22.06.2022

CHP Lideri Kılıçdaroğlu, Aydın Büyükşehir Belediyesi Toplu Açılış Törenine Katıldı

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Bizim iktidarımız, halkın iktidarı olacak. Bizim iktidarımız adaletin, kadın erkek eşitliğinin iktidarı olacak. Bizim iktidarımız, çiftçinin asla zarar etmediği bir iktidar olacak. Ve bizim iktidarımız hakkın, hukukun, adaletin savunulduğu bir iktidar olacak. Dolasıyla bize katılın. Demokrasi istiyorsanız bize katılın. İnsan haklarınız istiyorsanız, bizim dışımızdaki canlıların hakkını, hukukunu savunmak istiyorsanız bize katılın" dedi.

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Aydın Tekstil Park’ta düzenlenen Aydın Büyükşehir Belediyesi Toplu Açılış Törenine katıldı.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu törende yaptığı konuşmada şunları söyledi:

Efendim hepinize teşekkür ederim. Teşekkür ederim gençler. Beni dikkatle dinlemenizi isterim efendim.

Az önce sizin seçtiğiniz bir belediye başkanı, yaptığı işlerin bir kısmını size aktardı. Bu alanı söyledi ve bu alanı ben daha öncede gezmiştim Sayın Başkanla birlikte. Bir kentin yeşilliğe ihtiyacı var, bir kentin ağaçlara ihtiyacı var. Ağaçlarda kuşlara ihtiyacı var. O ağaçların altında oynayan çocuklara ihtiyacı var. Orada dinlenen yaşlılara ihtiyacı var. Dolasıyla burası bir beton ormanı mı olmalıydı, yoksa Aydınlılar için nefes alınacak bir mekân mı olmalıydı? Ne yaptı, sizin oyunuza başvurdu. Aydınlılara sordu, ne yapalım diye? Onlar, böyle yapmazlar. Onlar ülkenin en değerli arazilerini ranta dönüştürürler. Onların ne yaptığını ben çok iyi biliyorum. Ama Aydın’da CHP’li bir belediyenin ne yaptığını da en iyi Aydınlılar biliyor, sizler biliyorsunuz.

Ayrıca Belediye Başkanımız konuşmasında burayı kaç liraya kamulaştırdığını da söyledi. Önemli bir cümle kullandı. ‘Sizin paralarınızla biz burayı aldık’ dedi. Yani burası Aydınlılarındır dedi. Buraya gökdelenler dikilebilirdi, lüks villalar yapılabilirdi. Sizin giremeyeceğiniz yerler yapılabilirdi. Ama o, Aydın’ı ve Aydınlıları düşündü ve size hizmet etmek için yola çıktı ve gereğini de yapıyor.

Eğer, Türkiye’nin de böyle yönetilmesini istiyorsanız, sizin ödediğiniz her kuruş verginin hesabının size verilmesini istiyorsanız; Türkiye’nin en verimli alanlarının bir beton ormanına dönüşmesini istemiyorsanız yapacağınız tek şey var, bize katılacaksınız. Beraber, birlikte yürüyeceğiz. Bizim yolumuz aydınlık yoldur, bizim yolumuz Mustafa Kemal’in yoludur. Bizim yolumuz kadın erkek eşitliğini savunanların yoludur. Bizim yolumuz, halktan toplanan her kuruş verginin hesabını halka vermeyi onurlu görev sayanların yoludur. Bizim yolumuz adalet yoludur, hak yoludur ve hukuk yoldur. Hakkı, hukuku ve adaleti savunanlarla beraber yürüyeceğiz.

Bu güzel mekân aynı zamanda entelektüellerin de hoşlanacağı bir mekân olacaktır. Kültür merkezleri olacaktır burada. Başkana söyledim, Aydın; tarımıyla, sanayisiyle değil ama aynı zamanda entelektüel birikimiyle de, görkemli tarihiyle de efelerin mademki mekânı burası o zaman entelektüel düzeyinin de iyi olduğu bir kent olması gerekir. Yazarı, çizeri, sanatçısı burada olmalıdır. Birlikte olmalıdır. Beraber bu şekliyle Aydın’ı büyütmek ve Aydın’ı bir dünya markası haline getirmek mümkündür. Adım attı Başkanınız, önemli adımlar atıyor, atmaya da devam ediyor. Bundan sonra da sürdürecektir.

Zor şartlardan geçtiğimizi biliyorum. Türkiye’nin önünde ciddi engellerin olduğunu da biliyorum. Ama sizden bir şey istiyorum. Sakın moralinizi bozmayın. Sakın ama. Sizden istediğim, sandık gelecek önünüze, bugün olur yarın olur; gelecek. Elinizi vicdanınıza koyup, oyu öyle kullanacaksınız. Çocuklarınız için, evlatlarınız için, yaşlılarınız için, kadın erkek eşitliği için, çiftçi için… Ne gerekiyorsa… Herkesin hakkının, hukukunun teslim edildiği bir yönetim için oy kullanmanızı istiyorum. Sandığa bu düşüncelerle gitmenizi istiyorum.

Gencecik evlatlarımız var üniversiteyi bitirmiş. Milyonlarca işsizimiz var milyonlarca. Açlığın boyutları düşündüğünüzden çok daha fazla. Bütün dünya yazıyor bunu. Birleşmiş Milletler raporlarına yansıdı. Türkiye bunu hak etmiyor. Hiçbirimiz hak etmiyoruz. Tek adam rejimini kabul etmiyoruz ve değiştireceğiz. Kararlıyım ne olursa olsun, ne pahasına olursa olsun bu düzeni mutlaka ama mutlaka değiştireceğiz. Beraber değiştireceğiz. Gözümüzü korkutmaya çalışıyorlar. Tazminat davaları açmaya çalışıyorlar. Ne yaparlarsa yapsınlar, güvendiğim tek şey var, bu ülkenin halkı, bu ülkenin insanları. Bu ülkenin insanları için hizmet etmeye baş koyduk biz. Yolumuz hak yoludur, adalet yoludur. Dolasıyla hiçbir gücün karşısında asla ve asla eğilmeyeceğiz. Sevgili Aydınlılar bunu bilmenizi isterim.

Türkiye’nin itibarını koruyamadılar. Düne kadar katil dedikleri, kendi medyalarında acımasızca eleştirdikleri kişilerle şimdi kucaklaşıyorlar. Ne için, birkaç milyon dolar için. Bu ülkenin satılacak hiçbir şeyi yoktur. Bu ülke sıradan bir ülke değildir. Bu ülke Milli Kurtuluş Savaşı’nı veren bir ülkedir. Ve bu ülke Milli Kurtuluş Savaşı’nı verirken bütün mazlum milletlere örnek olan ülkedir. Bunlar gittiler, el etek öpüyorlar, ülke ülke geziyorlar, diyar diyar geziyorlar. Acaba birilerinden para bulabilir miyim diye. Halkına güvenmiyor, size güvenmiyor, başkalarına güveniyor. Ne yaparlarsa yapsınlar bizim tek güvencemiz halkımızdır, sizsiniz. Beraber yola çıktık, beraber bu mücadeleyi sürdüreceğiz.

Çiftçinin durumunu da biliyorum. Burası tarım kenti biliyorum. Mazottan tutun ilaca kadar, gübreden tutun işçiliğe kadar her şeyde fiyatlar yükseldi her şeyde. Çiftçi de mağdur, perişan vaziyette. Konuşan çiftçi kadın diyor ki ‘biz artık zarar etmiyoruz, biz battık diyor, battık.’ Saraydakilerle çiftçiyi kıyaslamamız lazım. Saraydakilerin bir eli yağda bir eli balda. Bir yerden değil saray beslemeleri beş, altı yerden maaş alıyorlar. Oligarklar var, nasıl geçindiklerini biliyorum, nasıl köşeyi döndüklerini biliyorum. Amerika’da nasıl gökdelen inşa ettiklerini biliyorum. Muhammed Ali Clay’in çiftliğini kaça satın aldıklarını biliyorum. Yemin olsun o paraların tamamını Türkiye’ye getireceğim ve sizler için, bu ülkenin halkı için harcayacağım. Onlar Amerika’da konuşlanmak istiyorlar. Biz kendi ülkemizde yaşamak istiyoruz. Huzur içinde yaşamak istiyoruz. Kadınıyla erkeğiyle, yaşlısıyla genciyle beraber, bir arada huzur içinde yaşamak istiyoruz.

Kısaca Millet İttifakı’ndan da söz edeyim. Elbette, her birimiz ayrı partiyiz. Ama hepimiz demokrasi konusunda bir araya geldik, adalet konusunda bir araya geldik, kadın erkek eşitliği konusunda bir araya geldik, halka hesap verme konusunda bir araya geldik, Türkiye’nin yeniden inşa edilmesi için bir araya geldik. Yüz yıl geçti, ikinci yüzyılın eşiğindeyiz. İkinci yüzyılı, Allah nasip eder, sizler de destek verirseniz Cumhuriyetimizi demokrasiyle taçlandıracağız. Güzel bir Türkiye’yi beraber inşa edeceğiz. Herkesin huzur içinde yaşadığı bir Türkiye, her evde huzurun, bereketin olduğu bir Türkiye, farklı düşüncelerin özgürce ifade edildiği bir Türkiye… Esnafın, çiftçinin, sanayicinin, memurun, emeklinin yoksulluk çekmediği, yokluk çekmediği bir Türkiye’yi inşa etmek için bir araya geleceğiz. Ve bir arada bereketi yeniden keşfedeceğiz ve bulacağız. Evlerdeki bereketi, tarladaki bereketi, esnaf dükkanındaki bereketi beraber yeniden yaratacağız.

Emeğimizle, alın teriyle, başkalarına muhtaç olmadan, başkalarının önünde diz çökmeden, başkalarına yalvarıp yakarmadan; kendi onurumuzla, kendi bilgimizle, kendi birikimimizle güzel Türkiye’yi yeniden inşa edeceğiz. Bundan emin olmanızı isterim.

Aydın’da Belediye Başkanımızdan memnunsunuz. Diğer Belediye Başkanımızda aynı duyarlılıkla çalışıyorlar. Bütün Türkiye’de Aydın’da ne varsa, Aydın Büyükşehir Belediyemiz ne yapıyorsa bütün Türkiye’de aynısını yapacağız. Şanlıurfa’da da, Diyarbakır’da da, Rize’de de, Yozgat’ta da, Çorum’da da, neresi olursa olsun bizim iktidarımız, halkın iktidarı olacak. Bizim iktidarımız adaletin iktidarı olacak, bizim iktidarımız kadın erkek eşitliğinin iktidarı olacak. Bizim iktidarımız, çiftçinin asla zarar etmediği bir iktidar olacak. Ve bizim iktidarımız hakkın, hukukun ve adaletin savunulduğu bir iktidar olacak.

Dolayısıyla bize katılın. Demokrasi istiyorsanız bize katılın. İnsan haklarını istiyorsanız bize katılın. Bizim dışımızdaki canlıların hakkını, hukukunu savunmak istiyorsanız bize katılın. Bize katılın, nehirler gibi okyanusa akalım. Bize katılın, nehirler gibi çağlayalım ve bize katılın, Cumhuriyeti, ikinci yüzyılda demokrasiyle taçlandıralım. Herkesin düşüncesini özgürce ifade ettiği bir Türkiye’yi yeniden inşa edelim.

Marmaris’te biliyorsunuz yangın var. Ormanlarımız yanıyor. Emin olun, hayatımda bu kadar beceriksiz bir iktidar görmedim. 27,5 yıl kamuda çalıştım. Başbakanlar vardı bu ülkede, Bakanlar vardı bu ülkede. Liyakatli bürokratlar vardı bu ülkede. Yangın çıkacak diye her türlü önlemin alındığını biliyorum. Ya geçen sene ormanlar yandı. Geçen sene beceriksizlerini bu yıl da aynen sürdürüyorlar. Ormanlar yanıyor, hala gece görüşü olan helikopter alacak mıyız, almayacak mıyız? Koca bir yıl geçti kardeşim ya, koca bir yıl geçti. Emin olun, bunların yatacak yeri yok. Hepsini halledeceğim ama hepsini halledeceğim. O sarayda oturan zatı kesinlikle sizin oylarınızla beraber emekli edeceğiz. Bu memleket kurtulacak, zorbalardan kurtulacak bu memleket.

Hepinize sevgiler, saygılar sunuyorum. Sağ olun, var olun diyorum.


CHP GENEL BAŞKANI KEMAL KILIÇDAROĞLU AYDIN’DA