30.07.2020

CHP GRUP BAŞKANVEKİLİ ÖZEL: “SOSYAL MEDYA TEKLİFİ BİR İNTİKAM VE BİR GELECEK TASARIMI”

-“MUHALİFLERİ SUSTURURSUNUZ AMA GENÇLERİ SUSTURAMAZSINIZ”
-“TÜRKİYE’Yİ KUZEY KORE, ÇİN VE İRAN’LA AYNI LİGE DÜŞÜRECEKSİNİZ”
CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, sosyal medyaya sansür getirecek düzenlemeye ilişkin olarak, “Yapılanın bir intikam ve bir gelecek tasarımı olduğundan kimsenin şüphesi yok. Gençlerin ‘dislike’ından belki bugün kurtulursunuz, belki bizi ve muhalifleri susturursunuz ama gençleri susturamaz ve onların seçimde size kesecekleri cezadan kurtulamazsınız” ifadesini kullandı.
CHP’li Özel, sosyal medyaya sansür getirecek düzenlemeye ilişkin TBMM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada, “Aralık ayında Çin'de ortaya çıkan, ocakta dünyaya yayılmaya başlayan, mart ayından itibaren Türkiye'yi etkisi altına alan bu küresel salgın bize birçok şeyi hatırlattı ya da öğretti. Bu salgından önce kıtalar arasında atılacak füzelere, bu füzeleri erken uyarı sistemleriyle fark etmeye ve gelen bu füzeyi imha edecek savunma füzelerine para harcıyordu bütün dünya. Gözün görmeyeceği bir virüs geldi ve hepimize şunu öğretti: ‘Hiç uğraşmayın, boşuna da para harcamayın, ben hepinizi birden öldürebilirim’ dedi ve artık dünya kıtalar arası füzeler yerine kıtalar arası virüsleri, erken uyarı sistemlerini, bu virüsün bulaşmasını engelleyecek aşıları ya da bulaşsa da tedavi edecek ilaçları ve buna kaynak aktarmayı tartışmaya başladı. Çünkü öğrendik ki küresel olarak en yoksulumuzun sağlığı kadar sağlıklıyız. Çin'in yoksul bir mahallesinde bir hayvan pazarında 4 yoksul Çinlinin içtiği yarasa çorbası İngiliz Başbakanını yoğun bakıma sokuyorsa artık herkesin oturup düşünmesi gerekiyordu. En yoksulumuzun sağlığı kadar sağlıklı, en yoksulumuzun güvencesi kadar da güvenceliydik, hatta en yoksulumuzun eğitimi toplam eğitimimiz kadar değerliydi çünkü başımıza ne gelirse onun üzerinden gelecekti ve bütün dünya ‘Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak’ dedi” ifadesini kullandı.
DÖRT BAŞI MAMUR BİR SANSÜR YASASI
Özel, “Otoriter popülist liderler buna karşı aynı söylemi tekrarlayarak meydan okudular,
‘Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak’ dediler. Bunu Macaristan'da Orban, Hindistan'da Modi, Rusya'da Putin, Amerika'da Trump söyledi, Türkiye'de de Tayyip Erdoğan söyledi. Otoriter popülist liderler bu akıma karşı baskıyı artırmak, otoriterleşmeyi artırmak, kendi iktidarlarını mutlaklaştırmak için bazı adımlar atmaya başladılar. Bugün dört başı mamur bir sosyal medya sansür yasasıyla ve bir intikam yasasıyla karşı karşıya olduğumuzu da hatırlamak lazım. Bizi bu atmosfere bir şeyler hazırlar mıydı?” diye konuştu. Özel, şunları kaydetti:
KÜME DÜŞEN DÖRDÜNCÜ ÜLKE
“Yani birileri sosyal medyada yeşil top uygulaması başlattı, 45 gün sonra pişman oldular. Birileri önce Sayın Meral Akşener'e karşı, sonra Sayın Başak Demirtaş'a karşı, sonra Sayın Canan Kaftancıoğlu'na karşı ve en nihayetinde Sayın Esra Albayrak'a ve minicik yavrusuna karşı hiçbirimizin kabul ve tasvip edemeyeceği saldırıları sosyal medya üzerinden yaptılar, zamanlama manidar ve sonuncusundan sonra sosyal medyaya bir düzenleme lazım, bunu yapmak lazım. Baktığınızda acaba birileri Türkiye'yi buna hazır hâle getirecek psikolojik, siyasi atmosferi hazırlıyordu da biz bunun farkında değil miydik diye düşünmekte hepimize düşer herhâlde ve şöyle bir gerçekle karşı karşıyayız. Bu teklif hayata geçtiğinde Türkiye'yi dünyada 4'üncü ülke yapacak. Kimden sonra? Kuzey Kore'den, Çin'den ve İran'dan sonra. Sosyal medyayı sansürleme, kapatma ve şirketlerin çekilmesi sonuçlarını doğuracak düzenlemeleri yapan 4'üncü ülke; Kuzey Kore, Çin ve İran'la. Türkiye'yi demokraside, Türkiye'yi sosyal medya özgürlüğünde küme düşen 4'üncü ülke yapacaksınız. Hani hangi ligde oynadığınız önemli ya; bakın, bu ülkelerle biz hakikaten aynı ligdeyiz yani yapılan işte bir tutarsızlık da yok. Örneğin Basın Özgürlüğü Endeksi'nde Kuzey Kore 180'inci, Çin 177'nci, İran 133'üncü, Türkiye de 154'üncü zaten ve Hukukun Üstünlüğü Endeksi'nde Kuzey Kore tasnif dışı ama Çin 88'inci, İran 108'inci, Türkiye de 107'nci zaten. Zaten biz sizin yönettiğiniz 18 yılın sonunda bunlarla aynı ligdeyiz ve o ligde, o sosyal medya ve demokrasi alanında küme düşen 3 takımdan sonra 4'üncü olmamız sürpriz değil, zaten o kategoride bize maç yaptırıyorsunuz.
ORBAN’LA PUTİN’LE ANILIYORSUNUZ
Almanya buna benzer bir kanunu tam iki yıl tartıştı, Türkiye bu kanunu ikinci gece tartışıyor. Almanya'nın iki yıl tartıştığı kanunu iki gün tartıştırarak buradan gitmek istiyorsunuz. Oysaki hep beraber bir adım atmıştık, Dijital Mecralar Komisyonu bütün yaz çalışabilirdi, evrensel ölçütlere bakabilirdi, Türkiye için en doğrusunu tartışabilirdi, ekim ayında da bize Türkiye'nin toplumsal uzlaşısını yansıtan bir metni önümüze koyabilirdi ama hayır, siz bunu bu gece halledip gideceksiniz ve bizi Çin'le, Kuzey Kore'yle, İran'la aynı kategoriye sokacaksınız ama bu kötülüğü Türkiye'ye yaparken örnek verdiğiniz Almanya'nın iki tane toplumsal çıpası var. Bir, tarihlerinde bir soykırım utancı var, Neonazizm var, orada Türklere ve Yunanlılara başta olmak üzere yapılan saldırganlıklar var ve buna karşı yüzde 90'ın üzerinde bir toplumsal mutabakat var. Onlar Neonazileri durdurmaya çalışıyorlar; siz Türkiye'deki bütün muhalefete Almanların Neonazilere uyguladığı yöntemi uygulamaya hazırlanıyorsunuz. Bu küresel şirketler, bu sosyal medya şirketleri iki kural üstünde yürüyorlar. Bulundukları ülkelerin kurallarına, kanunlarına uyuyorlar; uyamazlarsa çekiliyorlar. Bu kanunun bir benzerini Rusya çıkardı, verinin yerelleştirilmesinde. Twitter ‘Çekilirim’ deyince ‘Dur, gitme’ dedi. Biz sizin Twitter'a ‘Dur, gitme’ diyeceğinizden ya da WhatsApp'a ‘Aman yanlış olmuş’ diyeceğinizden emin değiliz. Bu kötülüğü Türkiye'ye yapıyorsunuz. Liderinizi Modi'yle, Orban'la, Putin'le andırabilirsiniz, yirmi yıl sonra birileri bugünleri yazınca bu yasayı buradan geçiren siyaset olarak anılabilirsiniz ama ekonomiye de acayip bir kötülük yapıyorsunuz.
GENÇLERİN KESECEKLERİ CEZADAN KURTULAMAZSINIZ
Şunu düşünün: Dünyanın bir yerindeki herkes ‘Nerede tatil yapayım’ diye bakıyor. Çeşitli sitelerden bakarken ‘Yunanistan'a mı gideyim, Türkiye'ye mi gideyim?’ diye düşünen bir gencin Türkiye'de Instagram'ın engelli olduğunu, ‘İspanya'ya mı, Türkiye'ye mi?’ diye düşünen bir başka vatandaşın Türkiye'de Twitter'a yüzde 95 bant daraltılması uygulandığını bildiğinde tatil tercihini siz düşünün ve küresel sermayenin hukukun üstünlüğü, hukuk güvencesine doğru aktığını ve hukuk güvencesinin olmadığı yerlerden kaçtığını da pek çoğunuz benden daha iyi biliyorsunuz. Son olarak gelinen noktada yapılanın bir intikam ve bir gelecek tasarımı olduğundan kimsenin şüphesi yok. Benim evde de var, çocuklarınız torunlarınız var. Z kuşağı onun yerine karar vermekten, ona sormadan ve ona bir şeyi dayatarak yaptırdığınızda, bir, onu yapmıyor; iki, yapsa da burnunuzdan getiriyor. Sınavlarını bir ay ileri aldınız, bir ay geriye çektiniz, 1 milyon tweet attılar dinlemediniz ‘Canlı yayında kendinizi ifade edeceksiniz’ dediniz, altına on binlerce eleştiri gelince Fahrettin Bey yorumları kapattırdı, bu sefer dislike dediler. Görev onayına bakıyorsunuz ya Cumhurbaşkanının, gelecek seçimlerde oy kullanacak 7 milyon yeni seçmen görev onayında ‘Beğenmedim’ diyor ‘Bu yaptığını beğenmedim.’ O disliketan belki bugün kurtulursunuz, belki bizi ve muhalifleri susturursunuz ama gençleri susturamaz ve onların seçimde size kesecekleri cezadan kurtulamazsınız.”