28.12.2025
28.12.2025
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel'in bugün Cumhuriyet Gazetesi'nde yayımlanan röportajı şöyle:
CHP lideri Özel, Ankara’ya kadar gelen İHA’yla ilgili konuştu: ‘Erdoğan’dan 2 saat boyunca talimat gelmedi’
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Cumhuriyet’e konuştu. Ankara’ya kadar gelen İHA’nın 2 saat 5 dakika boyunca düşürülmediğini belirten Özel, “Bir hava aracını düşürme yetkisi Erdoğan’da, iki saat boyunca talimat gelmedi” dedi.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Ankara sınırına kadar geldikten sonra düşürülen İHA’ya ilişkin “Bu Ankara’ya kadar gelen İHA, karaya 50 kilometre kala İspanya’daki NATO üssü tarafından Türkiye’deki NATO radarları üzerinden tespit ediliyor. İspanya’daki NATO komutanlığı, Konya’dan ve Eskişehir’den F-16 kaldırıyor. Türk hava sahasına girdiğinde F-16’lar değişmiyor ama İspanya’daki NATO komutanı, uçağın kontrolünü Türk komuta merkezine devrediyor. Bunlar iki saat boyunca İHA’yı takip ediyor. Bu F-16’ların havada yakıtı bitiyor. İncirlik’ten yeni iki tane F-16 kalkıyor. Bunlar nihayet İHA’yı düşürüyor” dedi.
İHA’nın düşürülmesi için Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan iki saat boyunca talimat gelmediğini belirten Özel “Şu anda bir hava aracını düşürme yetkisi Erdoğan’da. Erdoğan’dan iki saat boyunca talimat gelmiyor. Değilse söylesinler. Daha denizin üstünde İHA’yı düşürme imkanımız vardı” ifadelerini kullandı.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Ankara Temsilcimiz Sertaç Eş ve muhabirimiz Sarp Sağkal’ın gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.
- Uyuşturucu ve bahis operasyonları diye başlayan süreç bir itibarsızlaştırmaya dönmeye başladı. İnsanların özel mesajları paylaşıldı. Siz bu konuyu nasıl değerlendirirsiniz?
Bu olayın iki boyutu var. Bir tanesi; İBB soruşturmasındaki haklı itirazımızı görünmez kılma amacı. “Bak futbolcuların, kulüp başkanlarının, AKP’ye yakın isimlerin de üzerine gidiliyor. Bu CHP’ye özel bir operasyon değil” diyerek yaptıkları siyasi operasyonları hukuki gibi göstermeye çalışıyorlar. Bir diğer boyut da; toplumun bir kesimi üzerinden bir itibarsızlaştırma var. Mesela İBB soruşturmasında da gizlilik var. Sen gidiyorsun, telefonunun şifresini veriyorsun. Sonra sabah bir kalkıyorsun o telefondaki konuşmalar gazetelere çıkmış. Şu anda İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı kendisine emanet gizli soruşturmaları kişileri toplum önünde zorda bırakmak üzere, genel ahlak kurallarına aykırı bir şekilde kullanıyor.
Şimdi de 20 sanatçıyı alırken sanki uyuşturucu baronu alır gibi gözaltına alıyorlar. Bu görüntüler 15 gün boyunca dönüyor. Sonuçta sadece üçünden uyuşturucu çıkıyor, kalanlarına “pardon” diyorlar. Bu 17 kişinin itibarını düşünmeniz gerekir. Bu insanlara büyük bir haksızlık. Lekelenmeme hakkı diye bir şey var. Daha önce olmayacak şekilde, savcı eliyle insanlar lekeleniyor. Olacak iş değil. Muhalif kimliği olan ya da iktidarın artık arayı bozmayı karar verdiği insanlara acımasızca itibar suikasti yapılıyor. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, iddia ile infazı aynı anda gerçekleştiren bir rejim muhafızı gibi. Cumhuriyetin muhafızı olmaktan çıkmış, Saray muhafızı olmuş. Kim Erdoğan’ın iktidarının devamı için beklediği eforu sarf etmiyorsa onun hedefinde. Anayasadan değil, Erdoğan’ın “bana yasalarından” yetki alıyorlar.
- Bu tutum uyuşturucuyla mücadeleyi de etkilemiyor mu?
Uyuşturucu meselesinde en şanslı, rahat olanlar gerçekten suç işleyenler, baronlar. Bu meselenin ulus ötesi bir suç olduğunu hepimiz biliyoruz. Türkiye’nin transit ülke olduğu biliniyor. Bizim limanlarımızda zaman zaman uyuşturucular ele geçiriliyor. Gemi belli, gönderen belli, bu malın Türkiye’deki muhatabı kim, hiç ortaya çıkmadı. Bir baron var. Baronun bir mankenle, ses sanatçısıyla ya da sokaktaki torbacıyla muhatap olması mümkün mü? O barona operasyon yapan yok. Senin ana dağıtıcıyla derdin yoksa uyuşturucuyla derdin yok demektir. Bir algı operasyonu derdin var demektir. Ya da baronu biliyorsun ama dokunamıyorsun demektir.
‘SORUN YOKSULLUK VE UMUTSUZLUK’
- Bahis konusunda da sanki gözden kaçan unsurlar var. Siyasi olarak kumara karşı olduğunu söyleyen bir iktidar var ama Milli Piyango’nun sitesinde de farklı farklı oyunlar var. Bu çelişkiyi nasıl değerlendirirsiniz?
Bu ülkeye Müslümanlık öğreten birileri var. İlk geldiklerinde Milli Piyango özelleştirilirken “Devlet kumar oynatmaz” dediler. Şimdi Milli Piyango’yu özelleştirdiler. Bugün Türkiye’de kumarhaneler kapatıldı. Ama Milli Piyango sitesi sana kumarhane gibi… Kumarhane açık olsa, giden kol çekiyor ya; şu an resmi olarak Milli Piyango’nun sitesinde kol çekme var. Sanal bilye, misket yarışı var. Normalde 9 günde bir bilet alınırdı, şimdi beş dakikada bir bahis var. Spor müsabakaları dışında 128 bahis oyunu var. Buraya elini veren kolunu kaptırıyor. İşin kötüsü telefonunun çerez ayarları yüzünden tüm bahis siteleri peşine düşüyor. SMS geliyor, mail geliyor, “Gel bizde kumara başla” diyor.
Milli Piyango özelleştikten sonra kimse güvenmez hale geldi ve sanal bahise güvenir oldu. Yeşil Ay diyor ki 40 milyon kişi en az bir kere bahis oynamış, 7 milyon kişi bağımlı olmuş. Çünkü Almanya’da bir işçi 15 ayda bir araba alıyor asgari ücretle. Türkiye’de bu 99 ay sürüyor. Miras kalmadan ya da piyango çıkmadan ev, araba almak mümkün değil. İşte burada insanlar çaresizlikten kumara yöneliyor. Bir diğer boyut da kapatılamayan borçlar. Bahis oynayıp kurtulmak isteyen pek çok kişi perişan oluyor. Sorunun kökünde yoksulluk ve umutsuzluk var.
- Asgari ücret açıklandı. Bir de emeklilerin durumu var. Bu konularda neler söylersiniz?
Türkiye’de iki büyük sorun var. Birisi asgari ücretin temel ücret olması. Asgari ücretli son üç yılda inanılmaz ezildi. En düşük emekli maaşı da 19 bin 800 lira civarında olacak. Bu iktidar geldiğinde en düşük emekli maaşı bir buçuk asgari ücretti. Şu an devlet emekliye “Ben sana bakamam, başının çaresine bak” diyor. Ulus’taki oteldeki emeklilerin hali korkunç. Bakan da “Kendi tercihleri” diyor. Dünyada en acımasız nüfus kontrol uygulamasını Erdoğan yapıyor. Açlıkla terbiye ediyor. “Çocuk sahibi olma, bakamazsın” diyor.
‘ERDOĞAN’DAN 2 SAAT TALİMAT GELMEDİ’
- Son dönemde düşen İHA’lar konusunda siz ne söylersiniz?
Bu İHA’lara karşı özel bir hava savunma sistemine ihtiyaç olduğu söyleniyor. Bizim aldığımız bilgiler var. Bu Ankara’ya kadar gelen İHA, karaya 50 kilometre kala tespit ediliyor. İspanya’daki NATO üssü, bunu Türkiye’deki NATO radarları üzerinden tespit ediyor. İspanya’daki NATO komutanlığı, Konya’dan ve Eskişehir’den F-16 kaldırıyor. İHA’nın yanına ulaştıklarında, İHA kara hudutlarımıza yeni gelmiş oluyor. Oradan itibaren İHA 2 saat 5 dakika seyir halinde kalıyor. Türk hava sahasına girdiğinde F-16’lar değişmiyor ama İspanya’daki NATO komutanı, uçağın kontrolünü Türk komuta merkezine devrediyor. Bunlar iki saat boyunca İHA’yı takip ediyor. Bu F-16’ların havada yakıtı bitiyor. İncirlik’ten yeni iki tane F-16 kalkıyor. Bunlar nihayet İHA’yı düşürüyor.
Esas sorun iki saat boyunca İHA’nın düşürülmemesi. Çünkü geçen sefer Rusya’dan gelen uçağı Erdoğan “Ben düşürdüm” deyip, sonra düşürdüğümüz uçak yüzünden 34 askerimizin şehit olması ve kapıda kalmamız birilerini Rus İHA’sını düşürmek için 2 saat 5 dakika düşünür hale getirmiş. Şu anda bir hava aracını düşürme yetkisi Erdoğan’da. Erdoğan’dan iki saat boyunca talimat gelmiyor. Değilse söylesinler. Daha denizin üstünde İHA’yı düşürme imkanımız vardı. Hava kuvvetlerimizin yetersizliğinden değil, İHA’nın menşeinden düşürülemedi.
‘KENDİ DEĞERLERİMİZLE MASADAYIZ’
- Çözüm sürecinde komisyonun geldiği durumu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Komisyonda ortak metin çalışılacak. CHP’nin hattının çok sağlıklı olduğunu düşünüyorum. Biz demokratikleşme üzerinden bakıyoruz. Sorunun çözülmesi için gerekli adımlar varsa bunlar için de Adalet Bakanlığı’nın öneride bulunmasını istiyoruz. Bütün veriler elinde olan Adalet Bakanlığı bir şey söylemeden bu nasıl olacak? Ya bakanlık ya Erdoğan’ın partisi bir şey söyleyecek. Erdoğan’ın partisi bir şey söylemiyor. Devletin, genelkurmayın, Adalet Bakanlığı’nın inisiyatif almasıyla çıkarılması gereken özel düzenlemeler varsa, onlara katkı vereceğiz. Biz ilk durduğumuz yerdeyiz. Olduğumuz değil, olmadığımız komisyondan korksunlar. CHP’ye bu süreçte çok haksız eleştiriler de yapıldı. Biz en yüksek toleransla karşıladık. Zaman CHP’yi haklı çıkartıyor. Hem masadayız hem de kimsenin peşinde değiliz. Kendi değerlerimizle doğru yerde durmaya devam edeceğiz.
- Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, Ekrem İmamoğlu’nun tutukluluğuna dair yapılan başvuruyu öncelik inceleme listesine aldı. Buna dair ne dersiniz?
Önemli bir gelişme. Önümüzdeki süreçte Türkiye’de AİHM kararlarının uygulanması çok konuşulacak. AİHM’den çıkabilecek bir hak ihlali kararı son derece kıymetli olacak. Bu kararı önemsiyorum.
28.12.2025
28.12.2025
27.12.2025
27.12.2025