21.09.2016

CHP GENEL BAŞKANI KEMAL KILIÇDAROĞLU’NUN, GAZİLERLE AKŞAM YEMEĞİNDE BULUŞMA ÖNCESİNDE YAPTIĞI AÇIKLAMA (21 EYLÜL 2016)

GENEL BAŞKAN KEMAL KILIÇDAROĞLU’NUN GAZİLERLE YEMEK ÖNCESİ AÇIKLAMASI

CHP GENEL BAŞKANI KILIÇDAROĞLU: BU HAFTA GAZİLERİMİZİ KUCAKLAYACAĞIZ

CHP Genel Balkanı Kemal Kılıçdaroğlu:  "KHK’lerin Anayasa’ya aykırı olduğunu düşündüğümüz bölümlerini Anayasa Mahkemesine götüreceğiz. Anayasa Mahkemesine taşıyoruz ki,  geçmişte de taşınmış Anayasa Mahkemesine. Bizim düşündüğümüz gibi kararlar vermiş. “ dedi.

CHP Lideri Kılıçdaroğlu’nun Gazilerle yemek öncesi açıklaması şöyle;

 

BU HAFTA GAZİLERİMİZİ KUCAKLAYACAĞIZ

Soru- Bir mesaj alabilir miyiz efendim gazilerle?

Kemal KILIÇDAROĞLU- Şöyle söyleyeyim, gazilere saygı göstermemiz sadece CHP’nin değil, sadece bir kurumun değil, aslında toplumun her kesiminin ortak görevidir. Zaman zaman değerlerimizden ve ortak paydadan söz ederiz. Bu ortak değerlerimizi oluşturan temel ögelerden biriside gazilerimizdir. Bu hafta gazilerimizi kucaklayacağız. En azından onların sorunlarını dinleyeceğiz, onların beklentileri nedir, bizlerle ilgili beklentileri onlar anlatacaklar bizlerde dinleyeceğiz. Bu akşam gazilerimizle bir araya geliyoruz. O açıdan son derece mutluyum, onları dinleyeceğim.

Soru- Başbakanla görüşmeniz söz konusuydu. Bir randevulaşma sözkonusu oldu mu?

Kemal KILIÇDAROĞLU- Bayramdan sonra olacağını Sayın Başbakan söylemişti. Tabi kendi takvimine uygun olarak herhalde bir randevu vereceklerini düşünüyoruz.

Soru- Bugün Başbakanın açıkladığı özellikle kredi kartı borçlarının 72 aya çıkartılması, 9 ay olan taksitlerin 12 aya çıkartılması kredi borçlanmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?

"EKONOMİDE CİDDİ SORUN VAR"

Kemal KILIÇDAROĞLU- Ekonomide ciddi bir sorun var. Bu sorun aşılmaya çalışılıyor. Ama bu kredi kartı taksitini arttırmakla veya bazı alacakları daha uzun süreli takside bağlamakla çözülecek bir sorun olmanın çok daha ötesindedir. Çünkü olayı temelden ele alacaksınız, gerekli reformları yapacaksınız, halka umut vereceksiniz. Toplumda bir olağan döneme geçtik diye, bir algı yaratacaksınız. Bu olağanüstü koşullarda iş dünyasında pek çok kişinin malvarlığına el koyulurken, bankalara talimat verelim, ‘aman bunlara kredi açmayın’ diye pek çok şey söylenirken ekonomide düzelme olmaz.

Sadece içerde değil, dışarıdan da Türkiye’ye karşı ciddi bir farklı bakış var. Hatırlarsınız yasa çıkardılar ve yurtdışındaki kara paranın bile Türkiye’ye gelip aklanmasına imkan sağladılar. Ona rağmen beklenen olmuyor. Çünkü Türkiye dışarıya pek iyi bir tablo göstermiyor.

Soru- Cumhurbaşkanının yedek vekil önerisi vardı, bugün de çok tartışıldı efendim. Siz nasıl değerlendiriyorsunuz?

TÜRKİYE’NİN GÜNDEMİ ÇOK DAHA FARKLI

Kemal KILIÇDAROĞLU- Bunları tartışmanın hiçbir anlamı yok. Çünkü, Türkiye’nin gündemi çok daha farklı. Bakın işsizlik aldı başını gidiyor. Yedek vekilliğin tartışılması ne kazandırır bu topluma, neyi getirir? Türkiye’nin dünya kadar sorunu var, işsizlik var. Bakın, anneler, babalar çocuklarını okula gönderiyorlar, hangi okula göndereceklerini bile bilmiyorlar. Üniversiteleri iptal edilen ya da üniversiteleri kapatılan pek çok gencimiz var. Bu çocuklar nerelerde hangi üniversitelere gidecekler belli değil. İş dünyası büyük bir karamsarlık içerisinde. Binde 7 hissesi olan bir kişi düşünün, binde 7 hissesi var tutuklanmış, FETÖ’cü diye. Öbür taraftaki pek çok ortak “Ya bu kişi binde 7 paya sahip, yani bunu nasıl alıp da, siz bizim fabrikamızı kapatırsınız veya bankalara bunlara kredi açmayın dersiniz” diye şikayetler var.

NEREDE HUKUK DEVLETİ, HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜ, ADALET, ADİL YARGILAMA

Bütün bunların hepsinin oturulup düşünülmesi lazım. Yani öğretmenler; 11 bin öğretmeni açığa aldılar, şimdi parça parça iade etmek istiyorlar. Şu soruyu sormadan edemiyorum, peki bu öğretmenleri niye açığa alıyorsunuz? Efendim bunlar terör örgütüne destek veriyorlardı. Peki siz bugüne kadar neredeydiniz? Yani bunlar terör örgütüne destek verirken siz elma mı topluyordunuz, siz bu ülkeyi yönetmiyor muydunuz? Yani bunları sormaktan kendimi gerçekten alamıyorum. Bunların hepsinin üstüne gitmek gerekiyor. Varsa birisi teröre destek vermiş, kardeşim bu ülkenin savcısı var, polisi var, mahkemesi var, çıkarırsın yargılarsın. Birden bire alıyorsun bir kanun hükmünde kararnameyle bir süre sonra ya galiba yanlış yaptık diyorsunuz tekrar iade edelim. Yazık günah değil mi bu insanlara, bu insanların toplumda bir yeri yok mu, komşuları yok mu? Yani toplum bu öğretmenlere nasıl bakacak? Çocuklarımızı teslim ediyoruz bu öğretmenlerimize. Öğretmenlerimizi baş tacı edelim diye çaba harcarken sen sendikalısın, sen mutlaka terör örgütüne destek vermişsindir ben seni alacağım açığa. Nerede hukuk devleti, nerede hukukun üstünlüğü, nerede adalet, nerede adil yargılama? Ben bunları sormayacak mıyım?

YENİKAPI RUHU DEMOKRASİDİR, YENİKAPI RUHU ADALETTİR

Biz bunları sorunca da efendim siz, e ne oldu bize? Efendim Yenikapı ruhunu işte bilmem bozuyorsunuz. Yenikapı ruhu değil ki. Yenikapı ruhu demokrasidir, Yenikapı ruhu adalettir, Yenikapı ruhu camiye, kışlaya, adliyeye siyaseti sokmamaktır. Yenikapı ruhu insanları sevmektir. Yenikapı ruhu aynı ülkede aynı havayı kardeşçe teneffüs etmektir. Yenikapı ruhu illa devleti ele geçirdim, birilerinden kin ve intikamla, öçle ben işte intikam alacağım, bu insanları döveceğim, bunları iflas ettireceğim, bunları hapislerde çürüteceğim. Yenikapı ruhu değil. Yani bizim anladığımız ruhla onların anladığı ruh arasında dünya kadar fark var. Bizim ruhumuz ayrı, dünyamız ayrı, görüşümüz ayrı, insan sevgimiz ayrı, onların bakışları çok daha farklı. Bunları kabul etmemiz mümkün değil.

Soru- Kanun hükmünde kararnameler sanırım Cuma günü Anayasa Mahkemesine taşıyacaksınız.

Kemal KILIÇDAROĞLU- Tabi kanun hükmünde kararnamelerin anayasaya aykırı olduğunu düşündüğümüz bölümlerini Anayasa Mahkemesine götüreceğiz.

Soru- MHP’den bir itiraz geldi kanun hükmünde kararnameler Anayasa Mahkemesine gidemez gibilerinden.

Kemal KILIÇDAROĞLU- MHP itiraz edebilir 1990’larda iki kez gitmiş Anayasa Mahkemesi bu konuda iki kez karar vermiş.

Bakın, anayasanın değiştirilmesi dahi teklif edilemeyen maddeleri var. Nedir? Türkiye Cumhuriyeti demokratik, laik, sosyal hukuk devletidir. Yani bir hukuk devletidir. OHAL? OHAL’de hukuk devleti içinde yapılmak zorundadır. Niçin OHAL’e ihtiyaç duyulur? Çünkü Türkiye olağanüstü hal bir dönem yaşıyor ve bu dönemi aşmak için olağanüstü hukuka ihtiyacı var deniyor. Ama bu hukuk anayasaya aykırı olamaz. Çünkü bu yetki anayasadan kaynaklanıyor. Ben olağanüstü hal yetkisi aldım olağanüstü hal bittikten sonraki dönemleri de düzenlerim derseniz bu anayasaya aykırıdır.

Çünkü o zaman siz parlamentoyu devre dışı bırakmış oluyorsunuz. Diyelim ki, herhangi bir bakanlık yeni kurulacak veya yeni bir şube kurulacak veya yeni bir tüzel kişilik oluşturulacak kamuda. Bunun adresi TBMM’dir. Bunları meclis kurar. Yeni bir bakanlık kurulacaksa, meclis kuracaktır. Yeni bir mahkeme oluşturulacaksa, türü oluşturulacaksa, yargılamayla ilgili kurallar konulacaksa, bu meclisin işidir. Bakanlar kurulunun işi değil. Ama olağanüstü hal dönemlerinde yürütme organına deniyor ki, yine o yetkiyi parlamento veriyor. Bu dönemi öyle kullanacaksın ki, kısa süre içerisinde Türkiye’yi olağan sürece taşıyacaksın. Ama sen olağan sürece taşırken olağanüstü hukuku da olağan sürece taşımayacaksın. Anayasanın temel kuralıdır bu.

Dolayısıyla biz bunu böyle gördüğümüz için Anayasa Mahkemesine taşıyoruz ki, geçmişte de taşınmış Anayasa Mahkemesine. Bizim düşündüğümüz gibi kararlar vermiş.