CHP GENEL BAŞKANI KEMAL KILIÇDAROĞLU’NUN KURBAN BAYRAMI MESAJI
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Bayramlar yoksullara, yoksunlara, mazlumlara, çare bekleyenlere, kimsesizlere yakınlaştığımız; geçmiş öfkeleri, kin ve nefret duygularını kenara bıraktığımız, kardeşçe kucaklaşmanın, sulhun, bağışlamanın ve bağışlanmanın öne çıktığı özel günlerdir. Bu yıl 1 Eylül Dünya Barış Günü ile aynı güne denk gelen Kurban Bayramı’nın ülkemize ve tüm İslam dünyasına mutluluk, esenlik ve barış getirmesini umut ediyorum"dedi.
Genel Başkan Kılıçdaroğlu’nun Kurban Bayramı Mesajı şöyle:
“Bayramlar yoksullara, yoksunlara, mazlumlara, çare bekleyenlere, kimsesizlere yakınlaştığımız; geçmiş öfkeleri, kin ve nefret duygularını kenara bıraktığımız, kardeşçe kucaklaşmanın, sulhun, bağışlamanın ve bağışlanmanın öne çıktığı özel günlerdir.
Ancak yüzleşmemiz gereken bir gerçek var ki Sevgili Peygamberimizin coşkuyla kutlanmasını istediği bayramların manevi ikliminden uzaktayız. Savaşlardan, çatışmalardan, ülkelerinin kendi aralarındaki anlaşmazlıklardan doğan kan ve gözyaşı, İslam coğrafyasında hızla kökleşiyor. Ülkelerinden ayrılmak zorunda kalan milyonlarca Müslüman, çağımızın muhacirleri, geçmiş güzel günlerini acıyla anımsıyor. Kalanlar ise neredeyse onlarca yıldır huzur içinde bayram kutlamaktan mahrum bırakıldıkları coğrafyada, barışı çok daha büyük bir özlemle arıyor.
Ülkemizde de yüzbinlerce ailenin adalete susamışlığının yarattığı tablo, bize sorumluluklarımızı anımsatıyor. Çökmüş liyakat sistemi devletin adaletsizliğini kökleştiriyor; mahkemedeki adaletsiz yargıya inancı sarsıyor; gelir dağılımındaki adaletsizlik büyüyor; kadınlarımıza ve çocuklarımıza yönelik şiddet ve istismarın önüne geçilemiyor; yaşam tarzlarına, din ve vicdan özgürlüğüne yönelik saldırılara her geçen gün yenileri ekleniyor; eğitimdeki adaletsizlik derinleşiyor; medya üzerindeki baskılar hakikate ulaşmayı zorlaştırıyor.
Ülkemizin ve içinde bulunduğumuz coğrafyanın bu gerçekliğine rağmen biliyoruz ki toplumu kutuplaştıran, vatandaşlarımızı “Biz ve onlar” çıkmazına sokarak ayrıştıran iktidar anlayışı karşısında yalnız değiliz. Adalet Yürüyüşü ve Adalet Kurultayı boyunca, tüm kutsal dinlerin de özünü oluşturan adalet kavramının şemsiyesi altında buluşabilen milyonlar olduğumuzu gördük. Bu büyük buluşma, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün kurucusu olduğu ve kimsesizlerin kimsesi kıldığı Cumhuriyetimizin günümüzde adaletten, hakkaniyetten ve hukuktan yoksun haline en kısa sürede son verecek. Kuruluşundan bu yana tüm mazlum devletlerin umudu olan, “Laik, demokratik ve sosyal hukuk devleti” harcıyla karılmış Türkiye Cumhuriyetimizin temel problemlerinin çözümü, sadece bizlerin değil tüm yakın ve uzak İslam coğrafyasının da kaybettiği adalet, demokrasi ve huzur ilhamının geri dönüşünü sağlayacak.
FETÖ, PKK ve IŞİD başta olmak üzere terör örgütlerine karşı verilen haklı mücadelede hayatını kaybeden şehitlerimiz, ülkemizde demokrasiyi, adaleti ve huzuru yeniden tesis etme kararlılığımızın yol göstericileridir. Annelerin, babaların, eşlerin, terörle mücadelede anne ve babasını şehit vermiş evlatlarımızın bize yüklediği büyük sorumluluk da budur. Bu duygularla Atatürk başta olmak üzere silah arkadaşlarını ve terör örgütlerine karşı mücadelede hayatını kaybeden tüm şehitlerimizi rahmetle anıyorum. Acılarını bir ömür yüreklerinde taşıyacak şehit ailelerine Allah’tan sabır diliyor, bedenlerini bizler için siper etmiş gazilerimize şükranlarımı sunuyorum. Kutsal topraklarda bulunan vatandaşlarımızın hac farizasının kabulünü diliyorum.
Myanmar’da etnik temizliğe maruz kalan Arakan Müslümanları’nın, iç savaşın yersiz- yurtsuz bıraktığı Suriyeli kardeşlerimizin ve ülkemizde adalet bekleyen yüzbinlerce vatandaşımızın şahsında, bu yıl 1 Eylül Dünya Barış Günü ile aynı güne denk gelen Kurban Bayramı’nın ülkemize ve tüm İslam dünyasına mutluluk, esenlik ve barış getirmesini umut ediyorum.”