‘Eli kolu bağlı belediye başkanı ister misiniz’ diye karikatür çizdi, Türkiye inadına Malatya hariç hiçbir yerde belediyeyi Özal’a vermemişti o seçimlerde. Bugün de tehdit ve şantaj ile oy kullanmaz kimse. Kullanmayın da zaten.”
“MEZHEP VE PARTİ AYIRMAYIN”
“Bizim ona verin, şuna verin diyeceğimiz yok. Ama bizim pırlanta gibi adaylarımız var. O adaylarımıza bir tek sözümüz var. Seçilirseniz insan ayırmayın. Mezhep ayırmayın, etnisite, parti ayırmayın. Belediye başkanı olduğunuz gün partinin rozetini çıkarın ya belediye rozeti takın, ya Türk bayrağı takın. Çünkü bizi Türk bayrağı birleştirir. Asla ve asla partisine göre bakıp da kimseyi ayırmak bizim işimiz değil. Bunun böyle yapılmaması gerekiyor. Milletvekillerimiz de Manisa, İzmir milletvekili katı siyaset yapabilir ama Gaziantep milletvekillerimiz katı siyaset yapmaz. Çünkü yas evinde siyaset olmaz. Onlar sadece CHP’lilerin milletvekili değil AK Partili ise AK Partilinin, MHP’li ise MHP’linin, İYİ Partili ise İYİ Partilinin. Sonuçta onlar yas evinin, taziye evinin milletvekili onlar. Bu acılar bitip, konteynerler kalkıp herkes evine geçip, tabii ki yürekteki acı bitmez. Rahmetli anneannem derdi ki, ‘Bir yakınını kaybettiğin gün kalbine 40 tane mum yanar. Her gün biri söner, 40 mevlidinin olduğu gün o bir tanesi kalır. Ömür boyu sürer.’ O bir mum hep içimizde yanacak ama bir yandan her şey yoluna girerse burada siyasi rekabet yaparız ama o güne kadar 2 milletvekilimiz buranın, bütün partilerin milletvekilidir. Kimseyi ayırmak, onların işi değildir. İl başkanımız, CHP il başkanıdır ama İslahiye, Nurdağı’nda veya Gaziantep’in herhangi bir ilçesinde birinin başı dara düşerse onun da il başkanıdır. Bu süreci böyle geçireceğiz. Günü geldiğinde rekabet yapılacağı zaman yine rekabet yaparız.”
“BİR DAHA YAŞAMASIN”
“Bize düşen ne olursa, ben hep söylüyorum benim partim ve benim bulunduğum koltuk, diğer parti genel başkanlarının koltuğundan farklı. Biz baba evinde bir koltukta oturuyoruz. Bu baba evi herkesin doğduğu bir evdir. Kimi ileride büyür, büyüğüne geçer. Kimi küçüğü ile yetinir. Kimi ırakta oturur, kimi yakında oturur. Ama bilinen bir şey var, baba evinin çorbası kaynar, bacası tüter. Bu baba evinin tapusu Özgür Özel’de değil Kemal Kılıçdaroğlu’nda da yoktu. Bülent Ecevit’e de kayıtlı değildi, rahmetli İsmet Paşa’ya da kayıtlı değildi. Demiş ki, ‘İki büyük eserim var. Biri Cumhuriyetse, biri CHP’dir.’ Bizim evin tapusu hepinizin atası Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e kayıtlıdır. Ondan ev sizin eviniz. Bu ev sizin eviniz, babanızın, dedenizin, atanızın evi. Başınız sıkıldı mı, hiç parti ayırmadan, ‘Sana bir kart yazdılar mı’ demeden, ‘Bizim partiye kayıt ol da sonra bakalım’ demeden sizin işinize koşarlar. Hem milletvekillerimiz için, hem il başkanımız, hem ilçe başkanımız, hem de belediye başkan adaylarımız için benim söyleyeceğim söz budur. Acınız acımız, tasanız tasamızdır. Bugün akşam Miraç Kandili, bu akşam Hz. Muhammed’in Allah katına çıktığı gece. Bu akşam yakınlarınızı kaybedişinizin yıl dönümü. Hem kandiliniz kutlu olsun, hem emin olun 6 Şubat gecesi, ertesi gün çoluğunun çocuğunun rızkını sağlamak için ya da evladına, yaşlısına bakmak için, kalkıp okulda öğrenci okutmak için, hastanede hastaları iyi etmek için, tapu dairesinde iş yapmak için, yani bu vatana, devlete hizmet etmek ya da ailesine hizmet etmek için gözlerini yumup da ertesi gün açamayanların hepsi şehittir. Onların bu akşam Miraç Kandilinde sizin edeceğiniz dualarla varsa taksiratları, varsa günahları hepsi af olacaktır. Hepinize başsağlığı diliyorum. Bundan sonra Nurdağı ile iyi günlerde görüşelim. Böyle büyük acıları Nurdağı da, Gaziantep de, Türkiye de bir daha yaşamasın.”
29.11.2024
29.11.2024
29.11.2024
29.11.2024