22.02.2023
22.02.2023
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Hatay’dan bu ülkeyi yönetenlere seslenmek istiyorum; Yahu Allah aşkına siz koskoca Türkiye’de nasıl olur da bir çadır sorununu çözemezsiniz! Nasıl olur da ‘Çadır sorununu çözdük’ diye ortada geziyorsunuz… Daha önce çağrı yapmıştım aynı çağrıyı tekrar yapıyorum; Türkiye’de çadır üreten, fiyatı ne olursa olsun ‘Evet biz çadır üretiyoruz istediğiniz çadırları size vereceğiz’ diyorsa herhangi bir sanayici, üretici çadırların tamamını satın alıp deprem bölgelerine göndermeye hazırız. Çözemiyorlarsa bıraksınlar biz çözelim” dedi.
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, deprem felaketinin yaşandığı Hatay Defne’de Defne İlçesi Mahalle Muhtarları Derneğini ziyaret ederek Dernek Başkanı Muhsin Demirel ile görüştü. İzmir ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi Afet Koordinasyon Merkezlerini de ziyaret ederek yapılan çalışmalar hakkında bilgi alan CHP lideri Kılıçdaroğlu, Defne ziyareti sonrasında Abdullah Cömert Parkında basın açıklaması yaptı.
CHP lideri Kılıçdaroğlu şunları söyledi:
Değerli basın mensupları, deprem sonrası üçüncü kez Hatay’a geliyorum. Acılar hala büyük, hepimiz acıları derinden hissediyoruz. Hatay’ın bizim açımızdan, tarihimiz açısından büyük bir önemi var. Hatay, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün bize emanetidir. Çünkü Hatay “Benim şahsi meselemdir” diyerek hasta yatağından kalkıp Hatay’ı anavatana katmıştır. Dolayısıyla Hatay’ın üzerine titrememiz gerekiyor. Büyük acılar yaşanan bir kentimiz. En büyük acıların yaşandığı bir kent. Dolayısıyla bu kentin ayağa kaldırılması gerekiyor.
Belediye Başkanlarımızla birlikte geldik. Belediye Başkanlarımız Hatay Büyükşehir Belediye Başkanımızla birlikte koordineli çalışıyorlar. Ellerinden gelen bütün çabayı gösteriyorlar. Ben bu vesileyle bütün Belediye Başkanı arkadaşlarıma, onların çalışanlarına yürekten teşekkür ederim. Eczanelerini kurdular, bir hastane yapacaklar o da kısa süre içinde sahra hastanesi faaliyete geçecek. Çocuklarla ilgili, kadınlarla ilgili güzel çalışmalar var. Depremin etkilerini azaltmak için ellerinden gelen her türlü çabayı gösteriyorlar. Hatay’ın demografisini değiştirme yönündeki bütün çabaları dikkate almak zorundayız. Dolayısıyla Hatay gerçekten demografik açıdan da dikkat edilmesi gereken bir kentimiz. Bu çerçevede de ben ülkeyi yönetenlere seslenmek ve onları uyarmak isterim. Bu konuda dikkatli olmaları gerektiğini de ifade etmek isterim.
Bu bağlamda deprem dolayısıyla Hatay’dan ayrılıp komşu illere veya Türkiye’nin değişik illerine giden bütün Hataylı kardeşlerime burası sizin yuvanız, buraya umarım kısa süre içerisinde dönersiniz ve yine bir Hataylı olarak Hatay’ın kültürünü bütün dünyaya geçmişte tanıttınız bundan sonrada tanıtmış olursunuz.
Değerli basın mensupları, her kentin bir ruhu vardır, her kentin bir tarihi vardır. Hatay kadim bir kenttir ve bu kadim kentin kültürüyle beraber, dokusuyla beraber, tarihi eserleriyle beraber korunması, yaşatılması, yıkılan eserlerin yeniden onarılması gerekiyor. Bu konuda da biz CHP olarak elimizden gelen her türlü çabayı göstermeye hazırız. Eğer bu konuda bir yasal düzenleme yapılmak isteniyorsa bu yasal düzenlemeye de parlamentoda her türlü katkıyı vermeye hazır olduğumuzu ifade etmek isterim. Kentlerin ruhu vardır dedim şunu için; kentler binalar değildir, kentler yapılar değildir. O kentlerin kültürleri vardır, kentlerin tarihleri vardır, kentlerin tarihi eserleri vardır, kültürlerin yaşatılması gerekir. Dolayısıyla bu kültürler bugünden yarına oluşan kültürler değildir. 100 yılların süzgecinden geçip günümüze kadar gelen kültürler. Bu kadim kültürlerin korunması son derece önemli ve değerlidir.
Bir başka önemli konu kırsal. Hep kentlerde durduk, kameralar büyük ölçüde kentlere yöneldi ama kırsalda da vatandaşlarımız var, onlarda çalışıyorlar, dolayısıyla onlarında sorunları var. Depremin üzerinden 17 gün geçti, 17 gündür bir çadır sorunu hala çözülmüş değil. Gittiğim her yerde, arabadan indiğim her yerde önüme çıkan herkes çadır sorunundan söz etti. Bir çadır bulamıyoruz, çadır alamıyoruz diye. Kişiler çadır kentlerde değil, evlerine yakın olan mahallelerde, yerlerde çadırlarda yaşamak istiyorlar. Çünkü binaları yıkılmamışsa binalarında eşyaları var. Dolayısıyla bir şekliyle bu sorunu aşmak istiyorlar. Çadır sorunu için ben tekrar Hatay’dan bu ülkeyi yönetenlere seslenmek istiyorum. Ya Allah aşkına siz koskoca Türkiye’de nasıl olur da bir çadır sorununu çözemezsiniz? Nasıl olur da bir çadır sorununu çözemiyorsunuz ve nasıl olur da kalkıyorsunuz efendim çadır sorununu çözdük diye ortalıkta geziyorsunuz. Gelin vatandaşı bir dinleyin. Vatandaş size ne söylüyor bir bakın bakalım. Çadır sorununu çözmek eğer daha önce çağrı yapmıştım aynı çağrıyı tekrar yapıyorum. Türkiye’de çadır üreten, fiyatı ne olursa olsun evet biz çadır üretiyoruz istediğiniz çadırları size vereceğiz diyorsa herhangi bir sanayici, herhangi bir üretici, çadırların tamamını satın alıp deprem bölgelerine göndermeye hazırız. Bu vesileyle bunu da açıkça ifade edeyim. Çözemiyorlarsa bıraksınlar biz çözelim. Nasıl olur da çözemiyorlar? Çadır dediğiniz bir bina yapmak değildir ki. Dolayısıyla bu sorun hala temel bir sorun olarak önümüzde duruyor. Havalar ısınacak, bundan sonra daha farklı sorunlar çıkacak. Dolayısıyla iktidarın bu konuda çok daha hızlı davranması lazım, hızlı hareket etmesi lazım. Ama kentin dokusuna, kentin kültürüne, kentin tarihine dikkat ederek, onları tahrip etmeden yol alması gerekiyor.
Hepinize teşekkür ederim değerli basın mensupları. Sağ olun.
21.11.2024
21.11.2024
20.11.2024
20.11.2024