CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu ile HDP Eş Genel Başkanları Buldan ve Sancar’ın Ortak Basın Toplantısı

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Halkların Demokratik Partisi Eş Genel Başkanları Pervin Buldan ve Mithat Sancar ile beraberindeki heyeti, CHP Genel Merkezi'nde ağırladı.
CHP lideri Kılıçdaroğlu’na Genel Başkan Yardımcıları Faik Öztrak, Oğuz Kaan Salıcı, CHP Genel Sekreteri Selin Sayek Böke ve CHP TBMM Grup Başkanvekili Özgür Özel eşlik etti.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile HDP Eş Genel Başkanları Pervin Buldan ve Mithat Sancar, görüşme sonrası CHP Genel Merkezinde düzenledikleri ortak basın toplantısında şu açıklamalarda bulundu:

Kemal KILIÇDAROĞLU- Değerli basın mensupları, Sayın Eş Genel Başkanlar ziyaretimize geldiler, onur verdiler, kendilerine çok teşekkür ederiz.
Şunu ifade etmek isterim. Türkiye’nin birliğe ihtiyacı var, beraber olmaya ihtiyacı var, kucaklaşmaya ihtiyacı var, helalleşmeye ihtiyacı var. Kavgalardan çok acılar çektik, kavgayı değil barışı öncelemeliyiz, bir araya gelmeliyiz ve oturmalıyız ve konuşmalıyız. Türkiye’nin çözülemeyecek hiçbir sorunu yok. Bütün sorunlar akılla, mantıkla, birikimle, ferasetle çözülebilir.
Bu çerçevede Türkiye’nin sorunlarını masaya yatırdık, Sayın Genel Başkanlar düşüncelerini ifade ettiler, biz kendi düşüncelerimizi ifade ettik. Ekonomiden söz ettik. Esnafın sorunları, çiftçinin sorunları, emeklinin sorunları, ücretlinin sorunları bütün bunlar masaya yatırıldı bir şekliyle görüşüldü, tartışıldı. Elbette ki farklı görüşlerimiz var ama her görüş bizim için son derece değerlidir. Tekrar hoş geldiniz, teşekkür ederiz Sayın Genel Başkanlar.
Pervin BULDAN- Teşekkürler. Sayın Başkana ve siz değerli basın mensuplarına teşekkür ediyoruz. Evet bugün siyasi partileri ziyaret programımızın son aşamasına geldik. Sabah DEVA Partisindeydik, bugün öğleden sonra da Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Sayın Kılıçdaroğlu ve heyetiyle bir araya geldik.
Elbette ki, Türkiye’nin temel sorunları konusunda her parti kendi görüşünü sunar ve bizde bugün bunu yaptık. Temel konular bellidir. Türkiye’nin acil çözülmesi gereken konuları bellidir. Muhalefet partileri olarak bunun sorumluluğunu taşıyarak aslında bu konuları nasıl çözebiliriz ve Türkiye’nin bir geçiş sürecinde yapması gerekenleri konuştuk ve bu konuda görüş alışverişinde bulunduk. Temel meseleler elbette ki bir kriz süreci yaşıyoruz. Sadece ekonomik kriz değil bugün Türkiye’de çoklu krizleri yaşıyoruz. Her alanda bir krizin olduğu bir Türkiye’yle karşı karşıyayız. Ekonomik kriz, sosyal kriz, siyasal krizler başta olmak üzere adalet konusunda da, hukuk konusunda da büyük bir kriz yaşandığını özellikle belirtmek isterim. Çünkü bugün aynı zamanda Roboski katliamının 10. yıldönümü ve hepimiz çok yakından takip ediyoruz. Roboski katliamının gerçek failleri henüz ortaya çıkmadı ve yargılanmadı. Yine Emine Şenyaşar’ın bir adalet arayışı var. Aylardır bu arayış devam ediyor ve sürüyor. Dolayısıyla bütün bu meseleleri elbette ki çözmek üzere Türkiye’nin yeni bir anlayışa ve yeni bir yönetime ihtiyacı var. Bu da tabi ki bir erken seçim kararıyla mutlaka Türkiye’nin gündemine gelecektir ve erken seçim kararıyla birlikte de Türkiye yeni bir yönetimi, yeni bir anlayışı mutlaka görecektir. Bu konuda biz görüşlerimizi Sayın Genel Başkana ifade ettik. Diğer partilerle yaptığımız görüşmelerde de ifade etmiştik. Bir ortak önergeyle TBMM’ye vereceğimiz bir ortak önergeyle bir erken seçim isteme talebini gündeme getirme teklifimizi de sunduk bugün Sayın Genel Başkana. Kendi aralarında istişare edecekler tabi ki milletvekilleriyle birlikte ve bize en kısa zamanda bu konuyla ilgili görüşlerini bildirecekler.
Ben bir kez daha Sayın Genel Başkana ve heyetine bizleri kabul ettikleri için ve önemli görüşleri bizlerle paylaştıkları için çok teşekkür ediyorum. Bu ziyaretlerimiz önümüzdeki günlerde mutlaka devam edecektir. Ben teşekkür etmek isterim, sağ olun.
Mithat SANCAR- Değerli basın mensupları, öncelikle CHP Genel Başkanı Sayın Kılıçdaroğlu’nun görüşme talebimizi kabul etmesi ve burada bir araya gelmemizi sağlaması dolayısıyla kendisine ve partisine teşekkürlerimizi bende iletmek istiyorum.
Türkiye’nin çoklu kriz sürecinde olduğu konusunda hemfikiriz. Bu krizlerden çıkış yollarını en geniş istişare, diyalog ve tartışma yoluyla bulabiliriz. Eğer Türkiye’de demokrasi her alanda yok ediliyorsa bizim toplumsal zeminde ve muhalefet partileri arasında bunu canlandıracak yolları bulmamız gibi bir görevimizde var. Yani biz ülkeye demokrasiyi getirmeyi vaat ediyorsak bunu öncelikle kendi ilişkilerimizde topluma göstermemiz gerekiyor. Öte yandan bu çoklu krizler bir yönetim krizidir ama aynı zamanda bir yönetim sistemi krizidir. Yönetim sistemi ve yönetim krizini birlikte aşmak gerekiyor. Bu yönetimin gitmesi aynı zamanda yönetim sisteminin değişmesinin de başlangıcı olacaktır. Bu konuda da görüşlerimizi ilettik. Erken seçim talebimizin temelinde de bu yatıyor. Ancak sadece seçim meselesine odaklanmak da sorunları çözmez. Bugün halkın yaşadığı çok ağır sorunlar var. Yoksulluk, açlık, adaletsizlik ve başka alanlarda çok büyük haksızlıklar sözkonusu. Bunlar da bizim halkı korumak için ortak davranma yükümlülüğümüzü yeniden gündeme getiriyor. Yani seçimlere kadar da yapmamız gereken pek çok iş var. Seçim esaslı özellikle seçim güvenliği konusunu bugünden ortak çalışmalarla işleme gibi bir görevle karşı karşıyayız. Ayrıca iktidarın toplumu kutuplaştırma, gerginleştirme ve düşmanlaştırma politikaları kendisini korumanın, varlığını sürdürmenin en temel stratejisidir. İktidar ayrıştırarak, düşmanlaştırarak, kutuplaştırarak varlığını sürdürmek istiyor. Buna karşı da bizim yapmamız gereken tam tersidir. Yani diyalogla, müzakereyle, istişareyle toplumsal barışı kurabileceğimizi topluma göstermemiz gerekiyor. Bize göre muhalefetin tüm partilerinin ve tüm güçlerinin topluma verebilecekleri en büyük vaat toplumu heyecanlandırabilecek en büyük söz toplumsal barışı birlikte kuracağımız sözüdür. Farklılıklarımızı koruyoruz, elbette koruyacağız demokrasinin bir gereğidir. Ama biz toplumsal barışı sağlama konusunda ortak iradeye sahibiz mesajını verebildiğimiz ölçüde elbette toplumdan da büyük bir karşılık alacağımızı biliyoruz. Böyle olursa, bunu başarabilirsek hem bu yönetimin gitmesini, değişmesini sağlarız seçim yoluyla, hem de geleceği demokratik esaslar üzerinde barış içinde kurma imkanlarını büyütürüz.
Bu nedenle bu görüşmelerin önemi büyüktür. Heyetler arası görüşmeler olarak devam edecektir, ihtiyaç duyulduğunda başkanlar, eş başkanlar bizler ve başkanlar düzeyinde de bu görüşmeleri sürdürme isteğimizi burada bir kez daha dile getirdik. Türkiye’nin sorunlarına birlikte çözüm aramamız lazım. Yani hep birlikte Türkiye’ye kazandırmamız, bu topluma hep birlikte kazandırmamız gibi bir sorumluluk var üzerimizde. Biz HDP olarak bu sorumluluğun bilinciyle bu görüşmeleri başlattık ve devam ettirme kararındayız.
Teşekkürler.
Kemal KILIÇDAROĞLU- Teşekkürler. Ortak soru almama kararımız var. Bunu da değerli basın mensuplarına iletmiş olalım.