02.08.2018

CHP GENEL BAŞKANI KEMAL KILIÇDAROĞLU’NUN İSTANBUL MİLLETVEKİLİ ENİS BERBEROĞLU’NUN EŞİ OYA BERBEROĞLU’NU ZİYARETİNDEN SONRA YAPTIĞI AÇIKLAMA

CHP GENEL BAŞKANI KEMAL KILIÇDAROĞLU’NUN İSTANBUL MİLLETVEKİLİ ENİS BERBEROĞLU’NUN EŞİ OYA BERBEROĞLU’NU ZİYARETİNDEN SONRA YAPTIĞI AÇIKLAMA
(02 AĞUSTOS 2018)

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, CHP İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu'nun eşi Oya Berberoğlu'nu Bakırköy'deki evinde ziyaret etti. Ziyarete CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu ve Bakırköy Belediye Başkanı Bülent Kerimoğlu da eşlik etti.
CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu ve Oya Berberoğlu ziyaretin ardından basın mensuplarının gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.
Oya BERBEROĞLU- İyi günler diliyorum. Sayın Genel Başkanımızın beni ziyaret etmesi tabi çok çok hoşuma gitti, müstesna oldum, çok teşekkür ederim, ayağınıza sağlık.
Türkiye’nin bir sürü sorununu beraberce sohbet ettik, konuştuk, değerlendirdik. Ben tabi ki önümüzdeki hafta Yargıtay’ın vereceği karara her şeyimi odakladığım için onu bekliyorum. Umarım Enis’in hapiste üçüncü bayramı olmaz. Bu kurban bayramı öncesi Yargıtay’dan adil bir sonuç bekliyorum. İnşallah tahliyesi olacak diye düşünüyorum. “Hak, hukuk, adalet” diyorum.
Soru- En son ne zaman görüşebildiniz?
Oya BERBEROĞLU- 15 gün önce, artık görüş yok, görüşleri kabul etmediği için bizde görüşemiyoruz. Öyle.
Kemal KILIÇDAROĞLU- Enis Beyin yeniden milletvekili seçilmesiyle aslında yeni bir sayfa açılmış durumda. Parlamentonun bu konudaki iradesi Anayasa Komisyonu Başkanı tarafından da, değişik hukukçular tarafından da dile getirildi. Enis Beyin serbest bırakılması gerekiyor, milletvekili olduğu için ve parlamentoya gelip yemin etmesi gerekiyor. Eski olaylar tartışılabilir ama yeni süreci hepimizin dikkate alması gerekiyor. Yargıtay’ın aldığı karar, ilgili dairenin aldığı karar parlamentonun iradesine gölge düşürüyor. Zaten bunu bütün saygın anayasa hukukçuları dile getiriyorlar.
ENİS BEYİN SERBEST BIRAKILMASI, PARLAMENTOYA GELİP YEMİN ETMESİ GEREKİYOR
Dolayısıyla yargıda bir yanlışlık var, bir hata var. Bu pek çok çevre tarafından dile getiriliyor. Ama yargının aldığı bu kararın yine yargı içinde düzeltilmesi lazım. Şu anda 17. Ceza Dairesine gidecek, oraya dilekçeler verildi, itirazlar yapıldı. Umuyoruz Oya Hanımın da ifade ettiği gibi bayram öncesi 17. Daire bir hukuka uygun karar alır ve Enis bey evine dönmüş olur.
Aslında bir insanın bu kadar haksız ve hukuksuz yere içerde tutulması sadece Türkiye’nin sorunu değil. Olay bir Enis Berberoğlu olayı olmaktan da çıkmış olay bir demokrasi sorunu, bir demokrasi olayı. Yasama organının iradesinin yargı organı tarafından yok sayılması, asla kabul edilemez. Zaten bu, güçler ayrılığı ilkesine de aykırıdır. Bu bağlamda, umuyoruz ve diliyoruz 17. Daire yargının hatasını düzeltir ve sorunda bir anlamda büyük ölçüde çözülmüş olur.
Soru- Beklediğiniz karar gelmezse?
Kemal KILIÇDAROĞLU- Gelmezse bir üst mahkeme var, Anayasa Mahkemesi var. Dolayısıyla bu sonunda çözülecek bir olay, çözülmemesi mümkün değil. Yani vicdan sahibi herkes, 16. Dairenin aldığı kararın yanlış olduğunu biliyor. Geçici madde. Geçici maddeyi siz nasıl sürekli kılarsınız? Yok öyle bir şey, adı üstünde geçici madde. Bir sefere mahsus olmak üzere bir dönem toptan dokunulmazlıklar kaldırılmış. Şimdi Ankara’da mahkemelerin aldığı karar da var bir başka milletvekiliyle ilgili. Yeniden seçildiği için tahliyesine ve parlamentoya gelmesine karar verildi. Yani kimse de buna itiraz etmedi ve herkeste bu kararın doğru bir karar olduğunu biliyor zaten.
Dolayısıyla, biraz önyargının dışında, önyargılardan bağımsız olarak hukukun üstünlüğü ilkesine, kuvvetler ayrılığı ilkesine, parlamentonun yaptığı düzenlemenin hangi amaca dönük bir düzenleme olduğuna bakıldığı zaman, zaten bütün bu gerçekler ortaya çıkmış olacak.
Soru- Efendim Oya Hanımdan da özür dileyerek izin alalım gündemin diğer başlıklarını soracağız size. Amerika’nın iki Türk bakana ilişkin yaptırım kararının ardından ilgili bakanlardan da açıklama geldi İçişleri Bakanı Süleyman Soylu “Orada tek bir malvarlığımız var, malımız var o da FETÖ elebaşıdır onu da alacağız” dedi. Tepkiler var Amerika’ya, bunun nezdinden dolarda yine aynı şekilde rekor kırdı. Gündeme ilişkin açıklamalarınız ne olacak, Amerika’ya ilişkin?
İKİ BAKANLA İLGİLİ ALINAN KARARI DOĞRU BULMUYORUZ
Kemal KILIÇDAROĞLU- Amerika’nın aldığı karar Türk halkının onurunu rencide ediyor. Eğer bir sorun varsa oturulur görüşülür, konuşulur bu sorun. İki bakanla ilgili alınan kararı doğru bulmuyoruz. Dün gece zaten parlamentoda bu konuda hazırlanan ve parlamentonun iradesini yansıtan bir bildiriye Cumhuriyet Halk Partisi olarak da imza attık. Müttefikiz ABD ile müttefiklik ilişkilerinin sağlıklı bir zeminde ve anlaşmayla çözülmesi gerekir.
Şimdi 15 Temmuz darbe girişimini yaşadık, bu darbe girişiminin arkasında Pensilvanya’da oturan kişinin olduğunu hep beraber biliyoruz. Türkiye’nin iade talebinde bulunması son derece doğal. Buradaki yanlışlık, büyük ölçüde ‘Ver Papazı, al Papazı’ söyleminden kaynaklanıyor. Biz Türkiye’de yargının bağımsız olduğunu ifade ediyoruz, bağımsız olması gerektiğini ifade ediyoruz ama bu ülkede en önemli koltukta oturan kişi yargının bağımsız olmadığını, ‘sen onu verirsen bende bunu sana verebilirim’ algısını karşı tarafa yerleştirdi. Bu son derece tehlikeliydi ve doğru olmayan bir cümleydi. O cümlenin maliyetini yaşıyoruz.
İki bakanın yaptıkları açıklamaları bizde dikkatle izliyoruz zaten. Sayın Adalet Bakanı da gerekli açıklamaları yaptı. Yapmamız gereken şu, mütekabiliyet denen bir kural vardır dış politikada. Yani bir devlet bana hangi kuralı uyguluyorsa, bende aynı kuralı o ülkeye uygularım. Yapılması gereken mütekabiliyet kurallarına uygun olarak Amerika’daki iki bakan hakkında, onların bizim bakanlar hakkında aldıkları kararın aynısını almaktır. Biz hükümetten bunu bekliyoruz. Bunu yapabilirlerse o zaman kozlar eşitlenmiş olur ve ayrıca bunun takip edilmesi lazım, soğukkanlı bir biçimde takip edilmesi lazım. Daha dikkatli bir dil kullanılması lazım. Süreç iki ülke açısından da olumsuz sonuçlar doğurabilecek bir sürece evrilebilir. Biz bütün ülkelerle ilişkilerimizin iyi olmasını, iyi ilişkiler geliştirilmesi gerektiğine inanıyoruz, parti olarak da inanıyoruz. Temelini de oluşturan bizim cumhuriyetimizin kurucusu olan Mustafa Kemal’in “Yurtta barış, dünyada barış” söylemidir. Barıştan hiç kimse zarar görmez ama bize yönelik bir hareket olursa, aynı çerçevede ve aynı ağırlıkta onlara cevap vermemiz gerektiği de dış politikanın da ve ülke onurunu korumanın da bir doğal sonucudur diye düşünüyoruz. Umarım bu süreç sağlıklı bir şekilde sonuçlanmış olur.
Soru- Efendim kurultayla ilgili gerekli olan imzaların bugün 16.00’da parti merkezinize verilmesi, sunulması bekleniyor. Bu konuyla ilgili neler söylemek istersiniz?
Kemal KILIÇDAROĞLU- Partinin iç politikasıyla ilgili hiç konuşmadım zaten. Varsa, çoğunluk gelmişse zaten kurultay yapılır. Çoğunluk yoksa kurultay yapılmaz. Bunu daha öncede ifade etmiştim, aynı şekilde yine ifade ediyorum. Bunun böyle çok yoğun olarak tartışılmasını da doğru bulmuyorum. Ülkenin bu kadar derdi varken, sorunu varken partide efendim kurultay olacak mı, olmayacak mı? İmzalar olursa olur, imzalar olmazsa olmaz. Yani bu büyütülecek bir olay, böyle Türkiye’nin temel sorunuymuş gibi ortaya konmasını doğru bulmuyorum.
Soru- Kırgın mısınız efendim, kırgınlığınız var mı?
Kemal KILIÇDAROĞLU- Hayır, hayır hiç kimseye kırgın değilim.
Soru- Üzgün müsünüz?
Kemal KILIÇDAROĞLU- Niye kızgın olayım?
Soru- Pişmanlığınız var mı?
Kemal KILIÇDAROĞLU- Hayır, hayır.
Soru- Efendim İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun yine bu şehit cenazeleriyle ilgili yaptığı açıklama vardı, bir bela polemiği var, PKK ve onu destekleyenlere acaba bela okuyabilecekler mi? Sizin partinizin de adı geçiyor. Ne diyeceksiniz, dün yine gündemdeydi?
BİZ HİÇBİR ZAMAN TERÖR ÖRGÜTÜYLE MASAYA OTURMADIK, PAZARLIK YAPMADIK
KEMAL KILIÇDAROĞLU- O kişiyi muhatap almak istemiyorum. Yani kişilik erozyonu yaşayan, kişilik sorunu yaşayan birisini muhatap almak benim açımdan doğru değil. Bizim karşı duruşumuz, IŞİD’a karşı duruşumuz, diğer terör örgütlerine karşı duruşumuz öteden beri bellidir. Biz hiçbir zaman gidip masaya oturmadık, onlarla masada bir araya gelmedik, oturup pazarlık yapmadık, çadır mahkemeleri kurmadık. Onlar yaptıkları için Türkiye bu noktaya geldi. Biz o zamanda itiraz ettik, şimdi de itiraz ediyoruz. Bizim duruşumuz baştan beri belli. Öyle fırıldak gibi dönen insanlarla ben nasıl muhatap olayım ve onlara niye cevap vereyim. Onlar sahibinin sesini dillendirirler.
Teşekkür ederim.

Gündem'den Öne Çıkan Haberler