23.04.2024
23.04.2024
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel, TBMM’de gerçekleştirilen 23 Nisan resepsiyonunda gazetecilerin sorularını yanıtladı. Özel, Erdoğan ile görüşme ve yeni Anayasa hakkında, “Son Anayasa Erdoğan için yapıldı. Uyuyor mu? Ben AİHM kararlarına uymadığını biliyorum. Anayasa Mahkemesi kararlarına. Can Atalay örneğinde tanımıyor. Taksim’in 1 Mayıs’ta açılması ile ilgili AYM kararına uymuyor. Daha pek çok AYM kararına uymuyor. Mevcut Anayasa’ya uyan bir Erdoğan, bizimle geleceğe dönük bir Anayasa konuşabilir” ifadelerini kullandı.
Cumhuriyet Halk Partisi Lideri Özgür Özel, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla TBMM’de düzenlenen resepsiyona katıldı. Genel Başkan Özgür Özel resepsiyon sırasında gazetecilerin sorularını yanıtladı. Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile olası görüşmesinden yeni Anayasa tartışmalarına kadar çok sayıda konuya değinen Özel, 10’uncu Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer ile gün içerisinde gerçekleştirdiği görüşmeyi anımsatarak, “Tabi Türkiye Cumhuriyeti’nin gerçek anlamda tam tarafsız Cumhurbaşkanı son tarafsız Cumhurbaşkanıydı kendisi. Sayın Cumhurbaşkanımıza yapacağım ziyaret öncesinde benim sormam gerekenler vardı onları sordum. Şimdi partimizin önceki genel başkanları ile bu ziyaret öncesi kısa görüşmelerim olacak ve devamında da randevuyu talep edeceğiz” dedi.
“HER İKİMİZİN DE GÜNDEMLERİ VAR”
Erdoğan ile yapacağı görüşmenin ‘nezaket görüşmesi’ olmadığını vurgulayan Özel, “O görüşmeyi bayramda telefonda yaptık. Bu her iki tarafın önem atfettiği bir çalışma ziyareti diyebiliriz. Her ikimizin gündemleri var. O gündemleri takip edeceğiz. Randevu talebinden sonra netleşirken görüşmenin içeriğine, yürütümüne yönelik olarak da devlet geleneklerine uygun, siyasi kültürümüze uygun bir şekilde belki kısa bir ön müzakere yapar arkadaşlar. Ardından görüşmeyi gerçekleştiririz” ifadesini kullandı.
“DENGELİ VE DOĞRU BİR İLETİŞİM OLURSA MİLLET KAZANIR”
Görüşme gündemine ilişkin soruya yanıt veren Özel, “Tabi bu Cumhurbaşkanına, sayın Erdoğan’a açık mektup gibi olur şimdi benim gündemi buradan ilan etmem. Ama tabi ki şu anda Türkiye’de nüfusun yüzde 65’ini CHP’li belediyeler yönetiyor. Milli gelirin yüzde 78’i CHP’li belediyelerin yönettiği yerlerde ve verginin yüzde 86’sı CHP’nin yönettiği belediyelerde toplanıyor. CHP’nin yönettiği belediyelerin coğrafyası, Türkiye’de ödenen verginin yüzde 87’si. Bir yandan yürütmeye ilişkinin tüm yetkileri Anayasa gereği elinde tutan sayın Tayyip Erdoğan var. Bu şartlar altında seçmen bize birbiri ile konuşmayan, kavga ve polemik yapan iki siyasi lider olma görevi vermedi. Birbirimizi dinleyeceğiz, anlayacağız ve buna uygun olarak seçmenin bize verdiği görevleri yapacağız. Bizim Meclis’te ana muhalefet görevimiz var. İlk genel seçimlere kadar bu görev sürüyor. Ama yerel yönetimlerde de çok güçlü bir iktidar görevimiz var. Sayın Erdoğan’ın da yürütmenin bütün yetkilerini elinde bulundurduğu gerçeğini biliyoruz. Konuşmamda söyledim. Biz yerel seçim sonuçlarına saygılı bir dil bekleriz. O saygılı dili gördükçe genel seçim sonuçlarının zaten bugünkü konuşmamda da dinlediniz sayın Erdoğan’a verdiği yetkiyi görüyoruz. Bunun üzerinden dengeli ve doğru bir iletişim olursa millet kazanır. Yok gerginliğe dönersek ve tartışırsak millet kaybeder. Ama daha sonra millet kendine kaybettirene de kaybettirir” dedi.
“BİR BAŞLANGIÇ HATTININ OLMASI LAZIM”
Özel, Erdoğan’ın yeni Anayasa konusunu gündeme getirebileceği ifadeleri hakkında ise “Elbette Erdoğan’ı dinlemeden bir şey diyemem büyük ihtimalle belli arkadaşlarını görevlendirecektir ve nasıl bir kapsam düşündüklerini... Ben Erdoğan’ı dinlemeden müzakereye kapıyı kapamam ama kırmızı çizgiden ziyade başlangıç hattının olması lazım. Şimdi Anayasa’yı değiştirecekseniz. Uymayacağınız bir Anayasa’yı değiştirecek misiniz? Yani Anayasalar uyulmamak için değil uyulmak için yapılır. E son Anayasa Erdoğan için yapıldı. Uyuyor mu? Ben AİHM kararlarına uymadığını biliyorum. Tanımadığını. Anayasa Mahkemesi kararlarını. Son Can Atalay örneğinde tanımıyor. Taksim’in 1 Mayıs’ta açılması ile ilgili AYM kararına uymuyor. Daha pek çok AYM kararına uymuyor. Mevcut Anayasa’ya uyan bir Erdoğan, bizimle geleceğe dönük bir Anayasa konuşabilir. Ama mevcut Anayasa’ya uyulmaması durumunu ben doğru bulmuyorum. Madem uymayacağız niye değiştiriyoruz? Değiştirirsek uyacak mıyız? O zaman güven artırıcı adımlara ihtiyaç var. O adımları görüşebilirim kendisi ile. Ama bugünkü şartlarda güven artırıcı adımlar karşılıklı iyi niyet ve Anayasa’ya tam sadakat noktasına sayın Cumhurbaşkanı yaklaşırsa biz de kendisi ile müzakereye yaklaşırız” ifadelerini kullandı.
“CHP’NİN YENİ DÖNEM SİYASETİ MİLLETE KULAK VERİYOR”
Erken seçim için çağrıda bulunmadığı anımsatılan Özel, “Seçmenle seçimde bir akit yapıyorsunuz. Ona bir şey söylüyorsunuz oy almak için. Ben 31 Mart’ta bizi birinci parti yapın erken seçimin kapısını açın demedim seçmene. Aksine bu bir yerel seçim dedim. AK Partilisi, MHP’lisi oy ver. Bu bir sarı kart göstermedir dedim. Eğer bize oy verirseniz belediyeleri iyi yönetiriz, dürüst, şeffaf yönetiriz dedim. Sen de iktidara mesajını verirsin dedim. Şimdi görülüyor ki AKP’den 3,75 artık netleşmeye başladı tüm araştırmacılar aynı noktada. MHP’den de buna yakın bir seçmen oy vermiş. Şimdi ben bu seçmene 30 Mart günü, oyu ver yerel seçimdeyiz deyip 1 Nisan’da hadi erken seçim dersem bu seçmene saygısızlık olur. Onun yerine şunu diyorum. Biz milletin verdiği görevi yapacağız. Ama milletin mesajını okumak lazım. Sen emekliyi duymazsan, asgari ücrete zam yok dersen, mülakatı kaldıracağım deyip mülakata devam dersen millet bu sonucu sana yaşatır, sarı kartı yersin. Şimdi sarı kartlı oyuncu hala ders almıyorsa millet bu sefer döner, kırmızı kart göstermek üzere erken seçim ister. Ben ana muhalefet lideri olarak seçimde verdiğim söze bağlıyım ve erken seçim vaktim yok. 31 Mart seçimlerinin sonucunu böyle okumuyorum. Ama yarın hala yanlışlar yapılır ve millet erken seçim talep ederse ben erken seçimi en çok isteyecek kişiyim çünkü bir an önce iktidar olmak istiyoruz. Ama millet istemeden ben istemeyeceğim. Bu CHP’nin yeni dönem siyaseti, millete kulak veren, milletin tarafında siyaset. Birçok kez devletle millet karşı karşıya geldi. Bu seçimlerde Erdoğan devletin tarafındaydı biz milletin. Millet ile devlet yarışınca millet kazanır. Millet kazandı. AA’yı parti ajansına çeviren, TRT’de muhalefetin reklamını bile yayınlatmayan, devletin tüm kurumlarını bir partinin emrine verirseniz, devletle milleti yarıştırırsanız millet devleti her zaman yener. Yine öyle oldu” dedi.
“ANAYASA KONUSU HASSAS BİR KONUDUR”
Özel, yeni Anayasa’da görüşme şartlarının olup olmadığı konusunda, “Anayasa’nın görüşülmeyle ilgili zeminleri özeldir. Savaşlardan sonra Anayasa yapılır. Maalesef darbelerden sonra Anayasa ortadan kalktığı için Anayasa yaparlar. Kurucu meclisler Anayasa yaparlar. Yeni bir Anayasa yapılacaksa bununla ilgili bir geniş toplumsal mutabakat lazım. Bu mutabakatı görmeden ki benim oy aldığım çok önemli seçmen grubu, Anayasa ihlallerinden ve adaletin tecelli etmemesinden rahatsız. O yüzden bizim önce bu zemine yaklaşan bir iyi niyeti ve somut adımları görmemiz gerekir. Biz böyle bakıyoruz meseleye ama şöyle bir şey demiyorum. ‘Yani ben böyleyse Anayasa konuşacaksa Cumhurbaşkanına gitmem.’ Giderim. Müzakereleri kapatan bir anlayışımız olmayacak ama Anayasa konusu hassas bir konudur. Durumun hassasiyetine ve Türkiye’deki geniş toplumsal mutabakata bakmak gerekir ve Anayasa konuşmak için Anayasa’ya uymak gerekir” ifadesini kullandı.
“BEYHUDE BİR ÇABAYSA TEKRARLANMAZ”
Özel, Erdoğan ile sık sık yan yana gelip gelmeyeceklerini sorusuna “Bu ikili ilişkiler, o toplantıya kimin nasıl geldiğine ve nasıl ayrıldığına, o toplantıyı verimli bulup bulmadığına bağlı. Bu iki taraflı bir şey. Siyasette eğer her iki taraf da o görüşmeden memnunsa, toplum bundan memnunsa ve insanların yüzü güldüyse yüz güldürmek siyasetçilerin işi ama beyhude bir çabaysa o zaman tekrarlanmaz. Ben tekrarının olabileceği bir görüşme ümit ediyorum” yanıtını verdi. Özel, sağlık nedeniyle gerçekleştirdiği operasyonların ardından özellikle sosyal medya platformundan yapılan yorumlar hakkında ise şunları söyledi:
“KEYİFLE TAKİP EDİYORUM”
“İki şeyi çok keyifle takip ediyorum. Birincisi 31 Mart’tan önceki başarının nasıl geldiğini görüyor, TV’lerde açık açık anlatıyordum. Bizi orantısız yerenlerin şimdi orantısız övgülerini keyifle dinliyorum. Bir de bu imaj meselesi hiç başıma gelmemişti. Ertelenemez şekilde kalıcı ses kaybı olur diye ses tellerinden ameliyat gerekti. 15 dakika tasarlanırken 1,5 saat sürdü. Aynı gün sinüslerimle ilgili bir operasyon yapmak gerekti. Ardından her iki gözümü Grup Başkanvekilimiz Murat Emir, onlar izinli biliyorsunuz, hekimlerimiz, çok da iyi bir göz doktoru. Bir gün bir gözümün bir gün diğer gözümün bir yıldır bekleyen merceklerini taktılar. 6,75 miyop 3,75 hipermetroptu bir gözüm benim ve gözlük yaptırıyorsunuz yetersiz kalıyor. Bir yıldır bekleyen o mercek ameliyatı sevgili Murat Emir yaptı. O benim gözüme iyi bakınca grup da onun gözüne baktı. Saçta boyama yok. Şöyle oldu. O gün bir talihsizlik oldu. Seçim telaşı ile olmamıştı. YSK’ye gitmeden önce bir berbere gitmiştik. O bir wax sürüyor ve saçı tarıyor. Soldaki açıdan fotoğraflarda ışıkla bayağı koyu görünüyor ama aynı gün mesela Cumhuriyet ve Türkiye gazeteleri sağdan çekmiş. Orada normal saçım görünüyor. Ama keyifli. Saçımı her renge, her modele soktu gençler. Yorumlar keyifli. Zevkle takip ediyorum. Kızım İpek, ‘Baba Twitter sadece senden bahsediyor’ demiş. Nasıl dedim, olumlu yazmış. Onun da tadını çıkartıyoruz. Böyle bir ara çok üzüldüğümüz bir dönem yaşadık. 2 kere 2, 4 desek çok eleştiriliyorduk. Türkiye’yi ve partiyi o iklimden çıkarıp bu iklime taşıyabildiğimiz için çok mutluyum. Ben seçim gecesi bir kişiye çak yapmadım. Hem kurultaydan hem bu seçimden sonra esas seçimin 2028 ya da öne alınırsa genel seçimler olduğunu biliyoruz. Bugün yüklendiğimiz sorumluluğun farkındayız. Sevinmek için erken. Genel seçimleri kazandığımızda da kimsenin kaybetmediği bir seçim kazanacağız, kimseyi üzmeyeceğiz.”
26.12.2024
26.12.2024
26.12.2024
26.12.2024