01.03.2019

CHP GENEL BAŞKANI KEMAL KILIÇDAROĞLU’NUN EŞME MİTİNGİNDE YAPTIĞI KONUŞMA (01 MART 2019)

CHP GENEL BAŞKANI KEMAL KILIÇDAROĞLU’NUN EŞME MİTİNGİNDE YAPTIĞI KONUŞMA
(01 MART 2019)
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Uşak'taki mitingin ardından Eşme ilçesine geçti. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu Eşme girişinde atlı süvariler karşıladı. Süvariler, parti otobüsünün önünde miting yapılacak olan Cumhuriyet Meydanı'na kadar atlarını sürdü. Bu sırada Kemal Kılıçdaroğlu da kendisine hediye edilen yörük poşusunu omuzlarına koydu.
"Sizlerle biraz sohbet etmeye geldim" diyerek konuşmasına başlayan Genel Başkan Kılıçdaroğlu'nun, Eşme Mitinginde yaptığı konuşma şöyle:


Sevgili Eşmeliler, sizlerle biraz sohbet etmeye geldim. Az önce siz Yılmaz Başkanı dinlediniz, ben de aşağıda dinledim. “İşte meydan, işte Eşme” diyorsunuz. Gerçekten öyle. Yılmaz Başkanı seviyorsunuz, ona inanıyorsunuz, ona güveniyorsunuz. Ben de bütün Eşmelilere inanıyorum, güveniyorum, burada olmaktan da onur duyuyorum, gurur duyuyorum.
İnanıyorum ki Eşme bir tarih yazacak. Doğrudan yana, haktan yana, hukuktan, adaletten yana bir tarih yazacak. Buranın sorunları var biliyorum. Sorunları kim çözer? İnsanlar çözerler. Nasıl çözerler? Akıllarıyla çözerler. Nasıl çözerler? İnançlarıyla çözerler. Nasıl çözerler? Halka inanarak, halk için çalışarak, halkın sorunlarını çözerek yol alırlar, devam ederler başkanlıklarını sürdürürler. Yılmaz Başkanın böyle bir özelliği var, “inançlıyım, kararlıyım diyor.” Sorun var mı? Var. Çözecek mi? “Çözeceğim” diyor. Diyorlar ki, efendim Yılmaz Başkan çözemezmiş, aşağıda öyle duydum, sizin alt yapı sorununuz dahil bütün sorunlarınızın teminatı benim. Alt yapı sorununu çözmek için gerekirse İzmir'i, gerekirse Tekirdağ'ı, gerekirse Aydın'ı, gerekirse Hatay'ı her tarafı getiririm yığarım buraya, buranın sorununu çözerim.
Biz Yılmaz Başkanı birileri gelsin eleştirsin diye aday göstermedik. Yılmaz Başkan gelecek Eşme’nin biriken bütün sorunlarını çözecek, halkçı belediye nasıl olurmuş, halka nasıl hizmet edilirmiş sadece Eşme değil, sadece Uşak değil bütün Türkiye görsün diye belediye başkanlığı yapacak.
Biz sorunları biliyoruz, nasıl çözüleceğini de biliyoruz. Memlekette sorun çok. 17 yıldır memleketi yönetiyorlar. Nereden yönetiyorlar? Saraydan yönetiyorlar. Saraydan bir hükümet yönetilmez, saraydan bir ülke yönetilmez, yönetecekseniz halkın arasına geleceksiniz. Esnafla oturup konuşacaksınız, çiftçiyle oturup konuşacaksınız, emekliyle oturup konuşacaksınız, sanayiciyle oturup konuşacaksınız bu sorunlar nasıl çözülür diye.
Az önce Uşak’ta mitingimiz vardı, bir kadıncağız otobüse binerken geldi beni yakaladı. Dedi ki, “Hasta yatağımdan kalktım buraya geldim. Benim oğlum Türkçe öğretmeni olacak, kaç yıldır boş, kaç yıldır iş arıyor, ben onu everemiyorum peki ne olacak, niye çözmüyorsunuz?” Dedim ki, “Çözmek kolay, ama nasıl kolay? Önce tercihlerinizi değiştireceksiniz, 17 yıldır bu ülkenin sorununu çözemeyeni aşağıya indireceksiniz, çözme vaadinde bulunan temiz, dürüst bir siyaseti iktidara getireceksiniz bakın bakalım çözülür mü, çözülmez mi?”
Bir demokrasi mücadelesi veriyoruz, onun da altını özenle çizeyim. Demokrasi şu demektir, demokrasi kadın erkek eşitliği demektir. Demokrasi kişilerin kendi sorunlarını hiçbir baskı altında kalmadan dillendirmeleri demektir. Demokrasi yerel yönetimlerde halka hizmet etmek demektir. Demokrasi saydam olmak demektir, yani harcanan her kuruşun hesabını vatandaşa vermek demektir. Vatandaşa hesabını vermiyorsanız cebinizi düşünüyorsunuz demektir. Belediye başkanlarımızdan iki şey isterim, iki şeyden asla vazgeçmem. Bir, başkan seçildiğin günden itibaren, Sayın Başkan sende beni iyi dinle, başkan seçildiğin andan itibaren sana oy versin vermesin bütün vatandaşları kucaklayacaksın. Çünkü sen Eşme’nin belediye başkanı olacaksın, bütün herkesi kucaklayacaksın. İki, harcadığın her kuruş milletin parasıdır, vatandaşın parasıdır; efendim altyapıyı şuna yaptım, üstyapıyı şuna yaptım, parkı şöyle yaptım, su işlerini böyle yaptım. Her kuruşun hesabını millete vereceksin. İki talebim var, başkan da duyuyor, söz mü başkan bunları yapacak mısın? Anca beraber, kanca beraber gideceğiz.
Dediğim gibi biz bir demokrasi mücadelesi veriyoruz. Demokrasi mücadelesini sadece biz değil, demokrasi mücadelesini İYİ Parti'yle beraber veriyoruz. İYİ Parti’ye ve Genel Başkanına da şükranlarımı sunarım, bu vesileyle onu da ifade etmek isterim.
Biz ülkemizi seviyoruz, biz kavga istemiyoruz, biz huzurdan yanayız, her evde huzur olsun istiyoruz, her evde barış olsun istiyoruz, her evde tencere kaynasın istiyoruz. Bu memlekette işsizlik olmasın istiyoruz. İşsizliğin olduğu bir yerde huzur olmaz, işsizliğin olduğu bir yerde bereket olmaz, işsizliğin olduğu bir yerde ahlaki standartlarda çürüme olur. İşsizliğin olduğu bir yerde vatandaş sokağa huzur içinde çıkamaz. O nedenle aslolan ekonomide güçlü olmak, aslolan üretmek, aslolan çalışmak.
Çiftçiyi perişan ettiler. Çiftçi mahvoldu. Bakın çiftçi kardeşlerim size sesleneyim, hükümetin yani bunların politikası, Brezilya’dan canlı hayvan getiriyorlar, Romanya’dan da saman getiriyorlar, canlı hayvana samanı yediriyorlar, biz tarım politikası güdüyoruz diyorlar. Hangi tarım politikası? Bu ülkede toprak mı yok, bu ülkede çiftçi mi yok, bu ülkede canlı hayvan mı yok, bu ülkede ekilmeyen alanlar mı var? Bakıldığı zaman hemen hemen her alanda büyük sorunlar var. Ama bu sorunları aşacağız. Nasıl? Birlik içinde aşacağız, beraberlik içinde aşacağız, huzur içinde aşacağız.
Bir beyefendi konuşuyor. Sabah, akşam, öğle hakaret ediyor. Ne derse desin hiç umurumda değil, benim gönlümde yatan insan sevgisi, benim gönlümde yatan sizlersiniz, sizin derdiniz varsa, o dert benim derdimdir. Ben o derdi çözmek için her türlü mücadeleyi yapacağım.
Efendim bir şey daha söyleyeyim, beyler kimse duymasın size bir sır vereyim, beyler her türlü vergiyi topladılar, şimdi kürkten vergiyi kaldırmışlar. Kürkte vergi sıfır. Böylece akşam eve giderken hanımlara birer kürk götürün. Allah aşkına şu politikaya bakar mısınız? Asgari ücretliden vergi alırsın, esnaftan vergi alırsın, çöpten kağıt toplayan adamdan vergi alırsın, üretenden vergi alırsın, çiftçiden vergi alırsın. Kürkten niye vergi almıyorsun? Çünkü saray sosyetesinin kürke ihtiyacı var.
Ben sizin derdinizi biliyorum, çözeceğim Allah’ın izniyle, sizlerin gücünüzle inşallah bütün bu sorunları aşacağız.
Buranın alt yapı sorunu çözüldüğünde başkan beni davet edecek ben buraya geleceğim, kurdeleyi beraber keseceğiz. Hep birlikte şahit olacaksınız, hepiniz de şahit olacaksınız. Altyapı sorununu çözmek için ne gerekiyorsa onu da getireceğim. Başkana teslim edeceğim. Bütün altyapı sorunlarını çözecek, içme suyu sorununu çözecek, sizler de huzur içinde evinizde oturacaksınız.
İnşallah Türkiye'yi yönettiğimizde de ekonomik krizi kaldıracağız ve bitireceğiz. Akılla bitireceğiz, mantıkla bitireceğiz. İşsizliği bitireceğiz, bakın kepenk indiren yani dükkan kapatan esnaf sayısında oransal olarak Uşak Türkiye birincisi. Nüfusu az ama çok sayıda esnaf dükkanını kapatmak zorunda kaldı; geçinemiyor, idare edemiyor, yapamıyor, yenileyemiyor, sattığı malın yerine yenisini alamıyor. Bütün bunları siz biliyorsunuz, ben de biliyorum. Görevimiz ne? Ayın 31’inde sandığa gideceğiz, oyumuzu kullanacağız. Öyle mi? Söz mü? Yılmaz Başkanı başkan olarak Eşme’nin Belediye Başkanlığına oturtmaya hazır mısınız? İnşallah oturacak koltuğuna, altyapıyı bitirdiğinde ben geleceğim, hep beraber gideceğiz, bize birer kahve ısmarlayacak. Söz mü başkan?
Efendim hepinize en içten selamlarımı, saygılarımı sunuyorum. Sakın umutsuzluğa kapılmayın, bu memlekette her türlü sorunu birlikte aşabiliriz. Halkın gücüyle, sizin gücünüzle aşabiliriz. Eğer biz birlikte olursak, beraber olursak, bu ülke için, bu bayrak için, çocuklarımız için, geleceğimiz için beraber olursak, bir güç olarak kendimizi gösterebilirsek bu ülkenin bütün sorunları çözülür. Çünkü bu ülkenin bütün sorunlarını çözme kapasitesi vardır, gücü vardır, insanı vardır, çalışkan insanı vardır, genci vardır, yaşlısı vardır, kadını vardır, erkeği vardır. Birlikte omuz omuza Türkiye’nin bütün sorunlarını aşma gücümüz vardır.
Bunun için sizlere inanıyorum, sizlere güveniyorum, sizlere en içten selamlarımı, saygılarımı sunuyorum. Size hitap etmenin de onurunu taşıyorum. Sağ olun, var olun diyorum.