05.06.2015

CHP GENEL BAŞKANI KEMAL KILIÇDAROĞLU’NUN İZMİR’İN ÖDEMİŞ İLÇESİNDE YAPTIĞI KONUŞMA (5 HAZİRAN 2015)

KILIÇDAROĞLU “ÖDEMİŞ ŞAHA KALKMIŞ, TARİH YAZACAK” DEDİ

-“Ödemiş’in patatesi meşhur. Ama ne yaptılar? Patates ithal ediyorlar. Önce saman ithal ettiler, şimdi patates ithal ediyorlar. Bu düzeni değiştireceğim” diyen CHP Lideri Kılıçdaroğlu Ödemiş mitinginde sık sık alkış ve Başbakan Kemal sloganlarıyla kesilen konuşmasını tamamlarken, iktidar sözü aldı, iktidar sözü verdi;  

Kemal Kılıçdaroğlu’nun konuşması şöyle ;

“Öyle anlaşılıyor ki Ödemiş şaha kalkmış, tarih yazacak. Tarihi yeniden yazacağız. 8 Haziran’da inşallah tarihi yeniden yazacağız. Güzel bir Türkiye’yi, yaşanacak bir Türkiye’yi elbirliğiyle kuracağız.

Çok sayıda kadın var, annelerimiz var. Anneler sizi seviyorum, ülkenize sahip çıktığınızı biliyorum. Çocuklarınıza sahip çıktığınızı biliyorum. Çocuğunuz işsizse en büyük dramı sizin yaşadığınızı da biliyorum. Ama sözüm söz her eve bereketi getireceğim, her eve huzuru getireceğim.

Gençlerimiz var. Sevgili gençler, o Ankara’daki beyler sizi potansiyel suçlu olarak görüyorlar. Ama Kılıçdaroğlu sizi halkın umudu olarak görüyor. Siz geleceğin umudusunuz, siz umutsunuz, geleceğimizsiniz. Hiç endişe etmeyin gençler önünüzü açacağım, ufkunuzu açacağım, bütün yasakları kaldıracağım.

Ödemiş’in patatesi meşhur. Ama ne yaptılar? Patates ithal ediyorlar. Önce saman ithal ettiler, şimdi patates ithal ediyorlar. Bu düzeni değiştireceğim. Rahmetli Ecevit’in dediği gibi, o gelenekten geliyorum. Hiç kimsenin endişesi olmasın sizin için, halkım için, gençler için, çiftçiler için, alın teri için üretenler için çalışacağım. Ne diyordu rahmetli Ecevit? “Ne ezen, ne ezilen insanca, hakça bir düzen” diyordu. İnsanca, hakça bir düzeni getireceğim.

Bu ülkenin gençleri, sizleri bu ülkenin umudu, bu ülkenin geleceği olarak görüyorum. İlk kez bu seçimlerde sandığa gidip oy kullanacak gençler. Şuna bakın, Türkiye’yi bakın, gerçeklerine bakın. Birileri cebini doldururken yoksulluğa bakın ve deyin ki, biz Mustafa Kemal’in askerleriyiz, biz kuvva-i milliyeciyiz.

Ankara’daki beyler ceplerini doldurdular, Ankara’daki beyler halktan koptular, Ankara’daki beyler alın terine önem vermiyorlar, Ankara’daki beyler yoksulluğa önem vermiyorlar, Ankara’daki beyler 17 milyon yoksulun olduğu 3 milyon 750 bin hanede yoksulların yaşadığı evlerde ne olduğunu, ne bittiğini de bilmiyorlar. Onlar sizden koptular.

Bir şeyi unutmayın Sevgili Ödemişliler, hafızanıza yazın her yerde söyleyin Davutoğlu Erdoğan için çalışır, Kılıçdaroğlu halk için çalışır.

11 milyon emekliye sesleniyorum. 1,5 milyon asgari ücretliye sesleniyorum. 17 milyon yoksula sesleniyorum. 800 bin taşeron işçisine sesleniyorum. Bu güzel ülkede hepimizin huzur içinde yaşaması için, hepimizin barış içinde yaşaması için, ürettiğimizi hakça bölüşme için 8 Haziran yeni bir başlangıç olacaktır. 8 Haziran Türkiye’nin doğuşu olacaktır.

Diyorlar ki, Kılıçdaroğlu gelince sosyal yardımları kesecek. Niye kesiyim? Tam tersine Sevgili Ödemişliler, Ödemişten söylüyorum bütün Türkiye duysun. Hiçbir sosyal yardımı kesmeyeceğiz tam aksine sosyal yardımları iki katına çıkaracağım.

Yine gidip söylüyorlar efendim Kılıçdaroğlu emekliye iki maaş ikramiye verecek ama bağkur emeklileri bunun dışında. Niye dışında? En düşük maaşı zaten bağkur emeklisi alıyor. Buradan söylüyorum Mısırdaki sağır sultanda duysun. Bağkur emeklisi, memur emeklisi, işçi emeklisi, gaziler, dul ve yetimler, hiç kimse endişe etmesin ilk ramazan, ilk kurban bayramında aylıklarını alacaklar. Birer maaş ikramiye alacaklar.

Ama Ankara’daki beyler duysunlar, milletvekili emeklilerine ikramiye verilmeyecek. Onun dışındaki bütün emekliler, dullar, yetimler, gaziler, şehit yakınları herkes alacak.

Çiftçi, Ödemiş’in bir tarım kenti olduğunu biliyorum. İnsanlarımız üretmek istiyorlar, çalışmak istiyorlar, alın terlerinin karşılığını almak istiyorlar. Patates üretiyor, fiyatı düşürmek için İran’dan patates getiriyorlar. Bu düzeni yıkacağım, bu düzeni değiştireceğim. Çiftçinin alın terini birisine peşkeş çekmeyeceğim. Çünkü ben çiftçiden yanayım, emekliden yanayım, halktan yanayım, işçiden yanayım, esnaftan yanayım, ben üretenden yanayım. Çiftçinin borç batağında olduğunu da biliyorum. Kredi borçları var çiftçinin. Gidip propaganda yapıyorlar efendim CHP iktidar olursa istikrar bozulurmuş. Hangi istikrar kaldı? 17 milyon yoksulun olduğu bir Türkiye’deyiz. 6 milyon 250 bin işsizin olduğu bir Türkiye’deyiz. CHP gelirse faizler yükselecekmiş. Niye yükselecek? Söz verdim faizlerin en az %80’ini sileceğim.

Ne söylediysem koro halinde itiraz ediyorlar. Asgari ücret 1500 lira olacak diyorum itiraz ediyorlar. Efendim asgari ücret 1500 lira olursa bu işçiye zulümmüş. O beyefendi, Ankara’daki bey ayda 14 bin lira alıyor zulüm değil de işçiye 1500 lira verince zulüm oluyor. Bu düzeni değiştireceğiz Ankara’daki beyler iyi duysun.

Emekliye iki maaş ikramiye, itiraz ediyorlar nasıl vereceksin diye. Taşeron işçiliği kaldıracağız diyorum. Nasıl yapacaksın diyorlar. Ödemiş’ten Ankara’daki beylere söylüyorum Allah’ın izniyle Başbakan olacağım, ilk yapacağım iş Ankara’daki beylere devlet nasıl yönetilir kursunu açacağım. Kursun birinci dersi de şu olacak, kul hakkı neden yenmez onu da öğreteceğim.

Benim güvencem sizsiniz. Ben size güveniyorum. Yaşanacak bir Türkiye’yi beraber kuracağız, birlikte çalışacağız, birlikte mücadele edeceğiz. Şunu hiçbir Ödemişli kardeşim unutmasın ben Ankara’daki beyler gibi değilim. Ben sizden birisiyim. Siz nasıl yaşıyorsanız bende öyle yaşıyorum.

Benim saray merakım yok, benim köşeyi dönme merakım yok, benim yandaşı zengin etme merakım yok. Benim merak ettiğim, benim hedeflediğim, benim düşündüğüm güzel Türkiye. Hiçbir çocuğun yatağa aç girmediği bir Türkiye, her evde huzurun olduğu bir Türkiye. Ortadoğu’da barışın olduğu bir Türkiye. Herkesin kazandığı, herkesin topraklarında rahat gezdiği bir Türkiye. Ben bunu istiyorum, bunun mücadelesini veriyorum.

Aranızda belki geçen seçimlerde AKP’ye oy veren saygıdeğer yurttaşlarım olabilir. O vatandaşlarıma sesleniyorum. Sizin 2002’de oy verdiğiniz parti bugün o parti değil. O günlerde diyorlardı ki, biz garip gurebanın partisiyiz, biz fakir fukaranın partisiyiz. Şimdi ne oldu? 13 yıl geçti 13 yıl. Neyin partisi oldular? Köşeyi dönenlerin partisi, kul hakkı yiyenlerin partisi, çiftçiyi ihmal edenlerin partisi, işsizliği yaratanların partisi.

Sizden tek isteğim var. Ben siyasette kavga istemiyorum. Bu millet kavgadan bıktı artık. Biz bu ülkede huzur istiyoruz, bu ülkede barış istiyoruz. Kavganın yeri değil huzurun yeri, barışın yeri. Hep beraber bu güzel ülkemizde üreteceğiz, gelirimizi artıracağız. Önce üreteceğiz sonra hakça bölüşeceğiz. Hedefimiz bu bizim.

Onlar kavga ediyorlar, ben kavga etmeyeceğim. Onlar sizi düşünmüyorlar, ben sizi düşüneceğim. Onlar çocukları düşünmüyorlar. Ben bu ülkenin bütün çocuklarını düşüneceğim. Onlar işsizlikleri düşünmüyorlar. Ben bu ülkenin 6 milyon 250 bin işsizinizi düşüneceğim. Ben sizin için çalışıyorum, sizin için mücadele edeceğim. Ne dedim? Türkiye bir kez daha duysun Davutoğlu Erdoğan için çalışır, Kılıçdaroğlu halk için çalışır.

7 Haziran’da sandığa gidecek miyiz? Söz mü? Birinci söz kolay. Geldik ikinci söze. O biraz daha zor. Sandığa giderken geçen seçimlerde CHP’ye oy vermemiş veya ben sandığa gitmiyorum diyen herhangi bir vatandaş veya ben küstüm, ben demokrasiye de inanmıyorum ne gerek var, oy vereceğim oyumu çalacaklar. En iyisi oy kullanmayım diyen vatandaş veya geçen seçimlerde CHP’ye oy vermemiş bir vatandaşı ikna edeceksiniz. Gel kardeşim diyeceksiniz, güzel kardeşim bak Kılıçdaroğlu diyor ki, yaşanacak bir Türkiye vaat ediyorum, güzel bir Türkiye vaat ediyorum. İşçisi kazanacak, emeklisi kazanacak, çiftçisi kazanacak, esnafı kazanacak, memuru kazanacak. Sadece ve sadece hortumcusu kaybedecek. Böyle bir Türkiye vaat ediyor diyeceksiniz ve ikna edeceksiniz. Söz mü?

Belki size şunu söyleyebilir niye CHP’ye oy veriyim. Bana bir gerekçe söyleyin bende gidip CHP’ye oy vereyim. Ona şunu söyleyeceksiniz, sevgili kardeşim 13 yıl tek başına iktidardalar, 13 yıl yetki verdik, 13 yıldır tek başına yönetiyorlar. 13 yılın sonunda ne oldu oturup düşünelim. Türkiye zengin oldu diyorlar. İyi de o zenginlik bizim mutfağa niye hiç gelmedi? Bizim mutfakta hiç görmedik biz bu zenginliği.

İki; 13 yıldır iktidardalar hani yoksulluk bitecekti? Ne bitmesi 17 milyon yoksulumuz oldu. Hani işsizlik bitecekti? 6 milyon 250 bin işsizimiz oldu. Ne diyorlardı? Bütün komşularımızla sıfır sorun olacak diyorlardı. Bütün komşularımızla kavgalıyız. 13 yılın sonunda ne oldu? 2 milyon Suriyeli kardeşimiz oldu. Ne oldu 13 yılın sonunda? 2 milyon Suriyeli kardeşimize harcadığımız 5,5 milyar dolar paramız oldu. Diyorlar ya emekliye nereden vereceksin. Ne oldu 13 yılın sonunda? Atama bekleyen 350 bin öğretmenimiz oldu. Ne oldu 13 yılın sonunda? 2 Trakya büyüklüğünde alan artık ekilmiyor çiftçi tarafından. Ne oldu 13 yılın sonunda? Vallahi Türkiye saman ithal eder ülke oldu diyeceksiniz ve sandığa götüreceksiniz. Eğer ikna olmuyorsa bana haber vereceksiniz. Ben geleceğim onu ikna edeceğim. Söz mü?

7 Haziran’da sandığa gideceğiz, giderken sandığa bir vatandaşımızı daha ikna edip beraber gideceğiz altıokun altına evet mührünü, yaşanacak bir Türkiye umuduyla basacağız ve yeni bir devrim yaratacağız. Kuvva-i Milliyeyi yeniden ayağa kaldıracağız. Güçlü Türkiye’yi, onurlu Türkiye’yi, üreten Türkiye’yi yeniden şaha kaldıracağız.

Hepinizi seviyorum, hepinize inanıyorum, hepinize güveniyorum. Sözüm söz sadece ve sadece sizin için, çocuklarımız için, ülkem için, bayrağım için çalışacağım, mücadele edeceğim, alın teri dökeceğim. Dökeceğim her alın teri Ödemiş’e, Ödemişli’ye, Türkiye’ye helal olsun diyeceğim.

Gündem'den Öne Çıkan Haberler