29.05.2021

CHP LİDERİ KILIÇDAROĞLU, BEŞİKTAŞ BELEDİYESİ TOPLU AÇILIŞ TÖRENİNDE KONUŞTU (29 MAYIS 2021)

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Beşiktaş Belediyesi Toplu Açılış Töreni'nde konuştu.
CHP lideri Kılıçdaroğlu daha sonra Beşiktaş Belediyesi'ni ziyaret ederek Belediye Başkanı Rıza Akpolat ile görüştü.
Genel Başkan Kılıçdaroğlu, törende yaptığı konuşmada şunları söyledi:


Efendim hepinize saygılar; Sayın Genel Başkanım, değerli milletvekili arkadaşlarım, Belediye Başkanı arkadaşlarım, İl Başkanım, yol arkadaşlarım, diğer siyasi partilerden katılan saygıdeğer vatandaşlar, muhtarlarımız, hepinize en içten sevgilerimi, saygılarımı sunuyorum.
Kısaca bir iki noktaya değineceğim. Bir, yeni bir siyaset anlayışını Türkiye’de oluşturmaya çalışıyoruz; sevgiye dayalı, saygıya dayalı, adalete dayalı, hoşgörüye dayalı, toplumu ayırmamaya dayalı yeni bir siyaset anlayışı. Bütün arkadaşlarımdan bu yeni siyaset anlayışını toplumun her kesimine aktarmalarını istiyorum. Bu çok önemli. Neden çok önemli? Var olan kavgalar, yaratılmak istenen kavgalar aslında yaptıkları hataları örtmeye yönelik, yaptıkları yanlışları örtmeye yönelik. Kavga çıkarıyorlar ki gerçekleri halk yeteri kadar görmesin. En son sorduğumuz soru, 128 milyar dolar nerede diye. Aslında normalde bir demokraside en rahat sorulması gereken soru bu. Ama kavgalar, ama tartışmalar, ama başka hatalar ve bu olayın üstünü kapatmaya çalıştılar. Kapatmayacağız. Biz yeni bir siyaset anlayışı derken halktan toplanan paraların hesabını halka verme yükümlülüğünü halka anlatmak zorundayız. Evet siyaset yapıyoruz. Siyasetçinin görevi nedir? Seçimle gelir, seçimle gelmeden önce ne yapar? Halka vaatlerde bulunur ben gelince şunları yapacağım diye. Peki vaatte bulunduktan belli bir süre sonra görev yaptığında vaatlerinin ne kadarını yerine getirdi, ne kadarını yerine getirmedi… Ne yapar? Halka hesap verir. Dolayısıyla siyasetçi dediğimiz kişi halkına hesap verme sorumluluğu, yükümlülüğü olan kişi demektir. Peki var olan iktidar böyle bir sorumluluğu hissediyor mu? Hayır hissetmiyor. Halka hesap veriyor mu? Hayır vermiyor. Bunun arkasında yatan düşünce ne? Kibir eğer bir insanı teslim alırsa, halkı hor görmeye başlarsa, halka hesap vermek de ne demek efendim ben zaten seçildim istediğim gibi davranabilirim ve istediğim yere istediğim parayı harcayabilirim derse farklı bir sürecin içine Türkiye evrilmiş olur ve evrildi. Biz buradan Türkiye’yi dirayetle, akılla, mantıkla çıkarmak zorundayız. Nasıl çıkaracağız? Demokratlar bir araya geldiği zaman, adaletten yana olanlar bir araya geldiği zaman Türkiye’yi içine düştüğü bu çukurdan çekip çıkaracağız.
Başlarken, saygı duruşuna başlarken fotoğraflar gösterildi. O fotoğrafları her gördüğümde benzer fotoğrafları duygulanırım. Çünkü o fotoğraflar cumhuriyetin nasıl kurulduğunu anlatıyor bize, nasıl mücadele edildiğini anlatıyor bize o fotoğraflar. Bir sorumluluğun sonucudur o fotoğraflar, verilen bir mücadelenin ne kadar değerli olduğunu o fotoğraflar bize gösterir. Acaba ülkeyi yönetenler o fotoğrafların ne anlama geldiğini biliyorlar mı? O fotoğrafların arkasında ödenen bedelleri acaba biliyorlar mı? Şehitler diyoruz, gaziler diyoruz. O fotoğrafların arkasında hayatını kaybedenlerin, o fotoğraflar çekilsin diye varlıklarını bu ülke için, bayrak için, toprak için verenlerin acaba değerini biliyorlar mı? İş söze gelince mangalda kül bırakmıyorlar. Tarihini bilmeyen ülkesini yönetemez, tarihinin değerini bilmeyen ülkesini yönetemez. Geçmişini bilmeyen sağlıklı bir gelecek inşa edemez. Az önce Sayın Genel Başkanımız söyledi; bir dönem Milli Şef olan, Atatürk’ün en yakın silah arkadaşı İsmet İnönü’ye atfen bir şeyler söylüyorsunuz ama öyle bir şey yok. Ve bunu Cumhurbaşkanlığı koltuğunda oturan kişi söylüyor. Sıradan bir kişi değil, kahvede oturup sıradan bir politik görüşme, bir tartışma değil bu. Kendi tarihini çarpıtarak kendisine farklı bir gelecek inşa edenlerden bu ülkeye hayır gelmez. Ama bu kısır tartışmaların tamamen dışında ülkeyi alacağız yine Mustafa Kemal Atatürk’ün gösterdiği çağdaş uygarlığa ulaştıracağız.
Beşiktaş güzel yatırımlar yapıyor, az önce burada gördük, bazı temeller atacağız. Ve burada bir şey daha gördük, onun altının da özenle çizilmesi lazım, Büyükşehir Belediye Başkanımızın A partili, B partili demeden bütün Belediye Başkanlarına eşit mesafede yaklaştığını görüyoruz. Yeni siyaset anlayışının temelinde yatan temel olgulardan birisi de bu. Vatandaşlar arasında ayrım yapmayın dedik her yerde. Kısır bir partici gibi davranmayın dedik her yerde. Vatandaşı kucaklayın, ayrım yapmayın, bulunduğunuz beldede hitap ettiğiniz vatandaş sorunla karşılaşıyorsa sorununa eğilin dedik. Bulunduğunuz beldede hiçbir çocuk yatağa aç girmesin dedik. Sosyal yardımları yaparken sağ elin verdiğini sol el görmesin dedik. Onlar dindar geçiniyorlar, fakirleri sıraya diziyorlar, televizyon kameralarıyla çekiyorlar nasıl yardım yaptıklarını gösteriyorlar insan onuruyla oynuyorlar, insan onurunu yok ediyorlar. Onun yoksulluğunu afişe ediyorlar. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanımız söz verdi çocuklara süt dağıtacağım diye ve çıktı şunu söyledi, bu sözü verdiler niye süt dağıtmıyorlar diye. Oysa aylardır süt dağıtılıyordu ama onların dediği gibi dağıtılmıyordu. İnsan onuru korunuyordu, yoksulluğu afişe edilmiyordu. Bizimle onlar arasında dağlar kadar fark var. Biz beyazız onlar siyah, bunu herkesin bilmesini isterim. Yeni siyaset anlayışının temelinde bu var dedik. Devleti yönetenlerin bilgili olması lazım, devleti yönetenlerin saygılı olması lazım, devleti yönetenlerin kibirli olmaması lazım, devleti yönetenlerin toplumu kucaklaması lazım, devleti yönetenlerin vatandaşlar arasında ayrım yapmaması lazım. Uzun süre Belediye Başkanlığı yaptılar ama Cumhuriyet Halk Partili belediyelerin olduğu yerlere hizmet götürmedi Büyükşehir Belediyesi. Niye götürmedin arkadaş? Sen sadece partililerine mi hizmet ediyorsun, 16 milyon İstanbulluya mı? Onlar sadece partililerine, biz 16 milyon İstanbulluya hizmet götürüyoruz. Bizim temel felsefemiz bu. O açıdan bizim yaptıklarımızı anlayamıyorlar zaten. Nasıl olur da bunlar herkese hizmet ederler, nasıl olur da bunlar ayrımsız her yoksula hizmet ediyorlar, nasıl olur da yoksula hizmet ederken onun kimliğini afişe etmiyorlar, onu siyasallaştırmıyorlar. Aklıları ermiyor buna. Çünkü onların akılları farklı çalışıyor, bizim ki farklı. Onlar siyaseti cebi doldurmak için yaparlar. 1 liralık işi 5 liraya yaparlar, 4 lirasını cebe atarlar. Biz 1 liralık işi 1 liraya yaparız ve vatandaşa da hesabını veririz. Aramızda bu kadar derin farklılıklar var.
Bir şey daha, yeni meydanlar açıyorsunuz. Meydansız bir kent olmaz arkadaşlar, meydanı olmayan kent olmaz zaten. Her seferinde sorarım; arabayla gelirken tekrar Ekrem Başkan’a sordum, bu Aksaray meydanını ne zaman açacaksın diye. Orada bir cami var biliyor musunuz boncuk gibi işlenmiş bir cami. Ona bile saygı duymadılar. Açacağız söz verdi başkan o meydanı açacağız dedi. Bütün güzellikler çıkacak ortaya dedi. Meydanlar nedir? Bir kentin enerjisini boşalttığı alanlardır meydanlar. Meydanlarda düğünler olur, meydanlarda mitingler olur, meydanlarda insanlar eğlenirler, meydanlarda bir araya gelirler, meydanlarda otururlar sohbet ederler, meydanlarda çay kahve içerler. Meydanların olmadığı bir kent zaten kent değildir. Nerede bir boşluk görseler orayı kullanıyorlar. Ve bizim onlarla aramızdaki en temel fark biz yeşil kentler isteriz, yaşanabilir kentler isteriz. Onlar beton ormanına dönmüş kentlerde yaşamayı tercih ederler. Aramızda bu kadar fark var. Çünkü biz çocuklarımıza ve onların çocuklarına karış sorumluluk hissederek görev yaparız. Onlar bugün ne kadar malı götürürüm anlayışıyla hizmet ederler ya da çalışırlar. Aramızda dediğim gibi siyahla beyaz kadar fark var. Siyah beyaz dedim ama Beşiktaş’ın şampiyonluğunu kutluyoruz. Şampiyonların olduğu bir yerdeyiz. O siyah beyaza can kurban herhangi bir sorun yok. Çünkü o siyah beyazın içinde alın teri var, mücadele var, takım ruhu var, bir araya gelme var, ortak mücadele etme var. Ama bunların siyah beyazı daha farklı. Birileri yoksul, birileri varsıl olsun diyorlar. Birileri hiçbir şey görmesin her şey bana ait olsun diyorlar. O nedenle aramızda büyük farklar var.
Sayın Belediye Başkanına, ona büyük destek Büyükşehir Belediye Başkanımıza, bizi onurlandıran Genel Başkanımıza ve hepinize şükran borçluyum, hepinize teşekkür ederim, hepiniz sağ olun, var olun diyorum. 

Gündem'den Öne Çıkan Haberler