02.01.2025
02.01.2025
“EMEKLİYE, ‘14 BİN LİRAYLA TEMMUZA KADAR GEÇİN’ DEMEYE HAZIRLANIYORLAR”
“2025’TEKİ BÜYÜK MÜCADELEYİ MEMLEKETİMDEN BAŞLATIYORUM”
“ERDOĞAN, SANA MEYDAN OKUYORUM, YOKSULLARI SANA EZDİRMEYECEĞİM”
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel, Manisa Şehzadeler Belediyesi’nin Spil Çocuk Evi açılış törenine katıldı. Burada konuşan CHP Lideri Özel, “Değerli hemşerilerim, değerli komşularım, Manisa’nın güzel insanları hepiniz hoş geldiniz, şeref verdiniz. Hepinizi özlemle ve saygıyla selamlıyorum. Bugün doğduğumuz, büyüdüğümüz, evimizi kurduğumuz, yaşadığımız memleketimizdeyiz. Nereye baksam birlikte siyaset yaptığımız bir arkadaşımız, nereye baksam şimdi üstlendikleri önemli görevler var. Manisa, Cumhuriyet Halk Partisi için siyasette emeğin, siyasette sabrın, bir şehri sevmenin, bir şehre küsmemenin, bir şehre kulak vermenin, onu anlamanın, onun gönlüne girene kadar sabırla çalışmanın şehridir. O şehir bütün bu emeğiyle Cumhuriyet Halk Partisi’nin tüm kademelerindeki siyasetçilerinin ortak, müşterek başarısıdır” dedi. Özel şunları söyledi:
“MANİSALILAR KİBİRİ AFFETMEZ”
“Bugün bu kürsüye çıktığım günden tam bir yıl önce Sayın Erdoğan, Manisa Cumhuriyet Meydanı’nda -sağ tarafında büyüdüğüm okul, tam karşısında evlendiğim daire, hemen ilerisinde yakınlarımın, dostlarımın dükkanları- elinde bir mikrofon, dedi ki ‘Biliyorsunuz, buralarda birileri partisinin başına geçti. Sanıyor ki Manisa’yı alacak. Kendi memleketini kazanamayan bir genel başkan olarak tarihe geçecek.’ Salona baktı, meydana baktı. ‘Demeyeydin iyiydi’ der gibi yüzüne bakıyordu, meydandaki AK Partililer. Bizim mücadelemizi, emeğimizi, kazandığımızda sevinmeyi bildiğimizi, kaybettiğimizde yenilgiyi hazmettiğimizi en yakından Manisalı AK Partililer biliyordu. Biliyorlardı ki böyle kibri, yukarıdan bakmayı, birinin kendi memleketinde hemşerilerinin önünde ona böyle kibirle konuşmayı Manisalılar affetmez. 31 Mart akşamı bütün Türkiye ‘Rekor nereden gelecek? Ankara Büyükşehir mi, Mersin Büyükşehir mi?’ derken… İkisi de bizim yönettiğimiz birbirinden kıymetli iki başkanı var. ‘Rekor İstanbul’dan mı gelir, acaba İzmir’den mi gelir?’ derken… Herkes Manisa Büyükşehir Belediyesi’nin yüzde 60’a yakın, yüzde 59 oyla alındığını, Manisa’da aday gösterdiğimiz 17 belediyeden 15’inin belediye başkanlığını aldığımızı ve bu kentte, Manisa’da doğduğumuz Şehzadeler’de, yaşadığımız Yunus Emre’de ve dört bir tanesi kendi memleketlerinde, kendi ilçelerinde bu partiye emek verenlerin belediye başkanı seçildiklerini gördüler. Ben hangi siyasi görüşten olursa olsun, Recep Tayyip Erdoğan’ın o kibirli aşağılamalarının karşısında memleketinin bu evlatlarına sahip çıkan bütün Manisalılara yürekten teşekkür ediyorum. Sağ olsunlar, var olsunlar.”
“BENİM BABA EVİM MANİSA AMA HEPİMİZİN BABA OCAĞI CHP”
“İşte o günden beri bu ilçeyi benim, Büyükşehir Belediye Başkanımızın, Yunus Emre Belediye Başkanımızın doğduğu bu ilçeyi Manisalılar ilk kez bir genç kadın siyasetçiye emanet ettiler. O günden bugüne Gülşah Durubay, biraz önce sizin de takdirlerinize mazhar olan, anlata anlata bitiremediği, pek azını söylediği, çok yoğun emeklerle dolu halkçı bir belediyecilik anlayışıyla beraberindeki değerli siyaset arkadaşlarımızla, başkan yardımcılarıyla, belediye meclis grubumuzla birlikte bu büyük mücadeleyi veriyor. Şehzadeler, benim açımdan son derece kıymetlidir. Doğmuş, büyümüş olmamın, büyüklerimin istirahatgahlarının burada olmasının yanı sıra 2004, 2014, 2024… 2004 yılı; Manisa Merkez Belediyesi’nde partimizin yüzde 6 oyla seçimleri çok gerilerde tamamladığı bir yıldı. Ondan 10 yıl sonra Manisa’daki merkez belediyeler ikiye bölünüp Şehzadeler adını aldığında ilk kez yüzde 16’ya yakın bir oy alabildik burada. Ama ne mutlu ki o günkü adayımız, bugün Yunus Emre’de Belediye Başkanı. Bir 10 yıl sonra, yüzde 16’dan sonra burada büyük bir farkla, bir önceki seçim aday çıkarmadığımız, görevimizi yaptığımız, üstümüze düşen desteği verdiğimiz halde 2 bin oyla kaybettiğimiz bu yeri bu sefer büyük bir farkla kazanırken, 2004’te 6, 2014’te 16 oy aldığımız Manisa’da yüzde 60 oyla iktidara gelmeyi başarıyorduk. O yüzden biraz önce Ferdi Başkanım ‘Baba evinize hoş geldiniz’ dedi. Benim babamın evi, anamın kucağı Şehzadeler, Manisa ama hepimizin baba evi Cumhuriyet Halk Partisi.”
“SEKİZ AYDA 117 KREŞİMİZİ AÇTIK, TOPLAM 680 OLDU”
“Birazdan Kars’a uçup bu geceyi Ardahan’da geçireceğim. Yarın Kars’ta, öbür gün Sarıkamış’ta, sonra Erzurum’da baba evlerini ziyaret edeceğim. Birinde baba evimizin yeni binasının, tarihi halkevi binasının açılışını yapacağım. Türkiye’nin neresinde olursa olsun; en batısındaki Manisa’dan, en doğusundaki Kars’ına, Ardahan’ına, Erzurum’una kadar bütün vatandaşlarımız için Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün kurtardığı ve kurduğu bu ülkede iki büyük eserinden biri saydığı, öyle söylediği Cumhuriyet Halk Partisi baba evidir. Cumhuriyet Halk Partisi ile birlikte halkçı belediyeciliği yaşayarak görüyorsunuz. Büyük bir memnuniyetle duydum ki Gülşah Başkan da önümüzdeki aydan itibaren yoksul ailelere süt dağıtımına, anne kart uygulamasına başlıyor. Sadece sekiz ayda Türkiye’de üst üste açtığımız 117’nci ve toplamda 680’inci kreşimizi açıyoruz. Protein desteklerine, ısınamayanlar için doğalgaz desteklerine kadar Cumhuriyet Halk Partisi’nin Türkiye’nin dört bir yanında yaptığı, yoksulu gözeten, sosyal adaletsizliklere meydan okuyan, halkı merkeze alan ve gelecekteki iktidarının da kimden yana bir iktidar olacağını gösteren bir anlayışla adım adım önümüzdeki seçimlere doğru gidiyoruz.”
“ERDOĞAN ASGARİ ÜCRETLİYE PARA VERMEDİ, CEPTEKİ PARAYI ALDI”
“Yılın son günlerini hepiniz yakından takip ettiniz. Birileri Suriye’deki gelişmeleri kendi zaferi olarak gösterip, ‘Haydi yoksulsun, işsizsin, güçsüzsün, güvencesizsin, sıkıntın büyük ama zaferimiz büyük. Suriye’ye sevinmelisin’ derken bir yanda -ki memleketimiz Manisa da asgari ücretin temel ücret olduğu bir şehir haline geldi maalesef- Türkiye’de çalışan nüfusun yüzde 57’sinin asgari ücretli olduğu bu süreçte, herkes Asgari Ücret Tespit Komisyonu’na ve ardından Sayın Erdoğan’ın takınacağı tutuma odaklanmıştı. Erdoğan, öyle bir asgari ücret verdi ki tarihte ilk kez asgari ücretlilerin cebine para koymadı yılbaşında, cebinden para aldı. Geçen sene beğenmediğimiz 17 bin 2 liralık asgari ücret, bir yıl boyunca bir kuruş zam görmeyen asgari ücret, ilk verildiğinde 5 çeyrek altın alıyordu. AK Parti gelmeden önce o çok eleştirilen, hep ‘en kötüsü’ diye gösterilen Ecevit’in koalisyon hükümetinde 7 çeyrek altın satın alabiliyordu. Şimdi verilen asgari ücret bugünkü altın fiyatıyla -değil ki ilk kez alınacağı ocak sonundaki altın fiyatıyla- sadece 4,5 altın alıyor. 17 bin lira geçen sene ilk verildiğindeki alım gücünden bugüne kadar 7 bin 500 lira kaybetti. Yani o 17 bin 2 lira, o günkü 9 bin 500 lira. Bugün asgari ücrete 5 bin lira zam yapıyor. Yani fiilen her asgari ücretlinin cebinden bir yıl öncesine göre bile 2 bin ila 2 bin 500 lirayı çekip alıyorlar.”
“ECEVİT EN DÜŞÜK EMEKLİ MAAŞINI 1,5 ASGARİ ÜCRETTE BIRAKTI”
“İşin kötüsü niyetleri bozuk. Enflasyona yüzde 50 diyorlar. Oysa ki asgari ücretlinin gerçek enflasyonu yüzde 80. Yüzde 80 vermezsen ezdirirsin onu; asgari ücretliyi enflasyona. Hep yüzde 50 veriyorlardı. TÜİK’in; Tayyip’i Üzmeyen İstatistik Kurumu’nun rakamlarıyla yüzde 50 veriyorlardı. Bu sefer onu da vermeyip hedeflenen enflasyon dedikleri, beceremedikleri, düşüremedikleri için hedef enflasyonu verdiler. Yani aradaki yüzde 20’yi işçinin cebinden çaldılar. Altına göre -yarım altın- 2 bin 600 lira kayıp. Paranın satın alma gücüne göre 2 bin 500 lira kayıp. Ancak bundan sonra ortaya çıkacak her fiyat artışında asgari ücret biraz daha eriyecek. Bu iktidar geldiğinde emekliler 1,5 asgari ücret alırlardı. Yani bugünkü hesapla en düşük emekli maaşı 1,5 asgari ücret olacaksa, Ecevit’in emeklilerimize verdiği son maaş bugünkü hesapla 33 bin liraydı. Bugün Erdoğan’ın emeklilerimize verdiği son maaş, 12 bin 500 lira. Yarın enflasyon oranında artacak. Ancak kök maaşlar zam alamadığı için dünya kadar emekli 12 bin 500 almaya devam edecek. Bir yasal düzenleme yapılarak, en düşük emekli maaşının mutlaka artırılması gerekiyor. Ecevit bunu 1,5 asgari ücrette bıraktı. Biz ‘Hiç olmazsa bu yıl için bir asgari ücret verin, emekliyi rahatlatın’ diyoruz; 12 bin 500 lira yerine en düşük emekli maaşı olarak, beğenmediğimiz, eleştirdiğimiz düzey de olsa hiç olmazsa 22 bin lira veriyoruz. Ama onların planı maalesef en düşük emekli maaşını 14 bin lira yapmak. Sonra da emekliye ‘Bu fiyatlarla, 14 bin lira maaşla temmuz ayına kadar geçin’ demeye hazırlanıyorlar.”
“NE EMEKLİ MAAŞI NE DE ASGARİ ÜCRETLE GEÇİM OLMUYOR”
“Biz buradan hem asgari ücretliler, hem emekliler adına, hem hakkını vermedikleri üzüm üreticisinin, buğday üreticisinin, darı üreticisinin, pamuk üreticisinin, zeytin üreticisinin isyanını dile getirerek; hem de çiftçinin, emeklinin, emekçinin parasını harcayacağı bu Manisa esnafının durumunu da düşünerek buradan Sayın Erdoğan’a bir kez daha sesleniyorum. Ne bu emekli maaşıyla, ne bu asgari ücretle ne de ürünlere verdiğiniz bu fiyatlarla geçim olmuyor. 2025 yılında geçim yoksa, hep birlikte söylüyoruz seçim var. Geçim yoksa seçim var. Geçim yoksa seçim var. Sayın Erdoğan, ‘Ben bunları 12 kez yendim, 13’üncü seçimi de kazanmaya Özgür Özel’in memleketine geldim’ diyordu. 31 Mart‘ta siyasi hayatının AK Parti‘deki ilk yenilgisini yaşadı. Şimdi o meydanı dolduranlar, burada karşısına geçmişler ve diyorlar ki, ‘Geçim yoksa seçim var.’ Sayın Erdoğan Manisa’dan hemşerilerimin yanından, baba ocağımdan, memleketimden 2025 yılındaki büyük mücadeleyi başlatıyorum. Emeklinin, emekçinin, çiftçinin, esnafın ya hakkını alacağız, ya hakkını alacağız, ya hakkını alacağız ya da sandığı koyacağız, iktidar olacağız, iktidar olacağız, iktidar olacağız. Sayın Erdoğan bu 2025 yılında elime aldığım ilk mikrofon, çıktığım ilk sahne. Ama doğduğum, büyüdüğüm yerden, memleketimden, babamın ocağından, anamın kucağından sana meydan okuyorum. Bu milleti sana ezdirmeyeceğim. Bu ülkedeki yoksulları sana ezdirmeyeceğim. Başlıyoruz, yolumuz açık olsun, yolunuz açık olsun. Biz başaracağız, biz başaracağız, biz başaracağız.”
04.01.2025
04.01.2025
04.01.2025
04.01.2025