24.03.2024
24.03.2024
-“MENEMEN’İN 4 MİLYARI SATILDI, 3 MİLYARI BUHARLAŞTI”
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel, İzmir Menemen’de halk buluşmasında yaptığı konuşmada, “Biz Menemen’de Cumhuriyet’in en simge yerlerinden birinde Cumhuriyet’e pusu kurdurtmayız, çukur açtırtmayız. Hepimiz bu bilinçle davranacağız” ifadesini kullandı.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Menemen’de halk buluşmasına katıldı. Özel, burada yaptığı konuşmada, “Her sene 23 Aralık’ta burada oluyoruz. Menemen’in bizim açımızdan önemi var, anlamı var. Menemen’de bizim yürek acımız, bir davamız, asla boşlamamamız gereken bir gerçekliğimiz var. Burada Asteğmen Kubilay’ı Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu genç cumhuriyetin düşmanları, Kubilay’ın kafasını Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün başı kabul edilerek, cumhuriyetin bütün devrimlerine, bütün kazanımlarına karşı olan caniler Kubilay’ımızı ve bekçilerimizi katlettiler. Bizim onlarla bir hesabımız var, bir davamız var. O günden bu güne çok zaman geçti, 94 yıl geçti. Yüreğimizdeki acı, ateş dinmedi. Ve bugün siyaseten rekabet içinde olduklarımızın önemli isimleri, bugün partide daha geçtiğimiz günlere kadar genel başkan vekili olan Numan Kurtulmuş ‘Biz CHP zihniyetiyle 150 yıldır karşı karşıyayız’ diyordu, 150 yıldır. Baktığınızda 150 yıl öncesinde doğru, biz Birinci Meşrutiyet’ten yanaydık, onlar karşıydılar. Biz Jön Türk’lerdik, onlar Damat Ferit hükümetini savunanlardı. Onlar 33 yıl meclisi kapalı tuttular, biz İkinci Meşrutiyetçileriz. Kurtuluş Savaşı geldiğinde donanma yanaştı İngiliz Zırhlısı’na birileri kırmızı halı serdi, bizimkisi Kartal İstimbotu’nun ucunda gözler ufuk çizgisinde yanındaki yaverine ‘Korkma evlat! Geldikleri gibi gidecekler’ dedi. Karşımızdakiler Yıldız Sarayı’nın arka iskelesinden İngiliz zırhlısıyla kaçtılar, bizimkisi Bandırma Vapuru’na çıktı Samsun’a memleketi kurtarmaya, Kurtuluş Savaşı’nı başlatmaya gitti. Ve gün geldi öldük, şehit olduk, can verdik. Ama bu ülkeyi o dış güçlere, istilacılara emperyalistlere teslim etmedik. Savaş kazanıldı, Cumhuriyet kuruldu. Cumhuriyet’in daha 7’nci yılında Cumhuriyet’in kurulmasını hazmetmeyenler Kubilay’ın başını kestiler, Menemen’de gezdirdiler. 150 yıldır karşı karşıyayız diyenlerin aslında bilinçaltında ne söylediklerini, Tayyip Erdoğan’ın 200 yıldır bu memlekete istikamet dayatıyorlar derken bu meseleyi 1808’deki Sened-i İttifak’a, yani padişahın yetkilerinin ilk kez paylaşılmasına kadar çektiğini, bugün de hala saltanat, hilafet hayali kuranların, Cumhuriyet’in kurucu babalarına, kurucu kadrolarına minnet değil husumet duyanların Cumhuriyet Halk Partisi’nin karşısında durduğu ortada” ifadesini kullandı. Özel, şunları kaydetti:
“O’NUN EMANETİNİN SAHİBİ OLARAK ÖLSEM GİTSEM İKİ ELİM YAKALARINDADIR”
“Menemen’de bir seçim yapıldı. Halk bir karar verdi. Belediye seçildi, meclis seçildi. Sonra Cumhuriyet Halk Partisi kendisine doğrudan gelen bir ihbarı görevlendirme yaprak, inceleyerek yerinde buldu. Savcılar harekete geçmeden harekete geçti, gereğini yaptı. Sonra devlet gereğini yaptı. Sonra belediye meclisi kendi içinden seçimini yaptı. Sonra o seçim sırasında orada AK Parti adına bulunan ve orada kura çekeceğiz, bu yöntemle çekeceğiz diyen, sonra koşup mahkemeye başvuruda bulunan usulüne uygun olduğu halde kura, onu mahkeme heyetine baskıyla değiştiren birisi Menemen’in iradesinin dışında birisi tarafından yönetilmesini sağladı. Tabii o sırada geçmişte Cumhuriyet Halk Partisi’nden seçilip o gizli oylamada hepimizin bildiği ve ne yaptıklarını, niye yaptıklarını nasıl yaptıklarını bildiğimiz o birkaç tanesi var ya onlar Özgür Özel’in hafızasında. Onlarla günü gelince hesaplaşacağım. Ölsem gitsem, bu partinin Genel Başkanı olarak, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu partinin Genel Başkanı, O’nun emanetinin sahibi olarak ölsem gitsem iki elim yakalarındadır, onun hesabını onlardan soracağım.”
“FETÖ’CÜNÜN YERİNDE DARBE GECESİNE KADAR BEDAVA OTURUYORDU”
“Şimdi hileli kuracı Hamza Dağ gelmiş İzmir’e büyükşehir adayı olmuş. Hileyle kurayla, hakimlere baskıyla belediye başkanı yaptıkları gelmiş tekrar aday olmuş. Bakın belediye başkan adayımız hukukçu. AK Parti’nin hukukta hiç saymadığı şey suçun şahsiliği ilkesi. Bunlar darbeden sonra Bank Asya’ya para yatıranı işten attılar. Bunlar darbeden sonra çocuklarını FETÖ’nün okullarına yollayanların kardeşlerini memuriyetten attılar. Bunlar darbeden sonra FETÖ’nün dershanesine giden kadının kocasını işten attılar. Ve biz hep şunu söyledik. Suç şahsidir aileyi karıştırmayın diye. Şimdi garibanlar, yoksullar, kimsesizler olunca suçun şahsiliği diye bir şey yok onu işinden atıyorsun. Yahu diyorlar ki kardeşi için polislikten attın. Kendi suçu yok bu ne yapacak? ‘Ne yaparsa yapsın.’ Nasıl doyacak? ‘Ağacın kökünü yesin’ diyorlar. Ama birazcık garibanlardan kodamanlara gelince işin seyri değişiyor. Örneğin Fettah Tamince diye bir zengin adam olunca uçaktan inmiyor. Darbe gecesi Adalet ve Kalkınma Partisi İzmir İl Başkanlığı’nı ertesi sabah boşalttılar. İzmir’deki en güçlü en zengin FETÖ’cünün yerinde darbe gecesine kadar bedava oturuyordu ve kabloyu bağlamış olan da Hamza Dağ’ın kendisiydi. Şimdi burada belediye başkan adayının kardeşi kimmiş normalde biz ilgilenmeyiz. Ama sen yoksullarda, garibanlarda kardeşten, eşten hatta eşinin kardeşinden mesul tutacaksın sonra o gece benimde içinde bulunduğum sırada Meclis’e bomba atan, müebbet hapis alan bombacı pilotun kardeşini burada belediye başkanı yapacaksın. Bana kalsa kimse kardeşinin suçundan mesul tutulmamalı. Eğer kendi bir bağlantısı yoksa o işin içinde gövdesiyle yoksa kimse kardeşinin suçundan mesul olmamalı. Ama herkes mesul, buraya gelince burası mesul değil. Sonra ne oluyor?”
“BÖYLE GÜNLERDE BİRLİK VE BERABERLİK GERÇEK VATANSEVERLİKTİR”
“Yahu satılan arsaları söyleyeceğim de aklıma geldi hiç arsa satmadan belediye başkanlığı yapan biri vardı, Tahir Şahin. Hiç tarla satmadan bu meydanı yapan Tahir Şahin var. Birinin gerçekten ne kadar partili olduğu aday gösterildiğinde değil gösterilmediğinde belli olur. Ali Kemal Başkan’a da Tahir Başkan’a da yürekten teşekkür ediyorum. Sağ olun var olun. Bu arada bundan sonraki süreçte Cumhuriyet Halk Partisinde herkese, hepimize yer var. Ne görev biter, ne seçim biter ne hizmet etmek isteyenin aşkına karşı kimsenin gücü yeter. O yüzden buradan söylüyorum. Kırgınlık küskünlük yerine böyle günlerde birlik ve beraberlik gerçek vatanseverliktir. Böyle davrananları yürekten alkışlıyorum, davranmayanları da ikna etmeyi hepinize bırakıyorum.”
“GERİYE GİTMEYEN KAZANIM SİZİN GİBİ DEVRİMCİLER SAYESİNDE OLACAK”
“Bu Cumhuriyet 100 yıl önce kuruldu. Kurulduktan sonra büyük devrimler yaptı. Devrimlerin en önemlilerinden bir tanesi kadınlara verilen haklardı. Önce Medeni Kanun geldi, kadına seçme seçilme hakkı geldi. Kadın eşit bir yurttaş, eşit bir birey olarak genç Cumhuriyet’in her zaman başının tacı oldu. Şimdi Cumhuriyet’in ikinci yüz yılındayız ve yeni bir devrim yapmakla meşgulüz. Atatürk’ün partisinde, Atatürk’ün annesini emanet ettiği İzmir’de Cumhuriyet tarihi boyunca 6 kadın belediye başkanımız olmuş. Bu kabul edilebilecek bir şey değil. Bu dönem 30 adaydan 9’u, 9’u da seçilecek yerden kadın adaylarımız var. Burada, devrimin en simge kentlerinden bir tanesi Menemen’de Deniz Başkanımızı önce bütün kadınlara emanet ediyorum. Sonra onu Menemen’in kadın haklarına saygılı, Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyet’in değerlerine saygılı bütün erkeklerine emanet ediyorum. İzmir’deki bütün kadın adaylarımızın ve 40 yaş altındaki 12 adayımızın seçimde gösterecekleri başarı gelecek dönemlerde kadın ve genç adayların önünü en çok açacak, İzmir’e en çok yakışacak ve bundan sonra geriye gitmeyen kazanım İzmir’deki sizin gibi devrimciler sayesinde olacak. İzmir bu büyük başarıyı gösterecek, Menemen bu büyük birlikteliği gösterecek.”
“MENEMEN’İN 4 MİLYARI SATILDI, 3 MİLYARI BUHARLAŞTI”
“Bir gerçek var. Ne dedim? Buraya aslında seçilmediği halde birini getirdiler. Menemen’de Cumhuriyet Halk Partisi’nin oyu belli, gücü belli. Ama o belediye başkanına dediler ki ‘sana bütün yetkileri veriyoruz. Menemen’de ne buluyorsan hepsini sat, bununla bir şeyler yap, bir kısmını bizim tarafa at.’ 2009’da belde belediyelerinin malları büyükşehire geçti. Tahir Başkan döneminde bir tanesine el sürülmedi. Bu mallar bizim Emiralem’in ve Seyrek’in ağırlıklı olarak çiftçilerin, emekçilerin alın teriyle edindikleri ya da köyün tüzel kişiliğine bağışladıkları ya da belde belediyesinin kendi imkanlarıyla yarattığı taşınmazları aldılar. Bunların tamamını, Seyrek ve Emiralem’de 4 milyar lira tutarında arazi sattılar. Menemen’in 4 milyarı satıldı, 3 milyarı buharlaştı, 1 milyarıyla bir şeyler yapıldı. Onunla göz boyayıp tekrar bir şeyler istiyorlar.”
“CUMHUR İTTİFAKI’NIN ADAYINA ELİ KAYAN ATATÜRK’ÜN KEMİKLERİNİ SIZLATIR”
“Bakın ben Cumhuriyet Halk Partisi’nin mevcut Genel Başkanıyım. Bu partinin kurucusu belli, bayrağı belli, altı oklu amblemi belli, ay yıldızlı al bayrağı belli, teşkilatı, örgütü belli ve bu partinin Cumhuriyet Halk Partisi’nin adayı da belli. Menemen’de Deniz Karakurt. Nokta. Bu lafımı söylüyorum, duymayana duyurun. Kim ki Cumhuriyet Halk Partilidir, kim ki cumhuriyetçidir, kim ki Atatürkçü’dür, kim ki bu vatanı sever bu partinin onların dediği gibi gayri milli değil gayet milli bir parti olduğunu, bu partinin kurucusunun saati olmasaydı meydan muharebesinde şehit olacağını, bu partinin evlatlarının gözünü kırpmadan can verdiğini ama asla ve asla Cumhuriyet’ten taviz vermediğini bilen kim ki eğer bu seçimde o sebeple bu sebeple gidip de Cumhur İttifakı’nın adayına, gidip de AK Parti’nin adayına o sebeple bu sebeple eli kayarsa bilsin ki Özgür Özel’i, Kemal Kılıçdaroğlu’nu, bilsin ki Murat Karayalçın’ı, Altan Öymen’i, Hikmet Çetin’i kahreder, üzer, kaybeder. Bilsin ki Deniz Baykal’ın, bilsin ki Bülent Ecevit’in, bilsin ki İsmet İnönü’nün, bilsin ki Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün kemiklerini sızlatır. Nokta.”
“CUMHURİYET’E PUSU KURDURTMAYIZ, ÇUKUR AÇTIRTMAYIZ”
“O yüzden bütün Türkiye’de yaptığım bir şeyi Menemen’de yapmayacağım. Emeklilerin zorluklarını anlatmayacağım. 10 bin lirayla geçinemediklerini, bu iktidar gelmeden önce bir buçuk asgari ücretle bugün olsa 26 bin lira alıp şimdi 10 bin lira aldıklarını, o paranın o gün 8 altın bugün 2 buçuk altın aldığını, her ay her emeklinin 5 buçuk altın kaybettiğini, tarımda verilmeyen desteklemeleri, bir kilo buğday satıp bir kilo mazot alanların şimdi 7 kilo buğday satıp 1 kilo mazot alamadığını, yata kotraya ÖTV’siz verilen mazotun çiftçiye ÖTV’siz, KDV’siz verilmesi gerektiğini, desteklemeleri, çekilen çileleri, atanamayan öğretmenleri, staj mağdurlarını, çıraklık mağdurlarını, Bağ-Kur mağdurlarını, 9 bin gün mağdurlarını bunların hepsini konuşuyorum, her yerde konuşurum. Ama burada başka bir mesele var. Burada emaneti geri almak zorundayız. Burada Atatürk’ün partisine sahip çıkmak zorundayız. Burada rahmetli Kubilay’a sahip çıkmak zorundayız. Bu Menemen’de Tayyip Erdoğan’ın, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’le İnönü’ye ‘iki ayyaş’ diyen adamın, ‘günü gelince Atatürk heykelleri yerde köpek leşi gibi sürüklenecek’ diyen fesli deli Kadir’in, ‘Atatürk’e zerre muhabbet besleyen ne dirime gelsin ne ölüme gelsin’ diyen fesli deli Kadir’in dirisine kendi giden Tayyip Erdoğan, hastanede ziyaret eden Tayyip Erdoğan, ölüsüne, cenazesine 5 bakan yollayan Tayyip Erdoğan, Fesli deli Kadir’in cenazesine çiçek yollayan Tayyip Erdoğan şimdi gelmiş Menemen’e kayyum yollamış, de oy verin siz seçin diyor. Yazıklar olsun. O yüzden bu mesele başka bir mesele. Bu meseleyi anlamayana anlatın. Kavramayana kavratın ve gidin şunu anlatın ki öyle milletten kalan arsaları parsel parsel satıp, parasıyla ufak tefek bir şeyler yapıp, sonra da gidip başka mahallelerden başkalarını satın alıp, biz Menemen’de Cumhuriyet’in en simge yerlerinden birinde Cumhuriyet’e pusu kurdurtmayız, çukur açtırtmayız. Hepimiz bu bilinçle davranacağız.”
“VİCDANLAR SANDIKTA BULUŞACAK”
“Yarın sabah bu meydandaki herkes yataklarından belediye başkan adayı olarak kalkmaya hazır mı? Bir hafta boyunca kimi riskte görüyorsanız, kimi tehlikede görüyorsanız, bu sandığa gitmeyebilir, bu bağa gidebilir, bu balığa gidebilir, bu pikniğe gidebilir dediğiniz kim varsa teker teker yoklamaya, oy vermeye gidiyor muyuz diye sormaya, şüphelendiğinizle randevulaşmaya, eski öğrencinizden, alışveriş yaptığınız esnaftan, kapı komşunuzdan, tarla komşunuzdan, her birinden teker teker söz almaya, teker teker oyları toplamaya ve bu Menemen’de Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu bu partiyi yeniden iktidar yapmaya hazır mısınız? Kim gevşiyorsa onu siz bulun. Sandığa gitmeyeceğim, nasılsa kazanamayız diyenler sakın böyle bir algıya teslim olmasınlar. Sadece Cumhuriyet Halk Partisi’nin genel seçimlerde aldığı oy zaten bize başarıyı getiriyor. Ayrıca bunlara karşı biz sadece sosyal demokratlar değiliz ki. İyi insanlar var. Yakasında, gönlünde, gözünde güneş açanlar var. Her zaman, istedikleri kadar yöneticileriyle anlaşamayalım, canları sağ olsun. Eski dosttan düşman olmaz. Vicdanlar sandıkta buluşacak, buluşacak, buluşacak. Bu çalanı çırpanı görüp de haramdan yalandan bıkanlar, uzak duranlar var. Muhafazakar demokratlar var. Onların burada senden benden bir farkı yok. Ve biz hep beraber doğru işleri yapanların arkasında duracağız.”
“MENEMEN’DE BAŞKA BİR MESELEMİZ VAR”
“Kadın bir avukat. Yıllarca çalışmış. Sütte leke var onda leke yok. Kusuru yok. Belki hep doğruları savunduğu için gün oldu kimse onu anlamadı ama en sonunda ne kadar haklı olduğu ortaya çıktı. Şimdi bu kadar zorlu bir süreçte sizin emeğinizle gayretinizle bir hafta, yedi gün süreyle hep birlikte çalıştığımızda ben inanıyorum ki Menemen’de bir tarih yazacağız. Menemen’de büyük bir başarıyı elde edeceğiz. Biz bu başarıyı elde etmezsek kalan malları da satarlar. Bir sürü yolsuzluk yine yaparlar, lanet olsun. Ama burası Menemen. Ve burada yağmur da yağsa, dolu da yağsa, şimşek de çaksa 23 Aralık’ta 1930’un anısına gidip de orada gözyaşı dökenlerin bu seçim akşamı gözyaşı dökmesini istemiyorum. O yüzden partisini seven, ülkesini seven, Cumhuriyet’i seven, Atatürk’ü seven sandığa koşsun, sandığa koşsun. Bundan başka bir sözüm yoktur. Menemen’de başka bir meselemiz var. Bu meseleyi halledin gerisini sonra konuşuruz.”
12.10.2024
12.10.2024
12.10.2024
12.10.2024