27.08.2021

CHP LİDERİ KILIÇDAROĞLU: VATANDAŞA YÜKLENEN BU BORCUN TAMAMINI BELEDİYE BAŞKANLARIMIZ KARŞILAYACAK

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Buradan bütün vatandaşlarıma sesleniyorum; ister TOKİ, ister AFAD vatandaşı herhangi bir şekilde borçlandırdığında, örneğin yanan veya yıkılan binasını yeniden yaptığında, 20 yıllık bir taksit süresi içinde paranın belli bir miktarını geri istediğinde,11 Büyükşehir Belediyesi olarak Belediye Başkanlarımız vatandaşa yüklenen bu borcun tamamını karşılayacak, hiçbir vatandaşımız elini cebine atmayacak." dedi.
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Muğla Türkan Saylan Çağdaş Yaşam Merkezi'nde gerçekleştirilen Büyükşehir Belediye Başkanları Toplantısı'nın ardından yaptığı basın açıklamasında şu değerlendirmelerde bulundu:
Değerli basın mensupları, hepinizin malumu olduğu üzerine, büyük bir orman yangını felaketi bu bölgede kendisini göstermişti. Türkiye’nin bir anlamda ciğerleri yanıyordu. Acı sadece bu bölgede yaşayanların acısı değil, acı bütün Türkiye’nin ortak acısı konumuna geldi ve Türkiye ayağa kalktı, yangını söndürmek için ellerinden gelen bütün çabaları vatandaşlarımız da gösterdiler. Bu yüzden orman yangınının söndürülmesi dolayısıyla çaba harcayan başta itfaiyeciler olmak üzere, sıradan vatandaşlarımız, askerlerimiz, polislerimiz, güvenlik görevlilerimiz, hepsine yürekten teşekkür ederiz. Büyük bir felaketi sonlandırdık, inşallah benzer bir felaketi yaşamamış oluruz. 
Yangından sonra bugün, yangını yaşayan, acıyı yaşayan orman köylülerimizi ziyaret ettik, onlarla konuştuk, dertleştik. Bizden beklentileri nedir kendilerine bunu sorduk. Öncelikle şunu ifade edeyim; bütün muhtarlarımız, gittiğimiz yerdeki bütün muhtarlarımız ve köylülerimiz, Belediye Başkanlarımızın yapmış olduğu katkılardan son derece mutlular. Çünkü onlar, yani Belediye Başkanlarımız gerçekten ellerinden gelen bütün çabayı gösterdiler. Neredeyse günün 24 saati yangının söndürülmesi için mücadele ettiler. Vatandaşlarımızın Belediye Başkanlarımıza karşı teşekkürü, beni son derece memnun etti, bunu da ifade etmek isterim. 
Değerli arkadaşlarım, 13 ilçesi var güzel Muğla’mızın, 11 ilçede orman yangınından ötürü yaşanan sıkıntılar var. 19 Büyükşehir Belediye Başkanı katkı verdi. Orman yangınlarının söndürülmesi için katkı veren toplam belediye sayısı da 85. Dolayısıyla biz yangının söndürülmesine katkı veren 85 Belediye Başkanımıza da yürekten teşekkür ederiz. Bu 85 Belediye Başkanı, tümü CHP’li değil, her partiden belediye başkanımız var, herkes gücünün yettiği ölçüde orman yangınlarının söndürülmesi için elinden gelen çabayı gösterdi. Bir dayanışma kültürü sergilendi. Bu dayanışma kültürü aslında bizim hasletimizde olan bir kültür, geçmiş kavgaları unuturuz ve dolayısıyla var olan bir acıyı sonlandırmak içinde elimizden gelen çabayı gösteririz. Bu bağlamda 85 Belediye Başkanı’nın kalbinin Muğla’da atması son derece mutlu etmiştir. Dayanışma kültürünün bundan sonra da devam edeceğini düşünüyoruz. Nitekim sel felaketinde de bütün Belediye Başkanlarımız oradaydı. Ben de bölgeye gittim, vatandaşlarla konuştum, acıları paylaştık. Sonuçta yaraların bir an önce sarılmasını hepimiz arzu ederiz. 
Burada kritik nokta değerli arkadaşlarım, Türk Hava Kurumu’nun durumu. Türk Hava Kurumu’nun maalesef kendi tüzüğünde olmasına karşın görevini yerine getirmesi sağlanmadı. Sağlanmadı diyorum; bu irade, bu beyan, Türk Hava Kurumu’nun görevini yapmamasından kaynaklanmıyor, Türk Hava Kurumu’nun işlevsiz hale getirilmesinden kaynaklanıyor. Dolayısıyla biz Türk Hava Kurumu’nun yeniden Orman Genel Müdürlüğü’yle işbirliği yaparak ve kendi yangın söndürme filolarını belli yerlerde hazır bulundurarak, çıkacak yangına süratle müdahale edebilmesinin altyapısının oluşturulmasını istiyoruz. Şu anda bir kayyum heyeti tarafından yönetiliyor Türk Hava Kurumu, davalar açılmış vaziyette, genel kurul talebi var, umarız mahkeme bir an önce genel kurulun yapılması yönünde karar verir, genel kurul yapılır ve Türk Hava Kurumu yeniden ayağa kalkar. Türk Hava Kurumu’nun yeniden ayağa kalkması için biz elimizden gelen bütün çabayı göstereceğiz. Yargı sürecinin sonlanmasını bekliyoruz değerli arkadaşlarım.
Bu arada Belediye Başkanlarımız şunu taahhüt ediyorlar ve ettiler. Muhtarlarımıza da ettiler, köylülerimize de ettiler. Telef olan hayvanlar varsa tümü karşılanacak. Yem ihtiyaçları vardı, yem ihtiyaçları bugün dahil olmak üzere süratle karşılanıyor. Beyaz eşya ihtiyaçları varsa, bunlar tespit ediliyor, bunlar da karşılanacak. Küçük, büyükbaş hayvan karşılanacak. Arı kovanları karşılanacak. Zeytin fidanı talebi var, keçiboynuzu fidanı talebi var. Bu taleplerin tamamı Belediye Başkanlarımız tarafından karşılanacak, herkese verilecek bunlar. Eğer seraları zarar görenler varsa o ihtiyaçlar da büyük ölçüde giderilecek. 
Şunu ifade etmek isterim değerli arkadaşlarım, TOKİ ve AFAD da kendi üzerine düşen görevi verilen talimatlar doğrultusunda yerine getirmeye çalışıyor. Ama bu görevi yaparken vatandaşlara belli bir belge imzalatıyorlar, bunu da gayet doğal karşılıyoruz. Ve dolayısıyla belli bir bedel ödüyorlar, bunu da sevinçle karşılıyoruz. Ama daha sonra yapılacak olan konutlar dolayısıyla vatandaşların belli bir miktar borçlandırılacağı yönünde bilgimiz de var. 
Buradan bütün vatandaşlarıma sesleniyorum; ister TOKİ, ister AFAD vatandaşı herhangi bir şekilde borçlandırdığında, örneğin yanan veya yıkılan binasını yeniden yaptığında, 20 yıllık bir taksit süresi içinde paranın belli bir miktarını geri istediğinde, biz 11 Büyükşehir Belediyesi olarak, Belediye Başkanlarımız vatandaşa yüklenen bu borcun tamamını Belediye Başkanlarımız karşılayacak, hiçbir vatandaşımız elini cebine atmayacak. Ama bunu hükümet yaparsa mutlu oluruz. Ama yapmazlarsa bunun tamamını biz yapacağız. Bu kadar büyük acılar yaşamış, bu ülkenin kalkınmasına hizmet vermiş, orman yangınının söndürülmesi için elinden gelen çabayı göstermiş bir ilde, vatandaşın elini cebine atmasını istemiyoruz. Bir ek maliyetle karşılaşmasını istemiyoruz. Bunu biz sağlayacağız değerli basın mensupları. 
Önümüz kış, AFAD ve TOKİ ne yapıyorlarsa süratle yapsınlar. Vatandaşın beklemeye tahammülü yok. Kış geldi, soğuk, ne yapacak, nerede kalacak? Bir an önce bu konutların, evlerin tamiri neyse, bakımı yeniden yapımı neyse, bir an önce yapsınlar. Yapamayacaklarsa, yapamayacaklarını açıklasınlar. Yapacaklarsa, bir an önce yapsınlar. Çünkü kış sürecinde vatandaş daha çok mağdur olabilir, bunun da altını çizmek isterim. 
Burada hayati bir konu var değerli basın mensupları, derelerin ıslahı. Yangın oldu, ağaçlar yandı, dolayısıyla şiddetli bir yağmurda ciddi sel felaketiyle karşılaşabiliriz. Orada dallar var, ağaçlar var, küller var, pek çok sorun var, o derelerin ıslah edilmesi lazım. Bu derelerin ıslahının da Devlet Su İşleri tarafından süratle yerine getirilmesi lazım. Bu ülkeyi seven, insanımızı seven bir kişi olarak, bırakın bir partinin Genel Başkanı olmayı, sıradan bir vatandaş olarak, derelerin ıslahına biran önce el atılması gerekiyor. Derelerin ıslah edilmesi lazım, bunu muhtarlar da bizden istediler ve bunu mutlaka duyurun dediler, bu vesileyle sizin aracılığınızla bunu da duyurmuş olalım. 
Değerli basın mensupları, Afganistan’da hepimizi düşündüren ve kaygılandıran gelişmeler oluyor. En son patlayan bombalar pek çok insanın hayatını kaybetmesine yol açtı. Dünyada terörden en büyük acıyı gören, hisseden ve yaşayan bir ülkeyiz. Dolayısıyla bizim askerlerimizin Afganistan’dan Türkiye’ye dönmeleri konusunda alınan kararı, evlatlarımızın aileleriyle beraber biz de büyük bir sevinçle karşıladık. Hiçbir evladımızın burnu kanamasın. Ayağına, tırnağına taş bile değmesin, istemeyiz. Bir an önce askerlerimizin evlerine, Türkiye’deki kışlalarına, ailelerinin yanına dönmelerini arzu ederiz. Biz Afganistan’dan Türkiye’nin çekilmesini, uluslararası bir sözleşme olmadan, NATO’nun bir sözleşmesi olmadan, Birleşmiş Milletlerin bir kararı olmadan, askerlerimizin tek başına orada durmasını doğru bulmuyorduk ve bunu defalarca ifade ettik. 
Ayrıca Türkiye’ye gelen Afganlar var, bunların da kendi ülkelerine gönderilmeleri konusunda hükümetin karar almasını istiyoruz. Bu konuda atılan ciddi bir adımın olmadığını da biliyoruz. Resmi rakamları Sayın Erdoğan açıkladı, iyi de bu insanlar nasıl geldi? Gayrı resmi rakamları da açıkladı, peki bu insanlar nasıl geldi? Acı olanı ne biliyor musunuz? Acı olanı, sınırlarımızın yolgeçen hanına döndüğünü bizzat Erdoğan’ın açıklaması. Gayrı resmi şu kadar kişi geldi, ne demek? Hani kuş uçsa görüyorduk? İtiraf ettiği çok memnunum. Gayrı resmi rakamları şu kadardır diye ifade etmek de doğru değil. Hem gayrı resmi diyorsunuz, hem rakam veriyorsunuz. İyi de bu rakamları nereden buluyorsunuz? Kim veriyor bu rakamları size? Ya daha fazlaysa ne olacak? 
İşin özeti, kendi ülkemizde huzur içinde yaşamak istiyoruz. 2 bin 500 kilometrelik yolu katedip, kendi ülkesinden 2 bin 500 kilometrelik yolu katedip Türkiye’ye gelen bir düzeni, bir anlayışı, bir göçü, bir sığınmacı olayını kabul etmiyoruz. Eğer çok istiyorsa alsın tamamını sarayına, tamamını sarayına alsın. Saray nasıl olsa çok geniş, bahçesi de geniş, sığınmacıların tamamını alsın oraya, Afgan sığınmacıların tamamını alsın!
Çıkabilecek olan sorunlar konusunda endişeliyiz. Çıkabilecek olan olaylar konusunda endişeliyiz. Umarım bizim bu endişemizi ülkeyi yöneten siyasi otorite inşallah anlar. Dolayısıyla biz kendi ülkemizde terörün olmamasını istiyoruz. Türkiye’nin terörden büyük acılar çektiğini ve bundan arınması gerektiğini de ifade etmek isterim. 
Yarın güzel bir çalıştayımız olacak, bunu daha önce ifade etmiştim, o çalıştayda da tekrar bütün basın mensubu arkadaşlarımın orada olmasını bekliyor, hepinize sevgilerimi, saygılarımı sunuyorum. Teşekkür ederim.